RÖPORTAJ

ÇAĞDAŞ BİR YAŞAM VE BİREY OLMANIN YOLU "EĞİTİM"DEN GEÇER...

Değişim Medya Haber Merkezi olarak Sivil Toplum Kuruluşları ve dernekler ile yaptığımız röportajlar devam ediyor.

Abone Ol

Değişim Medya Haber Merkezi olarak Sivil Toplum Kuruluşları ve dernekler ile yaptığımız röportajlar devam ediyor.

Çağdaş Türkiye'nin Gelecek Güvencesi sloganıyla 1991 yılında yola çıkan ve Karadeniz Ereğli'de de 1996 yılında kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Hakime Tuncer bu haftaki konuğumuz oldu. 

Tuncer; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin  Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak amacını güden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ülkenin "çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması" ülküsü için bilgi, beceri ve deneyim birikimiyle, gönüllü çalışan bir sivil toplum örgütü olduğunun altını çizdi.

Geçmişten bugüne yapttıkları çalışmaları ve hedeflerini anlatan Tuncer, çağdaş bir toplum ve birey  olmak yapılması gerekenleri de Değişim Medya Haber Merkezi ile paylaştı.

Değişim Medya Haber: Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Nasıl Kuruldu ?

Hakime Tuncer : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğimiz 1996 yılında, Dilek  Adıyaman, Sabiha Aygün, Sezer Kaplan, Meryem Güntağ, Cafer Altıntaş isimli arkadaşlarımız tarafından kuruldu.

Değişim Medya Haber :  Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin Şimdiye Dek Gerçekleştirmiş Olduğu Projeler Hakkında Bilgi Alabilir miyiz?

Hakime Tuncer : Karadeniz Ereğli İlçemize bağlı Kızılcapınar Köyü Kızılcapınar İlkokulunun Kalorifer Tesisatı, Nimet İlköğretim Okulu'nun Ana Sınıfın Tefrişi, Toki Korubaşı Otistik Çocuklar Özel Sınıf Tefrişi. Bir okulda daha Danone Sponsorluğunda bir Ana Sınıfı Tefrişini gerçekleştirdik.

Değişim Medya Haber : Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Nasıl Bir Yapı İçerisinde Çalışıyor, Hedef ve Amaçlarınızı  Öğrenebilir miyiz?

Hakime Tuncer : Amaç olarak Türkiye Genelinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin genel amacı; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Atatürk Devrim ve İlkeleriyle gerçekleşmiş olan haklarımızı koruyup geliştirerek, Çağdaş insana, Laik ve Çağdaş topluma ulaşmak, bunu da Atatürk Devrim ve İlkelerinin Ulusumuza sağladığı kazanımlarla gerçekleştirmek. Genel merkez ve tüm şubelerince dikkatle uygulanan bir kural.

Değişim Medya Haber :  Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin Çeşitli Burslar Verdiğini Biliyoruz. Kurulduğu Günden Bu Yana Kaç Kişiye Burs Verildi? Yeni Eğitim-Öğretim Yılında Kaç Kişiye Burs Vermeyi Planlıyorsunuz?

Hakime Tuncer: Kırsal alanda hedefimiz; Türkiye genelinde 100 bin kız öğrenciye, Türkan Saylan'ın hedefi olan 100 bin kız öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. 70 bini geçtiğimizi biliyorum. Ancak üniversite kısmına geldiğimizde hem kız öğrenci hem de erkek öğrenci olarak 100 bini çoktan aştık. Üniversite burslarında kız ve erkek ayrımı diye bir şey yok. Ancak kırsal alan bölümüne geldiğimiz zaman Ortaokul ve Lise dediğimizde sadece kızlara özgü olan bir burs sistemimiz var. Bunda da sponsorlarımız vasıtasıyla "Baba Beni Okula Gönder" gibi  " Her Kızımız Bir Yıldız", "Doğu'da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak", "Bir Işık da Siz Yakın" projeleriyle bu öğrencilerimize ulaşmaya çalışıyor.

Değişim Medya Haber : Çağdaş Bir Toplum ve Çağdaş Bir Birey Olmanın Temeli Nedir?

Hakime Tuncer : Eğitimli olmak gerekiyor. Her şeyden önce eğitimli olmayan bir toplumu "Çağdaş" kabul etmiyoruz. Kadını ile erkeği ile gerçekten eğitilmiş toplumlar ancak "Çağdaş" sayılabilirler. Bizde burada çocuklarımıza, özellikle "Gençlik Komisyonumuza" bunları vermeye çalışıyoruz. Her öğrenci burada burs aldığında, burayı bir 'bankamatik' olarak görmemeli, Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak ülkesinde ve Dünyada olan sorunlara duyalı olmalı diye düşünüyorum. Bunları da çocuklara aşılamaya çalışıyoruz. Ancak zor bir şey. Öğrencilerimizin bir kısmı şehir dışında. Onları da bulundukları şehirde bulunan şubelerimize yönlendirerek oradaki "Gençlik Komisyonu" çalışmalarına katılmalarını sağlıyoruz. Ancak Ortaokul ve Lisedeki çocuklarımızı biz sadece yılda bir kez kayıt yenilemede görüyoruz. Bunun dışında bu çocuklara ulaşma şansımız yok. Bir araya gelerek toplanmamız yok ancak daha önceki dönemlerde "Ergenlik ve Kadın Sağlık Sorunlarıyla" ilgili birkaç kez doktorlarımız vasıtasıyla eğitim toplantıları düzenledik. Son bir yıldır buna zaman ayıramadık. Biraz da maddi sorunlarımız var. Biz çocuklarımız "Çağdaş" olma yolunda yüreklendiriyoruz. Okumalarını öğütülüyoruz. Kendi ayakları üzerinde duracak ekonomik olarak özgür birey olmaları için çok uğraş veriyoruz.

Değişim Medya Haber :  Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Kimler İletişime Geçebilir?

Hakime Tuncer :  Gönüllü olan, gönülden hisseden herkes Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile iletişime geçebilir. Ev kadını olabilir, çalışmayabilir, emekli olabilir, çalışan olabilir. Yönetimi Kurulu Üyelerimizin bir kaçı çalışıyor. Ancak herkesin burada bir iş yapabileceğine inananlardan biriyim. Ve bu inancımızı büyük bir şevk ile de koruyoruz. Ve herkesi de derneğimize davet ediyoruz derneğimize.

Değişim Medya Haber: Burs Şartları, Burs Miktarı Hakkında Burs Vermek İsteyenler İçin Neler Söyleyeceksiniz?

Hakime Tuncer: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin en büyük projesi "Eiğitim".  Özellikle bütün projelerin neredeyse çocuklarımızın eğitimi için hazırlıyor. Belki gazetelerde okumuşsunuzdur. Soma'daki Maden Faciasında Çağdaş Yaşamı bir takım yandaş gazeteler suçladılar ama ilk oraya varıp da önce bir "Rehabilitasyon Merkezi" kurup 101 gönüllüsü ile 1,5 ay hem çocuklara hem de annelerine, kadınlara "Rehabilite Hizmeti" verdi. Bunun yanında çocuklara derslerinde yardımcı oldu bu gönüllüler. Ve orada bir "Çağdaş Yaşam Şubesi'nin" açılışı için de uğraş veriyorlar şu anda. Böyle bir hizmetimiz var. Oradaki çocukların, gelen annelerin, başvuranların arasında da bursa ihtiyaç duyan çocuklar içinde yeni bir proje var. Büyük bir ihtimalle yakında bir konser olacak. Genel Merkezi İstanbul'da yaptıracak bunu. Buradan gelen parayla da oradaki çocukların eğitimine harcanacak. Bizde de genel olarak böyle düşünürüz. Anne-babanın, her ikisinin hayatta olmayışı, sosyal güvencelerinin olmayışı, eve sabit bir gelirin gelmeyişi, kardeş sayısı, çocuğun okul başarısı..Özellikle Ortaokul ve Lisede bunlar birer kıstas. Mutlaka bunlar inceleniyor, soruluyor, araştırılıyor ve bu çocuklardan uygun görülenleri belli projelere dahil edilerek burs almaları sağlanıyor genel merkeze gönderilerek. Binlerce kız çocuğu var şu anda bizim 2013-2014 döneminde 95 Kardelenimiz vardı. Genel adı ile söylüyorum. Çünkü Kardelen ismi artık Turkcell kullanıyor. Artık bizim bu ismi kullanmamamız gerekiyor. Ortaokul ve Liseden burs alan çocuklarımızdan 17'si bu sene mezun oldu. Şu anda 2 yıllıkların haricinde 12 tanesi 4 yıllığı tutturdu. Ancak burs konusunda bir sıkıntımız var. ortaokul ve Lisede sponsor olan kurumlardan Turkcell, Doğan Grubu, Mercedes gibi Gruplar üniversite de bursu devam ettirmeme kararı aldılar. Dolayısıyla üniversiteyi kazanan kızlarımız şu anda ortada kalmış durumdalar. Bu ikinci senemiz ve oldukça da sıkıntı çekiyoruz. Gönüllü olan, gönlünden kopan herkes bir  10TL., 10 kişi bir araya gelse  10tl. verebilecek durumda bu şehirde, ben buna inanıyorum. Gruplar oluşturduk, arkadaşlar sağ olsunlar etraflarında eş, dostlarıyla görüşüyorlar. Biz Ereğli şubesi olarak 5 tane öğrenci Lisede okutuyoruz. Diğer 95'i genel merkezin, onların 17'si bu sene mezun oldu. Gelecek sene daha çok mezun sayısı var. En büyük endişemiz de bunları üniversiteye devam ettirememek. Bu bizi çok üzdü keşke bir iki sene önceden söylenseydi biz de çocuk almasaydık, bu projelere çocuk dahil edilmeseydi. 2 tane tıp öğrencisi kızımız var bu sene çok da büyük bir başarı bu bizim için. Büyük bir mutluluk duyduk bu çocuklarımızın Tıbbı kazanmalarından dolayı. Bunun yanında üniversitede kız ve erkek ayırımı yok. Herkes başvurabilir. Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarımızın bir kısmı bu çocukları gördüğümüz için burs komisyonuna giriyoruz, tarafsız bir komisyon bunları değerlendiriyor, paramız olduğunda çocuklara dönebiliyoruz. Olmasa yapabileceğimiz hiçbir şey yok. En az 50 tane fon var orada, başvurular devam ediyor. Okullar açıldığında tabi daha yoğun olacak. Bize nasıl ulaşırlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ben Erdemir'den emekliyim. Cumhuriyetin kazanımlarıyla okudum. Bir meslek sahibi oldum, hayatımı idame ettim. Emekli olunca görevim bitmedi diye düşünüyorum. Benim bu ülkeye hizmet etmem gerekiyor çünkü bu ülkenin bana verdiklerini ben hiçe sayamam. Onlar sayesinde hayatımı idame ettim. Dolayısıyla da bizim biraz daha duyarlı olup, çok büyük bir para istemiyoruz, guruplar halinde bir çocuğa burs verme şansları olabilir. Bunu defalarca dile getirdik ama maalesef dönüşler olmuyor. Yani çok az. Ama yine de eşimizle dostumuzun katkısıyla 11 öğrenci genel merkez olması kaydıyla 2013-2014'de 65 üniversite öğrencisine burs vermişiz. Bu bizim için büyük bir başarı. Geçen sene 150 Tl. idi, bu sene Eylül'den itibaren üniversite öğrencisinin burs aylığı 250 TL. oldu. Tabi bu da ayrı bir külfet getiriyor. Ne yapabiliriz bilmiyorum, böyle bir sorunumuz var maalesef. Diliyorum, ümid ediyorum, ümidimi kaybetmiyorum. Türkan SAYLAN'ın en büyük söz buydu; "Ümitsiz Olamayız, Ümitsiz Yaşayamayız" Mutlaka güneş ufuktan bir gün doğacaktı, ufuktan doğacaktı.

Değişim Medya Haber :   Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Toplumu Bilinçlendirmek Amaçlı Eğitim, Seminer Düzenliyor mu?

Hakime Tuncer : Senede bir kez genel merkezden bir görevli çağırıyoruz. Özellikle bunu da festival döneminde yapıyoruz. Belki birkaç kişinin dikkatini çeker de, gelip dinlerler diye. Maalesef bu konuda talep çok az. Gelip dinleyici sayısı çok az. Bundan tabiî ki üzüntü duyuyoruz ancak tüzüğümüz gereği biz senede bir kez paralı bir etkinlik yapabiliyoruz. Bu etkinlikte yine Van 100. Yıl Üniversitesinde görevli Halk Sağlığı Uzmanı ve Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Profesör Ayşe YÜKSEL'i getirdik. Kahvaltıda 300 kişiden fazla insan vardı, onlara hitap etti ama şunu düşünüyorum bu toplantının neticesinde bakıyoruz yine de çok fazla değişen bir şey yok. Herhalde bazı şeylerimizi kaybettik. Vicdani duyarlılığımızı kaybettik diye düşünüyorum.

Değişim Medya Haber :   Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak Türkiye Genelinde Resmi, Devlet Kurumlarıyla İş Birliği İçerisinde Gerçekleştirmiş Olduğunuz Ortak Projeler Var mı? Ne Şekilde İletişim Kuruyorsunuz?

Hakime Tuncer : Öncelikle yaşadığımız Karadeniz Ereğli'de resmi kurumlarla iletişimimiz var olmamamsı mümkün değil. Çağdaş Yaşam olarak senede 2 kez otobüs alıyoruz belediye'den. Bir tanesi ile hiç Anıtkabir'e gitmemiş olan üniversite öğrencilerimizi götürüyoruz. Senede bir kez yine Çanakkale, orada yine 45 öğrenci götürüyoruz. Belediyenin burada bize büyük bir katkısı var. Resmi kurumları ziyaret etmek, onların düzenledikleri etkinliklerde yer almak elbette görevimiz bu. Şu anda bir komutan atandı Ereğli'ye şu anda ilk hedefimiz onu ziyaret etmek. Çağdaş Yaşam artık bir şirket gibi çalışıyor. Dolayısıyla kurumsallaşma çalışmaları son hızla devam ediyor. Oradaki herhangi bir olay ya da herhangi bir işlem mutlaka tüm şubelerle paylaşılmak zorunda. Aynı düzende muhasebe düzeni için mali müşavir tutmak zorundayız. Yazışmalar aynı düzende yürümek zorunda artık şirket kavramı tamamen bir kurumsallaşma oturdu sayılabilir. Dolayısıyla da yapılan tüm etkinliklerde genel merkezin haberi var bazen katkı da sunarlar. Aynı şekilde genel merkezin İstanbul'da düzenlediği etkinliklere de biz katılımı gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde; 103 şube genel merkez, 100 bini aşan üniversite öğrencisi, yüzlerce okul, kız öğrenci yurtları, YUBO'lar(Yatılı İlköğretim Bölge Okulu), PİYO'lar(Pansiyon İlköğretim Okulu) bunların da iyileştirilmesi için uğraşıyor. 700'den fazla oyun parkı, Ana Sınıfları, Tefrişleri, tam donanımlı  Kütüphaneler veya kitaplıklar oluşturmak. Bunlar hep genel merkez ve tüm şubelerin yaptığı hizmetler. Yapılan yurtlar ya YÖK'e ya da MEB'e devrediliyor buna rağmen suçlanıyoruz maalesef. Şu son zamanlarda en büyük sıkıntımız Türkan SAYLAN adıyla kurulmuş bir okulumuz var. İmam Hatip'e dönüştürülüyor. Üzgünüz. Çok çaba sarf edildi ama olmuyor ama yılmıyoruz. Çalışacağız, çare yok.

Değişim Medya Haber :  Karadeniz Ereğli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Olarak Doğal Afet Gibi Yaşanan Durumlarda Neler Yapıyorsunuz?

Hakime Tuncer : Şimdi ben şunu örneğini vereceğim; Bir deprem yaşandı biliyorsunuz Van'da.  Van'lı 2 öğrenci üniversiteden gelip biz buradaydık ne yapılabilir denildi. Biz zaten 2. el giysi, mutfak eşyası toparlıyorduk o dönem. Bu çocukların bunu söylemesiyle ortak bir mesaj hattımız var. Bir mesaj attık anında burada 30-40 tane öğrenci ve insan geldi. İnanılmaz bir yardım yağdı. Genel merkezimiz kargo şirketini arayarak bizim kolileyerek düzenlediğimiz eşyaları (yorganlar, yastıklar, battaniyeler) ne varsa hepsini büyük bir coşkuyla inanılmaz bir çalışma ekibi vardı o gün bir tırı dolduracak şekilde o gün biz ambara teslim ettik. Ertesi günü yüne aynı ama Ereğli'deki Sivil Toplum Örgütleri Partiler dahil hiç birinden destek alamadık maalesef. Ve çok üzgünüz. Biz bu eşyalarımızı da afet masasında yer alan yine Van'da yaşayan bir beyin adıyla gönderdik. Çünkü genel merkezimiz böyle buyurdu. Yerine ulaşsın diye, ulaştığına da inanıyoruz. Bu birkaç gün böyle devam etti. Kalan eşyalarımızı da Mimarlar Odasına verdik. Onlar da dolu bir kamyon olarak gönderdiler. Ama burada bir eksiklik var. Halbuki Türk milletinin vicdanında böyle bir şey olmamalı. Böyle bir acı yaşadığımızda yekvücut olabilmeliyiz. Ne oldu da biz bu noktaya geldik. Çağdaş Yaşam sorunun değil çözümün bir parçası olmaya gayret eder. Hangi acı, hangi sorun olursa olsun. Ereğli halkı çok şey başarabilir ben buna inanıyorum. Çok da para gerektiren, emek gerektiren bir şey de değil, bir araya geldiğimizde inanıyorum ki çok şeyler başarılabilir. Kurtuluş Savaşına bakıyorum. Hiç yoktan bir millet hiç yoktan bir savaşı nasıl kazanıyor. Canıyla, kanıyla kazanıyor. Çanakkale'ye gittiğimizde insan orada o acılara nasıl dayanır o kadar insan yok olmuş ve biz hala bu kadar rahat yaşayabiliyoruz onarlı gördüğümüz halde. Ben inanıyorum her vatandaşın, her insanın yürek yüreğe olan, vicdanı olan bu ülkede sadece Çağdaş Yaşam için değil herhangi bir olayda herhangi bir afette herkesin yapabileceği bir şey var. Yeter ki istesinler, gayret etsinler. Şunu da söylemek istiyorum. Hep böyle Sivil Toplum Örgütlerine hep uzaktan bakıyorlar. Ay ne güzel çalışıyorsunuz. Ama gelin diyoruz bir kez iki kez bulunun,  nasıl çalışılıyormuş görün. Bundan büyük bir zevk, haz duyacaksınız. Zaman zaman üzüleceğiz tabi ki, hem de çok büyük üzüntüler yaşıyoruz. Buraya kömür için başvuruyor vatandaş, evime yiyecek alamadım diye başvuruyor, çocuğumun üstünde başında yok diyor, evimde ekmek yok. Ne yapabiliriz? Bir yerlere yönlendiriyoruz ama ancak karnını o gün doyurabiliriz. Başka hiçbir şey yapamıyoruz. Ama bu toplum bu kadar aciz değil diye düşünüyorum. Bu ülkenin vatandaşı bu kadar aciz olmamalı. Daha güzel, daha iyi işler yapabilmeli. Hepimiz güzel evlerde oturuyoruz. Çok mal edinmenin çok şey istemenin sonu yok. Ama lütfen bir kendinize isterken bir de ihtiyacı olanı düşünün. Bir bardak suya ihtiyacı olan insan var. inşallah gençlerimiz daha iyi olacak.

Değişim Medya Haber :  Kırsal Kesimde Eğitim Projeleri Gerçekleştiriyor musunuz?

Hakime Tuncer : Kırsal kesim biliyorsunuz kızlarımızın, Ortaokul ve Lise kırsal kesim projeleri bunlar. Ve onların elinden tutuyoruz. Mümkün olduğunca yüreklendiriyoruz. Üniversiteye gitmeleri için uğraşıyoruz. Günlerdir 4 tane öğrenciye ulaşmaya çalışıyorum. Üniversiteyi kazanmış ama henüz buraya formu gelmemiş. Düşünün, böyle sorumsuzluklarımız da var. Yine bir köy okulu bulduğumuzda o köy okulunun eksiğini tamamlamaya çalışıyor, kitap götürmeye, 2. el giysi götürmeye gayret ediyoruz. Eve çıkan üniversite öğrencilerimize eşimiz, dostumuz haberciliği ile araçlarını temin ederek gidip eşyalarını alıyorlar. Mevcut yerimiz bu kadar çünkü. İki tane yönetim kurulu üyemiz fakülteye giden 1. Sınıftaki öğrencilerimize İngilizce ders veriyorlar. Sorunlarına yardımcı olmaya gayret ediyoruz.

Değişim Medya Haber : Eğitimdeki Fırsat Eşitliği Türkiye Genelinde Sizce Ne Durumda?

Hakime Tuncer : 4+4+4 ile çok da geriye götürüldüğü inancındayım. Çağdaş Yaşamın en büyük özellikle kırsal alanlardaki projeleri özellikle de bu fırsat eşitliğini yaratmak için. Fırsat eşitliğinden yararlanamayan kız çocuklarının okumaya, okullu olmalarına destek için yapıyor bunları.

Değişim Medya Haber : Atatürk İlke ve Devrimlerini Yeterince Korunabiliyor mu?

Hakime Tuncer :  Ben 10 yaşımı bitirmek üzereyken ilkokula başladım. Köy kökenli bir çocuğum. Ve ben o kadar güzel eğitim aldım ki ona inanıyorum. Bugün hala ben bir "İSTİKLÂL MARŞI"'nı dinlediğimde eğer heyecanlanıyorsam, radyodan veya herhangi bir şekilde "ATATÜRK"'ün sesini duyduğumda veya "CUMHURİYET''"in İlkeleriyle ilgili bir şeyler konuşulduğunda hala ben bu heyecanı duyuyorsam bunu bana aşılayan öğretmenlerin sayesindedir ben buna inanıyorum ama bugün yok. Maalesef yok. Nasıl bunu kendimde bir görev sayıyorsam; 'ben hizmet etmeliyim, benim görevim bitmedi'  diyorum. Onun için de tabi ki eksiklerimiz var ama düzelecek, inanıyorum.

Değişim Medya Haber :  Sonuç Olarak Ekonomik Özgürlüklerine Kavuşulması Gereken Projeler İçin Değişim  Medya Okurlarına Bir Mesajınız Var mı?

Hakime Tuncer : Değişim Medya okurları şöyle şapkalarını önüne çıkarıp şöyle bir düşünsünler, ben ne yapabilirim? Ben acaba bugün kendim için ne yaptım, acaba yaşadığım toplum için ne yaptım, öğrenciler için herhangi birine ne yapabilirim diye düşünsünler diyorum. Düşünüce çok şey çıkıyor ortaya. Buna inanıyorum. Bulunmayacak bir şey değil hep yakınımızdalar hep çevremizdeler. Aç olan çocuklar da çevremizde, fakir olan aileler çevremizde, imkânsızlıklar içerisinde yaşayan çocuklar, aileler yine çevremizde. Uzağa gitmemize hiç gerek yok. Afet olmasına hiç gerek yok. Hepsi çevremizdeler. Biraz düşünelim. Birbirimize yapabileceğimiz çok şey var. Her şeyden önce bir selam. Bir selamın bile o kadar büyük bir değeri var ki bu toplumda. Olmalı, o selamı esirgemeyelim. Özellikle özürlülerimizden, yaşlılarımızdan, çocuklarımızdan. "dedi



Haber : Değişim Medya Haber Merkezi

Abone Ol