Çocuklarda Ergenlik Dönemi Uyarıları
Çocuklarda ergenlik dönemi uyarıları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emin Demirpolat, Çocukların ergenliğe geçiş döneminde yaşadıkları problemler konusunda uyarılar yaptı. Demirpolat; "Ailenin ergenlik çağında dikkatli olması gerekir. Çocuktaki değişiklikleri reddetme yönünde değil, beğenme ve yol gösterici bir tutum içinde olmalı" diye konuştu.
Demirpolat, 93,9 Değişim Radyo'da yayınlanan ve Arzu Tekin'in hazırlayıp sunduğu "Arzu İle Devrialem" programında, çocuklarda ergenlik sorunlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Demirpolat, Ergenlik Çağının çocuğun tamamen yetişkin özelliklerini yakalayacağı uzun bir süreç, fiziksel bazı değişikliklerin yanında psikolojik ve sosyal değişiklikleri kapsayan bir dönem olduğunu söyledi.
Demirpolat şöyle konuştu:
"Ergenlik çağı süreci sancılı bir süreç. Anne baba için de böyle. Çocuk büyüyor, boyu uzuyor, eklemler uzuyor, yüzü değişiyor. Bunlar çocuğu psikolojik, sosyal sorunlara yol açabilir. Psikolojik değişiklikte sosyal çevreye daha fazla bakmaya başlıyor. Hayal bile etmediğiniz birine benzemeye çalışır. Görüntüsüne önem vermeye başlayabilir. Ailenin ergenlik çağında dikkatli olması gerekir. Çocuktaki değişiklikleri reddetme yönünde değil, beğenme ve yol gösterici bir tutum içinde olmalı. Çocuklar gördüğü şeylerden daha fazla etkileniyor. Ruhsal açıdan kırılgan, aşırı hassas olabilir çocuk bu dönemde. Değişikliklere açıktır. Ummadığınız şeyleri denemeye başlar. Tipik giyimler, saçlar gibi. Çocuk inişlerle çıkışlarla doğruyu yakalamaya, kendi yolunu bulmaya çalışır, bireyselleşir."
NE ZAMAN YARDIM GEREKİR?
Dikkat edilmesi gereken ciddi sorunlar konusunda yardım almak gerekebileceğini belirten Demirpolat şöyle devam etti:
"Çocukta aşırı içe kapanma varsa, etraftan kendini ciddi şekilde soyutlanmışsa, okul başarısını etkiliyorsa, aşırı huy değişiklikleri varsa, etrafla ilişkilerinde sıkıntılar yaşıyorsa, örneğin öfkeliyse, sürekli ağlıyorsa mutlaka bir psikolog veya psikiyatristle konuşmak gerekir."
Demirpolat, "Mutlaka onun yanında yer aldığımızı göstermeliyiz. Kendi yapımızı ona dikte etmemeliyiz. Sen şöylesin, böylesin dememek gerekir. Ben de senin yaşadıklarını yaşadım diyerek değişimlerinde yanında olduğunu belirtmek daha doğrudur" dedi.
ERGENLİK NE ZAMAN BAŞLAR?
Ergenliğin başladığı dönem konusunda ailelerin şüpheye düşebildiğini ifade eden Demirpolat şunları söyledi:
"Eskiye göre kızlarda ve erkeklerde ergenlik bir yaş geriye geldi. Amerikan Pediatri Akademisi, kız çocuklarda 8 ila 13 yaş, erkek çocuklarda ise 9 ila 14 yaş arası olarak kabul ediyor. Fiziksel yapıda değişiklik oluşmasıyla ergenlik döneminin başladığını algılıyoruz. Görsel medya erken ergenlikte etkili oluyor. Müzik klipleri bile olabiliyor bu. Çocuk hayatı izlediği videolar veya filmler gibi algılamaya başlıyor. Küçük yaşta cinselliği fazla ön plana alabiliyor. Yapay beslenmelerin önemli etkileri var. Fast Food paralelinde obezite erken ergenliğe yol açabiliyor. Nihai olarak bizi en fazla endişelendiren ise nihai boyun maalesef kısa kalmasıdır."
Demirpolat, daha erken yaşlarda fiziksel değişiklikler görülmesi halinde ergenliğin erken başladığını ve bir uzmana danışılması gerektiğini ifade etti.
Çocukla diyalog içinde olmak mecburiyetine dikkat çeken Demirpolat, "Medyada izlediği şeylerin gerçek hayat olmadığını anlatabilmek gerekiyor. Gerekirse onunla aynı şeyleri seyrederek yol göstermek gerekir" dedi.
ERGENLİK GECİKTİĞİNDE...
Dr. Demirpolat, kız çocuklarda 13, erkek çocuklarda 14 yaşına kadar sürdüğünü ifade ederek, "Ergenlik belirtilerinin başladığı yaştan itibaren, 3,5-5 yıl içinde gelişim göstermiyorsa, ergenlik gelişim sürecinde bir gecikme var demektir. Erkek çocuklarda 2,5-3 yaş içinde gelişim yoksa duraklama var demektir. Mutlaka endişe duymak gerekmeyebilir, geçici olabilir. Bunu uzmanına danışmak gerekir. Uzman kemik gelişimine , yaşına bakarak karar verecektir" diye konuştu.
"DALGALI DENİZDE BOĞUŞAN ÇOCUKTUR..."
Normalde ergenlik sürecinin sıkıntılı, dalgalı bir süreç olduğunu, mutlaka anlayışlı olmak gerektiğini belirten Demirpolat, "Dalgalı denizde boğuşan çocuktur. Biz ona sadece yardımcı olabiliriz" diye konuştu.
Demirpolat şöyle devam etti:
"Erken ergenlikte korktuğumuz şey nihai boyun kısa kalmasıdır. Bunun dışında da ciddi problemler olabilir. Erken ergenlik fizyolojik değil, başka bir nedene bağlı başladıysa, Böbrek üstü bezleri salgıları, Hipotalamus, hipofiz sıkıntıları olabilir. Tümoral şeyler olabilir. Bunlar konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Sonuçta anne baba olarak etrafımızda birkaç örnek görürüz. Olayın stratejisini bilen, örnekleri daha iyi bilen uzmandır. Anne baba olarak bu konularda yeterli olmayabiliriz. Hem çocuk rahatlar, hem anne baba rahatlar bu süreçte uzmandan yardım alındığında."
Ergenlik çağında beslenme alışkanlıkları konusunu değerlendiren Dr. Demirpolat, "Çocukla diyalog içinde olmak gerekiyor. Sadece şunu yememelisin gibi değil, riskli şeyleri beraber konuşarak halletmek gerekiyor. Obezitenin sebebi aburcubur, cipsler, gazlı içeceklerdir. Cipsler hormonal dengeyi bozabiliyor. Plastik içerikli şekerlemeler, süngerimsi yapıda şekerlemeler gelişimi olumsuz etkileyebiliyor. Mümkün olduğunca doğal gıdalar tercih edilmeli, protein açısından zengin gıdalar tercih edilmeli. Çocuk ergenlik dönemine obezite problemiyle girdiyse, tüm hayatını etkileme riski olabiliyor" dedi.
Demirpolat, Çocuğun kendi sınırını belirleme alışkanlığı kazandırmanın, yasakçı bir tutumdan daha yararlı olacağını, bunun da eğitimle sağlanacağını söyledi.
Haber : Hüseyin Aksakal
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor