CANDAN, BLOOMBERG HT TELEVİZYONUNA KONUŞTU
AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan, Bilişim Eğitimlenlerinin sorunlarının konu edinen Bloomber HT televizyonunda canlı yayına katılarak değerlendirmelerde bulundu.
Candan, Ali Çağatay'ın hazırlayıp sunduğu Anahaber Bülteninin konuğu oldu.
Türkiye'nin bilişimle ilgili problemlerinin konuşulduğu programda sorularını yanıtlayan Candan, Türkiye'nin 2 binli yıllardan önce emekleme döneminde olduğunu belirterek; "Türkiye aslında 2000'li yıllardan sonra bilişim dünyasına adım attı diyoruz. Ondan önce bir emekleme dönemiydi şeklinde tanımlanabilir. Artık 2000'li yıllar bilişim yılı olacaktır. Milli eğitim bakanlığı bunun zamanında farkına vardı ve birçok fakültelerde bilişimle ilgili bölümler açtı. Bunlardan biri de Bilgisayar ve eğitim teknolojileri bölümü. Bunun haricinde bilgisayar mühendislikleri bölümü açıldı, buna bağlı diğer birçok bölümlerde açıldı. Sizin gösterdiğiniz haritaya bakarsanız yeşil olan bölüm sadece İstanbul'du yani endüstrinin aynı zamanda finans sektörünün aynı zamanda üretim merkezinin en yoğun olduğu bölge İstanbul bölgesi. Ona paralel olarak bilişimin en yüksek kullanıldığı bölge de o bölge. Demekki bilişimle beraber bölgenin geliride doğru orantılı" dedi.
'50 BİN CİVARINDA SIKINTIDA OLAN ÖĞRETMEN ADAYI VAR'
Çağatay'ın,
bilişim teknolojileri bölümü öğretmenlerinin yaşadığı sorunlarıda değerlendiren
Prof. Dr. Ercan Candan, "Sadece bilişim öğretmenliği değil aynı zamanda benim
mecliste te çalıştığım ve basında da yer alan teknik eğitim fakülteleri,
bilişim öğretmenliği, teknolojileri bölümleri bunlar son yıllarda özellikle 28
Şubat sürecinde ve ondan sonra çok çok az öğretmen aldılar maalesef. Bu
fakültelerden mezun olan toplamda 50 bin civarında sıkıntıda olan öğretmen
adayı arkadaşlarımız var. Bunlar aslında mühendislik fakültelerinin yüzde
70'ine yakın dersini ortak alıyorlar, benzer dersleri veya eşdeğer dersleri
alıyorlar. Dolayısıyla burada aldıkları dersler mühendislik branşına çok çok
yakın. Bunun da ötesinde mühendislik fakültelerinde verilmeyen uygulamalı
derslerde var burada. 1992 yılında aslında 3597 sayılı kanunla buradan mezun
olanların 2 dönem eğitim alarak mühendis olabilmesinin yolunu açmışız. Ama
99'dan sonraki süreçte bu 28 Şubat süreci devreye girmiş ve bu kesimin bir
yoluyla önü kesilmiş. Bu kesimin önü kesilince Endüstri Meslek lisesine olan ve
bilişim sektörüne olan talepler ciddi bir şekilde azalmış, öğretmen ihtiyacı da
bu sefer azalmış, halbuki bir çok buradan mezun olan öğrencilerin meslek
lisesinden sonra üniversitelerdeki ilgili mühendislik bölümlerine gitmeleri
engellenmiş. Ya 2 yıllıklara gitmeleri zorlanmış, yada 4 yıllık teknik eğitim
fakültelerine veya eğitim
fakültelerindeki bilgisayar bölümlerine gitmeleri zorlanmış. Ama buradan mezun
olanlara herhangi bir kadro açılmamış. Şuanda bununla ilgili 50 bin civarında
mezunumuz var, hakikaten mağdur olmuş durumdalar, daha da vahim olanı şu,
aslında 28 Şubat sürecini biliyorsunuz, bu açık bir şekilde İmam Hatip
liselerinin önüne geçmek için yapılan bir sistemdi. Ama toplamda baktığımızda
İmam hatiplilerin oranı meslek liselerinin toplamda oranının yüzde 8'iydi.
Yüzde 8'in mağduriyeti bir şekilde hükümetimiz zamanında giderildi ama geriye
kalan yüzde 92'lik kesim halen mağdur olmuş durumda ve halen teknik öğretmen
atamaları, halen bilgisayar teknolojileri, bilişim teknolojileri öğretmenleri
atanamamaktadır. Çünkü buraya zamanından gelen bir algı nedeniyle talep daha
yeni yeni artmaktadır. Ben eğitim komisyonu başkanımız sayın Fikri Işıkla bu
konuyu görüştüm, Bu yaz inşallah biraz daha fazla atama yapmayı
düşünüyoruz bu alanlara, çünkü talep
gittikçe artmakta ama sadece bu talebin öğretmenlikte değil piyasada da özel
sektörde değerlendirmemiz gerekiyor. Ama özel sektörde öğretmenlik olduğu için
bu arkadaşların sınıfı mühendislikle aynı kategoriye konmuyor. Onun için benim
çalışmalarım daha çok fark dersleri vererek yani 1992 de çıkan kanunun artık
uygulanmaya geçmesinin zamanının çoktan geldiğini ve geçtiğini belirtmek
istiyorum. Önümüzdeki hafta Milli Eğitim bakanımızla da bu konuyu görüşeceğim"
dedi.
'BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ZORUNLU DERS OLMALI'
Bilişim
teknolojileri derslerinin zorunlu yapılması gerektiğine yönelik sorularıda
yanıtlayan Candan; "Ben şahsen bunun zorunlu olması taraftarıyım. Niye
taraftarıyım, basit bir örnek vereyim. Bakınız Güney kore'ye, bakınız
Japonya'ya, bu ülkeler nasıl gelişti, nasıl 1970 lerden sonra bir ilerleme
kaydetti, Güney Kore'ye biz askerimizi gönderdiğimizde aslında aynı
durumdaydık, peki bizim aramızdaki fark nedir, onların teknolojiye olan
yatkınlıkları ve biraz önce söylediğim gibi 2000 yılından sonra artık devir
bilişim devri. Bilgi devri. Bilgise sahip olmanın yollarından biride bilişim
teknolojilerini en etkin şekilde kullanmaktır. Biz bu dersleri zorunlu
yapmayıp, gençlerimize öğretmeyeceğiz de o zaman nasıl diyebiliriz artık 2000
li yıllar bilişim çağıdır diye. Şahsi fikrim bütün eğitim kurumlarında bu
derslerin zorunlu hale getirilmesidir. Tabi sayın bakanımızla bu konuyu da
görüşeceğim, Kendisi de zaten aynı zamanda bir iletişim profesörü, bunların
farkında. Ben sayın bakanımızın orada Milli Eğitim Bakanlığındaki görevinin çok
doğru yerde olduğuna inanıyorum. Belki de kendisi çoktan bunu düşünmüştür ve
sıcak bakacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
'DEVLER LİGİNDE OLMAMIZ İÇİN BU TEKNOLOJİYİ KULLANMALIYIZ'
Proğram
sunucusu Ali Çağatay'ın Dünyadaki ilk 10 şirketin dağılımı ve piyasa
değerleriyle ilgili sorusuna da Candan, "Görünen oki birinci ligin en
tepelerinde oynayan firmalar. Yani bilişim teknolojisini en etkin uygulayan ve
aynı zamanda dünyada isim yapmış çok çok güçlü şirketler, bu şirketlerin
dünyanın bir çok ülkesinden daha fazla bütçelerinin olduğuna ben eminim. Eğer
biz 21. Yüzyılda söz sahibi olmak istiyorsak ve biz bu arenada varız diyorsak
bizim bilişim teknolojilerini en etkin şekilde kullanmaktan başka, teknik
branşları güçlendirmekten ve normal eğitimle teknik eğitim arasındaki farkı
yüzde70'den yüzde 30 seviyesine çekmekten başka hiçbir şansımız yok, Yoksa 1900'lü yıllardaki bocalamalarımıza
tekrar devam ederiz ki bu bu ülkeye, bu emeklere yazık olur, buna bizim buna
tahammülümüz yok, bizim bir an evvel bu yol haritalarını iyi kullanmamız
gerekiyor" şeklinde cevap verdi.
Süreci nasıl hızlandırırız sorusuna da Candan, 'Bunun için bu gençlerin önünü açmamız gerekiyor, Bunların 2 nedeni var, biri bizim dünya devleri liginde yer alabilmemiz için bu bileşim teknolojisini çok yakından takip etmemiz gerekiyor, aynı zamanda birde ah dediğimiz, geçmişe dayalı olarak bu mağdur olan kesimin mağduriyetinin de giderilmesi gerekiyor. Biz bir yolda yürürken, bizim partimiz olarak arkamızdakilerin ahını hiçbir zaman duymak istemeyiz. Onların mağduriyetini gidermek için kurulmuş bir partiyiz. Bu 2 konunun da farkındayız ve 2 konuda bizi kamçılayan etkenler. Bu meseleyi mecliste te birçok yerde de elimizden geldiğince anlatmaya çalışacağız, bu gençlere sahip çıkmaya çalışacağız inşallah" dedi.
Haber : Şafak Negüzel