KALAY, DİYALOG'DA ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Karadeniz Ereğli İlçe Teşkilatı'nın 1. Olağan Genel Kurulu'nda Yönetim Kurulu Üyeliği ve Karadeniz Ereğli Belediyesi'nde 2 dönemdir meclis üyeliği görevlerini yürüten & İşadamı Yusuf Kalay, Değişim Radyo'nun stüdyo konuğu oldu.
09 Aralık 2014 Salı günü saat 10.00'da Değişim Gazetesi köşe yazarı Şenol Azman ve Medya 67 Gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Öztürk'ün hazırlayıp sunduğu Diyalog programına katılan Kalay, Ak Parti Karadeniz Ereğli İlçe Teşkilatı ve Karadeniz Ereğli Belediye Meclisi içerisinde yaşanan olumsuzluklar hakkında açıklamalar yaptı.
Belediye Aktif siyasette bundan önce yer almadım. 2004 yılından itibaren aktif siyasette yer aldım. Çıraklık dönemi ve kalfalık dönemimiz siyasette tamamladık. Ustalık dönemimizi de Karadeniz Ereğli'de siyasette tamamlamak istiyoruz.
Ak Parti Belediye Meclis üyeleri olarak 7 meclis üyesiyle parti içinde sıkıntılar yaşandığına dair söylentiler var. Biz muhalif değil, 17 meclis üyemizle iktidar belediye meclis üyeleriyiz.
"AK PARTİNİN DÜNÜ İLE BUGÜN ARASINDAKİ KÖPRÜ!..."
Karadeniz Ereğli'de geçmiş dönemden bugüne kadar çok sesli, muhalefet yaparken sert mizacı ile tanınan birisi olan Yusuf Kalay, geçmiş dönemde de Önceki Dönem Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile yapmış olduğu siyasi söylemlerin dışında muhalefetti. Ama bu dönemde yedi tane meclis üyesiyle tekrar kendi partinizde çalışmalara başlar başlamaz muhalefete başladınız. Nedir sizi bu noktaya getiren?
Biz yedi tane Ak Parti Belediye Meclis Üyesi ile muhalefet değiliz. Biz on yedi tane İktidar Belediye Meclis Üyesiyiz. Bunun altını çizerek söylüyorum. Biz yedi tane arkadaşımız bazı yanlışlara, hatalara direnç gösteriyoruz.
Muhalefet çok farklı bir şey. 2004- 2009 arası da muhalefet Belediye Meclis Üyesiydim Halil Posbıyık'a karşı. 2009- 2014 yılları arası da muhalefetteydik. Muhalefetin gereklerini de en iyi şekilde yerine getirdik. Elbette ki iktidar vardır, muhalefet vardır. Yıkıcı muhalefet vardır, yapıcı muhalefet vardır. Biz Halil Bey zamanında yapıcı muhalefet yaptık. Belki sert mizacımız vardı ama yapılan yanlışlara o şekilde tavır koyduk çünkü karşımızda Halil Posbıyık vardı. öyle yabana atılır bir isim değil. Yirmi yıl siyasette duayen olmuş bir kişinin karşısında konuşabilmek için biraz sertleşmek, biraz siyaset bilmek değil, çok iyi derecede siyaseti bilmek, kendini eğitmek lazım ki bakın bu bana şunu getirdi; Eğer karşındaki kişi ile diyalog kurabileceksen, onunla sert muhalefet yapacaksan bilmen lazım. Bilmen için öğrenmen ve okuman lazım. Ben 40 yaşından sonra üniversite okumaya başladım. İşletme bitirdik. Şimdi Kamu Yönetim son sınıftayız. Kamu Yönetimi tamamen bizim siyasetimiz, işimizde olan bir şey.
Bu da yetmedi Halil Bey ile yaptığımız bazı durumlarda hukuk işin içine girdi. Bu konuda hukuki durumlarda bir eksiğimiz oldu. Avukat arkadaşlarımız devreye giriyor, yardımcı oluyor bu konuda. Fakat ben şunu gördüm ki, ben Yusuf Kalay olarak hukuk okumam lazım ve şu an Makedonya'da bir Türk üniversitesi olan Struga Üniversitesinde ikinci sınıf öğrencisiyim şu an. Hem kendimi okuyor, hem geliştirmeye çalışıyorum, hem de siyaset yapıyorum.
Biz hiçbir şekilde kavga, gürültü etmiyoruz. Burada şu ayrımı yapamıyoruz. Bir kavga, gürültüdür gidiyor. Geçmişten beri gelirsek şimdi 2004-2009 dönemi yaşadık. Halil Beyin bahar dönemlerinden bir tanesiydi. Karadeniz Ereğli'de bazı eksikler vardı fakat güzel giden şeyler de vardı. 2009-2014 dönemi çok farklı bir dönemdi. Halil Beyin artık tamamen ümidini kestiği dönemdi. Gerginleşti, sertleştiği bir dönemdi. Biz bu dönem içerisinde kendisine bir çok önergelerle meclise...Belediye meclisi karar organıdır. Meclise gider, meclis alınmış kararlardan herhangi bir öneride bulunur. işin başını bilmeniz lazım. Olayı başından beri alıp incelemezsek olmaz. Siz Cöbek'in alınmasını niye istiyorsunuz diye soruyorsunuz? Bu kırılmaların başlangıcı Kent Konseyi idi.
Ak Parti bir dünya partisi artık. Dünyada bir marka olmuş. Ak Partinin içinde doku uyuşmazlığı yok. Eğer bizim kapımız çalındıysa..bugün Süleyman Soylu, Ak Partinin teşkilat başkanı. Nereden geldi. Demokrat partiden. Kabulümüzdür. Ak Partiye baktığımız zaman, Ak Partinin kapısını kim çalarsa Ak Partinin kapısı açıktır. Ak Parti kapısında icraatlarında veya dünya görüşünde sen dün buydun, bugün busun yok. Bu bir hizmet yarışıdır. Ak Parti şu an Türkiye'ye hizmet ediyor. Kolay değil. 2002'den bugüne baktığımız zaman oylardaki artışımıza, bu halkın teveccühüdür. Dünyada, Türkiye'de bugüne kadar çok zor olarak kabul edilen şeyler o kadar basitmiş ki, demek ki sağlam bir irade gerekiyormuş. Ak Parti Hüseyin Uysal'ın gelmesi bizi renklendirmiştir, şereflendirmiştir.
"AK PARTİ'YE OPR. DR. HÜSEYİN UYSAL'IN GELMESİ BİZİ RENKLENDİRMİŞ, ŞEREFLENDİRMİŞTİR!
Biz onu başımızın tacı yapmışızdır. Bende 2014 de aday adayıydım Hüseyin beyle. Biz Hüseyin beyle rakiptik. Ve partinin yedi tane çok değerli adayı vardı. aday olmasını beklediğim çok değerli ağabeylerim vardı. aday olmadılar. Fakat aday açıklandıktan sonra, biz Hüseyin Başkanın arkasına geçtik. Ve beraber çalışmaya başladık. Şimdi geçmişe bakın bakayım aday adayı olup da, seçim süresi içinde Yusuf Kalay'dan başka Hüseyin beyle çalışan var mı? Bu işe katkı koyan var mı? Biz adaylık netleşti, nasip değilmiş dedik. Ben Yusuf Kalay olarak belediye meclis üyeliğine hiçbir şekilde devam etmeyecektim. Ben İl ve İlçe başkanlarıma teşekkürümü ettim, benim görevim bitti. Teveccüh buymuş, desteğim sonuna kadar sizinle beraberdir. Milletvekilimiz Ercan Bey özellikle arayarak benden ricada bulundu; sen orada ağabeylik yapacaksın, senin orada durman gerekiyor. Sayın Milletvekilim; Ben istemiyorum. İki sebepten dolayı istemiyorum. Yeter artık arkamızdan gelen arkadaşlara verelim. İkinci sebep de, ben kamuoyunda Yusuf Kalay meclis üyesi olmak için aday adayı oluyor söylemini yanıltmamız için istemiyorum. Kesinlikle olmaz dedi, arkasından Emine hanım aradı Vekil ile görüşmüşler; sakın öyle bir şey yapma, senin arada olman gerekiyor. Ben yine istemiyorum ta ki gece Köksal bey arayıp da beni ikna eden kadar. Yeter on yıl yaptık bu işi bizden sonra gelenler, arkadaşlarımız var.
"BEN KARADENİZ EREĞLİ'Yİ PROFESYONEL İNSANLARLA YÖNETECEĞİM"
Siz şunu diyorsunuz, başkan ekibini kurar. Bundan hiçbirimizin zerre kadar şüphesi yok. 30 Mart 2014 seçim bitti. Biz mazbatalarımızı aldık. Milletvekilimizin talebiyle Polisevinde bir toplantı yaptık. Yeni seçilmiş Belediye Meclis Üyelerimiz var. Tecrübeli arkadaşlarımız var. Daha hiç belediye binasını görmeyen, meclis salonunu görmeyen, belediye meclis üyeliği nedir çok iyi bilmeyen, belediye kanunlarını bilmeyen bir çok arkadaşlarımız var. ilk defa seçilmişler, bu normal. Bir toplantı düşünün ki, Milletvekilimiz toplantıya başkanlık yapıyor ki zinhar yanlış. Bu başkan önderliğinde olması gerekir. Hadi dedik ilk heyecanımız. Milletvekilimiz söze şöyle başladı,"Ben Karadeniz Ereğli'yi Profesyonel İnsanlarla Yöneteceğim. "dedi. Bizim de amacımız oydu. 'Ben' sözcüğüne takıldım orada'biz'olması lazımdı.
"ABA ALTINDAN BİR SOPADA GELDİ"
Aba altından birde sopa geldi bize. İlk toplantıdayız. Milletvekilimiz Prof. Dr. Ercan Candan;"Eğer bunlara karşı gelenler olursa başta ben maliyeyi yıkarım."
"EĞER BUNLARA KARŞI GELENLER OLURSA, BAŞTA BEN MALİYEYİ YIKARIM"
Bir tehdit var. Ben işadamıyım. Benim işim maliyeyle. Orada emekli olanlar var. Mali işi olmayanlar var. İlk günün heyecanıdır diye biz bunu da sineye çektik. Ondan sonra biz profesyonel bir ekip bekledik. Ankara, İstanbul gibi Büyükşehir Belediyelerinden uzmanlaşmış bir seneliğine altı aylığına veya iki seneliğine görevlendirmeyle bir memur getirilsin. Bu mevzuatla alakalı. Başkanın elini kuvvetlendirir. Kenti çok iyi tanımayabilir. Onun yanına koyduğumuz kente hitaben siyasi başkan yardımcılarıyla berber büyük bir havuz oluşturursun Ereğli'yi yönetirsin. Aradan bir hafta on gün geçti geçemedi İbrahim Cöbek ile karşılaştık. Ben Vekilime direk söyledim. Sayın Vekilim, bize profesyonel ekiplerden bahsederken İbrahim Beyi mi kastettiniz? İbrahim Beyin belediyecilikte profesyonelliği nedir? Biz İbrahim beyi biliyoruz. Kendisi değerli bir ağabeyimizdir. Şahsi olarak zerre kadar bir sorunumuz yoktur. Yüksekokulda görev yapmıştır. Orada sekreterlik yapmıştır. Belki devlet yazışmalarını kısmen biliyor olabilir ama belediyecilik farklı bir şeydir. Bu bize katkı sağlamaz diye ben Vekilimle bunu görüştüm. Yetmedi belediye başkanımla görüştüm, yapmayın. Kaldı ki kentte bu algı tersine döner. Biz sizi parlatmaya çalışıyoruz. Burada Vekil sanki Karadeniz Ereğli'yi yönetmek istiyor algısı oluşur, bunu yapmayın sayın başkanım bu sizi zayıflatır, tenkitte bulunduk, şahitlerimiz var masada.
"BİZİM CAMİ BİZİM İMAMIMIZI SEÇMEDİ"
Film nerede koptu, Kent Konseyinde. Halil beyin yaptığı bir Kent Konseyi vardı. Bizim cami bizim imamımızı seçmedi.Bizim de söylediğimiz bu zaten. Kent Konseyiyle ilgili biz olayların içinde olduğumuz için, o günkü Başkan Yardımcımız Nazım Erdoğan'a gittim, Kent Konseyiyle ilgili durumu anlattım. Nazım beyi Nalan hanımla tanıştırdım. Nalan hanım Nazım beye Kant Konseyiyle ilgili bilgileri aktardı. Ben nalan hanımı belediye başkanı ile tanıştırdım. Belediye başkanına bilgileri aktardı. Belediye Başkanı Nazım beyi görevlendirdi. Kent Konseyiyle ilgili bütün Karadeniz Ereğli'yi kucaklayan ciddi bir çalışma yap dedi. Nazım bey aldığı işi on numara yapan arkadaşımız. Çok ciddi bir çalışma yapmaya başladı. Nedenini bilinmeyen bir şekilde Kent Konseyi çalışmaları dosyaları Nazım beyin elinden alındı, İbrahim Cöbek'in önüne konuldu. Bu arada Haziran ayında Nazım Beyin hazırladığı katkıda bulunduğu Kent Konseyi tüzüğünü Karadeniz Ereğli Belediye Meclisinde oyladık. O tüzükte benim oyum var. Otuz bir tane Belediye Meclis Üyesinin oyu var. Netice itibarıyla bir akşam Karadeniz Ereğli'mizin bir kafeteryasında otururken bir dosttan, yarın Kent Konseyi seçimi olacağını duyuyorum ben Belediye Meclis üyesi Yusuf Kalay olarak. Telefon ediyorum hiç kimsenin haberi yok.
Yusuf Kalak İki Defa İktidar Oldu. Sesli ve Uysal İkisinde de Muhalefette Kaldı. Neden Böyle
Oluyor?
Yusuf Kalay için yanlış anlaşılır. Yanlışı Ak Partinin yapması, CHP'nin yapması
benim için fark etmez. Eğer yanlış varsa bu yanlışı arkadaşlara söylerim. Bu
yanlış kendilerine göre düzeltilir, düzeltilmez ben direncimi gösteririm. Murat
kardeşimle beraber çalıştık. Farklı partilerdeydik sonra bağımsız kaldı. Daha
sonra bizim partide beraber çalışmaya başladık. Biz mehdi oy kullanırız. Birini
oturturuz. İcraat başlar. Eğer sen icraatta bazı eksiklikler yapıyorsan...biz bu
kentin sakini değiliz sahibiyiz, biz bu kentin derdiyle dertleniriz. Eğer bir
yanlış var ki, o gün Murat Sesli'yi yanlışa götürenler bakın altını çizerek
söylüyorum bugün Hüseyin Uysal'ı yanlışa götürmeye çalışıyorlar. Biz bunları
söyleriz. Kabul görülmez. Bunlar muhalefet olarak algılanır algılanmaz ben
yanlışın içinde olmam. Dün on tane doğru vardı, iki tane yanlış vardı. on
doğruya istinaden iki tane yanlışın yanında olmam. On doğruyu kabul ederim, iki
tane yanlışa şartımı koyarım. Ben yanlış yanlıştır. Kimin yaptığı önemli değil.
benim partilim yapsın, başka partili yapsın benim için yanlış yanlıştır.
Haberin ayrıntılı videosu:
Haber : Değişim Haber Merkezi