'BİLGİ KİRLİLİĞİ YAŞANIYOR'
Yayınlanma : 29-03-2017 | 13 : 43 15
Güncelleme : 29-03-2017 | 13 : 43 15
'BİLGİ KİRLİLİĞİ YAŞANIYOR'
TBMM
Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "16 Nisan'da vereceğimiz oyların bir
hükümet veya siyasi parti tercihiyle ilgisi yoktur" dedi.
TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP Zonguldak İl Başkanlığını ziyaret etti. 16 Nisan
günü yapılacak olan halk oylaması öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan
Hamzaçebi, "16 Nisan'da herkes sandık başına gidecek. Halkoyuna sunulan anayasa
değişikliği konusunda vatandaşlarımız görüşlerini, tercihlerini, evet veya
hayır yönünde ifade etmek suretiyle oylarını kullanacaklardır. Demokrasilerde
evet oyları ve hayır oyları hangi yönde olursa olsun bütün oylar saygıdeğerdir.
Vatandaşımızın tercihine saygı göstermek herkesin görevidir. Siyasetçilere
düşen görev değişikliğin kapsamında ne olduğunu açık ve samimi bir şekilde
vatandaşla paylaşmaktır. Vatandaşımız daha rahat daha kolay karar verecektir.
Ancak bir bilgi kirliliği yaşanıyor. Anayasa değişikliğinin kapsamı vatandaşa
açık bir şekilde anlatılmamaktadır. Bu bir genel seçim değildir. Milletvekili
seçmiyoruz. Herkesin sempati duyduğu, üyesi olduğu ya da sandığa gittiği zaman
oy verdiği bir siyasi partisi vardır. Belki bazı vatandaşlarımız hiçbir siyasi
partiye sempati duymayıp oy vermeyebilirler. Ama sandığa giden
vatandaşlarımızın genel seçimlerdeki tercihi ülkeyi hangi hükümetin yönetmesi
gerektiği yönündeki tercihtir. 16 Nisan'da vereceğimiz oyların bir hükümet veya
siyasi parti tercihiyle ilgisi yoktur. Benim önerim şudur, genel seçimlerde oy
verdiğiniz siyasi partileri yine genel seçimlerde desteklemeye devam edelim.
Ama bu seçim ondan farklı bir şeydir" dedi.
"Özgürlükler tehlikeye girer"
Hamzaçebi, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Tek adam yönetimi olursa ülkede özgürlükler
tehlikeye girer. A veya B kişisinin cumhurbaşkanı olması fark etmez, ortada tek
adam yönetimi varsa Türkiye anayasaya veda etmiş olur. Kağıt üzerinde bir
anayasa olabilir ama bütün kuvvetleri tek bir kişi üzerinde topluyorsa
göstermelik anayasa denir. Türkiye anayasasız bir döneme girmiş olur.
Özgürlükler ortadan kalkar. Anayasa teklifine göre cumhurbaşkanı, yasa gücünde
cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. İki sınırı var. Temel haklar ve özgürlükler,
siyasi haklar ve ödevler. Bu iki konuda cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkartılamaz. Anayasada bir üçüncü grup özgürlük daha var. Ekonomik ve sosyal
haklar ve özgürlükler. Çalışma özgürlüğü. Örneğin tek adam yönetimi olursa
ülkeyi yöneten kişi 'ben asgari ücreti dondurdum' kararı alabilir. 'Bütçenin
durumu iyi değil, emekli maaşlarında artışı sınırlandırıyorum' diyebilir.
'Bütün çalışanlarımızın, emekçilerimizin iş kanunundan doğan ihbar ve kıdem
tazminatlarını sınırlandırıyorum, kaldırıyorum' diyebilir. Hangi yetkiyi nasıl
kullanacağını bilemezsiniz. Bugün kıdem tazminatının kaldırılmasına yönelik iş
dünyası ile hükümet arasında çalışma var, tartışmalar var. İşçi sendikaları
buna olağanüstü ölçüde karşı çıkıyor. Bir tek adam gelirse 'ben kıdem tazminatlarını
yıllık bir aylık ücret üzerinden değil de 15 günlük üzerinden belirlensin
yönünde karar aldım' derse çalışanlar hiçbir şey yapamazlar. Bu yasa
gücündedir. Bu teklif böyle bir tehlikeyi içinde barındırıyor. Çok örnek
verebiliriz."
"Türkiye, 1982 anayasasına mahkum değildir"
1982 anayasası üzerinde bu güne kadar 3 değişiklik
yapıldığını hatırlatan Hamzaçebi, "1982 anayasası kader değildir, Türkiye buna
mahkum değildir. 3 kapsamlı değişiklik yapıldı. Anayasaların çatışma değil
uzlaşma metinleri olduğunun bir kanıtıdır bu üç değişiklik. Dördüncü değişiklik
için 2011 yılında TBMM'de bulunan bütün siyasi partiler masaya oturdu. 82
anayasasın 60 maddesinde değişiklik yapılmak üzere bir anlaşma gerçekleşti ama
o çalışma devam etmedi. Anayasa denilen metin insanın haklarını ve
özgürlüklerini güvence altına alan metinlerdir. Hak ve özgürlüklerin önündeki
engelleri kaldıran metinlerdir. 20 ay süren o çalışma çok güzeldi. Şimdi biz bu
60 maddelik uzlaşmayı bir kenara atmışız, tek bir kişinin yetkilerini güçlendiren
bir anayasa yapıyoruz. Bunun adı anayasacılık değildir. Ben halkımızın
sağduyusuna inanıyorum. Vatandaşımızın parti bağlarının ötesine geçerek ülkenin
geleceğini düşünerek bu anayasa değişikliğine oy vermelerini istiyoruz" diye
konuştu.
Haber : İHA
Bu Haber 840 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor