EKONOMİ

BU HABERİ MUTLAKA OKUYUN!

19 Temmuz 2010 tarihinde yapılan bu açıklamayı okumanızı öneriyoruz...

Abone Ol
Tarih 19 Temmuz 2010. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Özcan bir açıklama yapıyor. Bundan bir yıl önce yapılan açıklama halen güncelliğini koruyor ve bu bir yıl önceki açıklamayı mutlaka okumanızı öneriyoruz…
19 Temmuz 2010 tarihinde Ajans 67’de yayınlanan işte o açıklamanın yer aldığı haber:
“Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Özcan, Ereğli’de herkesin düşündüğü ancak bir yerlerden korktuğu için konuşamadığı konuları seslendirdi.
Ereğli’de herkesi cesaretli olmaya çağıran ve herkesin düşündüğünü özgürce ifade edebilmesi gerektiğine dikkat çeken Niyazi Özcan, İlçe’nin yarısının Erdemir’den, yarısının da Belediye’den korktuğunu vurgulayarak, “Ereğli’de büyük bir korku psikolojisi var. Baskı var, yıldırma politikası var” dedi.
İstihdam yaratan insanların kapısına kilit vurularak baskı yapılmaması gerektiğine işaret eden Niyazi Özcan, “Belediye kiracılarına çıkın diye baskı yapmamalı. Hani bu kentte 1 kişi çalıştıran başınızın tacıydı. Bu insanların, esnafın, sanayicinin ve yatırımcının ekonomiye daha fazla nasıl katkı yaratabileceği konusunda destek verilmesi gerekirken Ereğli’de tam aksi davranılıyor. Lafa gelince her yerde Ereğli’ye yatırım yapmayanların saçını başını yolacağını söyleyenler, 1 kişi çalıştıranı başlarının tacı yapacaklarını söyleyenler icraata gelince kendileri ile çelişerek ekonomiye katkı veren ve istihdam sağlayanlara nasıl baskı yapacaklarının hesabını yapıyorlar” şeklinde konuştu.
Ereğli’de artık baskı ve korku politikasına son verilmesi gerektiğine işaret eden Niyazi Özcan, herkesin fikirlerini özgürce söyleyebilmesi gerektiğini açıklayarak, sesli düşünen insanlara niye konuştun diye baskı yapılmaması gerektiğini ifade etti ve şöyle konuştu: “İnsanlara niye konuştun diye baskı yapılmamalı, tutanak tutulmamalı, kapısına mühür ve kilit vurulmamalı, herkesin fikrine saygı gösterilmeli. Unutulmamalı ki herkes evine gittiğinde Baba bana ekmek getirdinmi diye soran çocuğu ile karşılaşıyor. İnsanların işyerlerini kapatmak, ekmeklerine mani olmak hangi vicdana sığar?. Ereğli’de artık insanlar korktukları için işyeri açmıyorlar, yatırım yapmıyorlar.
Bu kentin ve İl’in üst düzey yöneticileri de korku politikası ile insanları sindirmeye çalışanları uyarmalı. Devletin yetkilileri, korku politikası yapanlara ‘Dur arkadaş, ne yapıyorsun, herkes özgürdür isteyen istediği gibi konuşabilir’ demeli” şeklinde konuştu.
FESTİVAL MEVZUATI ARTIK SONLANDIRILMALI
Niyazi Özcan, Ereğli’de festivalin artık bu kente fayda yerine zarar vermeye başladığını da savunarak, festival sayesinde trilyonların Ereğli dışına gittiğini hatırlattı ve festivalin yerel imkanlarla, yani yerel sanatçı ve yerel değerlerle Ereğli’nin kültür ve özelliklerinin ön plana çıkartılarak yapılmasını istedi.
Niyazi Özcan ödüller konusunda da şöyle konuştu:
“Her gün Erdemir ve Oyak’a saldıran Sayın posbıyık Erdemir Genel Müdürü’ne niye ikinci kez ödül verdi? Yoksa maaşlar geri çekildiği için mi bu ödülü verdi?
Hani Erdemir’den bir kişi atılsa dünyayı yıkardı? Oysa Erdemir’den 2 bin kişi atıldı niye sesini çıkartmıyor?
Ödül hak edene verilmeli. Ödül alanların hepsine şöyle bir bakın hele; Sevgi Barış Dostluk adına ne gibi icraatları olmuş?
Yoksa Festivale yapılan para yardımına göre mi bu ödüller dağıtılıyor?
Sayın Başkana göre Ereğli’ye 3 günde 75 milyon lira giriyormuş!
Böyle bir girdi asla yok. Festivale gelenlerin tamamı Ereğli insanı. O hayal görüyor. Parayı az veya çok işportacılar götürüyor ama o işportacılar da Ereğli dışından 3 günlüğüne geliyorlar ve parayı alıp gidiyorlar.
Ereğli’ye para getirecek olan kesim nakliyeci, sanayici, sac tüccarı ve iş adamlarıdır. Festival sadece Ereğli’den götürüyor.
ŞOV ZARAR VERMEYE BAŞLADI
Şov yaparak bu kente hiçbir katkı sağlanmadığını herkes gördü. Ereğli’ye gelen bakan ve bürokratları küstürmenin ne anlamı var. Agresif çıkışlarla şov yapıcaz diye Ereğliye zarar veriyoruz ama farkında değiliz. Yoksa bilerek mi yapıyoruz?
Sayın başkan sanayicinin sorununu ben bilirim diyor. Peki sorunları biliyorsun da niye kapılarına kilit vuruyorsun? Özellikle OSB’deki sanayicinin en büyük sorunu yol ve su. O halde niye OSB’ye su vermedin ve halen vermiyorsun? Yol konusunda ise bugüne kadar ne yaptın? Bu söylem ve icraatlarınla kendisi ile çelişiyor Sayın Posbıyık…
Artık Ereğli korku ve çelişki kenti olmaktan çıksın lütfen!
Artık insanların doğruları özgürce söyleyebildiği, konuşabildiği ve üretebildiği bir Ereğli istiyoruz.
Sanayicinin sorununu TSO biliyor ve TSO da 24 saat sanayicinin emrinde olduğu gibi sorunların çözümü için de mücadele ediyor…”

Haber : 

Abone Ol