"Çocuklarımızı haramdan uzak tutalım!"
"Çocuklarımızı haramdan uzak tutalım!"
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Peçe, "Haram lokmadan çocuklarımızı uzak tutarak yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklar arasında adil davranmamız gerekiyor," dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Peçe, 93,9 Değişim Radyo'da canlı yayınlanan Özgürce programında Özgür Barış'ın Ramazan Ayına dair sorularını yanıtladı.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Peçe kul hakkından kaçınmanın önemine dikkat çekti. Hakların bu manada çok önemli olduğundan Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Haklar" temasının belirlendiğini ifade eden Peçe şöyle konuştu:
"Hakları ikiye ayırıyoruz. En başta bizi yaratan, bize nefes aldıran rabbimize karşı sorumluluğumuz var. Bunu Peygamberimiz SAV şu şekilde ifade ediyor: 'Allah'ın kulları üzerindeki hakkı, ona ibadet etmeleri ve ona hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır.' Hakikaten öyledir. Çocukların anne babasına bir teşekkür borcu vardır. İşyerlerimizde patronlarımıza karşı sorumluluğumuz vardır. Bizi yoktan var eden, nimetlerle donatan rabbimize karşı sorumluluğumuz olmaz mı? Elbette olacaktır. Bizim Allah'a karşı vazifemiz ona hakkıyla ifade etmemiz ve ona hiçbir şeyi eş koşmamamızdır. İbadet deyince, abd kökünden gelir. Sadece beş vakit namaz kılmak, oruç tutmak, zekat, oruç olarak anlamak yanlış olur. Ubudiyyet, her anlamıyla, haklar, şükür, sabır bağlamlarında Allah'a karşı tüm vazifelerimizi içine alan bir kavramdır.
Hz. Peygamberimiz 'Müslüman kimdir' diye soruyor, sonra kendisi cevaplıyor, 'Diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir' diyor. Namaz, oruç, hac, ibadet saymıyor. Onlar zaten görevlerimiz. Burada haklar bağlamına giriyor. Yetim Hakkı, kul hakkı, özellikle kamu hakkı önemli. Doğada ağaç olsun, bitki olsun bunlara karşı bile bazı sorumluluklarımız vardır."
"BİR CENİNİ ÖLDÜRMEK, BİR İNSANI ÖLDÜRMEKTİR"
Kul haklarının da dinimizde önemli olduğunu belirten Peçe şöyle devam etti:
"Peygamberimiz SAV buna çok yer ayırmıştır. Bunlar çocuklarımızın, annemizin babamızın, ailemizin haklarıdır. Önce çocuk haklarını anlatalım. Çocuk hakkı daha çocuğun anne rahmine düştüğü andan başlıyor. Bugün hem bilim açısından, hem fıkıh açısında çocuk anne rahmine düşer düşmez canlıdır. Nasıl bizim canımız koruma altındaysa, o cenin de Allah'ın koruması altındadır. Allah'ın yarattığı bir canlıyı telef etmek, yaşayan bir insanı öldürmek gibidir. Allah'u Teala, 'Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmek gibidir' der.
Çocuklara doğumuyla beraber güzel bir isim vermemiz gerekiyor. O da çocuğun hakkıdır. Peygamberimiz 'Siz, kıyamet gününde isimlerinizle çağrılacaksınız' buyuruyor. Dolayısıyla çocuklarınıza güzel isimler veriniz, diyor. Güzel isim vermek o çocuğun ahlakına bile etki eder. Bunu psikologlar ifade ediyor. Çirkin gördüğü isimleri değiştirirmiş peygamberimiz."
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Peçe, çocuklara iyi bir eğitim sağlamak sayesinde hem dünyada, hem de ahirette korumanın mümkün olacağını savundu.
"ÇOCUKLARA HARAM LOKMA YEDİRMEYİN"
Çocuklara karşı bir sorumluluğun da onlara haram lokma yedirmemek olduğunu belirten Peçe şunları söyledi:
"Haram lokmadan çocuklarımızı uzak tutarak yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklar arasında adil davranmamız gerekiyor. Bazen anne babalar bunu ihmal ediyor olabilir. Bazen babalar çocuklarını mal bağışında ayırıyor. Çocuklarımıza adaletli şekilde mal vermek gerekiyor. Evlilik çağına geldiğinde özelikle kız çocuklarının evlendirilmesi de çocukların anne baba üstündeki hakları oluyor. Tirmizi, 'Bir anne baba çocuğuna güzel bir terbiye dışında daha güzel bir bağışta bulunamaz' diye aktarıyor."
ANNE BABAYA İTAAT EDİN...
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Murat Peçe, İsra Suresinde 'Anne babaya itaat edilmesini' emredildiğini belirterek, anne babayı itaat, onların rızasını almanın büyük önem taşıdığını söyledi.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı şunları kaydetti:
"Büyüklerin bir evde olması berekettir. Hiçbir faydaları olmasa bile zatıalilerinin orada olması bile hem maddi, hem manevi anlamda berekettir. İyi bir şeye kavuştuğumuzda onu annemizin babamızın bize ettiği duadan biliriz. Onlara sürekli tatlı, güzel sözler söyleyin buyuruyor ayette. 'Onları rahmet kanatlarınızın altına alın, onlara şefkatle davranın, onlar size nasıl dua ediyorsa, siz de onlara dua edin' diyor İsra suresinde. Hem sağlıklarında, hem öldüklerinde onlara hayırlı dualar etmemiz anne babanın bizlere karşı hakkıdır. Peygamberimiz, 'En faziletli amel, vaktinde kılınan namaz, ikinci olarak da anne babaya iyilik etmeyi ifade ediyor.' Bu da anne babanın bizler üstündeki hakkını gösteriyor."
KARI KOCA ARASINDA İSTİŞARE ÖNEMLİ!
Aile müessesesinin İslam toplumunda çok önemli olduğunu belirten Peçe,"Aile yapısını kuran eşlerdir. Eşlerin birbirine karşı itaatkar, saygılı olmaları gerekiyor. Olumsuz manada olduğunda çocuklarımızı da olumsuz etkiliyor. Ailesinin ırzı, namusunu korumak her iki tarafın da hakkıdır. Eşlerin birbirine kaba ve kırıcı davranışlardan uzak durması, en ufak şeyde erkeğin böbürlenerek ben yaptım oldu dememesi gerekiyor. Günümüzde belki biraz anlayış değişti. Kadınlar ben söyledim oldu bitti diyebiliyor. Bu da yanlış. Evimize birmasa, sandalye alacaksak, maddi manevi tüm işlerde istişare etmek öğütleniyor. İslamda istişare önemlidir. Eşler arasında da istişare önemlidir. Eşlerin birbirinin sırlarına sahip çıkması gerekir," dedi.
"KAMU HAKKI BÜYÜK SORUMLULUK İSTER"
Akrabaların da üzerimizde birçok hakkı olduğunu belirten Peçe, "komşu komşunun külüne muhtaçtır" sadedinde, akrabalarımız üzerinde haklarımız vardır. Çeşitli etkinliklerinde, sevinç ve üzüntülerini paylaşmamış, onlara eziyet etmememiz, darda kaldıklarında yardım etmemiz, öldüklerinde cenazelerinde iştirak etmemiz komşularımıza karşı vazifelerimizdir" dedi.
Peçe, "Yetimlere karşı da onları doyurmamız, iyi davranmamız, evlendirmemiz, hatta başının okşanması görev sayılmıştır" diye konuştu. Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı, çevreye, hayvanlara karşı da sorumluluklarımız da bulunduğunu söyledi.
Kamu hakkının önemine dikkat çeken Peçe şöyle dedi:
"Devlet hakkı dediğmiz hakları helallik isteyerek ortadan kaldıramayız. Bunlar çok sorumluluk isteyen haklardır. Bir hadisten örnek verelim. Sahabe-i Kiramdan bir zat, savaş ganimetlerinden bir gömleği peygamberimizin izni olmadan alıyor. Bu kişi hakkında başka bir kişi ölümünün ardından güzel bahsediyor. Ama peygamberimiz 'Hayır o azaptadır, çünkü o devlet malından hak aşırmıştır' diyor. Sadece bu hadis bile devlet hakkı konusunda ne kadar titiz davranmamız gerektiğini ifade ediyor."
Haber : Hüseyin Aksakal
ETİKETLER : Yazdır