TÜRKİYE İFLAS ERTELİYOR!..
Global krizin en sert yaşandığı 2009'dan sonra zor durumda olan şirketleri ayakta tutmak için kolaylaştırılan iflas erteleme süreci bazı şirketler tarafından 'borç ödememe aracına' dönüştürüldü.
Global krizin en sert yaşandığı 2009'dan sonra zor durumda olan şirketleri ayakta tutmak için kolaylaştırılan iflas erteleme süreci bazı şirketler tarafından 'borç ödememe aracına' dönüştürüldü.
iflas ertelemehakkı bazı şirketlerin kötü kullanımı nedeniyle nereyse ekonomiyi tehdit eder hale geldi.Başta bankacılarolmak üzere finans sektörü oyuncuları bazı firmaların borcunu 6-7 yıla yaymak için fiktif borç yaratarak borca batak duruma geldiğini ve iflas erteleme olanağından yararlandığını öne sürüyor. Böylece firmalar alacaklıları hiçbir şey tahsil edemeyeceğini düşünerek bütün şartları kabul ettiği için borçlarını uzun vadeye yayma, hatta bir bölümünü sildirme olanağına kavuşuyor. Bu durum son dönemlerde o kadar çok yaygınlaştı ki artık sadece iflas erteleme işlerini yapan hukuk firmaları türemeye başladı. Finans şirketlerinin iddialarına göre hukukçular durumu kötüye gidebilecek firmaları bulup kolayca iflas erteleme alıyor. Böylece alacaklılar şirkete dokunamıyor.
"FİKTİF BORÇ YARATILIYOR"
Hatta bazı firmaların gerçek borcu bırakın fiktif yani sahte borçlar yaratıp
iflas konumuna geldiği bile ifade ediliyor. Şirketlerin iflas durumuna yani
borca batık duruma gelmesi için borçlarının alacaklarından fazla olması
gerekiyor. İşte bu nedenle iflas erteleme hakkını kullanmak isteyen firmalar
borçlarını şişiriyor. İflas ertelemeyi alıp başta bankalar ve finans kurumları
olmak üzere alacaklıları 1 yıl süre ile şirkete yaklaştırmayan şirket sahipleri
bu süreçte yarattıkları sahte borçları tahsil yoluna gidiyor. Ancak tahsil
edilen sahte borç aynı şirkete değil bu arada kurulan başka bir şirkete
aktarılabiliyor.
"ŞEHİR DEĞİŞTİREREK 1 GÜNDE KARAR"
İddialardan vahim ve dramatik olanları ise normalde en az 3 ay ortalama 1 veya
1.5 yıl sürmesi beklenen iflas erteleme kararlarının bazı mahkemelerden 1 günde
çıkarılabildiği yönündeki söylemler. Hatta bazı şirketlerin kolay iflas
erteleme alındığı için merkezlerini bir gecede başka şehirlere taşıdığını ve o
ilde iflas erteleme talebinde bulunduğunu iddia edenler hiç de az değil. Hukuk
mahkemelerine 2012 yılında iflas erteleme konulu 484 dava açılmışken, bu sayı
2013'te 654'e, 2014'te ise 720'ye yükseldi. 2015'te ise aralarında birçok ünlü
şirketin de bulunduğu bini aşkın şirketin bu haktan yararlanmak için başvurduğu
kaydediliyor. İflas ertelemeye başvuran şirketlere kayyum atanıyor. Ancak hem
kayyumların sektörleri bilmemesi hem de iyi yönetememesi sonucu içleri
boşaltılan şirketlerin çoğunun iflas erteleme süreci sonunda iflas ettiği
belirtiliyor. İstanbul'da bir mahkemede iflas erteleme için başvuran 10
şirketten 9'unun süreç sonunda iflas ettiği iddia ediliyor.
"BANKALAR KORKUDAN İPOTEĞE DÖNDÜ"
İflas ertelemenin kaybedeni ise ağırlıklı olarak alacaklı olan bankalar ve
diğer finans kurumları. İflas erteleme korkusuyla bankaların ipotek almadan
artık vermeye yanaşmadığı ve bu durumun kredi piyasasını ve ekonomiyi çok
olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Özellikle bilançosunda garimenkul
bulundurmayan düzgün firmaların bu durumdan mağdur olduğu bankacılar tarafından
ifade ediliyor. Bankacılar bu nedenle kayyum yerine devletin iflas ertelemeye
başvuran şirketlere yönetim şirketi atamasını istiyor.
"ŞARTLARI NELERDİR?"
Şirket yönetim kurulu, tasfiye memurları veya şirket alacaklılarından birinin
mahkemeye başvurup şirketin borçlarının aktifinden daha fazla olduğunu ileri
sürmesi ve mahkemece bu hususun tespit edilmesi gerekir. Erteleme talebi yoksa
iflas kararı verilir.
Şirket mali durumu hakkında iyileştirme projesi sunularak yönetim kurulu veya
alacaklılardan birinin iflasın ertelenmesi talebinde bulunması gerekir.
Mahkemeye sunulacak iyileştirme projesine göre, şirket veya kooperatifin mali durumunun düzelmesinin mümkün görülmesi, yani iyileştirme projesinin mahkemece inandırıcı bulunması gerek.
"SÜREÇLERİ NELER?"
-Mahkeme, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter
düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu
kararlarının onaylanması için derhal bir kayyum atar; ayrıca şirketin ve
kooperatifin mal varlığının korunması için gerekli önlemleri alır.
-İflas ertelenmişse kayyum her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak
iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder.
-Mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna
göre, erteleme istemini değerlendirir, iyileşme görmezse iptal eder.
'YENİ DÜZENLEME GEREKİYOR'
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı HüzeyinAydın:"Bu
müessese şirketlerin yaşamaları için bir fırsat veriyor. Ancak iyi niyetli
olanları da var olmayanları da. Önemli olan bu müessesenin kötüye kullanılmaya
açık olması. İflas ertelemede kötü niyetli girişimcilerin yasal boşluklardan
faydalanmalarını önlemek için yeni düzenlenme gerekir." dedi.
'EKONOMİYİ KAOSA SÜRÜKLEYEBİLİR'
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadoğlu:"KOBİ'ler
karşılıksız çek ve iflas erteleme süreciyle boğuşuyor. Bankalar, KOBİ'ler,
denetleyici kurumlar ve sivil toplum kuruluşları acilen bir araya gelmeli. Bir
an önce KOBİ'leri rahatlatacak adımlar atılmalı. Aksi takdirde KOBİ'ler
özelinde başlayacak sıkıntılar, ülke ekonomisini ve iş insanlarını kaosa
sürükler." dedi.
Haber: Rota Haber
Haber : www.rotahaber.com