ÜNLÜ RESSAM KESKİN, DÖRT BÜYÜK RESSAMI ANLATTI...
ÜNLÜ RESSAM KESKİN, DÖRT BÜYÜK RESSAMI ANLATTI...
Eğitimci Ressam Erdoğan Keskin, bölgede yetişip Türk Resim sanatına katkı veren dört önemli ressamı olan Nedim Günsur, Osman Zeki Oral, Orhan Ersoy ve Turan Erol'u Değişim Medya Grubu okurları için anlattı.
Değişim Medya Grubu'nun yayın organı olan Değişim Dergisi Temmuz sayısında yayınlanan 'Renklerin Kardeşliği" başlıklı yazıda Eğitimci ve Ressam Erdoğan Keskin, resim sanatı açısından bölgede yetişmiş sanatçı dörtlüsünü anlattı. Keskin'in yazısı, resim sanatına ömür vermiş birinin bakış açısından anlatılıyor.
Keskin, yazısında resim sevgisinin gelişimindeki etkenlerden ve kendisine büyük katkıları olan "Üstat Öğretmenlerinden" bahsediyor.
Bu nedenle Ereğli dışında olan ve Türkiye'yi temsil eden bu sanatçıları tanıtıp, bir görevini yerine getirmek istediğini belirten Keskin, Nedim Günsur için şu ifadeleri kullanıyor:
NEDİM GÜNSUR VE MADENCİLERİN YAŞAMI...
"İlk olarak Ereğli Ortaokulu'ndaki öğretmenim olan Sayın Nedim Günsur'la başlamak istiyorum. 1955-1959 yılları arasında Ereğli'mizde öğretmenlik yaparken değerli Hocamla tanışıp öğrencisi olma şansını yakaladım.
Sayın Nedim Günsur'u size tanıtayım: 1924 yılında Ayvalık'ta doğdu. 1948 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. 10'lar grubuyla birlikte çalıştı. Bedri Rahmi Eyuboğlu ve öğrencileri Türk Kültürünün motiflerini çalışmalarında öne çıkardılar. Batı resmindeki soyut akımlarla, geleneksel motiflerimizi sentezleyerek çalışmalar yaptılar. Sayın Nedim Günsur, akademiyi birincilikle bitirdiği için Fransa Devleti'nin bursu ile Paris'e gider ve 4,5 yıl kalır. 1955-1959 yılları arasında Kdz Ereğli Ortaokulunda resim öğretmenliği yapar. 1956 yılında TBMM için 'Ereğli Limanı' tablosunu sipariş alır.
Toplumsal konuları Fransa'daki eğitimden etkilenerek naif yorumlara yakın bir tarzda işlemiştir. Ana konusu insandır, soğuk renkleri tercih eder. Dışa vurumcu tarzını zaman zaman kullanmıştır ve madencilerin yaşamı ağırlıklı konularıdır. Sayın Nedim Günsur'u 1994 yılında kaybettik, saygı ve rahmetle anıyorum."
ORHAN ERSOY'A SAYGI
Keskin, 1960-1963 yılları arasında Bolu Erkek Öğretmen
Okulunda okuduğunu belirterek Sanatçı Orhan Ersoy'la tanıştığını şu cümlelerle
anlattı:
"Burada rahmetli hocam, sayın Osman Zeki Oral ve halen gönlümde en üst yerde
olan sayın Orhan Ersoy'la tanışıp öğrencisi oldum. Sanat eğitimimde ve
sonrasında ve hala süren diyaloğumla bana her zaman iyi bir usta, iyi bir önder
olarak, bu günlere gelmemdeki en önemli isim Sayın Orhan Ersoy olmuştur. Onu
her zaman en üst düzeyde saygı ve sevgiyle anacağımı özellikle vurgulamak isterim.
Sayın Orhan Ersoy, 1928' de Akçakoca'da doğdu. Asker çocuğu olduğu için babasıyla Anadolu'yu karış karış gezip, ülkesini çok iyi tanımış oldu. 1957 yılında 'İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi; 1958 yılında başlayan öğretmenlik serüveni sırasıyla; Bolu Erkek Öğretmen Okulu, Bolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı Resim ve Heykel Müzesinde tablo restorasyon uzmanlığı, eskperliği ve yöneticilik görevlerinde 1984 yılına kadar bulundu ve bu yıl da kendi isteğiyle emekli oldu.
Sayın Orhan Ersoy'u eğitim yıllarında Şefik Bursalı, Nurullah Berk ve Halil Dikmen gibi döneminin ustalarıyla öğrenci olarak birlikte oldu. 14'ler grubu ile sergiler açtı. Müze'deki yıllarında Osman Hamdi Şeker, Ahmet Paşa, Zonaro, Hoca Ali Rıza ve Nazmi Ziya gibi ünlü ressamların resimlerini restore etti. Yurt içi ve yurt dışında pek çok sergi açtı. Asker (Albay) babasının çalıştığı yerlerdeki atlardan etkilenerek konularında 'Atlar' özel bir yer alır. Zaman zaman Avrupa'ya bazen burslu, bazen görevli olarak defalarca gitti ve oralarda sanatsal incelemelerde bulunup, kendini çok iyi yetiştirdi. Bu konuda oldukça usta bir sanatçı olarak çalışmalarını hep sürdürdüğü gibi kolleksiyoncuların da aradığı bir sanatçı oldu.
Ana konuları doğa sevgisinden dolayı ağırlıklı olarak peyzaj olmuştur. Natürmort ve portreleri de çok özel ve kaliteli tarzdadır. Hiçbir kurala bağlı kalmadığını da benimle söyleşilerinde vurgulamıştır. Özellikle peyzajlarında ışık, objelerindeki kaliteli detaycılık ve ustaca renk armonisi çok etkileyicidir. Bolu'daki yıllarında Sayın Osman Zeki Oral ve Sayın Mehmet Yücetürk'le sanatsal ve çok uzun dostlukları olmuştur. Yapıtlarında Bolu'ya sevgisi ayrı bir yer alır. Halen yaşamını isminin verildiği "Bolulu Ressam Orhan Ersoy' sokağında anıları ve sevenleriyle gururla yaşamını sürdürmektedir. Her hafta sesini duymak için arar, güzel sohbetinden faydalanmaya çalışırım. Allah Başımızdan eksik etmesin."
EREĞLİ VE ALAPLI'YI OSMAN ZEKİ ORAL TANITTI
Bolu'da öğrencilik yıllarında diğer hocasının da Osman Zeki Oral olduğunu belirten Erdoğan Keskin, sanatçıyı şöyle anlattı:
"1925 yılında Kdz Ereğli'de doğdu. 1943-1947 yıllarında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitim ve öğrenimini tamamladı. Şefik Bursalı ve Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde eğitimini sürdürdü. On'lar grubuna katıldı. 1953-1966 yılları arasında Bolu kız ve Erkek Öğretmen okullarında resim öğretmenliği yaptı. 1966-1967 yılları arasında Bolu Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğüne atandı. 1967 yılında ise Ankara Güzel Sanatlar Galeri Müdürlüğüne atandı ve 1990 yılında bu görevinden emekli olarak ayrıldı.
Ereğlili olarak peyzajlarında Ereğli ve Alaplı gibi çevresel yerler baş konusu olmuştur. doğayı çok duygulu bir biçimde algılar. Titiz ve güçlü tekniğinin yanı sıra zarif çizgileri, ara renkleri ve aydınlık gölgeleriyle oluşturduğu resimleriyle farklılık yaratır. Çeşitli dış ülke ziyaretleriyle kendini daha da geliştirme çabalarını sürdürmüştür. Yurt içi ve dışı pek çok ödül kazanan bir sanatçıdır. 2012 yılında kaybettiğimiz değerli hocamız ve ustamızı rahmet ve saygıyla anıyorum"
RESMİN PROFESÖRÜ...
"Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nde ise değerli hocalarım Sayın Adnan Tureni, Sayın Nevide Gökaydın, Sayın Kayıhan Keskinok ve Sayın Turan Erol'u sıralayabilirim" diyen keskin; Turan Erol'u şu cümlelerle anlattı.
"Bu değerli hocalarımdan Sayın Turan Erol'u ayrı bir yere koymam gerekiyor. Sayın Turan Erol, 1927 yılında Milas'ta doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni 1951 yılında bitirdi. 1952-1960 yıllarında çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. 1960-1965 yıllarında MEB Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünde görev yaptı. 1963 1967 yılları arasında çeşitli yerlerde değişik resim çalışmaları uyarlamalarını yaptı. 1973-1987 yıllarında ise A.Ü Basın yayın Yüksekokulunda öğretim üyeliği yaptı. 1978 yılında Doçent oldu. 1978-79 yıllarında "Kültür Bakanlığı Plastik Sanatlar Kurulu Başkanlığı" yaptı. 1983-1987 yılları arasında ise Gazi Eğitim Fakültesi Resim Bölümünde görev yaptı, 1987 yılında Profesör unvanı alarak Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümüne atandı. 1988-1990 yılları arasında da bu bölümün başkanlığını yaptı. Çeşitli yıllarda ülke çapında çok büyük ödüller kazandı, 1963-1989 yılları arasında yurt içi ve yurt dışı kişisel sergiler açtı. Bu değerli Hocama da saygı ve sevgilerimi sunarım."
FOTO GALERİ YÜKLENİYOR...
Haber : Özge Cerrah-Hüseyin Aksakal
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor