ÇAĞDAŞ BİR YAŞAM VE BİREY OLMANIN YOLU "EĞİTİM"DEN GEÇER...
Değişim Medya Haber Merkezi olarak Sivil Toplum Kuruluşları ve dernekler ile yaptığımız röportajlar devam ediyor.
Değişim
Medya Haber Merkezi olarak Sivil Toplum Kuruluşları ve dernekler ile yaptığımız
röportajlar devam ediyor.
Çağdaş Türkiye'nin Gelecek Güvencesi sloganıyla 1991 yılında yola çıkan ve Karadeniz Ereğli'de de 1996 yılında kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Hakime Tuncer bu haftaki konuğumuz oldu.
Tuncer; Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneğinin Atatürk ilke ve
devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş
topluma ulaşmak amacını güden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ülkenin "çağdaş
uygarlık düzeyinin üzerine çıkması" ülküsü için bilgi, beceri ve deneyim
birikimiyle, gönüllü çalışan bir sivil toplum örgütü olduğunun altını çizdi.
Geçmişten
bugüne yapttıkları çalışmaları ve hedeflerini anlatan Tuncer, çağdaş bir toplum
ve birey olmak yapılması gerekenleri de
Değişim Medya Haber Merkezi ile paylaştı.
Değişim Medya Haber: Karadeniz Ereğli
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Nasıl Kuruldu ?
Hakime Tuncer : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneğimiz 1996 yılında, Dilek
Adıyaman, Sabiha Aygün, Sezer Kaplan, Meryem Güntağ, Cafer Altıntaş
isimli arkadaşlarımız tarafından kuruldu.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğinin Şimdiye Dek Gerçekleştirmiş Olduğu Projeler Hakkında Bilgi Alabilir miyiz?
Hakime Tuncer : Karadeniz Ereğli İlçemize bağlı
Kızılcapınar Köyü Kızılcapınar İlkokulunun Kalorifer Tesisatı, Nimet İlköğretim
Okulu'nun Ana Sınıfın Tefrişi, Toki Korubaşı Otistik Çocuklar Özel Sınıf
Tefrişi. Bir okulda daha Danone Sponsorluğunda bir Ana Sınıfı Tefrişini
gerçekleştirdik.
Değişim Medya Haber : Karadeniz
Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Nasıl Bir Yapı İçerisinde Çalışıyor,
Hedef ve Amaçlarınızı Öğrenebilir miyiz?
Hakime Tuncer : Amaç olarak Türkiye Genelinde Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği'nin genel amacı; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Atatürk Devrim ve İlkeleriyle gerçekleşmiş olan haklarımızı koruyup
geliştirerek, Çağdaş insana, Laik ve Çağdaş topluma ulaşmak, bunu da Atatürk
Devrim ve İlkelerinin Ulusumuza sağladığı kazanımlarla gerçekleştirmek. Genel
merkez ve tüm şubelerince dikkatle uygulanan bir kural.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğinin Çeşitli Burslar Verdiğini Biliyoruz. Kurulduğu Günden Bu Yana Kaç
Kişiye Burs Verildi? Yeni Eğitim-Öğretim Yılında Kaç Kişiye Burs Vermeyi Planlıyorsunuz?
Hakime Tuncer: Kırsal alanda hedefimiz; Türkiye
genelinde 100 bin kız öğrenciye, Türkan Saylan'ın hedefi olan 100 bin kız
öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. 70 bini geçtiğimizi biliyorum. Ancak
üniversite kısmına geldiğimizde hem kız öğrenci hem de erkek öğrenci olarak 100
bini çoktan aştık. Üniversite burslarında kız ve erkek ayrımı diye bir şey yok.
Ancak kırsal alan bölümüne geldiğimiz zaman Ortaokul ve Lise dediğimizde sadece
kızlara özgü olan bir burs sistemimiz var. Bunda da sponsorlarımız vasıtasıyla
"Baba Beni Okula Gönder" gibi " Her
Kızımız Bir Yıldız", "Doğu'da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak", "Bir Işık da Siz
Yakın" projeleriyle bu öğrencilerimize ulaşmaya çalışıyor.
Değişim Medya Haber : Çağdaş Bir
Toplum ve Çağdaş Bir Birey Olmanın Temeli Nedir?
Hakime Tuncer : Eğitimli olmak gerekiyor. Her şeyden
önce eğitimli olmayan bir toplumu "Çağdaş" kabul etmiyoruz. Kadını ile erkeği
ile gerçekten eğitilmiş toplumlar ancak "Çağdaş" sayılabilirler. Bizde burada
çocuklarımıza, özellikle "Gençlik Komisyonumuza" bunları vermeye çalışıyoruz.
Her öğrenci burada burs aldığında, burayı bir 'bankamatik' olarak görmemeli,
Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak ülkesinde ve Dünyada olan sorunlara
duyalı olmalı diye düşünüyorum. Bunları da çocuklara aşılamaya çalışıyoruz.
Ancak zor bir şey. Öğrencilerimizin bir kısmı şehir dışında. Onları da
bulundukları şehirde bulunan şubelerimize yönlendirerek oradaki "Gençlik
Komisyonu" çalışmalarına katılmalarını sağlıyoruz. Ancak Ortaokul ve Lisedeki
çocuklarımızı biz sadece yılda bir kez kayıt yenilemede görüyoruz. Bunun
dışında bu çocuklara ulaşma şansımız yok. Bir araya gelerek toplanmamız yok
ancak daha önceki dönemlerde "Ergenlik ve Kadın Sağlık Sorunlarıyla" ilgili
birkaç kez doktorlarımız vasıtasıyla eğitim toplantıları düzenledik. Son bir
yıldır buna zaman ayıramadık. Biraz da maddi sorunlarımız var. Biz çocuklarımız
"Çağdaş" olma yolunda yüreklendiriyoruz. Okumalarını öğütülüyoruz. Kendi
ayakları üzerinde duracak ekonomik olarak özgür birey olmaları için çok uğraş
veriyoruz.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği ile Kimler İletişime Geçebilir?
Hakime Tuncer :
Gönüllü olan, gönülden hisseden herkes Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
ile iletişime geçebilir. Ev kadını olabilir, çalışmayabilir, emekli olabilir,
çalışan olabilir. Yönetimi Kurulu Üyelerimizin bir kaçı çalışıyor. Ancak
herkesin burada bir iş yapabileceğine inananlardan biriyim. Ve bu inancımızı
büyük bir şevk ile de koruyoruz. Ve herkesi de derneğimize davet ediyoruz
derneğimize.
Değişim Medya Haber: Burs Şartları,
Burs Miktarı Hakkında Burs Vermek İsteyenler İçin Neler Söyleyeceksiniz?
Hakime Tuncer: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin en
büyük projesi "Eiğitim". Özellikle bütün
projelerin neredeyse çocuklarımızın eğitimi için hazırlıyor. Belki gazetelerde
okumuşsunuzdur. Soma'daki Maden Faciasında Çağdaş Yaşamı bir takım yandaş
gazeteler suçladılar ama ilk oraya varıp da önce bir "Rehabilitasyon Merkezi"
kurup 101 gönüllüsü ile 1,5 ay hem çocuklara hem de annelerine, kadınlara
"Rehabilite Hizmeti" verdi. Bunun yanında çocuklara derslerinde yardımcı oldu
bu gönüllüler. Ve orada bir "Çağdaş Yaşam Şubesi'nin" açılışı için de uğraş
veriyorlar şu anda. Böyle bir hizmetimiz var. Oradaki çocukların, gelen
annelerin, başvuranların arasında da bursa ihtiyaç duyan çocuklar içinde yeni
bir proje var. Büyük bir ihtimalle yakında bir konser olacak. Genel Merkezi
İstanbul'da yaptıracak bunu. Buradan gelen parayla da oradaki çocukların
eğitimine harcanacak. Bizde de genel olarak böyle düşünürüz. Anne-babanın, her
ikisinin hayatta olmayışı, sosyal güvencelerinin olmayışı, eve sabit bir
gelirin gelmeyişi, kardeş sayısı, çocuğun okul başarısı..Özellikle Ortaokul ve
Lisede bunlar birer kıstas. Mutlaka bunlar inceleniyor, soruluyor,
araştırılıyor ve bu çocuklardan uygun görülenleri belli projelere dahil
edilerek burs almaları sağlanıyor genel merkeze gönderilerek. Binlerce kız çocuğu
var şu anda bizim 2013-2014 döneminde 95 Kardelenimiz vardı. Genel adı ile
söylüyorum. Çünkü Kardelen ismi artık Turkcell kullanıyor. Artık bizim bu ismi
kullanmamamız gerekiyor. Ortaokul ve Liseden burs alan çocuklarımızdan 17'si bu
sene mezun oldu. Şu anda 2 yıllıkların haricinde 12 tanesi 4 yıllığı tutturdu.
Ancak burs konusunda bir sıkıntımız var. ortaokul ve Lisede sponsor olan
kurumlardan Turkcell, Doğan Grubu, Mercedes gibi Gruplar üniversite de bursu
devam ettirmeme kararı aldılar. Dolayısıyla üniversiteyi kazanan kızlarımız şu
anda ortada kalmış durumdalar. Bu ikinci senemiz ve oldukça da sıkıntı
çekiyoruz. Gönüllü olan, gönlünden kopan herkes bir 10TL., 10 kişi bir araya gelse 10tl. verebilecek durumda bu şehirde, ben
buna inanıyorum. Gruplar oluşturduk, arkadaşlar sağ olsunlar etraflarında eş,
dostlarıyla görüşüyorlar. Biz Ereğli şubesi olarak 5 tane öğrenci Lisede
okutuyoruz. Diğer 95'i genel merkezin, onların 17'si bu sene mezun oldu.
Gelecek sene daha çok mezun sayısı var. En büyük endişemiz de bunları
üniversiteye devam ettirememek. Bu bizi çok üzdü keşke bir iki sene önceden
söylenseydi biz de çocuk almasaydık, bu projelere çocuk dahil edilmeseydi. 2
tane tıp öğrencisi kızımız var bu sene çok da büyük bir başarı bu bizim için.
Büyük bir mutluluk duyduk bu çocuklarımızın Tıbbı kazanmalarından dolayı. Bunun
yanında üniversitede kız ve erkek ayırımı yok. Herkes başvurabilir. Ben ve
yönetim kurulu arkadaşlarımızın bir kısmı bu çocukları gördüğümüz için burs
komisyonuna giriyoruz, tarafsız bir komisyon bunları değerlendiriyor, paramız
olduğunda çocuklara dönebiliyoruz. Olmasa yapabileceğimiz hiçbir şey yok. En az
50 tane fon var orada, başvurular devam ediyor. Okullar açıldığında tabi daha
yoğun olacak. Bize nasıl ulaşırlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ben
Erdemir'den emekliyim. Cumhuriyetin kazanımlarıyla okudum. Bir meslek sahibi
oldum, hayatımı idame ettim. Emekli olunca görevim bitmedi diye düşünüyorum.
Benim bu ülkeye hizmet etmem gerekiyor çünkü bu ülkenin bana verdiklerini ben hiçe
sayamam. Onlar sayesinde hayatımı idame ettim. Dolayısıyla da bizim biraz daha
duyarlı olup, çok büyük bir para istemiyoruz, guruplar halinde bir çocuğa burs
verme şansları olabilir. Bunu defalarca dile getirdik ama maalesef dönüşler
olmuyor. Yani çok az. Ama yine de eşimizle dostumuzun katkısıyla 11 öğrenci
genel merkez olması kaydıyla 2013-2014'de 65 üniversite öğrencisine burs
vermişiz. Bu bizim için büyük bir başarı. Geçen sene 150 Tl. idi, bu sene
Eylül'den itibaren üniversite öğrencisinin burs aylığı 250 TL. oldu. Tabi bu da
ayrı bir külfet getiriyor. Ne yapabiliriz bilmiyorum, böyle bir sorunumuz var
maalesef. Diliyorum, ümid ediyorum, ümidimi kaybetmiyorum. Türkan SAYLAN'ın en
büyük söz buydu; "Ümitsiz Olamayız, Ümitsiz Yaşayamayız" Mutlaka güneş ufuktan
bir gün doğacaktı, ufuktan doğacaktı.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Toplumu Bilinçlendirmek Amaçlı Eğitim, Seminer Düzenliyor mu?
Hakime Tuncer : Senede bir kez genel merkezden bir
görevli çağırıyoruz. Özellikle bunu da festival döneminde yapıyoruz. Belki
birkaç kişinin dikkatini çeker de, gelip dinlerler diye. Maalesef bu konuda
talep çok az. Gelip dinleyici sayısı çok az. Bundan tabiî ki üzüntü duyuyoruz
ancak tüzüğümüz gereği biz senede bir kez paralı bir etkinlik yapabiliyoruz. Bu
etkinlikte yine Van 100. Yıl Üniversitesinde görevli Halk Sağlığı Uzmanı ve
Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Profesör Ayşe YÜKSEL'i getirdik. Kahvaltıda
300 kişiden fazla insan vardı, onlara hitap etti ama şunu düşünüyorum bu
toplantının neticesinde bakıyoruz yine de çok fazla değişen bir şey yok.
Herhalde bazı şeylerimizi kaybettik. Vicdani duyarlılığımızı kaybettik diye
düşünüyorum.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği olarak Türkiye Genelinde Resmi, Devlet Kurumlarıyla İş Birliği
İçerisinde Gerçekleştirmiş Olduğunuz Ortak Projeler Var mı? Ne Şekilde İletişim
Kuruyorsunuz?
Hakime Tuncer : Öncelikle yaşadığımız Karadeniz
Ereğli'de resmi kurumlarla iletişimimiz var olmamamsı mümkün değil. Çağdaş
Yaşam olarak senede 2 kez otobüs alıyoruz belediye'den. Bir tanesi ile hiç
Anıtkabir'e gitmemiş olan üniversite öğrencilerimizi götürüyoruz. Senede bir
kez yine Çanakkale, orada yine 45 öğrenci götürüyoruz. Belediyenin burada bize
büyük bir katkısı var. Resmi kurumları ziyaret etmek, onların düzenledikleri
etkinliklerde yer almak elbette görevimiz bu. Şu anda bir komutan atandı
Ereğli'ye şu anda ilk hedefimiz onu ziyaret etmek. Çağdaş Yaşam artık bir
şirket gibi çalışıyor. Dolayısıyla kurumsallaşma çalışmaları son hızla devam
ediyor. Oradaki herhangi bir olay ya da herhangi bir işlem mutlaka tüm
şubelerle paylaşılmak zorunda. Aynı düzende muhasebe düzeni için mali müşavir
tutmak zorundayız. Yazışmalar aynı düzende yürümek zorunda artık şirket kavramı
tamamen bir kurumsallaşma oturdu sayılabilir. Dolayısıyla da yapılan tüm
etkinliklerde genel merkezin haberi var bazen katkı da sunarlar. Aynı şekilde
genel merkezin İstanbul'da düzenlediği etkinliklere de biz katılımı
gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde; 103 şube genel merkez, 100 bini aşan
üniversite öğrencisi, yüzlerce okul, kız öğrenci yurtları, YUBO'lar(Yatılı
İlköğretim Bölge Okulu), PİYO'lar(Pansiyon İlköğretim Okulu) bunların da
iyileştirilmesi için uğraşıyor. 700'den fazla oyun parkı, Ana Sınıfları, Tefrişleri,
tam donanımlı Kütüphaneler veya
kitaplıklar oluşturmak. Bunlar hep genel merkez ve tüm şubelerin yaptığı hizmetler.
Yapılan yurtlar ya YÖK'e ya da MEB'e devrediliyor buna rağmen suçlanıyoruz
maalesef. Şu son zamanlarda en büyük sıkıntımız Türkan SAYLAN adıyla kurulmuş
bir okulumuz var. İmam Hatip'e dönüştürülüyor. Üzgünüz. Çok çaba sarf edildi
ama olmuyor ama yılmıyoruz. Çalışacağız, çare yok.
Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Olarak Doğal Afet Gibi Yaşanan Durumlarda Neler Yapıyorsunuz?
Hakime Tuncer : Şimdi ben şunu örneğini vereceğim;
Bir deprem yaşandı biliyorsunuz Van'da.
Van'lı 2 öğrenci üniversiteden gelip biz buradaydık ne yapılabilir
denildi. Biz zaten 2. el giysi, mutfak eşyası toparlıyorduk o dönem. Bu
çocukların bunu söylemesiyle ortak bir mesaj hattımız var. Bir mesaj attık
anında burada 30-40 tane öğrenci ve insan geldi. İnanılmaz bir yardım yağdı.
Genel merkezimiz kargo şirketini arayarak bizim kolileyerek düzenlediğimiz
eşyaları (yorganlar, yastıklar, battaniyeler) ne varsa hepsini büyük bir
coşkuyla inanılmaz bir çalışma ekibi vardı o gün bir tırı dolduracak şekilde o
gün biz ambara teslim ettik. Ertesi günü yüne aynı ama Ereğli'deki Sivil Toplum
Örgütleri Partiler dahil hiç birinden destek alamadık maalesef. Ve çok üzgünüz.
Biz bu eşyalarımızı da afet masasında yer alan yine Van'da yaşayan bir beyin
adıyla gönderdik. Çünkü genel merkezimiz böyle buyurdu. Yerine ulaşsın diye,
ulaştığına da inanıyoruz. Bu birkaç gün böyle devam etti. Kalan eşyalarımızı da
Mimarlar Odasına verdik. Onlar da dolu bir kamyon olarak gönderdiler. Ama
burada bir eksiklik var. Halbuki Türk milletinin vicdanında böyle bir şey
olmamalı. Böyle bir acı yaşadığımızda yekvücut olabilmeliyiz. Ne oldu da biz bu
noktaya geldik. Çağdaş Yaşam sorunun değil çözümün bir parçası olmaya gayret
eder. Hangi acı, hangi sorun olursa olsun. Ereğli halkı çok şey başarabilir ben
buna inanıyorum. Çok da para gerektiren, emek gerektiren bir şey de değil, bir
araya geldiğimizde inanıyorum ki çok şeyler başarılabilir. Kurtuluş Savaşına
bakıyorum. Hiç yoktan bir millet hiç yoktan bir savaşı nasıl kazanıyor.
Canıyla, kanıyla kazanıyor. Çanakkale'ye gittiğimizde insan orada o acılara
nasıl dayanır o kadar insan yok olmuş ve biz hala bu kadar rahat
yaşayabiliyoruz onarlı gördüğümüz halde. Ben inanıyorum her vatandaşın, her
insanın yürek yüreğe olan, vicdanı olan bu ülkede sadece Çağdaş Yaşam için
değil herhangi bir olayda herhangi bir afette herkesin yapabileceği bir şey
var. Yeter ki istesinler, gayret etsinler. Şunu da söylemek istiyorum. Hep
böyle Sivil Toplum Örgütlerine hep uzaktan bakıyorlar. Ay ne güzel
çalışıyorsunuz. Ama gelin diyoruz bir kez iki kez bulunun, nasıl çalışılıyormuş görün. Bundan büyük bir
zevk, haz duyacaksınız. Zaman zaman üzüleceğiz tabi ki, hem de çok büyük
üzüntüler yaşıyoruz. Buraya kömür için başvuruyor vatandaş, evime yiyecek
alamadım diye başvuruyor, çocuğumun üstünde başında yok diyor, evimde ekmek
yok. Ne yapabiliriz? Bir yerlere yönlendiriyoruz ama ancak karnını o gün
doyurabiliriz. Başka hiçbir şey yapamıyoruz. Ama bu toplum bu kadar aciz değil
diye düşünüyorum. Bu ülkenin vatandaşı bu kadar aciz olmamalı. Daha güzel, daha
iyi işler yapabilmeli. Hepimiz güzel evlerde oturuyoruz. Çok mal edinmenin çok
şey istemenin sonu yok. Ama lütfen bir kendinize isterken bir de ihtiyacı olanı
düşünün. Bir bardak suya ihtiyacı olan insan var. inşallah gençlerimiz daha iyi
olacak.
Değişim Medya Haber
: Kırsal Kesimde Eğitim Projeleri
Gerçekleştiriyor musunuz?
Hakime Tuncer : Kırsal kesim biliyorsunuz
kızlarımızın, Ortaokul ve Lise kırsal kesim projeleri bunlar. Ve onların
elinden tutuyoruz. Mümkün olduğunca yüreklendiriyoruz. Üniversiteye gitmeleri
için uğraşıyoruz. Günlerdir 4 tane öğrenciye ulaşmaya çalışıyorum. Üniversiteyi
kazanmış ama henüz buraya formu gelmemiş. Düşünün, böyle sorumsuzluklarımız da
var. Yine bir köy okulu bulduğumuzda o köy okulunun eksiğini tamamlamaya
çalışıyor, kitap götürmeye, 2. el giysi götürmeye gayret ediyoruz. Eve çıkan
üniversite öğrencilerimize eşimiz, dostumuz haberciliği ile araçlarını temin
ederek gidip eşyalarını alıyorlar. Mevcut yerimiz bu kadar çünkü. İki tane
yönetim kurulu üyemiz fakülteye giden 1. Sınıftaki öğrencilerimize İngilizce
ders veriyorlar. Sorunlarına yardımcı olmaya gayret ediyoruz.
Değişim Medya Haber : Eğitimdeki
Fırsat Eşitliği Türkiye Genelinde Sizce Ne Durumda?
Hakime Tuncer : 4+4+4 ile çok da geriye götürüldüğü
inancındayım. Çağdaş Yaşamın en büyük özellikle kırsal alanlardaki projeleri
özellikle de bu fırsat eşitliğini yaratmak için. Fırsat eşitliğinden
yararlanamayan kız çocuklarının okumaya, okullu olmalarına destek için yapıyor
bunları.
Değişim Medya Haber : Atatürk İlke ve
Devrimlerini Yeterince Korunabiliyor mu?
Hakime Tuncer :
Ben 10 yaşımı bitirmek üzereyken ilkokula başladım. Köy kökenli bir
çocuğum. Ve ben o kadar güzel eğitim aldım ki ona inanıyorum. Bugün hala ben
bir "İSTİKLÂL MARŞI"'nı dinlediğimde eğer heyecanlanıyorsam, radyodan veya
herhangi bir şekilde "ATATÜRK"'ün sesini duyduğumda veya "CUMHURİYET''"in
İlkeleriyle ilgili bir şeyler konuşulduğunda hala ben bu heyecanı duyuyorsam
bunu bana aşılayan öğretmenlerin sayesindedir ben buna inanıyorum ama bugün
yok. Maalesef yok. Nasıl bunu kendimde bir görev sayıyorsam; 'ben hizmet
etmeliyim, benim görevim bitmedi'
diyorum. Onun için de tabi ki eksiklerimiz var ama düzelecek,
inanıyorum.
Değişim Medya Haber : Sonuç Olarak Ekonomik Özgürlüklerine
Kavuşulması Gereken Projeler İçin Değişim Medya Okurlarına Bir Mesajınız Var mı?
Hakime Tuncer : Değişim Medya okurları şöyle
şapkalarını önüne çıkarıp şöyle bir düşünsünler, ben ne yapabilirim? Ben acaba
bugün kendim için ne yaptım, acaba yaşadığım toplum için ne yaptım, öğrenciler
için herhangi birine ne yapabilirim diye düşünsünler diyorum. Düşünüce çok şey
çıkıyor ortaya. Buna inanıyorum. Bulunmayacak bir şey değil hep yakınımızdalar
hep çevremizdeler. Aç olan çocuklar da çevremizde, fakir olan aileler
çevremizde, imkânsızlıklar içerisinde yaşayan çocuklar, aileler yine
çevremizde. Uzağa gitmemize hiç gerek yok. Afet olmasına hiç gerek yok. Hepsi
çevremizdeler. Biraz düşünelim. Birbirimize yapabileceğimiz çok şey var. Her
şeyden önce bir selam. Bir selamın bile o kadar büyük bir değeri var ki bu
toplumda. Olmalı, o selamı esirgemeyelim. Özellikle özürlülerimizden,
yaşlılarımızdan, çocuklarımızdan. "dedi
Haber : Değişim Medya Haber Merkezi
Öncelikli olarak İNSANLIĞA emek veren insanlar adına ve Çağdaş yaşam derneğine, gönüllü olan o güzel insanların elinden geleni yapmları üzerine yapılan suçlamaları ben bir TÜRK VATANDAŞI olarak kınıyorum.
Hiç birşey yapmıyorsanız bile bu ülke ve insanları için, çabalıyanlara saygınız olsun !
Hakime TUNCER' e de burdan sevgiler. O güzel kocaman kalbiyle ve değerli arkadaşlarıyla bu yolda zor durumdakilere kanat germeye çalışıyorlar. Ne mutlu size, sizlere..
Hep deriz ya, Bizlerin büyük bir keşkesi var.
( Keşke ATATÜRK 10 yıl daha yaşasaydı )
- s.
- 1