İstanbul farklı türlere ait 30 farklı balık numunesini inceleyen yetkililer 11 balık türünde kanserojen madde tespit etti.
Denizlerdeki kirlilik balıklara da bulaştı. Özellikle Marmara Denizi’nde tutulan balıkların içinde kanser yapan maddelere rastlandı.
A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki ‘Deşifre’ programı, balıklarda kanserojen ağır metal skandalını ortaya çıkardı. Zehirli atıkların karıştığı deniz suyunda biriken ağır metaller önce balıklara, daha sonra insanlara geçiyor. Besin değeri çok yüksek olan ve doktorlar haftada bir tüketilmesini önerdiği balıklardaki bu sorun, insan sağlığını tehdit ediyor.
Lüferde 10 kat kurşun!
Yetkililer, İstanbul’da Kumkapı sahili balıkçılar çarşısı, Kartal sahili balıkçılar çarşısı, Üsküdar balıkçılar çarşısı, Ümraniye balıkçıları ve iki ünlü market zincirinin balık reyonlarından 30 farklı balık numunesini alarak laboratuvarlarda analiz ettirdi. 30 numuneden 11’inde kanserojen ağır metal bulundu. Özellikle kış ayının en lezzetli balıklarından biri olarak kabul edilen lüferde normal değerlerden 10 kat daha fazla ağır metal (kurşun) tespit edildi.
Dip balığına dikkat!
Midye, hamsi ve denizalasında (yerli somon) ise sağlığa zararlı civa, kadmiyum, kurşun gibi 3 çeşit kanserojen ağır metal saptandı. Örneğin; hamside en fazla 0,3 olması gereken civa oranı 0,735, en fazla 0,05 olması gereken kadmiyum oranı yüzde 0,196 ve en fazla 0,3 olması gereken kurşun oranı yüzde 2,389 çıktı. Analizlerde en çok kurşun oranının yüksek çıkması dikkat çekti. Uzmanlar, dip balıklarının ve özellikle midyelerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
Dipteki çamurun kirliliğin en son çökeldiği kısım olduğunu ifade eden uzmanlar, dipte beslenen balıkların, besin maddeleriyle birlikte ağır metalleri de bünyesinde biriktirdiklerini belirtti. Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden Prof. Dr. Cem Gazioğlu, “Yaptığımız çalışmalarda İstanbul ve İzmit kıyı şeridinde yoğun sanayi, atık ve nüfus yoğunluğuna bağlı kirlilik tespit ettik.
Sanayi bölgelerindeki dip canlıların sağlık açısından tüketilmemesi veya çok dikkatli tüketilmesini öneriyoruz. Dipte yaşayan ve sofralarımıza giren balıklar, barbun, tekir, dil balığı ve kalkan. Midye de yapısı itibarıyla endikatör bir canlı, bir nevi sünger gibi işlev görüyor. Deniz suyunu içine çekip sudaki maddeleri emiyor ve kalanını dışına püskürtüyor.”
Hangi zehirler çıktı?
Kurşun: Anemiye, kan basıncında artışa, böbrek, beyin ve erkeklerde üreme fonksiyonlarında hasara, kadınlarda düşüklere, çocuklarda öğrenme ve davranış bozukluklarına sebep olabiliyor.
Kadmiyum: İshal, karın ağrısı, kusma, üreme bozuklukları, bağışıklık sistemi hasarı, psikolojik sorunlar, merkezi sinir sistemi hasarı yapabiliyor.
Civa: Sinir sistemi bozukluklarına sebep olabiliyor. Beyin fonksiyonlarına, DNA ve kromozomlara zarar verebiliyor. Alerjik reaksiyonlara, yorgunluğa ve baş ağrısına yol açabiliyor. Spermlere zarar verip, sakat doğumlara ve düşüklere sebep olabiliyor.
A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki ‘Deşifre’ programı, balıklarda kanserojen ağır metal skandalını ortaya çıkardı. Zehirli atıkların karıştığı deniz suyunda biriken ağır metaller önce balıklara, daha sonra insanlara geçiyor. Besin değeri çok yüksek olan ve doktorlar haftada bir tüketilmesini önerdiği balıklardaki bu sorun, insan sağlığını tehdit ediyor.
Lüferde 10 kat kurşun!
Yetkililer, İstanbul’da Kumkapı sahili balıkçılar çarşısı, Kartal sahili balıkçılar çarşısı, Üsküdar balıkçılar çarşısı, Ümraniye balıkçıları ve iki ünlü market zincirinin balık reyonlarından 30 farklı balık numunesini alarak laboratuvarlarda analiz ettirdi. 30 numuneden 11’inde kanserojen ağır metal bulundu. Özellikle kış ayının en lezzetli balıklarından biri olarak kabul edilen lüferde normal değerlerden 10 kat daha fazla ağır metal (kurşun) tespit edildi.
Dip balığına dikkat!
Midye, hamsi ve denizalasında (yerli somon) ise sağlığa zararlı civa, kadmiyum, kurşun gibi 3 çeşit kanserojen ağır metal saptandı. Örneğin; hamside en fazla 0,3 olması gereken civa oranı 0,735, en fazla 0,05 olması gereken kadmiyum oranı yüzde 0,196 ve en fazla 0,3 olması gereken kurşun oranı yüzde 2,389 çıktı. Analizlerde en çok kurşun oranının yüksek çıkması dikkat çekti. Uzmanlar, dip balıklarının ve özellikle midyelerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
Dipteki çamurun kirliliğin en son çökeldiği kısım olduğunu ifade eden uzmanlar, dipte beslenen balıkların, besin maddeleriyle birlikte ağır metalleri de bünyesinde biriktirdiklerini belirtti. Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden Prof. Dr. Cem Gazioğlu, “Yaptığımız çalışmalarda İstanbul ve İzmit kıyı şeridinde yoğun sanayi, atık ve nüfus yoğunluğuna bağlı kirlilik tespit ettik.
Sanayi bölgelerindeki dip canlıların sağlık açısından tüketilmemesi veya çok dikkatli tüketilmesini öneriyoruz. Dipte yaşayan ve sofralarımıza giren balıklar, barbun, tekir, dil balığı ve kalkan. Midye de yapısı itibarıyla endikatör bir canlı, bir nevi sünger gibi işlev görüyor. Deniz suyunu içine çekip sudaki maddeleri emiyor ve kalanını dışına püskürtüyor.”
Hangi zehirler çıktı?
Kurşun: Anemiye, kan basıncında artışa, böbrek, beyin ve erkeklerde üreme fonksiyonlarında hasara, kadınlarda düşüklere, çocuklarda öğrenme ve davranış bozukluklarına sebep olabiliyor.
Kadmiyum: İshal, karın ağrısı, kusma, üreme bozuklukları, bağışıklık sistemi hasarı, psikolojik sorunlar, merkezi sinir sistemi hasarı yapabiliyor.
Civa: Sinir sistemi bozukluklarına sebep olabiliyor. Beyin fonksiyonlarına, DNA ve kromozomlara zarar verebiliyor. Alerjik reaksiyonlara, yorgunluğa ve baş ağrısına yol açabiliyor. Spermlere zarar verip, sakat doğumlara ve düşüklere sebep olabiliyor.
Haber :
Bu Haber 1542 defa okundu