18. MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ
18. Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü 98. Yıldönümü etkinlikleri dolayısıyla yayınlanan anma mesajları şu şekildedir.
" Birinci Dünya Savaşları içinde yer alan Çanakkale Muharebeleri sadece Türk tarihinin değil aynı zamanda yakın dünya tarihinin de kaderini yönlendiren en önemli olaylardandır. Azim ve kararlılığın Vatan, Millet, Hürriyet duygularıyla çelikleştiği Çanakkale Zaferleri ilelebet Türk Milletinin rehberi ve gurur kaynağı olacaktır.
Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in Anafartalar tepesinde yaktığı zafer meşalesi, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın da müjdecisi olmuştur. Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Türk Milletinin direnme gücünün, fedakarlık ruhunun ve vatanseverlik şuurunun bir abidesi olan Çanakkale Destanı, o günün düşman devletleri tarafından bile saygıyla ve hayranlıkla anılarak, insanlık tarihinde şanlı yerini almıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferinin 98.yıl dönümünü yürekten kutluyor, başta Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere özgürlük ve bağımsızlığımız uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden veya hayatta olan kahraman gazilerimizi saygıyla ve şükranla anıyorum."
İbrahim ÇAY
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ MESAJI
Tarihimizin ve dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan ve 98 yıl önce Çanakkale'de yaşanan destan; dünümüze olduğu gibi yarınlarımıza da ışık tutmalıdır. Asla yok olmayacak ve esareti kabullenmeyecek bu milletin evlatları, dünya var oldukça unutulmayacak bir kahramanlık örneği göstererek, "Çanakkale Zaferi" gibi çok zor şartlarda elde edilmiş bir zaferi ulusumuza yaşatmışlardır.
Uzun zamandır ülkemizde oynanmaya çalışılan ve birliğimizi bozma çabalarına en güzel cevabı bu millet 98 yıl önce Çanakkale'de vermiştir. Vatanımızın her bölgesinden, kökeni ne olursa olsun, çoğu çocuk denebilecek yaşta Mehmet'ler, Mehmet'cikler, vatanları için şehit veya gazi olmuşlar, bizlere de bu güzel vatanı bırakmışlardır.
Bu zafer, bu cennet vatanın daima Milletimizin olacağının, ebediyen hür ve bağımsız yaşayacağının da ispatı olmuştur. Milletimizin yüzyıllardır ayakta durmasını sağlayan güç, Seyit Ali Onbaşı'nın sergilediği güçtür, maneviyatımızdır.
Gençlerimize Çanakkale'de ölmeyi emreden Mustafa Kemal'i ve bu emre tereddüt göstermeden itaat edenleri; öleceklerini bile bile, çarpışan kahraman askerlerimizi iyi anlamalı ve anlatmalıyız. Onları ne kadar iyi anlatırsak, büyük zaferler kazanan, bu büyük milletin evlatları olduklarını daha iyi kavramalarını sağlarız. Bizler her zaman atalarımızdan ve bizlere kanlarıyla canlarıyla vatan toprağı armağan eden şehitlerimizden güç ve kuvvet alıyoruz. İlelebet var olacağız ve ilelebet şehitlerimizi minnetle, sevgiyle, saygıyla anacağız.
Bu vesile ile Çanakkale Zaferinin 98. yıldönümünü ve Şehitler Gününüzü kutluyor, Başta Gazi Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve bu topraklar için canlarını vermiş tüm şehit ve gazilerimizi tekrar, rahmetle, minnetle, saygıyla, gururla anıyorum...
Prof.Dr. Ercan CANDAN
AK Parti Zonguldak Milletvekili
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Sözcüsü
Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Üyesi
Asya Parlamenter Asamblesi Komisyonu Üyesi
Türkiye-Gambiya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Türk Ordusu'nın, tarihin en büyük savaşlarından biri olarak kabul edilen ve güçlü devletlerin iştiraki ile gerçekleşen 1.Dünya Savaşı'nda elde ettiği en değerli cephe zaferlerinden biri olan Çanakkale Savaşı'nın 98.yıldönümünü idrak ediyoruz.
İtilaf Devletleri'nin "hasta adam" olarak nitelendirdiği Osmanlı İmparatorluğu topraklarındaki paylaşımın başladığı yıllarda, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının Gelibolu, Anafartalar, Conkbayırı, Seddülbahir ve Arıburnu gibi geniş bir alanda yaşanan kuşatmaya karşı sergiledikleri kutsal direnişin yıldönümünde, vatan topraklarını kanla sulayan ve canla besleyen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
1. Dünya Savaşı'nın en kanlı deniz muharebelerinin yaşandığı Çanakkale'de gerçekleştirilen deniz harekatı, sıradan bir askeri harekat ya da muharebe olayı değildir. Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyla her zaman Ege ve Karadeniz'in giriş kapısı olarak kabul edilmiştir. Her iki boğaz, klasik ve dar çerçevede sadece Akdeniz'i Karadeniz'e, Avrupa'yı Asya'ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdeniz'in öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini ve büyük kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve ekonomisi üzerine olan etkilerini bugün de korumaktadır. Bu nedenlerledir ki, Türk Boğazları, uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuşlardır.
Tarihin eski dönemlerinden beri ön planda tutulan, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir. Başka bir deyişle Boğazlar, dünyanın diğer parçalarında pek görülmemiş ardı arkası kesilmeyen mücadelelere sahne olmuştur. Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili söylenebilecek bu gerçekler, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmelerin daha bir önem ve anlam taşıdığnı göstermektedir.
1.Dünya Savaşı öncesinin başlıca büyük devletlerinden Almanya'nın, "Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası", Rusya'nın ılık denizlere ulaşma emelleri; İngiltere'nin, "denizlere egemen olan dünyaya hakim olur" teorisine dayanarak, özellikle 19. yüzyıldan bu yana güttüğü Rusya'nın Akdeniz'e çıkmasını engelleme siyaseti, hep Türk boğazlarında düğümlenmektedir. Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki emelleri, onları kendi aralarında da gizli birtakım mücadelelere yöneltmiştir. Boğazlar üzerindeki gizli çıkar çatışmaları, İngiliz ve Fransızlar'ı Istanbul'u almaya ve Ruslar'dan önce Karadeniz Boğazı'na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi'nin açılmasında başlıca etken olmuştur.Ruslara silah ve malzeme yardımı sorunuysa, savaşın sadece görünüşteki nedenini oluşturmuştur. İngilizler,Türklerin askeri gücünü ciddiye almamış, olayı basit ve sadece "sınırlı bir cezalandırma hareketi" olarak görmüştür. En güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının Boğaz'da görünüvermesiyle, Türklerin direnmekten vazgeçeceğini sanmıştır. Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. İngilizler, Çanakkale'deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda önce denizde sonra da karada hiç beklemedikleri amansız cevabı aldılar.Böylece onlar, zaferi Boğaz'da, Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler.
İtilaf Devletleri'nin Çanakkale serüveni bu suretle noktalandıktan sonra, Türkiye ve uluslararası politika ve diplomasi tarihi açısından ortaya koyduğu önemli sonuçları da iyi irdelemek lazımdır.
Çanakkale Savaşları, ilgili bütün ulusları derinden etkilemiştir. Örneğin, Anzak kuvvetleri olarak bu savaşa katılan Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar, bu savaştan önce Britanya İmparatorluğu'nun yenilmez üstünlüğünden emindiler ve böyle bir imparatorluğun onları askeri seferlere çağrısından büyük onur duymuşlardı. Bir propaganda posterinde yer alan Anzak üniforması giymiş bir çocuğun "Baba, Büyük Savaş'ta sen ne yaptın?" sorusu onları şüphesiz etkilemiştir. Ancak Gelibolu Savaşı onların bu büyük güvenini derinden sarsmıştır. Anzaklar için Gelibolu Savaşı'nın önemi çok büyüktür. Gelibolu'dan ayrılan Anzaklar savaşın başka cephelerinde savaşmaya gönderilmişler ve gittikleri her yeri Gelibolu'da yaşadıklarıyla karşılaştırmışlardır. Ülkelerine döndüklerinde kahraman gibi saygı görmüşler ve gözlerindeki Britanya İmparatorluğu'nun sonsuz gücü büyük bir yara almıştır. Her yıl çıkarmanın yıldönümü olarak 25 Nisan'da Anzak Günü adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün Avustralya ile Yeni Zelanda'da ulusal tatildir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 Anzak Kutlamaları sebebiyle gönderdiği mesaj ülkeler arası dostluğu pekiştirmiştir:
"Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Bu savaş; Anzaklar'a unutamayacakları bir ders verdiği gibi, sömürü altında tutulan bütün milletlerde de yüreklerinde asla sönmeyen bir ulusal bağımsızlık özlemi aşılamıştır. Birçok sömürge devlet, zaman içinde bağımsızlık direnişine başlarken, Türk Milleti'nin bu büyük mücadelesini kendisine rehber edinmiştir. Türkler, birçok millet için "hiç sönmeyen bir bağımsızlık ateşi" olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra İngiliz ve Fransız donanmalarının geri püskürtüldüğü 18 Mart, Çanakkale Şehitlerini Anma Günü olarak ilan edilmiştir.
Dünyada ise bu savaş, askeri beceriksizlik ve felaket sembolü olarak sayılsa da Türk Milleti'nin en şaanlı zaferlerinden biri olarak tarhimizdeki yerini almıştır.
18 Mart 1915 tarihini, tüm dünyanın tarihine silinmez yazılarla kazıyan Gazi Mustafa Kemal ve on binlerce Mehmetçiğin bu zaferinin yıldönümünü şanla ve şerefle kutlarken, bu zafere imza atan şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz. Tarihimizin en şanlı zaferlerinden biri olması dolayısıyla zaman içinde Şehitler Günü olarak da yad edilmeye başlanan bu anlamlı gün dolayısıyla, vatan topraklarını korumak; milletimizin birlik ve bütünlüğüne kast eden ve hain amaçları uğruna kan döken mihraklara karşı onurla mücadele ederken şehit düşen askerlerimizi de rahmetle anıyorum. Bu duygularla Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü dolayısıyla aziz Türk Milleti'ni tebrik ediyor, en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Halil POSBIYIK
Karadeniz Ereğli
Belediye Başkanı
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çanakkale Zaferi güçlü düşman donanmalarına karşı, tarih sayfalarından silinmek istenen Türk milletinin, genci ve yaşlısı ile gösterdiği topyekûn bir mücadelenin eseridir. Milletimizin birlik ve beraberlik ruhu ile yazdığı bu büyük destan, tarihte olduğu gibi gönüllere de yazılmıştır.
18 Mart'ta Çanakkale'de kutsal değerleri uğruna, tüm olumsuzluklara karşı inanılmaz bir şekilde canı pahasına çarpışan Türk milleti, kara ve deniz savaşlarında düşman kuvvetlerine "Çanakkale Geçilmez" dedirterek, hür ve müstakil yaşama kararlılığını dünyaya ilan edip, vatan ve bayrağına sahip çıkmıştır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur" sözlerinde ifadesini bulan bu zafer, aynı zamanda Mehmetçiğin vatan ve millet sevgisinin de ölümsüzlük anıtıdır.
Dünyanın farklı milletlerinin karşı karşıya geldiği Çanakkale, bugün dünya milletlerinin barış ve kardeşlik duygularını pekiştiren bir abidedir. Çanakkale, milletimiz için de ayrıca bir onur, gurur ve şeref abidesidir. Çanakkale, bu vatanın canı pahasına nasıl korunduğunun, bu ülkenin nasıl kurulduğunun en müşahhas örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Çanakkale, bu topraklarda yaşayan Türk'lerin, Kürtler'in, Araplar'ın, Zazaların, Gürcü'lerin, Laz'ların tüm grupların ortak bir ruh etrafında bütünleşmelerinin ve Türkiye sevdalarının eseri dir. Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını korumak için şaha kalkan bir milletin bağımsızlık aşkı uğruna ibret verici kahramanlık destanıdır.
Aziz şehitlerimiz, vatan için canlarını seve seve vermişler, makamların en yücesine erişmişlerdir. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Ülkemizin bugünlere ulaşması için sayısız zorluklara göğüs gerilmiştir. Milletimizin her ferdi, şehitlerimizin bıraktığı emanetin değerinin şuuru içindedir. Milletçe, şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emaneti, her geçen gün aynı şuur ve inançla daha da yükseklere taşıyacağız.
Bir yandan cumhuriyetimizi geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği yere taşımak için mücadele verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya, yüceltmeye devam edeceğiz.
Bu duygularla, Çanakkale Zaferi'nin 97. yıldönümünü kutluyor; bizlere bu büyük zaferi armağan eden, başta Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarını, bu destanı yazan 250 bin şehidimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranla ve rahmetle anıyorum.
M.Fatih ÇAKIR
AK Parti Kdz.Ereğli İlçe Başkanı
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sömürge ve toprak paylaşımı esasına dayanan fikirlerin ürünü olan 1.Dünya Savaşı'nın en büyük kara ve deniz savaşlarının gerçekleştirildiği Çanakkale Savaşları'nın 98. yııldönümünü yad ediyoruz.
Dönemin en güçlü sömürge devletlerinin büyük ordular oluşturarak denizden ve karadan kuşatmak istedikleri Çanakkale sırtlarında Gazi Mustafa Kemal ve O'nun silah arkadaşlarının; bu milletin yaşlısıyla-genciyle, erkeğiyle-kadınıyla yürek yüreğe ortaya koyduğu büyük direniş, tarihin asla silinmeyecek en büyük zaferlerinden birini yaratmıştır. Sömürülmek istenen bir milletin, kendisini paylaşılacak pasta olarak kabul edilen güçlere karşı ortaya koyduğu bu kutsal mücadele, sömürü altındaki bütün toplumlara da örnek olmuştur.
Dünya tarihinin en kanlı, en büyük savaşı olmasının yanı sıra, Gazi Mustafa Kemal sayesinde bir strateji dehası olarak kabul edilen Çanakkale Savaşları'nın yıldönümü dolsyısıyla, işgal ordularını denize dökerken bu vatan topraklarına canlarını katan aziz şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyor, aziz milletimize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Neriman POSBIYIK
Karadeniz Ereğli Kent Konseyi
Kadın Meclisi Başkanı
Haber :