Muhtar Dernekleri Başkanları Değişim radyo'da konuştu
Karadeniz Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı Kıyıcak Köyü Muhtarı Şükrü Kılıç ve Ereğli Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı, Fındıklı Muhtarı Abdullah Arslan, Değişim Radyo'da yayınlanan, Şenol Azman'ın sunduğu "Kara Tren programına konuk oldu. Programda iki başkan sorunların çözümü noktasında birlik olunması gerektiği sonucuna vardı.
Ereğli Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Abdullah Arslan tanıtım bölümünde 1980 doğumlu olduğunu, çiftçilikle iştigal ettiğini, fındık üretimi yaptığını ifade etti.
Derneklerinin 23 üyesi olduğunu ifade eden Arslan, "Her üyemizin farklı görüşü var. Öncelikli sıkıntımız dertlerimizi bir toplantı yapıp dertlerimizi birbirimize anlatamamamızdır. Derneklerimizin bir amacı var, muhtarın da bir amacı var. Muhtarın da dernekten beklentisi var. Benim beklentilerim yerine gelmedi, herkesin beklentisi var, bunlar yerine gelmeyebilir. Benim talebim yerine gelmedi, ilgilenilmediğini düşünüyorum. 23 muhtarımız arasında köy, mahalle ve belde mahalle muhtarlarımız var" diye konuştu.
Elinden geldiğince 23 muhtar olarak birbirlerine yardımcı olduklarını dile getiren Arslan, "Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'la aramız iyi değil. Yeni bir dernek kurduğumuzdan dolayı olsa gerek. Kabullenemedi Ereğli'de ikinci dernek kurulması. Milletvekili ile aramız iyi diyelim, iyi olsun. Son zamanlarda görüşmüyoruz. Sosyal medyada Özcan Ulupınar bir cenazemiz olmuştu, bize geri dönüş yaptı. Yapabileceği bir şey var mı diye sordu" dedi. Önümüzdeki günlerde daha da iyi olacağını düşündüğünü ifade eden Arslan, "Şu anda da iyiyiz," diye konuştu.
KILIÇ: "BÖLÜNMEYELİM DEDİM!"
Muhtarlar Derneği Başkanı Kıyıcak Köyü Muhtarı Şükrü Kılıç tanıtım bölümünde 1965 Kıyıcak Köyünde doğduğunu, üçüncü dönem Kıyıcak Muhtarlığını, iki dönem muhtarlar derneği başkanlığını yaptığını söyledi. Kılıç, sanayici olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Siyasilerin bir siyasi partinin rozetine dayanarak seçildiğini ama muhtarların sadece kişisel özellikleri ve ilişkileri sayesinde seçilebildiğini ifade eden Kılıç, neden ayrı dernek kurulması ihtiyacı olduğunun sorulması üzerine şöyle dedi:
"Arkadaşları tek tek aradım, bizi bölüp parçalamak istediklerini söyledim. Ayrılanlarla tek tek görüştüm. Dedim ki bu derneği bölmeyelim, sebep bensem, istifa edeyim ama derneği bölmeyelim. Adnan Muhtarıma söyledim, herkes istifa etsin sen etme dedim. Sen dernek başkanlığına aday oldun, hemen istifa etmen etik olmaz dedim. Beş altı ay bekleyin, sonra bir bahane bulup istifa edersiniz, dedim. Böyle bir aklı kim verir."
Koltukların gelip geçici olduğunu ifade eden Kılıç, Afrin gezisi sırasında Abdullah Muhtarımı aradım, programı anlattım, o da dönüş yapmayınca sadece bir kişi bizimle geldi ayrılan arkadaşlardan. Sorunlarımız oldu bir çare olmadı gibi söylüyor kendisi. Dernekten ne istedik de bu konuda yardımcı olunmadı?"
Arslan bunun üzerine, "Geçmiş dönemde muhtarlık yapmış bir büyüğümüzün eşi kanserdi, durumu iyi değildi. Yardım talebinde bulunduk, yönetim kuruluna soracağını söyledi, sonra da biz arayınca yönetim kurulunun buna sıcak bakmadığını söyledi. Muhtarlıktan düşmüş Emin Kaya adındaki bir arkadaşımızın Muhtarlar Derneği'nde sanki hala muhtarmış gibi görev yapması yanlıştı" dedi.
Kılıç, "Emin Kaya'nın başkan yardımcılığı yaptı. Kendisi muhtarlar derneğinin ırgatıdır. Kimin işi varsa koşturur. Burada Emin Kaya meselesi bahanedir. Emin Kaya boş olduğu için her gün Ereğli'de. Lokal herkese açık. Organizasyonlarda, iftarlarda, toplantılarda, davetiye dağıtımında, aklınıza ne geliyorsa bunu yapan kişidir. Bu konuda yönetim kurulunda da görüşüldü. Yüz otuz kişiden yüz kişi kalsın, otuz kişi gitsin diyorsa ne diyecektik?" cevabını verdi.
Şükrü Kılıç, dernekte ikinci dönem başkanlığını ifade ederek, "Seçilirken bunun son dönemim olduğunu açıkladım. Ben sanayiciyim. Bu iş aynı mesleki çalışmalarıma sekte de vuruyor" dedi. Bölünme konusu tartışılırken, başkanlar arasında tansiyon zaman zaman yükseldi. Başkanlar, daha sonra sakinleşerek dostluk mesajları verdi.
Kendisinin 18 ilin genel sekreterliğini yaptığını ifade eden Kılıç, "Bütün konfederasyon başkanları 3 sene önce Ereğli'ye geldi. Bu toplantıları yaparken tüm üyelerimizi tek tek arıyoruz. Genel sekreterliğim dolayısıyla bazı toplantılara gidiyorum. Örneğin Karabük'te, belediye başkanı MHP'lidir. Rafet Vergili. Burada toplantı yaptığımızda Vergili, 'Bizim vazgeçilmezimiz Safranbolu evleridir, bizim vazgeçilmezimiz öğrencilerimizdir,' diyor. Nüfusu yüz bin, öğrenci sayısı 60-70 bin. Beş demir çelik fabrikası eder bu. Biz seçimler bittiği zaman rozetimizi çıkarırız. Dosyamızı hazırlar, Ankara'dan Karabük'e taleplerimizi iletiriz. Ereğli'de bölge milletvekillerimizle bir yemek programı yaptık. Öğretmenevinde tanışma kaynaşma toplantısı yaptık" dedi.
"BİRLİK BERABERLİĞİ BOZAN MÜDAHELELER"
Karadeniz Ereğli Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Fındıklı Muhtarı Abdullah Arslan da Belediye Başkanı Uysal'ın dernek başkanlığı için muhtarlardan oy istemesinin birlik ve beraberliği sabote ettiğini ifade etti.
Arslan, "Bir il genel meclisi üyesi, Ayhan Taşdelen bizzat beni aradı Şükrü Başkana oy vermem için. Bizim kaybedişimizin en büyük faktörlerinden biri bu. Köylerimizin dünya kadar sorunu var. Bakın tarihine, köylerimiz her gün göç veriyor, tarımda çağa ayak uyduramıyoruz. Yeni tarım aletlerine araçlarımız uygun değil. Ulaşım sıkıntısı var. Bunu çıkıp da bir yere anlatamıyoruz" dedi.
Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç da, "Belediye başkanı Hüseyin Uysal, sadece bir muhtarı arayarak hangi adayın önde olduğunu soruyor. Bunun ses kaydı var. Konu buradan ortaya çıkıyor. Uysal muhtarlara en büyük hizmeti yapmıştır. Bu zamana kadar muhtarlara yer veren birbelediye başkanı var mıydı? Bin beş yüz metrekare kapalı alan. Köy muhtarlarımızın oturacak yerleri, evlendirme yerleri, mescitleri, bunun için Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ı savunurum. Muhtarıma hizmet eden herkesi savunurum" diye konuştu. Uysal'ın muhtarların hepsine ücretsiz otopark sağladığını ifade eden Kılıç, "Hizmet aldığımız kişiyi savunacaksınız" dedi.
Fındıklı Muhtarı Arslan, 137 muhtara ücretsiz otopark verildiği söylemini değerlendirirken, "Bizim dernekteki arkadaşlar ayrıldı. Arkadaşlar çekiyor, ücret çıkıyor" diyerek itiraz etti. Arslan, derneğin kuruluş aşamasında ziyarete gitmek istediği Uysal'ın randevu talebini kabul etmediğini söyledi.
ÜNİVERSİTE KAMPÜSÜ
Kılıç, Bülent Ecevit Üniversitesi'ne tahsis edilen ama askeriye devri gündemde olan Eski Devlet Hastanesi Arazisi için "Herkes bir tarafa çekerse bir yere varamayız. Muhtarlar Derneği olarak toplantılarımızda bunu söylüyoruz. Biz koltuk meraklısı değiliz. Muhtarlar Derneği Ereğli için her zaman elini taşın altına değil, vücudunu koyar. Hangi eylem gerekiyorsa dernek olarak bu işin arkasındayız. Ama bize abi lazım. Bizi toplayabilecek, hazırlayabilecek bir abi lazım olduğunu düşünerek, TTK, HEMA, Armutlu cuma yol sorunu gibi konuları çözebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
Kılıç, "Ereğli'de ağabeylik yapan biri yok mu" sorusuna şu cevabı verdi: "Siyaset midir nedir bilmiyorum. Bunu toplayamadık. Muhtarlar Derneği'ni de böl parçala yönet taktiği oldu. Menfaat düşünülmeyecek, köyünün, memleketinin menfaatini düşünüyorsa bu işleri çözeriz. İsmen bir ağabey zikretmedim ama bize böyle bir ağabey lazım."
Arslan ise Üniversitenin yerinin mevcut yerinde olmayabileceğini,alternatif arayışının yapılması gerektiğini belirterek, "Konunun içeriğini bilmiyoruz. Şu anda oraya bir kampus olmadığı algısı var. Bir tartışma yapıp daha uygun bir yer bulunabilir. Fikir üretmek, toplantı yapmak lazım. Daha müsait yerler de bulunabilir" dedi.
"EN ÖNEMLİ SORUN..."
Karadeniz Ereğli Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Abdullah Arslan milletvekilleriyle ilişkilerinin genel anlamda iyi olduğunu ifade etti.
Arslan, "Ereğli'de sayın Ercan Candan vardı. Önceki dönem milletvekilimiz. Yüzde doksan sorunlarımızdan sonuç bulduk. Vekilimiz Ereğli'ye gelip muhtarların sorunlarını dinlerdi. Çözüm arayışına giderdi. Şahsım açısından yüzde doksanına çözüm bulmuştur. İstişare konusunda bir boşluk olduğunu düşünüyorum Ereğli'de" dedi.
Abdullah Arslan, en öncelikli problemin yol olduğunu düşüncesinde olduğunu ifade ederek yol olmayan yere yatırım çekmenin mümkün olmadığını söyledi. Arslan, "Ormanlı kapanma aşamasında, Güneşli belki yolu iyi olsa kapanmayacaktı. Yollar daha düzgün olsa işadamları buraya yatırım yapsa belki Ormanlı bölgemiz göç vermeyecek. Bunu Ormanlı diyorum ama tüm Ereğli'de durum aynı. Kandilli'de, Çayırlı'da, Ormanlı'da durum aynı. Özel idarede yeterli ekipman yok. Ereğli'de 93 köye özel idare yetersiz kalıyor. Özel idare makine parkının geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç, Ziraat Odası'nca bir fındık çalıştayı düzenlemesinin uygun olacağını, böyle talepleri Ziraat Odası'na ilettiklerini söyledi.
TARIM SORUNLARI...
Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Abdullah Arslan da toprak mahsulleri ofisinin alım yapmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Kendisinin fındık üreticisi olduğunu belirten Arslan şöyle dedi:
"TMO şimdiye kadar üç kez fındık aldı. TMO kalitesiz fındığı almıyor. Devletimiz teşvik veriyor üreticiye. Şahsi görüşüm, devlet bu teşviği TMO'ya fındık veren üreticiye vermeli. Buraya fındık veren düzgün üretim yapan üreticiler. TMO'nun her dönem fındık almasını, desteğini de buraya ürün veren üreticiye verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece fındık üretiminde çok daha ileri gidebiliriz.
Hayvancılıkla ilgili Patpat çıktı, öküz ve katır ortadan kalktı. Devletimiz geçen altı tane teşvik verdi, alan arkadaşlarımız memnun değil. Hiçbiri teşvikten memnun değil. Devlet 30 bin lira hibe verdi, bu hibeyi altı baş hayvan vermek şeklinde değil de, sen on baş hayvana on yıl boyunca bakarsak senin sigorta primini ödeyeceğim dese, birçok vatandaş bu işe geri döner.
Kara keçiye bakana ceza verildi önceden. Bu kara keçi nesli iki ailede vardı. Devlet ceza yapınca aile satmak zorunda kaldı. Geçen zaman içinde ormanların içine yürüyerek girilmez hale geldi. Ormanın içindeki ıhlamur ağacına ulaşamıyoruz. Çünkü her taraf kapandı. Keçiler bunları bedava açıyordu. Benim görüşüm, tarım müdürlerimizin bu konuda çalışma yapıp, kara keçiye teşvik yapılmasıdır.
Patpatla istediği yere ekim yapabiliyor ama istediği yerden mahsulünü getiremiyor. Arazi yolları uygun değil. Arazi yollarıyla ilgili yeni dönemde vekillerimizden taleplerimiz olacak. Fındıklı Muhtarı olarak arazi yollarını ilettik. Benim yedi dönüm arazim var. Patpat aldıktan sonra bu arazinin mahsulünü almak için arazime yol yaptım. Vatandaş şikayet etti. Orman işletme şefi geldi, tarlama yaptığım yola ceza kesti. Tarım ilçe müdürümüz sera için destek veriyor. Teşvik var, üreticiden talep yok. Sorun ne, köylerimiz seraya elverişsiz. Dere boylarında bu teşvik edilebilir. Buralarda fındık üretiliyor. Fındık olmadı mı o araziler boş yatıyor. "
Muhtarlar Derneği Başkanı Kılıç da bu konuda muhtarın da aktif olması gerektiğini ifade ederek, "Arazi yollarından şikâyet olduğunda özel idareye açtırıyoruz. İl Genel Meclis üyeleri bu konuda hummalı bir çalışma yürütüyor. Araç parkı yeterli değil. 93 köyü olan, coğrafi yapısı çetin bir bölge için yeterli değil" dedi. Kılıç, tarımla ilgili konuların başta Ziraat Odası olmak üzere paydaşların bir araya gelmesiyle konuşulması gerektiğini söyledi. Fındıkta emanete vermenin piyasayı olumsuz etkilediğini belirten Kılıç, "hatayı biraz da kendimizde aramamız gerek" dedi.
Köylerde köylü kalmadığını, yoğurdu, yumurtayı çarşıdan alan köy sakinleri olduğunu belirten Kılıç "Biz biraz daha sosyete olduk. Bir çuval yem 85 lira. Bir yumurtayı seksen beş kuruşa satarak bu iş yapılır mı? Bize birlik beraberlik, abi lazım, bu konuları konuşmamız lazım," ifadelerini kullandı.
Arslan ve Kılıç, programda Şenol Azman'ın 24 Haziran Seçimleri ve siyaset konularındaki görüşlerini de yanıtladı. Dernek Başkanları, yerli kömürün üretilmesi politikalarının geliştirilmesi gerektiğini dile getirerek, kamuoyunda bir birlik görüntüsü oluşturmanın önemine dikkat çekti.
Haber : Hüseyin Aksakal
ETİKETLER : Yazdır