"Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz!"
TSO Başkan Adayı Keleş'ten son değerlendirme...
Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Adayı Arslan Keleş, "Neticede 20 kişi seçilecek. TSO üyelerinin seçmiş olduğu 20 kişi olacak bunlar. Biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, bizim amacımız seçime girdiğimiz tüm sandıklarda ezici bir çoğunlukla kazanmak" dedi.
Keleş, Keleşler Park Otel'de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında toplantıda, ekibi ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Keleş, burada seçim sürecinde yaşananları anlattı, soruları yanıtladı.
TSO Başkan Adayı Keleş, pazartesi günü yaptıkları toplantıda kendilerini yalnız bırakmayan işadamlarına teşekkür etti.
Ereğli'de değişimin işaret fişeğini üyelerin orada attığını belirten Keleş şöyle dedi:
"Ordan almış olduğumuz enerji ve güçle bu seçimlerden beklediğimiz sonucu alacağımıza olan inancımız arttı. Bu seçim sürecinde işler biraz karıştı, anlamakta zorluk çekiyoruz. Belediye Başkanlığı seçimi, milletvekili seçimi, hatta Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar boyut değişti. Ne olduğu belirsiz bir hal aldı. Bu TSO seçimleri, Ereğli'nin en büyük, en güçlü sivil toplum kuruluşunun seçimi. Özetle böyle.
Fakat bir anda iş farklı boyutlara geldi. Bizde boş laf, boş vaat yok. Ben ve arkadaşlarım vermiş olduğu her sözü tutan, tutmak için mücadele eden bir kadro, bir birliktelik. Biz hiçbir zaman şöyle yapacağım, böyle yapacağım demedik. Orada vizyonumuzu ortaya koyduk. Birlikte neyi nasıl yapabileceğimizi anlattık. Kimseye duymak istediği hikayeleri anlatmadık."
Ereğli'de geçmiş seçimlerde birçok vaat verildiğini ifade eden Keleş, "Beş yıl sonunda baktığınız zaman bu projelerin hiç birinin hayata geçmediğini görüyorsunuz. Böyle kulağa hoş gelecek şeyler değil de doğruyu, neyi nasıl yapacağımızı söylemek çok daha etkili olacaktır. Bizim anlayışımız, yönetim şeklimiz budur. Kimseyi kandırmak üzerine kurulu değildir. Gerçekleri durum tespiti yaparak belirleyip bunun üzerinde çalışma yapmak gerekir" dedi.
"SÜSLÜ VAATLERLE İNANLARI İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Seçimde üç aday grubunun tatlı bir rekabet içinde olduğunu, seviyeli bir yarışın gerçekleştirildiğini ifade eden Keleş, kendisi ve üyelerin birçoğuna enteresan gelen konular bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bizim dışımızdaki aday gruplarının biri yirmi yıldır yönetimde, biri on yıldır orada. Yeni yüzler değiller. Fakat yeni ortaya çıkabildiler. Aynı zamanda başarısızlıklarını görüp insanları vaatlerle projelerle, süslü laflarla ikna etmeye çalışıyorlar. Zaten yirmi yıldır oradasınız, değişen bir şey var mı? Değişen bir şey varsa neden bugün üç aday grubu var? Her grupta 48-50 var. 150 kişilik seçim için oy isteyen bir grup var. Neden bu kadar insan var? Siz zaten oradaydınız.
Bir de anlamakta gerçekten zorlandığımız bir konu var. Israrlı bir şekilde neden insanlar orada kalmak ister? On yıllık görev süreniz bitmiş. Hiçbir şeye ses çıkarmamışsınız. Seçilmiş meclis üyelerine yanınızda hakaret edilmiş, seçilmiş meclis üyeleri yerin dibine sokulmuş. Sesini çıkartmamışsın bugün çıkıyorsun, 'Ben Ereğli'yi güzel günlere getireceğim' diyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Eğer ben de bunu yaparsam söyleyin. Burada kimsenin kimseyi ötekileştirme lüksü yok."
"SEÇİM HEDEFİMİZ 20 MECLİS ÜYESİNİN HEPSİNİ KAZANMAK"
Seçim aritmetiğinin sandıktan çıktıktan sonra belli olacağını dile getiren Keleş şöyle devam etti:
"Seçim aritmetiği nasıl olur, bunu sandıktan sonra göreceğiz. Herkes bir matematik hesabı yapıyor ama bizim amacımız seçimi 20 meclis üyesiyle kazanmak. Neticede 20 kişi seçilecek. TSO üyelerinin seçmiş olduğu 20 kişi olacak bunlar. Biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, bizim amacımız seçime girdiğimiz tüm sandıklarda ezici bir çoğunlukla kazanmak. Bunun için yeterli iletişimde bulunduğumuzu, kendimizi anlatmak açısından şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Arkadaşlarımla Ereğli'nin en ücra noktalarına kadar gittik. Belki benim gidemediğim yerler oldu ama herkes kendi grupsal dağılımı içinde çalıştı. İşbölümü yaptık aramızda. Çünkü bu bir başkanlık seçimi değil. Önce meclis, sonra başkanlık seçimi olacak. Bu yüzden her grup kendi görev sahasında gayretli ve üstün bir şekilde çalıştı, yapmak istediklerini anlattı.
Çok önemli bir şeyden daha bahsedeceğim. Kimseyi tehdit etmedik, kimseyi ticari faaliyetiyle bir şeylere sürüklemedik. Bize oy vermezsen şöyle yaparız demedik. Ama maalesef, bizimle beraber dostane şekilde sohbet eden insanların sosyal medyada fotoğraflarını gördükten sonra inanılmaz bir baskı var. Nasıl onlarla beraber olursun diye? Biz öcü müyüz? Burada öcüye benzer biri var mı? Ticaretini bitiririm, belediyedeki ticaretine sekte vururum diyor; maalesef korkudan ötürü yanımıza gelemeyen arkadaşlarımız var. Baskı bir yere varmaz. Sene 2018... Yapacaklarından bahsetmek yerine tehditle, şantajla üyelerden oy istemek hiç hoş değil. Biz tehdide şantaja boyun eğmeyiz, üyelerimiz de eğmez. Bunun neticesini sandıkta göreceğiz."
"HERKESİN ODASI OLACAĞIZ"
Arslan Keleş, Ereğli'de seçime 7 grubun girdiğini, daha önceki seçimlerde 7. Grup olan sac ticareti grubunun en büyük grup olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
"Sac tüccarlarıyla ilgili çok sıkıntılı bir durum söz konusu. Bir önceki dönemde bu işi çözmek üzere vaatlerde bulunmuşlardı. Hala aynı vaatlerde bulunabiliyorlar mı bilmiyoruz ama biz sadece bir grubun değil, herkesin odası olacağız. Yedinci grupta faaliyet gösteren sac tüccarı arkadaşlarımızla ilgili de çalışmalarımızı tamamladık. Bir şirket çatısı altında bu arkadaşlarımızdan birlikten kuvvet doğacak hazırlıklar yaptık. Bu tüzüğü, anayasası olan bir şirket olacak. Sonradan kişiye veya keyfe göre değişen bir şirket tüzüğünden bahsetmiyorum. Tamamen kurumsal yönetilecek, buradaki arkadaşlarımızı bir araya getirerek daha güçlü bir hal alacağız.
Aynı zamanda şehrimizde bir ortaklık kültürü olmamasından bahsediyoruz. Bununla ilgili Konya, Antep, Kayseri illerinde üretime dayalı yan sanayi tesisleri var. Çok ortaklı bunlar. Bunun fizibilitesi ve projesini üyelerimizle paylaşıp, herkesi koyduğu sermaye oranında bu işe dahil edeceğiz. Ereğli'de farklı bir bakış açısı getireceğiz. Bunu sadece yönetimde olan, mecliste olan arkadaşlarımızla ilgili söylemiyorum. Bunu tüm üyelerimizin ortak görüşüne açarak, isteyen içinde yer alabilecek. Bu modeli geliştirebilirsek Ereğli'de istihdam sorununu çözmek adına katkı sağlamış oluruz."
"ERDEMİR YETER Kİ YATIRIMI BURAYA YAPSIN"
Ereğli'nin en büyük sorununun istihdam olduğunu, dışarıdan yatırımcı gelmemesi, içerideki yatırımcıların da yatırımlarını sürekli ertelemesi olduğunu ifade eden Keleş şunları kaydetti:
"Bununla neyi kastediyorum. Ereğli teşvikte Düzce'ye, Bartın'a göre avantajlı olmadığı için yatırımların buraya kayması normal. Bununla ilgili olarak peşinde koşmamız gereken en önemli konu sektörel teşvik. İkincisi, varolan yatırımcının, Ereğli'deki en büyük yatırımcı Erdemir'in, sıvı çelik kapasitesini arttırmak gibi bir projesi vardır. Bununla ilgili olarak Erdemir'in iki alternatifi var. İskenderun'da yapabilir bunu, ikincisi burada yapabilir. Gönlümüz arzu eder ki burada yapsın. Biz bu işin bir an önce hayata geçmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Yeter ki yatırımı buraya yapsın. Tüm TSO üyeleri bir araya gelsek 2 bin kişiyi, bin kişiyi işe alamayız. Ama Erdemir sıvı çelik kapasitesini bir milyon ton arttırırsa, bin, 2 bin kişiyi işe alır. Önemsediğimiz konular var. Önce diyalog, önce yatırımcı diyoruz ya, burada ne kadar dolu şeylerden bahsettiğimizi çok daha iyi görebilirsiniz.
"EREĞLİ'NİN GELECEĞİNİ ARAYACAĞIZ"
Diyalog derken biz kişisel ve ailevi beklentiler açısından değil, şehrin seçilmişleri, atanmışlarıyla bir araya gelip sorunları olduğu yerde, sıcağı sıcağına çözmeyi kastediyoruz. Bunu da çok kısa zamanda başaracağız. Burada tüm siyasi partilere, sendikalara, meslek odalarına, vakıflara, derneklere, medya kuruluşlarına ve kanaat önderlerine ihtiyacımız var. Bugüne kadar meslek odaları yok sayıldı. TSO var, belediye var. Biz ziyaretlerimize meslek odalarıyla başladık. Aramızda sadece cirosal farklılıklar var, yoksa hepimiz aynı işi yapıyoruz. Biz Ereğli'nin on yıl sonra nerede olacağını sizlerle paylaşmak istiyoruz, Ereğli'nin geleceğini arayacağız. Bir arama konferansı ile. Bununla ilgili çeşitli illerde yapıldı, akademisyenleri ve akil insan heyetlerini getirerek Ereğli'nin on sene sonra nerede olması gerektiğini, vizyonunu ortaya koymamız gerekiyor. Bu şehir çok güzel bir şehir, fakat bu şehir hak ettiği yerde değil."
"EREĞLİ VE ALAPLI'NIN NÜFUSU AYNI MI?"
Bunun çeşitli sebepleri olduğunu vurgulayan TSO Başkan Adayı şöyle devam etti:
"Hep konuşuyoruz, devlet hastanesinden alınan, BEÜ uhdesindeki arazinin bomboş duruyor olması bizi üzüyor. Ereğli'de öğrenci sayısı, Eğitim Fakültesi'nin öğrenci sayısı 2013 yılında 2 bin 700, bugün 2 bin 500. Ereğli'ye fakülte diye yutturdukları Turizm Fakültesine kaydolan öğrenci sayısı yedi. Bunları siz kabul edebiliyor musunuz? Bizim Ereğli olarak beklentimiz nitelikli bir fakülte, bundan kastım hukuk fakültesi, mühendislik fakültesi olabilir. Öğrencilerin yoğun olarak tercih edebileceği bir bölüm. Rektör hocanın daha önce bir sözü vardı. On bin öğrenci olacaktı Ereğli'de. Ereğli'de öğrenci sayısı Alaplı ile aynı. Ereğli'nin nüfusu Alaplı ile aynıysa, Çaycuma Devrek ile aynıysa, Ereğli'deki öğrenci sayısına razı gelelim. TSO 500 bin lira vererek okula kantin yaptırmayı marifet saymayacak, buraya öğrenci kazandırmayı marifet sayacak.
Bunun dışında şehrimizdeki ticaret hacmini büyütebilmek için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz. Bu bizim başlıca görevimizdir. Çünkü üyelerden aldığımız aidatın nereye gittiği sorusunun cevabı, burada ekonomiye katkınızla ölçlecektir. Sahaya çıktığımız zaman 'odaya aidat veriyorum ama oda bana ne verdi' diyor. Kimse senede bir defa verilen iftar yemeği ve seçim zamanlarında çanta promosyonlarına kanmayacaktır. Bu işin çözülmesinin en kolay yolu Ereğli'de ekonomiyi büyütmek, yeni istihdam alanları açmaktır. Benim söylemek istediğim budur."
SORULARI YANITLADI
Keleş, "TSO seçimleri yerel seçim değildir" ifadelerini neden söyeldiğine ilişkin bir soruyu cevaplarken, "Çarşının üstü kapanıyor, teknoparklar kuruluyor. Teknopark 2017 yılının eylül ayında zaten kuruldu. Yönetime talip olan arkadaşımız yeni teknopark diyor. TSO zaten o teknoparkın yönetiminde. Vagon fabrikası kuracağız, 300 gemi siparişi vereceğiz desek ortalığı heyecanlandıracak ama böyle bir şey yok. TSO icra makamı değildir. Bütçesindeki parayı köprü yapmak, asfalt dökmek için kullanmayacak. Yasayla kurulmuş, tüccar ve esnafın örgütlü sesidir. Esnaf ve tüccarın işlerini kolaylaştırır."
Odalar ve Borsalar Birliği'nin Çaycuma'ya okul yapmasına rağmen, Ereğli'de yapmamasını nasıl değerlendirdiği sorusuna da, Ereğli'nin en muntazam aidat ödeyen ticaret odası olduğunu belirterek cevap veren Keleş "Bugüne kadar TOBB Başkanı Rifat Beyle Ereğli TSO'nun yakınlığı faaliyet raporlarına, beş yıllık planlara da girdi ama TOBB'un Ereğli'de hiçbir eyi yok. Ereğli'de çiftli eğitimin ortadan kalkması için bizim okul ihtiyacımız vardır. Bana göre TOBB'un Ereğli'ye bir borcu vardır ve onu ödemesi gerekir" dedi.
KAZANAN EREĞLİ OLSUN
Keleş, son olarak, "Bir değişim beklentisi içinde Ereğli TSO üyeleri. Bu değişimin sonucu Pazar günü belli olacak. Bunu biz gördük, halkımız da gördü. Ereğli'ye fayda sağlamak için güçlü bir desteğe ihtiyacımız var. Üyelerimizin oyları bölmemesi gerekiyor. Kazanamayacak, olmayacak işleri vaat eden insanlara değil de, olabileceğ kadrolara oy vermelerini istiyoruz. Sandıktan çıkacak güçlü sonuçla kazanan Ereğli olsun, şehrimiz kazansın, hepimiz kazanalım istiyoruz." dedi.
Haber : Hüseyin Aksakal
ETİKETLER : Yazdır