'AŞK'I SAYESİNDE...
Zonguldak'ın Alaplı ilçesine fındık toplamak için gelen Özlem Öztunç, yaşadığı aşk sayesinde yakalandığı Lösemi hastalığını yenmeyi başardı.
Sakarya'da aynı mahallede yaşayan Tayfun (27) ve
Özlem Öztunç (27) çifti 2009 yılında birbirlerine aşık oldular. İlk kez 2006
yılında 14 yaşındayken Lösemi hastası olduğunu öğrenen Özlem Öztunç, bir süre
tedavi gördükten sonra hastalığı yeniden nüksetti. Tayfun ve Özlem Öztunç çifti
2009 yılında aşk yaşamaya başlayınca iki tarafın ailesi de evlenmelerine karşı
çıktı. Ailesi tarafından başkası ile nişanlandırılan Tayfun Öztunç, düğüne 2
gün kala Özlem Öztunç'u kaçırarak evlendi. Özlem Öztunç eşi ile birlikte
yaşadıkları aşk sayesinde kendi kendine ilik üretip Lösemi hastalığından
kurtulmayı başardı. Evliliklerinden Azra Nur (3) ve Bulut Aras (2) isminde 2
çocukları olan aile şimdi ise çadırda zor şartlar altında yaşam mücadelesi
veriyor.
"EŞİMİN SEVGİSİ İLE AYAĞA KALKTIM"
Eşini çok sevdiğini ve onun sayesinde
hastalığını yenmeyi başardığını anlatan Özlem Öztunç, şimdi tek isteğinin
eşinin düzenli bir iş olduğunu söyledi. Öztunç hikayesini şu şekilde anlattı;
"Hastalığımı ilk öğrendiğimde 14 yaşındaydım. 2006'da rahatsızlığımı öğrendim
ve tedavi gördüm, atlattım. 2009 yılında tekrarını yaşadım. Sonra eşimle
karşılaştım. 3 yıldır hastalığımı bildiği halde bana söylemedi. 'Sende bu
hastalık var' demedi. Ben hastalığımı bilmiyordum, benden gizledi. Bir kere
olsun yüzüme vurmadı işte 'Sende böyle bir hastalık var, ben senle yapamam
edemem' diye. Ailelerimiz karşı çıktı ama biz vaz geçmedik. Nişanlandı.
Nişanlandığı halde gizli gizli buluşup konuşuyorduk. O'nun ve ailemin desteği
ile hastalığımı atlattım. Şimdi çok şükür iyiyim. Nakil gerekiyordu, ben nakil
olmadım. Türkiye'de bir ilk bu. Çünkü nakil olan arkadaşlarımı hep kaybettim.
Ben istemedim ve kendi nakilimi kendim ürettim. Düğününe bir gün kala beni
aradı ve düğünü olacağını söyledi. Bende kendisine 'Senin düğünün olduğu gün
benim öldüğüm günümdür' dedim. Düğünün sabahı kaçtık, evlendik. Şimdi iki tane
çocuğumuz var. Mutluyuz, huzurluyuz." Sakarya'da yaşamalarına rağmen fındık
yevmiyesi kazanmak için Zonguldak'ın Alaplı ilçesine geldiklerini ve burada
çadırda kaldıklarını anlatan Özlem Öztunç, iki çocuğu ile birlikte büyük
sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti. Hastalığının yeniden nüksetmemesi için iyi
şartlarda yaşaması gerektiğini, maddi imkansızlıklar nedeniyle kontrollerini
dahi yaptıramadığını belirten genç kadın, tek isteğinin eşinin düzenli bir işi
ve sıcak bir yuva olduğunu söyledi. Öztunç, eşinin sevgisi ve desteği ile ayağa
kalkmayı başardığını sözlerine ekledi.
HERKES
KARŞI ÇIKTI AMA O VAZGEÇMEDİ
Özlem Öztunç'un Lösemi hastası olması nedeniyle
yakın arkadaşları ve iki ailenin evliliklerine karşı olmalarına rağmen
vazgeçmeyen Tayfun Öztunç, düğününe 2 gün kala aşkı uğruna nişanlandığı kızla
evlenmekten vazgeçti. Eşini kaçırıp evlenen ve bu evliliklerinden 2 çocuk
sahibi olan Tayfun Öztunç, tek isteğinin eşine daha rahat bir yaşam sunmak
olduğunu söyledi. Tayfun Öztunç konuşmasında "Eşime mahallede ilk çıkma teklifi
ettiğim de hastalanmadan önce kabul etmemişti. Hastalığını öğrendiğinde
hastanede abisi yerine beni aradı yanlışlıkla. O anda yeniden aşk filizlenmeye
başladı. Hastanede ilk tedavi süreci bittiğinde mahallemize geldiğinde çıkmaya
başladık. 'Teklifin hala geçerli ise çıkabiliriz' dedi. O hastalığını bilmiyordu,
ben biliyordum. 'Olur' dedim. Başta arkadaşlarım karşı çıktı. "Sen bu kızla
çıkarsan, evlenirsin" dediler. Öylelikle başladık. İlk hastalık sürecini
atlattı. Bir ayrılma dönemimiz oldu. O ayrılma döneminde de istemeyerek de olsa
birisi ile nişanlandım. Nişanlılık sürecinde devamlı eşimle görüşüyordum.
Nişanlımdan çok eşimle görüşüyordum. Çünkü ben eşime âşıktım. Düğünüme iki gün
kala eşime; 'iki gün sonra benim düğünüm var ne yapacağız?' dedim. Kaçmadan
önce bana, "Senin düğünün olduğu gün öldüğüm gündür" dedi. Öylelikle düğüne iki
gün kala kaçtık. Evlendik, mutluyuz şimdi çok şükür. İki tane yavrumuz oldu.
Büyük kızımız Azra Nur 3,5 yaşında, küçük oğlum Bulut Araz 2,5 yaşında. Onların
sayesinde eşim kendi iliğini üretti. Türkiye'de bir ilki yaşadı. Şimdi
Sakarya'da yaşıyoruz ama çalışmak için buraya geldik. Fındık yevmiyesinden
sonra kilosu 50 kuruştan olan fındık ayıklıyoruz. Günlük 70-80-100 kiloya kadar
ayıklayabiliyoruz. Eşim rahatsızlığından dolayı ayıklayamıyor, annem ile ben
ayıklıyorum. Eşim çocuklara bakıyor. Günlük 50 lira Allah'a şükürler olsun,
geçimimizi sağlıyoruz. Fakat daha rahat yaşamak istiyoruz. Daha güzel yaşam
için güzel bir iş imkânı istiyorum. Sakarya'da kaldığımız ev kira. Aylık 300
lira kira veriyorum. En büyük desteği başkanlardan bekliyorum. En büyük
ihtiyacımız ev. Evimiz yok, başımızı sokacak bir göz de olsa bir ev istiyorum"
dedi.
Oğlunu başka bir kızla nişanladığını ve şimdi
gelini olan Özlem ile hastalığı nedeniyle evlenmelerine karşı çıktığını anlatan
kaynana Resmiye Öztunç (54), şimdi ise gelini çok sevdiğini söyledi. Kendisinin
de birçok rahatsızlığı olduğunu yeşil kartı iptal edildiği için tedavisini
olamadığını anlatan Resmiye Öztürk, çocuğuna düzenli bir iş ve başlarını
sokabilecekleri bir ev istediklerini dile getirdi.
5 kişilik Öztunç ailesi Alaplı ilçesine bağlı
Sarıkadı Köyü'nde kurdukları çadırda zor şartlar altında yaşam mücadelesi
verirken, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
Haber : İHA