ABDÜLMELİK - ÇAYLIOĞLU VE GÜNEŞLİ !!
Kdz Ereğli'ye bağlı Çaylıoğlu Beldesi, adını nereden aldı? Delihakkı Köyündeki 'deli' ne demekti? 1800'lü yıllara ait bir belgede, Kızılcapınar Köyü hakkında ne yazıyordu? Bütün bu ve daha başka soruların yanıtını, bu araştırma-haberde bulacaksınız...
Beldenin ismi son yıllarda değişikliğe uğradı. Öncelikle şunu söyleyelim; ad-isim önemlidir. Sık sık değişiklik, 'devamlılık' adına doğru değildir. Bu insan ismi için de böyledir. Kaldı ki atalarımız, çocuklarının ismini verirken de, bu devamlılık-süreklilik hususuna önem vermişlerdir. Böylelikle birçoğumuzun ismi, aile büyüklerinin ismiyle aynıdır...
Önceki yıllarda GÜNEŞLİ olarak değiştirilen ve kısa süre sonra tekrar eski adını alan Çaylıoğlu Beldesinin, tarihi belgelerle süregelen önceki adı, ABDÜLMELİK'tir.
Abdülmelik'i kelime anlamı olarak incelediğimizde; 'abd': köle, kul anlamına gelirken, 'melik': padişah, hakan, hükümdar anlamına gelir. Böylelikle Abdülmelik'e; hükümdarın-hakanın, kölesi-kulu anlamının yüklendiği "bir padişaha yönelik sevgi-sempati tezahürünün sunumu dolayısıyla bu ismin verilmiş olduğu" ortaya çıkarılabilir. Bu adın anlamının, önceki zamanlarda köye yüklenmesinin, illa ki bir öyküsünün olabileceği de, göz önünde bulundurulmalıdır.
Ereğli tarihi üzerine yazılmış kayıtlarda şu ifadeleri görebilmekteyiz:
"Bizans
İmparatorluğu döneminde Abbasiler yöreye (limanları olan Ereğli-Amasra gibi
yerlere) baskı yapınca, kıyılar önem kazanır oldu. Ardından bu yöreler
Bizans'ın çok önem verdiği yerler oldu. İşte bu liman kentlerinin, 793-799
yılları arasında Harun Reşit'in komutanlarından olan Abdülmelik komutasında
olan ordularına karşı, başarılı bir direniş gösterdiği belirtilir."
"Abdülmelik komutasında olan o Arap orduları, Kapedokya ve Galatya'yı zapt edip, kıyılara inmiş ve Amasra Kalesini de kuşatma altına almıştır. Yine, diğer bir koldan ilerleyen Muhammed bin Mervan komutasındaki ordu ise, Heraklea'yı (Ereğli'yi) tehdit ettiği belirtilir."
1840'lı yıllara ait bir belgeden anlaşıldığı üzere yerleşim yerinin adı, uzun süre Abdülmelik olarak kayıtlardaki yerini almıştır. Çevresinde bulunan köylerden Şamlar, Davutlar gibi isimler de tarihten bu yana devam edegelen isimlerdir...
Türkiye Cumhuriyeti'nden önceki dönemde (Osmanlı İmparatorluğu döneminde) insanlar, aile soylarına verilen lakaplarla nüfus kayıtlarına girmiştir. Çaylıoğlu lakabı da, beldenin önemli aile-soylarından birine aittir...
Çaylıoğulları;
yörenin önemli soy ailesidir. Önemli olmasının akabinde, bugün beldenin adı
Çaylıoğlu olarak kayda geçmiştir.
1840'lı
yıllara ait bulunan belgede, önceki adı Abdülmelik olan bu yerleşim yerinde
birkaç dönem üst üste 'Çaylıoğulları'nın muhtarlık yaptığı belirtilmektedir.
Çaylıoğlu Mehmet ve Çaylıoğlu Mustafa halef-selef olarak art arda, aynı soyun
devamı olarak, muhtarlık yaptıkları görülmektedir. Öyle anlaşılıyor ki,
Çaylıoğulları yörenin nüfuzlu soy-ailelerindendir. Alaplı'da, Koca Ali'nin oğlu
tarafından kurulduğu belirtilen Alioğlu Köyünde de, Çaylıoğullarından olan
aileler bulunmaktadır. Ayrıc, bu bilgilerin bir delili olsa gerek, Alaplı-Alioğlu
Köyünde, Çaylıoğlu ve Duruklu adında mahalleler vardır.
Çaylıoğlu'na Doruklu adı da verilmiştir. Bu ad, Deverk'in üzerinde bulunan Dorukhan'dan alınmış olmalıdır. Çaylıoğullarının Dorukhan'dan gelmiş olduğu rivayeti de vardır. Yine Çaylıoğlu yerleşim yerinin, bir çay-dere etrafında kurulmuş olduğunu da dikkate almalıyız.
ÇAYLIOĞLU'NA GİTMEDEN ÖNCE GEÇİLEN YERLER HAKKINDA;
DELİLER VE DELİHAKKI:
Önceki
yıllarda basına yansıdığı üzere; Deliler köyü, köy adından rahatsız olup, köyün
adını değiştirdiler. Pınarcık yaptılar. Yapılan inceleme-araştırma sonucunda,
köyün asıl adının 'deli-ler' değil, 'delil-ler' olduğu, zamanla adın bozulup
'deliler' olarak kaldığı belirtilmektedir...
Yine
"deliler" adının Osmanlı İmparatorluğunda, öncü-akıncı olarak savaşlarda en
önde bulunan "deli" denilen insanlardan gelmiş olduğu da dillendirilmektedir.
15-18 yaşlarındaki genç insana, günümüzde "delikanlı" denilince "heyecan" duyuluyor ama, köyün adına "deliler" denilince bu heyecan duyulmuyor artık. Oysaki bu adın ilk koyucuları-kullanıcıları, bu addan büyük bir heyecan duymuş olmalıdırlar.
Görüleceği
üzere kazanılan adlar önemlidir. Sahip çıkılmalıdır. Geçmişin değeri geleceğe
taşınmalıdır. Değiştirilecekse bile, geçmişten daha güçlü ve güzel bir ad
bulunmalıdır, diye düşünmekteyiz.
Ayrıca
aynı yörenin, Deli Hakkı adında biri tarafından, etki-tesir altına alınmasının
da, göz önünde tutulması yerinde olacaktır.
KIZILCAPINAR KÖYÜ:
Kızılcapınar
Köyümüzün adı üzerine yapılan incelemede de, köy adının çok eski yıllarda
verildiği görülmektedir. Hatta 1800'lü yıllara ait bir belgede: "Ereğli'ye ait
iki saat mesafede kızılca pınar adı verilen yer" diye geçmektedir.
Ayrıca
1844 yılı Osmanlı arşivlerinde Kızılcapınar yerleşim yeri civarında bulunan
bazı köylerin adları şunlardır:
Külaf
(külah olmuş), Akyazı (eggezi), Maraşlı (maraşoğlu soyunun köye ismini
vermesiyle), Kasımlı, Çavuşlar, Çobanlar ve Kaymakçılar...
Bu
adlar, genellikle köye yerleşen aile-soy lakabının yerleşim yerine
verilmesinden oluşmuştur...
Ve
Öğberler adı da tarihi olup, çevresinde bulunan bazı yerleşim yeri adları
şunlardır:
Kirencik-kirazcık,
Vakıf, Kozca, Karapınar, Hasanlar...
KAYNAK: RECEP ÇETİN
Haber : Şafak Negüzel