BAKAN ŞAHİN: KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERE KARŞI ÇOCUKLARI KORUMAK GÖREVİMİZ..
Yayınlanma : 03-02-2012 | 17 : 41 05
Güncelleme : 03-02-2012 | 17 : 41 05
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 2006 yılında 12 yaşındayken babası tarafından para karşılığında sözleşme yapılarak satıldığı iddia edilen 19 yaşındaki E.Y.´nin koruma altına alınmamasına yönelik eleştirilere cevap verdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 2006 yılında 12 yaşındayken babası tarafından para karşılığında sözleşme yapılarak satıldığı iddia edilen 19 yaşındaki E.Y.´nin koruma altına alınmamasına yönelik eleştirilere cevap verdi. Şahin, kötü niyetli kişilere karşı çocukları korumak zorunda olduklarını belirterek, "Bu sosyal devlet olmamazın bir gereğidir." dedi.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi´nin yeni çocuk bakım ünitesinin de bulunduğu çeşitli açılışlar için kente gelen Bakan Şahin, ilk olarak Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız’ı ziyaret etti. Şahin´e burada Antalya’da 12 yaşındayken ailesi tarafından bir iş adamına satıldığı iddia edilen kızın durumu soruldu. Bu konuda hukuki süreci takip ettiklerini belirten Şahin, “Şu anda aile aşırı baskıdan dolayı başka bir adrese taşındı. Ben bakanlığımıza bağlı çocuk uzmanlarıyla görüştüm. Kızımızın neye ihtiyacı varsa onu karşılayacağız. Çünkü psikolojik destek alması gerekiyor. Ama ‘Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı neden bu kızı almadı, neden ailesinin yanında bırakıyor’ şeklinde bir algı varsa bu doğru değil. Biz mahkeme kararına göre koruma altına alabiliyoruz. Bugün televizyon programında da kızımız babasını çok sevdiğini, babasının da karşı tarafın kötü niyetini anlayamadığını söylüyor. Biz bütün fotoğrafı görmek zorundayız, çocuklarımızı da korumak zorundayız. Şu anda mahkeme devam ediyor. Çocuklarımız için en az zararla bu işin sonuçlandırılmasını istiyoruz.” dedi.
18 YAŞINI DOLDURDUĞU İÇİN AİLESİNİN YANINDA
Mağdur E.Y.’nin 18 yaşını tamamladığı için bireysel kararına saygı duymak zorunda olduklarını, ancak gereken psikolojik desteği sağlayacakalarını kaydeden Şahin, şunları söyledi: “Şimdi mağdur kız 18 yaşını tamamladığı için biz onun bireysel kararı ve mahkeme sonucuna göre hareket etmek zorundayız. Çünkü kızımız yasalara göre 18 yaşını doldurmuştur. Bizim hem çocuk haklarını, hem de çocuk koruma kanunumuzu güçlendirecek şekilde yaptığımız yeni düzenlemeler, bakanlar kurulunda imzaya açıldı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuk Hakları´nı imzalamış bir ülkeyiz. Bunun gereğini yapmak zorundayız. Hukuki olarak burada hem hakkı kullanma hem de istismara karşı eksiğimiz nedir? Hukukçular ve uzmanlardan oluşan bilim kurulu ile bu konuda çalışmalar yaptık. Bizler kurumsal olarak daha geniş kapsamlı ne yapabiliriz diye sürekli çalışıyoruz. Hem işin koruyucu, önleyici kısmını önemsiyoruz, hem de olduktan sonraki hukuki süreci önemsiyoruz; çünkü çocuklarımızı istismar eden kötü niyetli insanlara karşı cezaların caydırıcılığı büyük önem arz ediyor. Bu son örnekte olduğu gibi kötü niyetli kişilere karşı çocuklarımızı korumak bizim en büyük görevimizdir. Eğer istismar çocuğun en yakınlarından geliyorsa onu da korumak bizim sosyal devlet olmamızın gereğidir.”
İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKTAN RIZA BELGESİ İSTENMESİ YANLIŞ
Bu ve buna benzer çocuk istismarına maruz kalan mağdur çocuklardan rızaya ilişkin belge alınmasının çocukları yeniden yaraladığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Türk Ceza Kanunu’ndaki hukuki süreçle ilgili aksaklıkları Adalet bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Bakan Şahin, “Şu anda çağdaş ve modern ülkelerin standartlarındaki hukuki altyapıyı oluşturmuş bir ülkeyiz. Çocuk istismarı konusunda özellikle bir eksikliğimiz var. O da şudur: Çocuk istismarına uğramış çocuklarımızdan rıza ile ilgili bir belge isteniyor. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Adalet Bakanlığımızın uzmanlarıyla beraber bu rapora ihtiyaç olmayacak şekilde bir düzenlemeye gidiyoruz. Zaten 15 yaş altı bir çocuğun, yeniden ‘ruh sağlığı bozuldu mu?’ şeklindeki bir sürecin, onu yeniden yıprattığını, bunun doğru olmadığını, ´bozulmuştur´ üzerinden işlem yapılması gerektiğini uygulamalarda da vicdanen de görüyoruz. Türk Ceza Kanunu’ndaki uygulamada yaşanan sorunları Adalet Bakanlığımızla beraber diğer ilgili bakanlıklarla çözüme kavuşturacağız.”
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi´nin yeni çocuk bakım ünitesinin de bulunduğu çeşitli açılışlar için kente gelen Bakan Şahin, ilk olarak Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız’ı ziyaret etti. Şahin´e burada Antalya’da 12 yaşındayken ailesi tarafından bir iş adamına satıldığı iddia edilen kızın durumu soruldu. Bu konuda hukuki süreci takip ettiklerini belirten Şahin, “Şu anda aile aşırı baskıdan dolayı başka bir adrese taşındı. Ben bakanlığımıza bağlı çocuk uzmanlarıyla görüştüm. Kızımızın neye ihtiyacı varsa onu karşılayacağız. Çünkü psikolojik destek alması gerekiyor. Ama ‘Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı neden bu kızı almadı, neden ailesinin yanında bırakıyor’ şeklinde bir algı varsa bu doğru değil. Biz mahkeme kararına göre koruma altına alabiliyoruz. Bugün televizyon programında da kızımız babasını çok sevdiğini, babasının da karşı tarafın kötü niyetini anlayamadığını söylüyor. Biz bütün fotoğrafı görmek zorundayız, çocuklarımızı da korumak zorundayız. Şu anda mahkeme devam ediyor. Çocuklarımız için en az zararla bu işin sonuçlandırılmasını istiyoruz.” dedi.
18 YAŞINI DOLDURDUĞU İÇİN AİLESİNİN YANINDA
Mağdur E.Y.’nin 18 yaşını tamamladığı için bireysel kararına saygı duymak zorunda olduklarını, ancak gereken psikolojik desteği sağlayacakalarını kaydeden Şahin, şunları söyledi: “Şimdi mağdur kız 18 yaşını tamamladığı için biz onun bireysel kararı ve mahkeme sonucuna göre hareket etmek zorundayız. Çünkü kızımız yasalara göre 18 yaşını doldurmuştur. Bizim hem çocuk haklarını, hem de çocuk koruma kanunumuzu güçlendirecek şekilde yaptığımız yeni düzenlemeler, bakanlar kurulunda imzaya açıldı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuk Hakları´nı imzalamış bir ülkeyiz. Bunun gereğini yapmak zorundayız. Hukuki olarak burada hem hakkı kullanma hem de istismara karşı eksiğimiz nedir? Hukukçular ve uzmanlardan oluşan bilim kurulu ile bu konuda çalışmalar yaptık. Bizler kurumsal olarak daha geniş kapsamlı ne yapabiliriz diye sürekli çalışıyoruz. Hem işin koruyucu, önleyici kısmını önemsiyoruz, hem de olduktan sonraki hukuki süreci önemsiyoruz; çünkü çocuklarımızı istismar eden kötü niyetli insanlara karşı cezaların caydırıcılığı büyük önem arz ediyor. Bu son örnekte olduğu gibi kötü niyetli kişilere karşı çocuklarımızı korumak bizim en büyük görevimizdir. Eğer istismar çocuğun en yakınlarından geliyorsa onu da korumak bizim sosyal devlet olmamızın gereğidir.”
İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKTAN RIZA BELGESİ İSTENMESİ YANLIŞ
Bu ve buna benzer çocuk istismarına maruz kalan mağdur çocuklardan rızaya ilişkin belge alınmasının çocukları yeniden yaraladığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Türk Ceza Kanunu’ndaki hukuki süreçle ilgili aksaklıkları Adalet bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Bakan Şahin, “Şu anda çağdaş ve modern ülkelerin standartlarındaki hukuki altyapıyı oluşturmuş bir ülkeyiz. Çocuk istismarı konusunda özellikle bir eksikliğimiz var. O da şudur: Çocuk istismarına uğramış çocuklarımızdan rıza ile ilgili bir belge isteniyor. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Adalet Bakanlığımızın uzmanlarıyla beraber bu rapora ihtiyaç olmayacak şekilde bir düzenlemeye gidiyoruz. Zaten 15 yaş altı bir çocuğun, yeniden ‘ruh sağlığı bozuldu mu?’ şeklindeki bir sürecin, onu yeniden yıprattığını, bunun doğru olmadığını, ´bozulmuştur´ üzerinden işlem yapılması gerektiğini uygulamalarda da vicdanen de görüyoruz. Türk Ceza Kanunu’ndaki uygulamada yaşanan sorunları Adalet Bakanlığımızla beraber diğer ilgili bakanlıklarla çözüme kavuşturacağız.”
Haber :
Bu Haber 2634 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır