AK PARTİ ZONG.MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI ARSLAN KELEŞ DİYALOG'A KATILDI
8 Mart Kadınlar Gününün ardından 9 Mart Pazartesi günü Diyalog programı bu hafta Ak Parti Zonguldak Milletvekili Aday Adayı Arslan Keleş konuk oldu.
Program, 8 Mart Kadınlar Günü'nün ardından yapılan ilk program olduğu için program yapımcısı Azman ve Milletvekili Aday Adayı Keleş, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladılar.
Azman, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayarak, kadınlarımızın hayattaki önemine değindi.
Aday Adayı Keleş ise, 8 Mart Emekçi Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, "kadınlarımızın bu hayattaki en önemli ve değerli insanlar olduklarını belirterek, kadınlarımızın hayattaki yeri ve önemi tartışılamaz" dedi.
NEDEN ADAY OLDU?
"Şu an baktığımız zaman Köksal Toptan 3 dönem kuralına takılmasaydı yeniden Milletvekili olacaktı, devam edecekti. Çünkü kendisi insanlar sever, sevmez ama Türkiye'deki algısı büyük devlet adamı olduğu şeklinde. 2. sırada şu andan hali hazırda milletvekilimiz Prof.Dr.Ercan Candan Bey var. Ercan Bey, kendi mesleğinde kariyer yapmış, profesörlük unvanını almış, rektör yardımcılığı yapmış, bir dönem başarılı bir milletvekilliği yapmış olan sevdiğimiz bir ağabeyimiz. Benim Ercan Hocamla da son derece iyi ilişkilerim var. Madem iyi ilişkileriniz var neden aday adayı olduğunuz diyenler vardır. Benim de içimde Kdz.Ereğli'ye yaşadığım şehre, doğup büyüdüğüm şehre hizmet etme aşkı var. Ercan Bey'de de bu var. dolayısıyla birileri var diye sizin geri planda kalmanıza gerek yok."
SİZ 1. SRAYA, KÖKSAL TOPTAN'IN SIRASINA MI ADAY OLDUNUZ?
"2011 yılında da Ak Parti'den aday adayıydım. Ankara'ya mülakata gittik. Bu Cuma günü yine mülakata gideceğiz. O zaman mülakat komisyonu başkanı Adalet Bakanı Sadullah Ergin'di. O zamanda Kdz.Ereğli'den mevcut bir milletvekili adayımız vardı. Sayın Fazlı Erdoğan vardı. 2 dönem milletvekilliği yapmıştı, 3 dönem kuralına takılmıyordu. Yine milletvekili olabilirdi. Kdz.Ereğli'den yine 10-12 milletvekili aday adayı vardı. Fazlı Bey'in siyaset yapmış olduğu insanlar vardı ve adaylardı. Burada Sadullah Bey, konuyu şöyle özetledi: "1. sıra Zonguldak, 2. sıra Ereğli, 3. sıra Çaycuma. Sen 2. sıraya talipsin. Burada bizim milletvekilimiz Fazlı Bey var" dedi. Bu karar genel merkezimiz takdiridir. Dolayısıyla benim talip olduğum sıra 2. sıradır. 2. sıra Ereğli'nindir. Yani 2 yada 3. Ercan Candan'ın sırasına değil Ereğli'nin sırasına talibiz.
Ercan Bey, hem milletvekili hem de milletvekili aday adayıdır. Benim için de en kuvvetli, en şanslı aday adayıdır. Bana göre Ercan Bay'in şansı hepimizden fazladır. Hem mevcut milletvekili olması hem de Genel Merkez'in içinde olması sebebiyle. Bu takdir burada Genel Merkez'in olacaktır. O yüzden herkes istediği kadar bir 5 yazabilir. Bizim işimiz sıralama değil, bizim işimiz Ereğli'nin sırası ve Zonguldak'ın sırası. Biz tüm çalışmalarımızı buna göre yapıyoruz."
FATİH ÇAKIR CANLI YAYINDA TEMAYÜL YOKLAMASINI ANLATTI
"Temayül yoklaması Zonguldak'ta gerçekleştirildi. Temayül yoklamalarında Kdz.Ereğli olarak büyük bir katılım sağladık. Ama temayül yoklamaları sonuçları maalesef önceki yıllar gibi değil, açıklanmıyor. Genel Merkezimiz de kendi raporlarında saklı tutuyor, bu konuyu bizimle bile paylaşmıyorlar. Ama az çok aday adaylarımız, kendi çalışmaları neticesinde kendilerini biryerlerde görüyorlar. Ona göre bir değerlendirme yapıyorlar. Ama bizim net bir ifadeyle sonuç şu çıkmıştır deme lüksümüz yok.
Temayül yoklamalarına 30 adaydan, 23'ü girdi. Mevcut Milletvekillerimiz, önceki dönem milletvekillerimiz, önceki dönem il başkanımız ve MKYK üyemiz haricindekiler temayül yoklamasına girdiler.
Temayül yoklamasından çıkacak bir ismin listede olabileceğini düşündüğümüzü açıklamamız söz konusu olamaz. Taraf belirtmiş gibi oluruz bundan dolayı şu anda bir açıklama yapamayacağız."
HALİL POSBIYIK, ADAY GÖSTERİLİRSE AK PARTİ2NİN 3. SIRASI SIKINTIYA GİRER Mİ?
"Ak Parti'nin böyle bir sıkıntısı yok. Öyle olsaydı, biliyorsunuz ki, yerel seçimlerde, Halil Bey, favori gösterilen bir Belediye Başkanı'ydı. Halkın teveccühüyle yerel seçimi kazandıysak, genel seçimlerde her zamanki gibi Ak Parti farkı arttıracaktır. Açıkçası biz kendi listemize bakıyoruz. Diğer rakiplerin belirleyeceği listelerden çok kendi listemizi önemsiyoruz. Halkımızın içinde olan, tabanla ve teşkilatla daha uyumlu insanların milletvekilliği listesinde olmasından yana çalışmalar yürütüyoruz. Bizim için rakip partilerin adaylarından çok kendi adaylarımız önemli.
Milletvekinizin çalışmalarında yer alıyor musunuz?
Karşılaştığımız programlarda görüşüyoruz. Bu vekilimizin tercihidir. Programlarını kendisi özel yapıyor, teşkilat mensuplarını değil de, özel arkadaşlarını, eskiden teşkilatta olan görev almış arkadaşlarla çalışmalarına devam etmek istiyor. O'na da saygı duyuyoruz. Nihayetinde milletvekilimizdir. Yanındaki kadroyu da kendisi belirliyor. Buna da bizim bişey söyleme hakkımız yok. Ki ben 2 gündür gripten dolayı yatıyorum. Ondan dolayı sadece Kepez'deki açılışta karşılaştık. Vekilimize hoşgeldiniz dedik. Açıkça bir sıkıntımız yok. Ama herkesin farklı algılaması var, biz de saygı duyuyoruz. Milletvekilimizin davet ettiği heryerde bulunuruz. Sayın milletvekilimiz bizim büyüğümüzdür, nerede olmamız gerektiğini söylediği an orada oluruz. O anlamda bir takıntımız yok yani. Arslan Keleş'e başarılar diliyorum."
KELEŞ: "TEMAYÜL YOKLAMALARINDAN İLK 5'TE OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM"
"Temayyül Yoklamalarının sonuçları açıklanmadı. Ama ben ilk 5'te olduğumu düşünüyorum. Bu temayyül yoklamasının açıklanmasının bir iyi bir de kötü yanı var. açıklanmasını çok isterdim doğrusu. Çünkü oradan çıkacak mesaj çok önemliydi. Göstereceğimiz mesaj çok önemliydi. Şehrimizin, Zonguldak Bölgesinin heryerinden oy aldım. Yani Bartın sınırı Nebioğlu'dan başlayarak, Karabük sınırı Gökçebey'e, Alaplı'ya kadar, her noktadan yüksek oranda oy aldığımı düşünüyorum. Benim açımdan son derece başarılı geçti temayyül yoklaması. Bunun olumlu sonucu öyle tahmin ediyorum ki, ilk gideceğimiz mülakat komisyonunda ortaya çıkacaktır. Sonrasından aldığınız oy oranı, sadece Ereğli'den değil, Kozlu'dan değil tüm Zonguldak ilinin her noktasından oy almak, oralarda bilindiğimizi, teşkilatlar tarafından sevildiğimizi ve benimsendiğimizi gösterir. Benim Ak Parti teşkilatlarıyla, teşkilatların her kademesinde görev yapanlarla, yöneticilik yapanlarla hiçbir sorunum yok. Ben şunun garantisini verebilirim: Gençlerin artık yönetimde söz sahibi olması gerekiyor. İlçe Başkanımız genç, Zonguldak'ta bildiğim genç bir yapılanma var. Şehrimiz maalesef göç veriyor. Şehrimizin bir takım sıkıntıları var. Bu şehir için canla başla, yorulmadan projeler üretebilecek yeni soluklara, yeni nefeslere ihtiyaç var. Bu yüzden bu işin içerisinde olduk. Teşkilatlar teşkilat görevini üstlenecekler, seçilmişler de seçilmişlik vazifesini yapacaklar. Ben kimsenin burada kavga etmesini, birbirleriyle çatışmasını doğru bulmuyorum. Çünkü bizim tek amacımız yaşadığımız şehre hizmet etmek olmalı. O yüzden tavan ve teşkilatla uyumlu, birlikte şehri nasıl daha öteye getirebiliriz, nerede noksanımız var, bunları konuşabileceğimiz, bunları tartışabileceğimiz bir yapı haline getirmeliyiz. Kendi aranızda tartışabilirsiniz, bunun asla ve asla dışarıya olumsuz yönde yansımasını yapmazsınız, dışarıya birlik ve beraberlik mesajı verirsiniz ki kavga olan yere hiç kimse bir hizmet getirmez. Ne varsa birlik ve beraberliğin olduğu yerde olacaktır."
MİLLETVEKİLİ PROF.DR.ERCAN CANDAN VE İLÇE BAŞKANI MEHMET FATİH ÇAKIR'IN YANYANA GELMEMESİNDEN DOLAYI MI ADAY ADAYI OLDUNUZ?
"Kesinlikle hayır. Birilerinin kavgaları, birilerinin arasındaki gerginlik asla beslendiğim, bize dayanak veren, güç veren bir konu değil. Tamamiyle kendi benliğim, kendi projelerim, kendi aklımdakileri uygulayabilmek, birlikte çalışabilmek için aday adayı oldum. Yoksa birilerinin kavgalarından beslenerek, bir yere talip olmadık. İlçe Başkanımız Fatih Çakır da az önceki canlı bağlantıda çok güzel özetledi. Vekil siyasi büyüğümüzdür. Kimle çalışmak istiyorsa onunla beraberdir. Milletvekilimiz burada bir tercih yapmış. Aralarında gözle görülen bir uyum problemi var diyelim. Aslında ben arada çok büyütülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Fatih Başkanla da yapmış olduğumuz özel sohbetlerde de kendisinin yaklaşımını biliyorum. Maalesef birileri gerginliklerden, kavgalardan besleniyor. Maalesef burada da tuzak iyi kurulmuş vaziyette. Sayın vekilimizi de bana göre yanlış yönlendiriyorlar. Çünkü ne olursa olsun, yeni seçilmiş bir ilçe teşkilatı var. Yeni yönetim gelmiştir. Herşey sıfırdan başlanabilir. Yani bu işlerde sürdürülebilir iyi ilişkiler kurmak gerekiyor. Birbirlerini çok sevmek zorunda değiller. Yani şimdi başkanım evde hasta yatıyor, vekilim onu ziyaret etmek zorunda değil ama birlikte hareket edebilirler.
Yarın seçim var. Ben konuşmamın başında da söyledim. Ercan Bey, bu seçimlerde aday adaylarının içerisinde en güçlü olanlardan bir tanesi. Yarın aday gösterildiği zaman yine bu teşkilatla çalışacak. Yani değişen birşey yok. Şimdi teşklilat içerisinde ,kendi adıma konuşayım,herkes beni sevmek zorunda değil ama birlikte çalışmak zorundayız. Herkesle uyum içerisinde çalışabileceğimi düşünüyorum."
BELEDİYE MECLİS ÜYESİ OSMAN YAVUZ CANLI YAYINA BAĞLANDI
Yavuz konuşmasına basın mensuplarının kendisini istediği gibi algılayamadıklarını söyleyerek başladı:
"Bu eylemi neden yaptığımı buradan açıklamak istiyorum. 3-4 meclis önce çocuk meclisi vardı. Bizlere cam bardaklarda çay dağıtıldı. Sayın Uysal, burada sadece meclis üyelerine değil, diğer misafirlere de çay ikram edilmesi gerektiğini söylemişti. Fakat ne hikmetse o gün bugündür başkanın emirleri dinlenmiyor, söyledikleri yapılmıyor ki üç aydır bize, soğuk günlerde bile çay ikramı yapılmadı. Ben takip ettim, kendilerine de uyarı yapmıştım. Ne hikmetse ikramın hepsini kestiler. Bizim orada derdimiz çay içmek değildi. Biz orada vatandaşımız için hizmet ediyoruz, soğukta da dururuz, çayımızı da dışarıda da içeriz çok önemli değil ama ben bu konuya dikkat çekmek için bu eylemi yaptım. Bunun yanında biz meclisin sahipleriyiz. Hüseyin Uysal, mahallelere gittiğinde, çayla,simitle,tereyağlarıyla ağırlandığını ve çok hoşuna gittiğini söylemişti. Biz meclisin sahipleri olmamıza rağmen, Başkan Hüseyin Uysal'ın misafirleriyiz orada. Misafirlere bir çay vermek çok değil diye düşünerek bu eylemi yaptım."
ÖN EĞİLİM YOKLAMASI HAKKINDA...
"Biz hangi arkadaşımız çıkarsa çıksın peşinden koşacağız, koşturacağız. Zaten geçen hafta katıtldığım programınızda Şerafettin Turpçu'nun çıkacağını, güçlü bir aday olduğunu söylemiştim.
Önay Alpago'nun şansını görmüyorum. Çünkü, 3 dönemdir ortada yok. Sonradan gelip, piyangodan çıktım demekle bu işler olmuyor. Çalışmak gerekiyor, yolu bırakmamak gerekiyor, bu yolu devam etmek gerekiyor.
Avukat Ünal Bey'in de kendi adıma Ereğli'yi temsil edemeyeceğini düşünüyorum. Ereğli doğumlu ama Ereğli'yi bilmiyor. Ereğli'yi kucaklayamaz diye düşünüyorum fakat bu işte belirleyici seçimdir, genel merkezin seçimidir, takdir onlarındır.
Eski Bakanımız Hasan Gemici ve Halil Posbıyık arasında diye düşünüyorum. Halil Bey'in şansı daha fazla."
KELEŞ:
"AK PARTİ'NİN ZONGULDAK LİSTESİNDE EREĞLİ'NİN SIRASI 2'DİR"
"Burada hepimizin talip olduğu sıra 2. sıradır. Düşünceme göre, beni diğer arkadaşlarımdan daha fazla öne çıkartan konu, ben Kozlu'da doğdum. Ailem 100 yılı aşkın bir süredir Zonguldak'ta yaşıyor.
Sizi buralı olarak görmeyenler var sorusuna Keleş, "Kimsenin benim nereli oldum ve olacağıma karar verecek gücü ve kudreti yok" diyerek konuşmasına devam etti:
Ben size yaşadıklarımı, hissettiklerimi söylüyorum. Ben bu şehirde yaşıyorum, bu şehirde doğdum ve Allah ömür verirse de bu şehirde yaşamaya devam edeceğim. Dolayısıyla bizi kimse kategorize edemez. Bu yerli yabancılık işi çok çirkin ve yakışıksız bir hadisedir. Zaman zaman siyasette oy almak için yapılan ama çok gereksiz, ucu çok farklı bir yere gidebilen bir konudur. Baktığınız zaman iç içe yaşıyoruz. Kız alıp veriyoruz, ticari hayatı paylaşıyoruz, yani hayatı paylaşıyoruz. Neyi tartışıyoruz ki? O zaman şöyle olmalı. Ben Bartın Nebioğlu Beldesi'nden temayyül yoklamasında oy aldım. Gökçebey'den oy aldım. Nebioğlulu da değilim, Gökçebeyli de. Ama ben Zonguldaklıyım. Bu şehirde yaşıyorum. Bu şehirde o zaman bize kimsenin oy vermemesi lazım. Bizim kendi kendimize oy vermemiz lazım. Böyle Bir şey yok. Burada Ormanlı'ya gittik. Teşkilatımızı ziyaret ettik. Belde Başkanımızı ziyaret ettik. Oradaki ilgi ve alakayı görseniz, şaşırırsınız.
Temayyül Yoklamasında Saffet kardeşimizle o soğukta gelen konukları karşıladık, bir merhaba diyerek kendimizi hatırlatma ihtiyacı hissettik. Yani, bu ayrımcılık niye? Şu da var. tabii ki ben de isterim, yakınım, tanıdığım, kendi köyümden birinin olmasını. Bundan daha doğal Bir şey yok. Ben bu göreve takdir edilirsem, bu göreve layık görülürsem, o zaman zaten farkımızı göstereceğiz. Ben bu zamana kadar yapılan bu yanlış politikaları bertaraf etmek üzere yapılması gerekenleri, uygulanması gerekenleri ben zaten bertaraf edeceğim. Bu yüzden bizim şehrimiz büyümüyor zaten. Biz sürekli bir ayrımcılık, sürekli bir kavga içerisindeyiz. Bu kavga ve ayrımcılık olduğu zaman da bu işler olmuyor.
Kdz.Ereğli ve Zonguldak'ın en büyük sorunu işsizlik. Bunu çözmek için buraya yatırımcı getirmemiz lazım. Bu yatırımcı dışarıdan gelecek."
PROJENİZ İŞSİZLİĞİ ÇÖZMEK Mİ?
"Projeleri genel merkez yapar, hükümetler yapar, siz burada uygularsınız. Milkletvekillerinin görevi ve misyonu bu şehirde yaşadığı için en hızlı şekildebu şehir için hizmeti almasıdır. Ben hastahane yapacam, yol yapacağım, köprü yapacağım gibi şeyler söylemeyeceğim. Bunlar zaten hükümetimizin programında var. Bunların çabuklaşması için elimizden geleni yapacağız. bizim öncelikle çözmemiz gereken daha büyük mevzular var. Burada hepimizin hayatımızı ilgilendiren geleceğimizi ilgilendiren büyük mevzular var. bunların en başında da istihdam konusu gelmekte. İstihdam konusu ile ilgili olarak da birlikte yapılabilecek çok şey olduğunu düşünüyorum. Bu krizi fırsata çevirmemiz gerekiyor. İstihdam için de neler yapabileceğimizi şöyle özetliyeyim: burada Organize Sanayii ilk kurulduğu zamanlar yer isteyenler oldu. O zamanki cevap, Organize Sanayi Ereğli'nindir. Ereğli tüccarınındır. Dışarıdan yatırımcı istemezyük. Evet, başardılar, dışarıdan yatırımcı gelmedi. TSO ve Belediye kaynaklı sorunlardan ötürü kaçan yatırımcılar oldu. Kaybeden kim oldu? Buraya yatırımcı geldiği zaman kimse kimsenin toprağından çalmayacak. Fabrika açıldığı zaman buranın çocuğu çalışacak. Burada tersaneler çalışırken ve iş yaparken, Zonguldak'ta ne kadar işsiz varsa buraya gelmişti. Ereğli tekrar eski günlerine dönmek üzereydi. Artık burası 1950'lerin Ereğli'si değil, bir balıkçı kasabası değil. Bugün 100 bini aşmış bir kent merkezi nüfusu var. bu şehir göç alarak büyümüş. Bu şehrin bu göçü almasa büyüme şansı yok. 81 vilayetten insan var. o yüzden bu şeyleri geçelim. Birkaç tane kendini bilmez arkadaşın yapmış olduğu ırkçılık söylemleri, gerçekten bu şehre zarar veriyor. Ülkeye 12 yıldır Başbakanlık yapan lideri Recep Tayyip Erdoğan Rizeli. Oy veriliyor. Burada yapılan mikro milliyetçilik işi hem dinimizce hem de inandığımız doğrular açısından çok sakıncalı. Lütfen bu tehlikeli tuzaktan el birliği ile uzak duralım. Biz bu şehir için yaşayalım."
YERLİ YABANCI DURUMU...
"Mülakata gidildiği zaman sorulmuyor yerli misin yabancı mısın diye. Öyle bir kavram yok. Hepimiz Türkiye vatandaşıyız. Ben Milletvekili Ercan Candan ile Fatih Çakır arasındaki yerli yabancı haberini uydurmaca buluyorum. 2015 yılında yaşıyoruz. Yaşadığımız çağda insanlar nelerle uğraşıyor. Biz nelerle uğraşıyoruz. Ondan sonra diyoruz ki geri kaldık. Tabi geri kalırsın. Sen bu işi bu şekilde ayrımcılık noktasına getirirsen bu durumlar iyi bile. Söylenecek çok fazla bir şey yok. Açıkçası bu konu beni çok fazla rahatsız ediyor."
MÜLAKAT?
"Orada gördüğüm tabloyu size aksettiriyorum. Mülakat komisyon başkanı bakanımızın söylemini birebir aksettiriyor. Ak Partinin son 3 dönemki uygulamasına baktığımız zaman Zonguldak ili 1, Ereğli 2, Zonguldak Merkez ya da Çaycuma Devrek tarafından da bir milletvekili 3. Sırada. Sıralama bu şekilde. Diğer partilerde de buna benzer bir hal alması için ciddi bir uğraş olduğunu buradan doğru görebiliyoruz. Nüfus yoğunluğuna baktığımız zaman Zonguldak-Kozlu-Kilimli'yi bir tutup, Ereğli ve Alaplı'yı 2. Sıraya verirseniz, 3. Sırada vadinin diğer tarafıdır. Burada 4. ve 5. Sıra adaylar, tabi bütün takdir genel merkezindir. Çünkü AK Parti'de yapılan CHP'de de yapılan eğilim ve temayül yoklamalarının sonuçlarına göre bu listeler oluşmayacak. Bunlar sadece birer referanstır. Bu referans noktasında da neyi dikkate alacaklarını 7 Nisan akşamı görmüş olacağız."
"GENÇLİĞİME VE ENERJİME GÜVENİYORUM"
"Ben gençliğime ve enerjime güveniyorum. Yaratacağım sinerjiye güveniyorum. Kurumlarla iyi ilişkiler sağlayacağıma inanıyorum. Geri aldığım bildirimler insanı gerçekten cesaretlendirici ve güven verici. Sahaya çıktığım zaman yanımızda olan insanlarla konuşmamız sonrasında bakış açılarının değiştiğini görmek gerçekten beni cesaretlendiriyor. Birlikte bir şeyleri değiştirebileceğimizi düşünüyorum. "Ben" demiyorum. Benim asla öyle bir çıkışım yok. Biz yapacağız, birlikte yapacağız."
"KRİZLERDEN BESLENMEYECEĞİZ!"
"Hep kriz var. Krizler neden oluyor? Birileri bu krizlerden besleniyor. Biz krizleri fırsata çevireceğiz, bu krizlerden beslenmeyeceğiz. Biz yaratıcı olacağız. İlk olarak Ticaret ve Sanayi Odası var. Çünkü iş dünyası yani bizim parmak bastığımız konu. Ereğli Belediyesi ile organize çalışmalı, hatta ve hatta kent konseyi. Birlikte çalışabilecek, proje üretebilecek ve bir araya gelebilecek kurumlar olmalı. Milletvekili Ankara'da vekilliğini yapabilecek ki buraya da güç verecek. Burada ki insanların birbirine kişisel husumetleri açıkçası beni hiç ilgilendirmiyor."
"HUSUMETLERİ YOK EDECEĞİM"
"Burada AKP içindeki husumetleri yok edeceğime inanıyorum. Aslında husumette demeyelim. Bizim oradaki arkadaşlarımız farklı bakış açısına sahip olabilirler. Hepsinin aynı bakış açısına sahip olmasını bekleyemeyiz. Arada çatlak patlak sesler çıkabilir. Bunlar aile içi meselelerdir. Süreç iyi yönetilemediği için bu hale gelindi. Bundan sonraki siyasi yaşantımda ben bu sürecin bir parçası olursam eğer, bu sorunları çok kısa bir zaman zarfı içerisinde çözebileceğime inanıyorum. Çünkü ben arkadaşların hepsini tanıyorum. İyi niyetli arkadaşlarımız hepsi de. Krizden nemalanacak arkadaşımızda yok. Uyum içerisinde çalışabiliriz diye düşünüyorum."
"YANLIŞA YANLIŞ DEMEYE GEREK YOK"
"Ben iş dünyasından geliyorum, iş dünyasının bir temsilcisiyim. İş nasıl yapılır, bu şehir nasıl büyür hepsini az çok biliyorum. Bizim buraya yatırımcı getirmemiz lazım. Ben size Ereğli- Devrek yolunu yapacağım dersem yalan söylemiş olurum. Bunu bugüne kadar herkes söyledi. Ereğli'den Devrek'e gitmek 1 saat 30 dakika sürüyor. Yapılan yerlerde göçmüş. Yani bunun bitmesi için bir 40 seneye daha ihtiyacı var. Bunu söylemiş olanlarda yalan söylüyorlar demiyorum. Ben kendi adıma konuşuyorum. Benim gördüğüm tabloda proje yanlış ve bir şeylerin değişmesi lazım. Bu şekilde bir gidişatla bir 40 sene daha sürer. Ben 41 yaşındayım Ereğli- Zonguldak karayolu 41 senedir yapılıyor. Eskiden 3-3,5 saatte geliyorduk aslan çeşmesine kadar. Bugün ise 45 dakikada Zonguldak'tan Ereğli'ye geliniyor. Yeterli mi değil. Yıllardır yol yapılıyor, devletimiz bu iş için para harcıyor. Akçakoca-Alaplı arasında olduğu gibi tünellerle geçilse daha kolay daha çabuk olacaktı, daha sorunsuz ve daha güzel olacaktı. Bu nedenle bir şeyler yanlış ama yanlışa yanlış dememize gerek yok. Bunları değiştirmek lazım. Bu işlere bakmak lazım. Ben zaten parayı veriyorum bunun için, devletim bu iş için para harcıyor. Biz parayı doğru yere harcatmalıyız. Yanlış olan, bana lazım olmayan lüks olan bir şeyi ben istemiyorum ki."
YATIRIMCI, YATIRIMCI,YATIRIMCI...
"Şimdi hep ne dedik. Yatırımcı, yatırımcı, yatırımcı. Yatırımcıyı buraya kim getirecek? TSO getirecek, belediye yardımcı olacak. Cam sanayisini kaçırdık, borusanı kaçırdık, onu kaçırdık, bunu kaçırdık. Biz şimdi yerli yabancı dedik. Ereğli ile Alaplı'da mı yabancı? Bakıldığı zaman bunlar iki kardeş. Ereğli OSB ile Alaplı OSB. İkisi yan yana ama ikisi de ayrı. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim bir arada olup buralara gidip tüm Türkiye'de ulaşabileceğimiz çok şeyler var. Yani güçlü bağlantılarımız, temas noktalarımız var. Bunların yatırımlarını buraya çekebilmek için, gidip kapılarında yatmamız gerekiyor. Bu şehri anlatmamız gerekiyor, olan şeyleri ortaya koymamız gerekiyor. Bu şehrin dinamiği, potansiyeli var. Bunları harekete geçirmemiz gerekiyor. Sadece bununla da kalmayacak. Daha önce elimizde olan ne vardı? Tersanelerimiz vardı. 6000 kişi çalışıyordu. Bugün ise 60 kişi bile çalışmıyor. Düzce 1 milyar doları aşkın ihracat yapıyor. Bu ihracatın çoğu deniz yoluyla sevk oluyor. Hatta tamamı deniz yoluyla sevk oluyor. Ereğli'den bir kilo malı gitmiyor. Baktığımız zaman Erdemir Limanı'nın işlemesi, belediye limanının yetersiz olması bu işler için engel. Gebze'den sevki yapılıyor. Burada yapılabilecek çok iş var."
"ÇEVRE İLLER GELİŞİYOR AMA ZONGULDAK GELİŞMİYOR!"
"Bugün Zonguldak'ta ki emekli sayısı çalışandan fazla. Bu şehirde iki emekli varsa bir buçuk çalışan var. Yani bizim öncelikle çalışan sayımızı arttırmamız gerekiyor. Etrafımızda ki illere baktığımızda Düzce büyüyor, Bartın büyüyor, Karabük büyüyor, Bolu büyüyor. Biz niye küçülüyoruz? Demek ki burada bir sorun var. Bugün Zonguldak'ın 5 tane milletvekili var. 3 tanesi AKP'den, 2 tanesi CHP'den. Ama bu 5 milletvekilini hiçbir arada gördünüz mü? Bu 5 milletvekiline Zonguldak'ın sorunları için birlik olun diye oy verdik. Bu şehrin potansiyeli olduğuna hem fikiriz."
"AKP ZONGULDAK'A ADALETLİ YAKLAŞTI"
"CHP ilçe Başkanı hayrettin Kartal'ın da üzerinde durduğu bir konu var. Ereğli'nin CHP'den 2. Sırayı alması. Sonuçta biz partiliyiz. Kendisi de partili. Herkes kendi partisinin ne kadar başarılı olacağını savunmak zorunda. Ortada şöyle bir gerçek var. AKP Zonguldak'a gerçekten adaletli yaklaştı, Ereğli'ye adaletli yaklaştı. 3 dönemdir de buraya 2. Sırayı veriyor. BU DAHA ÖNCE Boray Bey'in milletvekili seçildiği tarihte bile DSP'den 3. Sıraydı, sonra 2. Sıra oldu. AKP Ereğli'yi önemsiyor. Bunu görebiliyoruz. Aslında gerçek demokrasi buradan başlıyor."
"YAN SANAYİ YOK"
"Otomotiv endüstrisi korkunç bir yan sanayi geliştirdi. Bizim ilimizde Erdemir var, büyük ve ağır sanayi. Yan sanayi olmadı. Yan sanayiye destek olmadı. Biz yan sanayiye destek olması konusunda Erdemir'den her hangi bir şey istedik mi? İstemedik. Biz ucuz sac istedik, iş istedik. Kimseyi de eleştirmiyorum bu noktada. Erdemir'in burada yan sanayiye destek olması gerekiyor, yan sanayiyi cesaretlendirmesi gerekiyor. Ali Pandır daha önce otomotiv tecrübesi olan, iç piyasayı, ithalatı, ihracatı, dünyayı ve iç dinamikleri iyi bilir. Dolayısıyla Erdemir'de bu sektörde çalışan, bu sektöre üretim yapan, bu sektörün bir parçası olan çok büyük bir kuruluş. Burada yan sanayinin gelişmesi noktasında Erdemir'in bize son derece büyük katkıları olacaktır. Bunu da şehrin günlük meselelerini değil uzun vadeli meselelerini bir araya gelerek çözmek gerekir. Benim işsizliği tek başıma çözeceğim diye bir iddiam yok. Kurumlarla ve bu şehirde yaşayan herkes bir araya gelip bu işi çözme noktasında üzerine düşeni yapacak. Buraya yatırımcı gelir. Çünkü burada işin ehli, kabiliyetli insanlar var. Bu şehrin personel kalitesi yüksektir. Ben umutsuz değilim. TSO'nun bu konuda bir takım çalışmaları var. Bunların sayısı arttığı zaman işler daha kolay olacaktır. Tersanelerin burada gemi söküm işi konuşuldu. Bu iş için belli bir yol alındı fakat lobiler var. Türkiye'nin her yerinde tersaneler var. Tersanelerin birçoğunda iş var, devletin işleri var. Fakat Ereğli tersanelerinde herhangi bir şey yok. Bu da bir lobi meselesi. Burada lobi yapmamız gerekiyor. Lobiyi de bu 5 milletvekili yapacak. Seçilmiş olan arkadaşlarında teşkilatların yapısını belirlemeye çalışmaktan ziyade şehrin kaderinin belirlenmesi noktasında çalışma yapmaları gerekiyor. Bu her iki taraf içinde geçerlidir. Burada kimse birbiriyle kavga etmeden bu şehre ekstra neler katılabilir onu düşünmek gerekiyor. Yoksa bu şehrin her noktasında yerel yönetimler var. Seçilen milletvekillerimizin bir görevi de budur. Yerel yönetimler sizin kılcal damarlarınızdır. Yerel yönetimler en uç noktaya kadar bu işi yapabilecek kapasitededir. Ama bunları da iş birliği içerisine getirmek gerekmektedir. Yıllardır Ereğli ve Alaplı Belediyesi arasında bir türlü uyum sağlanamadı, Gülüç ile uyum yok. Buralar bizim vatanımız bizim coğrafyamız değil mi? Birçok şeyin yeniden şekillenmesi gerekiyor. Bunun içinde yeni bir anlayışa, yeni bir bakış açasına gerek vardır. Bazı şeyleri sadece Köksal Bey'e bağlamamak lazım. Bugün Mehmet Ali Haberal'ı dünyada tanımayan yok. Herkesin bir gücü var. Herkes bu gücünü kullanırsa bu şehir büyük katma değer kazanır."
"ERDEMİR'İN AVANTAJINI KULLANAMADIK"
"Burada bazı yerlerin lokasyon olarak avantajları var. Ama bizim de avantajlarımız var. İlçemizde kurulu olan demir çelik fabrikasının da avantajlarını kullanamamışız yıllardır. Yani bu negatiflerimizi pozitife çevirecek bilgi ve enerjimizi ortaya çıkartırsak bunları daha çabuk çözeceğiz. Yan sanayi işi bir harekete bakar. Bu tekeri bir defa döndürebilirsek zaten bundan istediğimiz sonucu elde edebiliriz. Ben bu yüzden iddialıyım. Ama tek başıma değil birlikte yapacağız. Eğer birileri bizi sabote etmeye kalkarsa bunu çıkacağız ifşa edeceğiz. Bu şehre bundan sonra kimsenin kavga ve nefret tohumları ekmesine müsaade etmeyeceğiz. Elimizde ki hazır değerleri niye kaybedelim ki? Çünkü bu şehirde yaşıyoruz. İnsandan daha önemli bir varlık var mı? Varlığınız servetiniz ne olursa olsun kendinizden daha önemli bir varlık yok ki. İnsan kaynaklarımızı çok etkin ve isabetli kullanmak zorundayız. Bunları boş işlerle uğraştırmamamız gerekiyor. Bu kenti emekli şehri hüviyetinden, üreten, çalışan bir şehir haline getirmemiz gerekiyor. Üzerine temas edeceğimiz tek nokta bunlar olmalı."
"ÖĞRENCİ SAYISI ARTTIRILMALI..."
"Daha önce Sayın Pandır ile yapmış olduğum bir görüşmeye istinaden aksettirmiştim. Eğitim Müdürlüğü'nün ve Bekar lojmanlarının olduğu yere Metaroloji Fakültesi kurma fikri vardı Erdemir'in. Bu konuda başarılı olup ilk 3'e girecek öğrencileri Erdemir'e işe alarak, ciddi bir öğrenci çekebileceğini konuşmuştuk. Bir de Türk Metal Sendikası'nın Ankara'da bir üniversite kurma projesi var. Bu projenin de Ereğli'de olmasını temenni etmiştik. Sendikalar direk olarak üniversite kuramıyorlar ama vakıf aracılığıyla bunu yapabileceklerini düşünüyorum. Bir yanlışımız varsa bunu da düzeltebiliriz. Öncelikli olarak bizim yapabileceğimiz şey öğrenci sayısını arttırmak. Şuan da konuşulan eski Ereğli Devlet Hastanesi yerinin fakülteye çevrilmesi. Burası içinde 2 derneğin çıkıp buraya üniversite istiyoruz demesiyle de sesimizi belli bir yere kadar yükseltebiliriz. Bireysel hareketlerle bu işin çözümü zor. Biz top yekûn hareketi gösteremiyoruz."
"TSO KENDİ İÇİNDE KAVGALI!"
"Bugün Ticaret Odası bile kendi arasında kavgalı. Meclis Başkanıyla yönetim kurulu üyeleri kavgalı. Ama bunlar seçime girerken bir arada giriyorlar. Yani bir söz vererek giriyorlar seçime. Biz sizin ihtiyacınız olan projeleri yapacağız, bu şehre istihdam getireceğiz diyorlar. Hiç kimse ben iki gün sonra onunla konuşmayacağım demiyor. Deseler zaten oy alamazlar. Seçildikten sonra ise herkesin tavrı bir anda değişiyor ya da değiştirilmeye zorlanıyor. Bunları da çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Neden böyle oluyor, kimler bu işlerin arasına parazit sokuyor bunları da çok iyi çözümlemek gerekiyor."
HER SESE KULAK VERMELİ...
"Her sese kulak vermek gerekiyor. Hepsi tamamen doğru olmasa da içinde doğruluk payı vardır diye düşünmek gerekiyor. Hep ağabey ağabey diyoruz. Aslında ağabey falan lazım değil, birliktelik lazım. Kim ağabeyliğe soyunduysa, kavga çıkarttı, bu işin ruhunu değiştirdi. Herkes işe Ereğli açısından sahip çıkmalı. Seçilmiş insanların birbiriyle kötü geçinmeye, kavga etmeye hakkı yok. Belediye Başkanım, Milletvekilim, TSO Başkanım, diğer STK'ların başkanları yani seçilmiş insanlar oraya hizmet için geliyor. Şehrimiz için kavga edelim ama basın yoluyla ya da sokakta bu kavgaları yapmayalım. Aslında basına da çok önemli bir görev düşüyor. Basında maalesef bu kavgaların körükleyicisi gibi gözüküyor. Sizin bir anınızı yakılıyor ve ağzınızdan çıkan bir sözü manşetine taşıdığı zaman, pamuk ipliğine bağlı bütün ilişkiler kopuyor. Bu yüzden de bunlara hassasiyet gösterilmesi lazım. Baktığımız zaman basın görevini yapıyor. Şu noktada hassasiyet göstermesi lazım. Bu bizim şehrimize ne kadar zarar veriri. Milli maçlardan sonra bazen çirkin hadiseler çıktı Türkiye futbol takımında. Bunu bütün televizyonlar canlı yayın aracılığıyla insanlara gösterdiler. Sonucunda cezalar aldık. Diğer ülkelerde de bu tip hadiseler oluyor ama hiçbir yerde canlı yayınlanmıyor. Yani bir takım şeylerin mahrem kalması gerekiyor. Bizimde bu mahremiyetimizi ülkemiz için memleketimiz içim, yaşadığımız ve doyduğumuz şehir Zonguldak'ımız için biraz daha hassas derecede kullanalım diyorum."
EKSİĞİMİZ ÇOK!
"Biz bu teşkilat yoklamaları nedeniyle temayül yoklaması için, şehrin her noktasına gittik. Giderken de hadi dedim Devrek yolundan gidelim. Çünkü bizim için yıllardır çok önemsediğimiz bir yol. Ben işim için bile o yolu hiç kullanmadım yani yarısına kadar gelmiştim. Ama hadise göründüğü gibi değil. Orada ciddi bir iş daha var, bir şeylerin değişmesi lazım. Bununla da ilgili, çalışmaları yapıyorlardır mutlaka. Ama bu şekliyle ben fikrimi söylüyorum, bitmesi biraz zor gözüküyor. Zonguldak Yolunun da yanlış olduğunu söyleyebiliriz. 30 yıldan bu yana gidip geliyorum o yoldan. Orada da bir takım yanlış şeyler var ki bu iş bitmiyor. Her sene stabilize asfalt yapılıyordu hadi bu seferde sıcak asfalta geçtiler de bir nebze oldu. Epeyce bir iş var daha o yolda. Çevre yolu noksanımız var. Bu konularda da noksanlığımız var yani. Ama yapmamız gereken önemli farklı işler var."
AKP ÇATISI ALTINDA 3 DÖNEMDİR ŞÖLEN YAPIYORUZ...
"Aday adaylıklarını saygıyla karşılamak lazım. Medeni cesareti yüksek olan arkadaşlarımız var. Biliyorum ki bu işi hepimizden daha iyi yapabilecek olan arkadaşlarımız var ama hep bir kenarda durmayı tercih ediyorlar. Herkes bu işe soyunsa da bu şehre biraz daha fazla hizmet edebilsek. CHP İlçe başkanı Hayrettin Kartal, bir Cumhuriyet şöleninden bahsetti. Aynı şöleni biz 3 dönemdir yapıyoruz AKP çatısı altında. Ben bu temayül yoklamasını önemseyenlerdenim. Bunun sonucu çokta önemli değil ama önemsiyorum çıkacak olan sonucu da. Ben Zonguldak ilinin her coğrafi bölgesinden yüksek oranda oy aldığımı düşünüyorum bu yoklamadan. Bu da şunu gösteriyor; Bu şehirdeki varlığımızın ispatı olarak görüyorum. Ve bu şehirde gerçekten nelerin noksan olduğunu gayet iyi biliyorum. Bugün Zonguldak, Türkiye'nin sayılı vilayetlerinden bir tanesi. Zonguldak'ın tek bir profesyonel takımı var o da Zonguldak Kömürspor. 3. Lig müsabakalarını oynuyor. Kapalı tribün kullanılmıyor. İnsanlar açıkta maç izliyorlar. Kapalı tribünün yıkım kararı var yıllardır yıkılmıyor. Şimdi bu mudur bu kentin kaderi. Yani bunu da değiştiremeyecek miyiz? Değiştiremeyeceksek oraya gitmemizin bir anlamı yok. Bu şehirde maç izleyebilecek bir stadyumumuz var mı? Yalan mı söyleyelim? İnsanlar bunları görmüyorlar mı? Mesela Beyçayır Stadı'nın üstü kapatıldı belediye tarafından. Gidip oturup maç izleyemezsiniz çünkü önünüze hep direk çıkıyor. Bunun projesini yaparken bu direkleri hiç mi görmediniz? Hiç mi maç izlemediniz hayatınızda? Ben şimdi doktorluk yapabilir miyim? Yapamam, bilmiyorum çünkü doktorluk eğitimi almadım. Ameliyata giremem. Otomotiv ile ilgili gel bana sor. Bunun her şeyini sana anlatabilirim."
KADINLARIMIZIN MESLEK SAHİBİ OLMASI ÖNEMLİ
"İşsizlik ile ilgili bizimde yapmamız gereken işler var kandınlar ve geçler ile ilgili istihdam projelerini hayata geçirmemiz gerekiyor. Devletimizin hasta ve yaşlı bakımlarına karşı vermiş olduğu bir katkı var, fakat evde hepimizin büyükleri var yarın bir gün bizlerde aynı durumlara düşeceğiz bakıma muhtaç evimizde bize yardımcı olabilecek sertifikasyonlu kaliteli eleman bulmakta maalesef şuan zorluk çekiyoruz. Bunlar ile ilgili kadınlarımızı kısa zamanda iş ve meslek sahibi yapabilecek işler var. Çocuk bakımı da aynı şekilde, Ereğli de bugün gürcü bayan çalışan sayısı kırk'ın üzerindedir. Kadınlarımızın meslek sahibi olması bizim için çok önemli. Bu sadece Ereğli için değil tüm ülkemiz için geçerli bir gerçek. Ülkemizde hasta bakımından yaşlı bakımından anlayabilecek ilkyardım sahibi sertifika sahibi güvenilebilir iş yapabilecek ve tabii ki bunun sonucunda bir kazanç elde edecek bir meslek kapısı bir iş kapısı yaratmak içinde aynı zamanda uğraşacağız. Bunlar kısa süre zarfında yapabileceğimiz işler bunlar."
YENİ EREĞLİ YENİ ZONGULDAK DİYORUZ...
"Bu şehre fayda sağlayabilecek bu şehirde yaşayan bu şehrin her noktasına temas eden amacı kendi ekonomik gelişimini sağlamak değil amacı tamamen yaşadığı şehre hizmet aşkıyla dolu insanların bu göreve talip olmasından güzel bir şey yok. Kazanan Ereğli olsun kazanan Zonguldak olsun kaliteyi arttırmamız gerekiyor daha üst seviyelere çıkartmamız gerekiyor inşallah Allah herkesin gönlüne göre verir. Genel merkez ve halk bizi takdir ederse yeni bir anlayış yeni bir üslup getireceğiz siyasete. Muhaliflerimizle de kol kola olacağız. Ereğli'den iki tane milletvekili çıkarsa şehrimizin sorunları için Ereğli den çıkmasa da Zonguldak'ın beş milletvekili ile kol kola girip her şeyi yapacağız. İktidar partiden adayım iktidar partinin gücüyle birlikte şansımız daha fazla. Seçimlerde ülke genelinde tablonun pek değişmeyeceği sanmıyorum. Çünkü Ak Parti insanlara hala daha geçerli umut ve gelecek vaat ediyor. Bunu da başarıyla yerine getiriyor. Tabi ki siyaset bir takım söylemler olacaktır. Ak Partinin bir projesi var bir gerçeği var bir bakışı var eleştirmek üzerine bir siyaset yapmayacağız biz hep geliştirmek üzere siyaset yapacağız. Yeni Türkiye diyoruz. Yeni Ereğli yeni Zonguldak diyoruz, ben de burada bir yenilik bir değişim rüzgârı esecektir Değişim çatısı adı altında yapmış olduğumuz bu program da bu değişim rüzgârının ilk esintisi olacaktır."
İ
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor