GÜNDEM

ÇAKIR HEMA'YA KAYITSIZ KALMIYOR

Zonguldak'ın Ereğli İlçesine bağlı Kandilli Beldesinde seri ziyaretlerde bulunan AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır ve Yönetim Kurulu Üyeleri işten çıkarılmaların devam ettiği ve suların durulmadığı HEMA ile yakından ilgilenmeye devam ediyor.

Abone Ol

AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır ve Yönetim Kurulu üyeleri, kapanma kararı alan Kandilli'deki kömür işletmesini yanı sıra GMİS Armutçuk Şubesi ve Kandilli Belediye Başkanlığını ziyaret ederek, konuya duyarsız kalmadığını bir kez daha ortaya koydu.

"SON DURUMU DEĞERLENDİRDİ"

Karadeniz Ereğli'ye bağlı Kandilli Beldesi Özel HEMA kömür İşletmeleri Müdürü Zeki Arslan ile görüşen AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır son gelişmelerle ilgili bilgi aldı.

Kandilli ziyareti kapsamında ilk önce Özel Maden Ocağı İşletme Müdürü Zeki Arslan ile görüşen Çakır, gelinen son süreci değerlendirdi.

Burada İşletme Müdürü Arslan, Çakır ve heyetine hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"TTK Armutçuk müessesesi olarak 9 Metre kalınlığında büyük bir damar buldu. Bu damarın içerisinde ve yangından ötürü çalışamıyor. Ben böyle bir damarın içerisine girmişim zor şartlar altında çalışıyorum. Türkiye Soma, Ermenek'ten sonra madenler modernize edilsin, iyi yatırımlar yapılsın, iş güvenliği standartları konuşuluyor. Patronumuz, 'ben burayı daha modern bir işletme yapacağım' diyor siz hangi gerekçe ile süre vermem diyorsunuz? Zonguldak Milletvekillerimiz kimse kusura bakmasın ben sadece iktidarları söylemiyorum Muhalefettekiler bence daha da kötü. Soma'nın bütün maliyetini Zonguldak'a yüklenmesine göz yumdular, böyle bir şey olur mu? Zonguldak arada unutuldu. Madenciliğin duayen kenti Zonguldak kurban edildi. Herkes sessiz sedasız yuttu bu işi" "Zonguldak'ta kömür kaçakçılığı had safhada. Herkes kaçakçılığa girdi, adım başı Zonguldak'ta kaçakçılık yapılıyor. Bu da iş kazalarını arttıyor geçen gün 70 yaşındaki bir adam öldü. Kömür karaborsaya düştü, 650 TL şuanda biz 266 TL'den veriyorduk şimdi 650 TL'ye yükselmiş bir de olayın geldiği noktaya bakın hem ithal kömür patlıyor hem de kömür patlıyor Son 1 aydır her gün 80-90 kişi iş çıkışı veriliyor. Bu bir yönetici için çok zor bir durum. Arkadaşlar 6 aydır bir mücadele veriyorlar ama sonuçlanmadı en sonunda da bu işi kabullendiler. Ocakta bilindiği gibi kendini kapama şeklinde bir eylem vardı, sendikacı arkadaşımız ile birlikte, 'bu işten artık dönülmez, kendinizi mağdur etmeyin' dedik onlar da olgunlukla karşıladılar. Her gün 90 kişi gönderiyoruz şuan 320 kişinin çıkışın verdik, bu sayıyı 486'ya tamamlamış olacağız, geçici süreli bir eleman bırakılacak"

"KAPANMA NOKTASINA GELDİ"

Hukuki süreç nedeniyle belirsizlik yaşandığını belirten Arslan, Türkiye'deki maden ocaklarının yeni çıkan torba yasa ile kapanmaya başladığını ifade etti. İşçi maliyetlerinin yüksekliğine dikkati çeken Arslan şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'deki madenler torba yasasındaki aşırı maliyet artışlarının biranda yüklenmesinden ötürü kapanma noktasına geldi. Bizim işverenimiz, burayı torba yasa kanun yüzünden kapatmıyor, bizim rezerv sorunumuz vardı. TTK'dan buranın alış aşamasında şirketimizin de bir hatası var ihale sürecinde yüksek değerle alındı, ihalelerde yüksek teklifler veriliyor, verenin de bunu bilmesi gerekiyordu"

"MAHKEME KARARI GETİR DİYOR"

Türkiye'de memur olmak zor, en küçük bir olayda Sayıştay, müfettiş geliyor. Garip garip soruşturmalar açıyor onların başına ne geldiğini de izliyoruz ama bu sizin insiyatif koymamanızı gerektirmez. Planı açar önümüze koyarız gerçekten bunlar numara mı yapıyor bunun gerçeklik payı var mı onlar tartışmak dahi istemiyor. Bu masa ise biz masa diyoruz TTK benim ona masa demem için mahkeme kararı getir diyor. Bana göre bu yaklaşım hükümetin genel çizdiği tabloya da uymuyor. Bu kadar ürkek bir anlayış ile nereye gidebiliriz ki? TTK bize kolaylık göstermek zorunda değil mi? Biz bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir kuruş bu şirketin rödevans borcu bile yoktu. Biz TTK'dan hazırlık süresi istedik TTK bize hiçbir teknik elemanların imzası olmadan konusunda uzman olmayanların referansına dayanarak durdurma kararı ile karşılık verdi. Ben sizin ocağınızı iş güvenliğini gerekçe göstererek durdurursam sen paşa paşa rödevansını ödersin hazırlığını da bedavadan yaparsın bunu sağlamak için bize durdurma kararı verdi. Çalışma Bakanlığı müfettişleri geldi bu durdurma kararını ciddiye bile almadan bizlere teşekkür ederek gittiler. Böyle bir şey olabilir mi?" ifadelerine yer verdi.

"ZARAR ETTİM KAPATIYORUM DEMİYOR"

Türkiye'de 2 kuyu ile çalışan tek özel işletmenin kendileri olduğunu hatırlatan Arslan, "Kuyunun birisi o üretimi vermekten uzak, onun yeniden modernize edilmesi gerekiyor. Patronumuz burası için Soma olayından sonra 50'li yıllardan kalma galerilerden korkuyor, 'daha geniş galeri açmak daha modern bir işletme yapmak istiyorum. Ben torba yasasından dolayı zarar ettim kapatacağım' demiyor. TTK bizimle inanılmaz bir şekilde inatlaşıyor" sözleri ile konuştu. İşletmede 266 TL'den sattıkları kömürün karaborsa nedeniyle 650 TL'ye yükseldiğini kaydeden İşletme Müdürü Arslan sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "Zonguldak Milletvekillerimiz kimse kusura bakmasın ben sadece iktidarları söylemiyorum muhalefettekiler bence daha da kötü. Soma'nın bütün maliyetini Zonguldak'a yüklenmesine göz yumdular, böyle bir şey olur mu? Zonguldak arada unutuldu. Madenciliğin duayen kenti Zonguldak kurban edildi. Herkes sessiz sedasız yuttu bu işi. Bu işyerinin kapanması kömür kaçakçılığını inanılmaz bir şekilde arttırdı. Zonguldak'ta kömür kaçakçılığı had safhada. Herkes kaçakçılığa girdi, adım başı Zonguldak'ta kaçakçılık yapılıyor. Bu da iş kazalarını arttıyor geçen gün 70 yaşındaki bir adam öldü. Kömür karaborsaya düştü, 650 TL şuanda biz 266 TL'den veriyorduk şimdi 650 TL'ye yükselmiş bir de olayın geldiği noktaya bakın hem ithal kömür patlıyor hem de kömür patlıyor. Soma olayından sonra geldiğimiz nokta bu mu?"

"OCAK AYINI BEKLİYORUZ"

Ak Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır da konuyu yöre milletvekillerinin yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a kadar taşıdıklarını belirterek, "Ocak ayı sonunda yasa çıkması, bekleniyor. Buranın yeniden işçi ile dolmasından yanayız. Maaşını ödeyen, kurumsal yapısı olan düzenli bir firma kapanmasından yana değiliz, böyle bir şey olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. GMİS Genel Başkanı da oradaydı, bu konuyu değerlendik. Başbakan Yardımcımızın dediği, biz bu yasayı çıkartırken işçilerin daha iyi şartlarda daha iyi imkânlarda çalışma şartları olsun diye çıkarttık gelinen noktada gördük ki işçilerimizin işsiz kalmasına işverenlerin üzerindeki yükün artmasına sebebiyet verdi, ticarethaneler sonuçta kar amaçlı kurulan işletmelerdir. Bu durum ile karşı karşıya kaldık süratli bir şekilde 6 Ocak'ta meclis açılıyor süratli bir şekilde Ocak ayında yasal olarak işverenlerin üz erindeki yükün azaltılarak devlet tarafından karşılanması anlamında yasa çıkartacağız dedi. Ocağın sonu mu olur tam bilemiyoruz ama gönül ister ki biran önce bu çıksın. İşverenlerin maliyetleri de düşmüş olsun. En azından biz Hattat Holding'den de milletvekilleri aracılığı ile iletilmesini istedik. Dedik ki yasa çıktığı zaman gerçekten memnun etmiyor tatmin etmiyorsa kapatma kararı alalım, 45 gün süreyle yasa çıkmasını beklesek diye bir talepte bulunduk açıkçası. Maliyet ağır bulunduğundan dolayı işçi çıkarılmasına karar verildi gözüküyor. Ocak ayı sonunda yasanın çıkması halinde buranın yeniden istihdam ile işçi ile dolmasından yanayız. Biz de büyük üzüntü duyuyoruz bu süreçten. Gününde maaşını ödeyen, kurumsal yapısı olan düzenli bir firma kapansın böyle bir şey olmasından üzüntü duyuyoruz"

"MUTLU İLE GÖRÜŞTÜLER"

AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır ve beraberindeki İlçe Yöneticileri Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Armutçuk Şubesini ziyaret ettiler, Şube Başkanı İsa Mutlu ile kömür işletmesinde yaşanan sürece ilişkin fikir alışverişinde bulundular. Çakır konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Türkiye genelinden baktığımız zaman Zonguldak ta Ankara'nın gözünde diğer ilerden biri gibi oluyor. Ama ne kadar kamuoyunun dikkatini fazla çekebilirsek o kadar etkili olur. Bu bir algı meselesi, yoksa HEMA gerçekten kurumsal bir firma, maaşları düzenli ödeyen tam bizim istediğimiz gibi bir firma. İşçiler razı, işveren razı, millet razı... Biz de siyasi irade olarak ister istemez razıyız ve sonuna kadar da destek vereceğiz. Şuan için genel müdürle de görüşmelerimiz sürüyor, bakanlıkla da irtibat halindeyiz, siyasi bütün otoritelere de ilettik konuyu. İyi de bir rezerv bulunmuş, biz şunu da demiyoruz, HEMA gider yarın buraya bir başkası gelir yine işçileri alır çalıştırırız. Ama önemli olan kurumsal güçlü bir firmayla birlikte mevcut düzenin devamı. Biz yukarılara talebimizi ilettik, inşallah olumlu bir sonuç alırız diye düşünüyorum"

"4 YIL HAZIRLIK SÜRESİ"

GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu da ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Tabi normalde HEMA'nın sorunu yeni torba yasadan kaynaklanan bir meseleden daha ziyade TTK ile arasında kaynaklanan bir sorundan ibaret. Kamuoyunda sadece torba yasadan kaynaklanan mali külfetlerden dolayı algılansa da aslında mesele o değil. Mesele burada HATTAT Holding'in TTK'dan hazırlık yapmak için rödovansta 48 ay gibi bir süre fedakârlık istemesi. Yani burada yeni bulunan kömürün hazırlıklarının yapılabilmesi için 4 sene bir hazırlık süresi istedi. Bu hazırlık süresinde de HATTAT Holding TTK'ya çıkardığı kömür kadar rödovans ödeyecekti. Ama TTK ile bu konuda uzlaşamadılar. En sonda hepimizin bildiği gibi üzücü bir noktaya geldi olay. Burada yaklaşık 600 arkadaşımızın işsiz kalması hakikatten sıkıntılı bir durum. Hele hele Kandili gibi bir yeri düşünürsek, zaten şöyle gezdiğiniz zaman görüyorsunuz terk edilmiş, virane bir kasaba görünümü veriyor. TTK ile beraber Kandilli küçüldü, Kandilli yok olmaya başladı. HEMA'da da yaklaşık 200 kişi Kandilli'den çalışan arkadaşımız vardı. Bu insanların işsiz kalması demek buraların daha da harabe hale gelmesi demek. Dolayısıyla bu sorunlar hepimizi ciddi anlamda üzdü ama inşallah önümüzdeki günlerde bu sorunlar çözülür. Bu kurumumuz tekrar işlemeye başlar"

"AYDIN'LA DA GÖRÜŞTÜLER"

Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın da ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek kömür işletmesinde yaşanan sürecin sadece Kandilli için değil bölge halkı için de son derece kaygı verici olarak değerlendirdi. İşletmede çalışan 200 işçinin Kandilli Belediyesi'nde ikamet ettiğini işletmenin kapanması ile ekonominin de yüzde 30-40 oranında çökmesi anlamına geldiğini hatırlatan Aydın, "Bu konu bölgemizin ciddi bir meselesi haline dönüştü. Burası devletin ardından ikinci özel büyük işletme.200 işçimizin Kandilli'den gitmesi demek büyük bir göç demek. Bölgemiz için atılacak her türlü olumlu adımın biz de sonuna kadar yanındayız. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz" dedi.

Çakır da bölge halkının beklediği devlet yatırımları alabilmesi için üzerlerine düşen sorumluluğu her defasında yerine getirmeye çalıştıkları sorununun çözümü için ise gerekli girişimlerde bulunduklarını sözlerine ekledi.




Haber : Değişim Haber Merkezi

Abone Ol