&8216;HAKSIZ REKABET&8217; İDDİASI !!
KARDEMİR&8217;in haksız rekabet oluşturarak yönetim kurulu üyelerinin kendilerine çıkar elde ettiği iddia edildi. KARDEMİR yönetimi ise, bu iddialara önümüzdeki günlerde cevap vereceğini açıkladı.
Karabük Özel Sektör D.Ç. Haddecileri Derneği Başkanı Murat Orhan, Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş.’nin (KARDEMİR) haksız kazanç elde ettiğini iddia ederek, cumhuriyet savcılığına ve SPK’ya şikayette bulunduklarını söyledi.
KARDEMİR A.Ş. yönetiminde bulunan 3 ailenin haksız ve hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle 1962 yılında kurulmuş olan derneğe üye 22 haddehaneden neredeyse tamamına yakınının kapandığını, binlerce işçinin işsiz kaldığını belirten Orhan, işinden ve aşından olanların aileleri de göz önüne alındığında on binlerce kişinin mağdur edildiğini savundu. Orhan, 1938 yılında dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından temeli atılan, o zamanki adıyla Karabük Demir Çelik Fabrikaları şimdiki adıyla KARDEMİR A.Ş'nin yurdumuzun ilk ağır sanayi tesisi olduğunu söyledi.
Erdemir başta olmak üzere; İsdemir, Seydişehir Alüminyum gibi ülkemizdeki en büyük sanayi tesislerinin imalat ve montajını gerçekleştirmiş olan KARDEMİR'in halk arasında ‘fabrikalar yapan fabrika’ olarak bilindiğini anlatanOrhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemiz endüstrisi ve ekonomisi için bu denli önem taşıyan KARDEMİR, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve KARDEMİR A.Ş. Müteşebbis Heyeti arasında 1995 yılında imzalanan devirsözleşmesi ile 1 TL gibi sembolik bir bedelle şirket çalışanlarına, Karabük ile Safranbolu Sanayi ve Ticaret Odaları ve Esnaf Odalarına, yöre halkına ve şirket emeklilerine devredilmek suretiyle özelleştirilmiştir. Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nı devralan KARDEMİR A.Ş., imzaladığı devir sözleşmesi çerçevesinde en geniş katılımı sağlayacak biçim ve tarzda ortaklık yapısı ve buna bağlı temsil yapısı oluşturma taahhüdü altına girmiştir. Buna karşılık, bugüne geldiğimizde, yapılan özelleştirme ne yazık ki amacından sapmış; KARDEMİR A.Ş. yöre haddecilerini, esnafını, nakliyecisini ve binlerce işçi ile onların ailelerini mağdur eden bir takım haksız ve hukuka aykırı uygulamaların merkezi haline getirilmiştir."
KARDEMİR A.Ş'nin yıllardır bazı ailelerin kontrolü altında bulunduğunu anlatan Orhan, şunları söyledi: "Bu 3 aile, yaklaşık 5 yıldır KARDEMİR A.Ş. tarafından üretilen mamullerin önemli bir kısmını (takriben % 80) öncelikli mal alım hakkı adı altında kendi sahip oldukları şirketlerine satmakta, derneğimiz üyesi haddeci firmalar tarafından yapılan mal alım talepleri daha yüksek fiyatlı olsa bile nazara alınmamaktadır. KARDEMİR A.Ş. yönetiminde bulunan 3 ailenin haksız ve hukuka aykırı bu uygulamaları nedeniyle 1962 yılında kurulmuş olan derneğimize üye 22 haddehaneden neredeyse tamamına yakını kapanmış, binlerce işçi işsiz kalmış, işinden ve aşından olanların aileleri de göz önüne alındığında on binlerce kişi mağdur edilmiştir.”
Orhan, konuşmasında, 2003 tarihli SPK incelemelerinde yüksek tekliflere rağmen düşük bedel uygulamak suretiyle sermaye, yönetim veya denetim bakımında dolaylı ve dolaysız olarak ilişkide bulunduğu kişi ve kuruluşlara kazanç temin etmek suretiyle SPK’nın 15/son madde hükmü gereği bir kısım KARDEMİR yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini kaydetti.
Orhan, KARDEMİR A.Ş’de bugüne kadar yapılan haksızlık ve hukuksuzlukların ekonomik ve sosyal sonuçları bulunmakta olup, bu yapılanların telafisi imkansız toplumsal yaralar açtığını anlattı.
Tamamı halka açık olan ve Sermaye Piyasası Kurulu’na bağlı KARDEMİR A.Ş.’deki (3 ailenin) haksız ve hukuka aykırı nitelikteki uygulamalarına ilişkin olarak devletin yetkili mercilerinin yaptığı işlemlerin kronolojik sıralamasıyla birlikte verilmesinin de uygun olacağı kanaatinde olduklarını anlatanOrhan, sözlerine şöyle devametti: "2003 tarihli SPK incelemelerinde yüksek tekliflere rağmen düşük bedel uygulamak suretiyle sermaye, yönetim veya denetim bakımında dolaylı ve dolaysız olarak ilişkide bulunduğu kişi ve kuruluşlara kazanç temin etmek suretiyle SPK’nın 15/son madde hükmü gereği bir kısım KARDEMİR yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Aynı incelemelerde düşük fiyat, daha iyi koşullarda satış ve teslimatta öncelik gibi imtiyazlarda bulunulmaması gerektiği hususunda da şirketin uyarılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığının 2004/19 Hz. numaralı dosyası üzerinden soruşturmabaşlatılmış, Savcılık dosyasına sunulan 3 kişilik bilirkişi heyeti raporunda ‘2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 15/son maddesine muhalefet ederek’ örtülü kazanç aktarımı suçu işledikleri ‘sonuç ve kanaatine varılan’ bir kısım şüpheliler, SPK Denetleme Raporunda da aynen tespit edilen zarar miktarını kanuni faiziyle birlikte 18.08.2004 tarihinde şirkete (KARDEMİR’e) geri ödemişlerdir. Aynı kişiler, üzerlerine atılı örtülü kazanç aktarımı suçlamasıyla Karabük Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/449 E. sayılı dosyası üzerinden açılan kamudavasında yargılanmış, yerel mahkemenin verdiği ‘beraat kararı’ henüz kesinleşmeden önce Yargıtayaşamasında zaman aşımı sebebiyle ortadan kaldırma kararı verilerek sanıklar hakkındaki kamu davası düşmüştür. Şahsımın SPK’ya yapmış olduğu şikayete istinaden; KARDEMİR A.Ş. tarafından başlatılan, şirketin bir kısım yatırımlarının finansmanını sağlamak amacıyla, hisse senetlerini teminata veren ortaklara şirket satışlarından öncelikli mal teslimine ilişkin uygulamayı, SPK’nın 14.04.2011 tarihli toplantısında KARDEMİR A.Ş. ile ilgili olarak ‘Şirketin satışlarında ön alım hakkı uygulamasının kaldırılması konusunda uyarılmasına karar verilmesi’ nedeniyle 15.07.2011 tarihinden itibaren kaldırdığını KARDEMİR A.Ş. KAP aracılığı ile kamuoyuna deklare de etmesine karşın, KARDEMİR yöneticileri SPK kararlarına rağmen haksız ve hukuka aykırı sonuç doğuran bu uygulamayı Devleti/SPK’yı hiçe saymak pahasına 19.08.2011 tarihinde, tekrar uygulamaya koymuştur."
Orhan, yeni satış prosedürü adı altında tekrar başlatılan bu uygulamaya karşı derneğimiz ve dernek üyesi haddeci arkadaşlarımız tarafından tekrar SPK’ya şikayet edilmiş ve durdurulması için müracaat edilmiştir. Geçmiş basın açıklamalarımızda da belirtiğimiz üzere, bu uygulama ile KARDEMİR A.Ş.’nin ürünlerinin yaklaşık yüzde 80’i 3 aile şirketine satılmakta ve bu şirketlerin bazıları tarafından da üzerine yaklaşık 15-20 USD kar konularak üçüncü firmalara satış yapılmaktadır. KARDEMİR’in yöneticisi olan bazı arkadaşlarımız da, Karabük’te kurulu fabrikalarımız kapanırken, Karabük’ten 350 kilometre uzaklıkta bulunan ve (Hammadde-kütük üretimi yapan tesisi olduğu halde) 20 USD nakliye bedeli ödeyerek Karabük’ten Gebze’de bulunan kendi yan kuruluşuna kütük demir taşımaktadır. Kendilerine sormak isterim: Karabük’te haddehanelerimiz kapanırken KARDEMİR’den aldığı kütük demirleri 350 km uzaklıktaki tesisini çalıştırmak için taşırken huzurlu mudur?"
Yaptıkları şikayetlerin SPK tarafından haklı bulunduğunu belirten Orhan, şöyle konuştu:
“Şikayetlerimizin haklılığı o kadar açık ve net şekilde bellidir ki, SPK’nın 2011 tarihli bir diğer Denetleme Raporunda, ‘KARDEMİR’İN 2005 yılı müşteri sayısının 907 olduğu ve 2010 yılında müşteri sayısının 200’e düştüğü de’ tespit edilmiştir. Buna karşılık, sanıyoruz ki; KARDEMİR A.Ş. yöneticilerinin kendi şirketlerine yaptıkları yüzde 80 satışlarla ise kendi şirketlerinin müşteri sayıları artmıştır. Tarafımızdan yapılan bütün şikayetler SPK tarafından haklı bulunmuş, haksızlık ve hukuka aykırılıklar engellenmeye çalışılmıştır. Fakat, KARDEMİR yöneticileri, her ne hikmetse ellerinde iddia ediyorum ki yaklaşık toplam yüzde 11 KARDEMİR hissesi olmasına rağmen KARDEMİR A.Ş.’nin ürün satışından ellerini çekmemiş; yaklaşık yüzde 80 ürünleri kendi şirketlerine aktarmaya devam etmişlerdir."
Haber : iha