540 milyar metreküp doğalgaz, yeni müjdelerin habercisi
540 milyar metreküp doğalgaz, yeni müjdelerin habercisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıkladığı müjdeyle 540 milyar metreküpe ulaşan Karadeniz'deki doğalgaz rezervinin bir ila iki trilyon arasında olduğunu düşündüğünü açıklayan ZBEÜ Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan, "Çok yakın tarihte yeni ek rezervlerin müjdeleri de açıklanabilir" dedi.
Fatih Sondaj Gemisi'nin Amasra-1 kuyusunda açıkladığı 135 milyar metreküplük doğalgaz müjdesi geçen 4 Haziran günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklanan toplam rezerv miktarı böylelikle 540 milyar metreküpe ulaştı. Öte yandan Kanuni Sondaj Gemisi Türkali-3, Fatih Sondaj Gemisi ise Amasra-1 kuyusundaki çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye'nin hidrokarbon kaynaklarının tespiti amacıyla sürdürülen çalışmalarla rezerv miktarlarının bir ila iki trilyon metreküpe ulaşabileceğini açıklayan ZBEÜ Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan, yeni keşiflere ilişkin belirtiler olduğunu da hatırlattı.
"MİLLİ FİLODA İNANILMAZ BİR TAKIM ÇALIŞMASI VAR"
Enerji güvenliği politikasında yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımların başladığını hatırlatan Turan, yakın süreçte Türkmen ve İsrail gazının da Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçeceğinin altını çizerek şöyle konuştu:
"Bir Türk vatandaşı olarak çok mutluyum,. Çok gururluyum. İnşallah yeni müjdelerin haberini de çok yakın tarihte alırız. Bu üçüncü müjdeydi. Amasra-1 kuyusundan Sayın Cumhurbaşkanımız 135 milyar metreküplük doğalgaz müjdesi verdi. Çok değil geçen sene 405 milyar metreküplük doğalgaz keşfinin müjdesini bize vermişti. Bu 2020 yılında tüm dünyadaki denizlerdeki en büyük doğalgaz keşfidir. Yeni yıla da hızlı başladık. Bunu şimdiden 540 milyar metreküpe çıkarttık. Ben umut ediyorum önümüzdeki yıllarda 1-2 trilyon metreküp rezerv olduğunu düşünüyorum. Zaten burada çalışan uzmanlar da yeni keşiflere ilişkin belirtiler olduğunu söylüyor. Şunu belirtmek gerekiyor. Burada sadece rakamlara takılmak da doğru değil. Burada bir paradigma değişikliği var. Enerji güvenliğinde ciddi, doğru adımlar son yıllarda atılıyor. 2000'li yıllarda bunun ilk işaretlerini görsek de 2010 yılında sac ayağına oturan enerji güvenliği politikasında bir paradigma değişikliği oldu. Birinci ayağında yenilenebilir enerji kaynaklarında yatırımlar başladı. Türkiye'yi bir enerji geçiş güzergahına çevirmek. Bugün Rus, Azeri gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçtiğini görüyoruz. Çok değil yakın tarihte Türkmen ve İsrail gazının da Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçtiğini görebiliriz. Bugün burada aldığımız başarı milli filo oluşturmak. İşte enerji güvenliğindeki en büyük yaklaşımlardan bir tanesi. Bugün 5 milli gemimiz var. 3'ü sondaj gemisi, ikisi ise sismik araştırma gemisi. Bugün Karadeniz'de ise üç gemimiz var. Kanuni, Fatih sondajı yapıyor. Aynı zamanda Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi de çalışmalarını yapıyor. Bir takım çalışması içerisinde inanılmaz bir çalışmayı burada görüyoruz. Ben çok yakın tarihte yeni ek rezervlerin müjdelerinin de açıklanacağını düşünüyorum."
Haber : İHA