KÜLTÜR

Çaycuma'nın ekoturizm kozu: Manda yoğurdu

Çaycuma'nın ekoturizm kozu: Manda yoğurdu

Çaycuma'nın ekoturizm kozu: Manda yoğurdu
Abone Ol


Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde manda sütünden elde edilen ürünlerin, ekoturizm değerinin giderek yükseldiği bildirildi.

Ekolojik turizm ve otantik ürünler bugün yeniden yükseliyor. Her geçen gün yerel otantik ürünlerin satılabileceği pazarlar kuruluyor. Çaycuma da ise Manda sütü, yoğurdu , peyniri yükselişte. Eğer uygun fırsatlar yapılabilirse İtalya'da üretilen ünlü Mozarella peynirinin esaslı bir rakibini Zonguldak Çaycuma'dan çıkması işten bile değil.

Çaycuma Mandası, Anadolu Mandasi veya Asya Mandası (Bubalus Bubalis) olarak bilinen hayvan, Türkiye'de Camız, Camış, Kömüş, Donbey, Dombay isimleriyle bilinir. Yavrusuna ise malak ismi verilir. Mandalar hava sıcaklığı 30 santigrat derecenin üzerine çıktığında ter bezleri sığırınkine göre %10 daha az olduğundan yeterince vücut ısısını ter yoluyla atamazlar. Bu durum, onların metabolizmalarının bozulmasına neden olur. Bu olumsuzluğu önlemek ve serinlemek için günde bir kaç kez suya girmeleri gerekir. Bu yüzden fazla kurak iklimli bölgelerde, yapay bir göl yada duş sistemi yapılmazsa manda yetiştirilemez. Ancak Batı Karadeniz bölgesinin kimi kesimleri nemli kesimler için doğal yaşam ortamları sunarlar.

Dişiler her 2 yılda bir gebe olur. 320 gün süren bir gebelikten sonra 40 kilo ağırlığında bir yavru dünyaya getirirler. Yavrular yarım sene boyunca sütle beslendikten sonra kendileri otlamaya başlarlar. 2-3 yıl sonra kendileri üreyebilecek yaşa varırlar. Yabani mandaların ömrü 25 yıl kadardır. Mandalar ot ve su kenarlarında büyüyen bitkiler ile beslenirler. Neredeyse her türlü yeşil bitkiyi yiyebilirler. Standart bir Anadolu mandasının süt verimi 4-5 kilo civarındadır. Yaklaşık iki bin beşyüz yıldır üretildiği bilinen mandanın sütü, yoğurdu ve peyniri, yüksek yağ oranı ve düşük laktoz ve kolestrol oranıyla sağlıkçılar tarafından tercih edilmeye başlandı ve bu iri boynuzlu hayvan, yeniden itibar görmeye başladı.

BUGÜNE NASIL GELDİ?
Çaycuma'da Manda Sütü ve süt ürünleri, yaklaşık on yıl önceye kadar köylü kadınların pazara getirdiği ürünlerle sınırlıydı. Köyler göç veriyor, bu durum da manda üretimini olumsuz etkiliyordu. O günlerde yaşayanlar, manda üretiminin son bulmaya mahkûm olduğunu düşünüyordu.

Mandanın talihinin dönmesine vesile olan olay, Çaycuma Kaymakamlığı karşısında manda sütünden yapılma ürünler satan mütevazı bir dükkanın açılışıyla başladı. Girişimci Aynur Çakar. Kendisi Çaycuma'da hatta Türkiye'nin her tarafında Aynur Abla olarak biliniyor. Hatta kendi ürettiği süt ürünlerinin markası olarak bile bu unvanı kullanıyor.

Aynur Abla, eşinin emekli olmasının ardından başlayan girişimcilik serüvenine giriştiğinde, aldığı ilk tepkileri " Biz bu dükkanı açarken manda ve Çaycuma yoğurdu ile ilgili açtığımız için çevre esnaf bizimle dalga geçti. Yoğurtçuluk yapacakmış, altı ay yaşamaz diye kafa buldular bizimle" diyerek anlatıyor.

Aynur Abla, o günleri şöyle anlatıyor:

"Çaycuma'da Cuma günü hariç manda yoğurdu yoktu. Köydeki insanlar üç beş bakır içinde bunu satıyordu. Biz bununla ilgili bir işyeri açtık. Köylülerin sütleri ve yoğurtlarının değerlenmesi için çalışmada bulunduk. köylülerden gelen tepki şöyle oldu, 'Allah sizden razı olsun, kışın soğukta, yazın sıcakta Pazar iniyorduk, ürünümüz bozuluyordu, köyde işimiz kalıyordu çok iyi ettiniz' dedi köylüler. Daha sonra manda sütünün ve yoğurdunun değerini öğrendikçe, talebin de fazla olması, Amasra yolunun da buradan geçmesi sayesinde işleri geliştirdik. Hiçbir zaman da talebi karşılayamadık."

Üç yıl boyunca köylülerden süt toplamak suretiyle üretim yaptıklarını, son altı yıldır da kendi mandalarını yetiştirdiklerini belirten Aynur Abla şöyle devam etti:
"Biz bu işi yapmaya başladığımızda Çaycuma'da manda sayısı 200 idi, şimdi erkek mandalar ve yavrularla birlikte 1200 oldu. Kaba gözüken manda, çok duygusaldır başını sahibinin omzuna koyar, kendini sevdirir. Kendini başkasına sağdırmaz. Manda, ot seçmez. Bakımı en kolay hayvandır. Sütü azdır. 4 kilo kadar süt verir. Daha fazlasını alamazsın. Alırsan süt yemi vermen gerekir. O da sütün niteliğini bozar. İtalyanlar dünyada öncü marka, Selçuklu döneminde mandayı İtalya'ya götürmüş, bu miktarı 14-15 kiloya getirmiş, bundan büyük gelir elde etmiş. Manda11 ayda yavru yapar. Et verimi dünyada en değerli et, manda ve hindi etidir. Üniversitelerle beraber proje yaptık.

Bir kilo manda sütü toptan 6 milyon, perakende on milyondur. İnek sütü bir buçuk liradır. Bir manda dört kilo veriyor. Yoğurdu, tereyağı ve eti çok değerli. Manda tereyağında iki ay, peynirinde bir ay sıra var. Neden, yok da ondan. Var olanların da içinde yüzde on ancak var manda sütü. Çaycuma'dan otobüs giden her ile manda yoğurdu gönderiyoruz. Hastalar, üniversiteler, onkoloji hastaneleri, onkoloji servisleri, gastronomlar talep ediyor. Bu alanda üniversiteler ile projeler yaptık."

Aynur Abla, sektöre konuyla alakalı olmayan kişilerin girip, daha fazla üretim adına kaliteyi düşürmesinden "Bir iki senedir manda yoğurdu gerilemeye başladı. Manda sütüne inek sütü katarak satmaya başladılar. Bu da değerini düşürüyor. Manda sütünün Laktoz oranı çok düşüktür inek sütüne göre" diyerek şikâyet etti.

BİRLİK ÇALIŞMALARI:...

Zonguldak İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Kurucu Başkanı Şenol Çakar da Çaycuma'da Manda yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak için yürüttükleri mücadeleyi anlattı. Devletin hayvan üreticilerinin yoluna kırmızı halılar serdiği gelmesin aklınıza. Bu yol, başından sonuna dek dikenlerle dolu bir yol.

Çaycuma'da manda yetiştiriciliği için ideal kılan özelliklerini anlatan Kurucu Başkan Şenol Çakar amaçlarının köylülerin evinde geçimini sağlaması olduğunu vurguladı.

Çakar, "Türkiye'de en çok yağmur alan, senenin on iki ayının on bir ayında merada beslenen hayvan sadece bu alana özgü. Çiftlikte de beslenir İstanbul'da üçyüz manda çiftliği var. Ama doğan olanı bu. Kışın bir ay ahırda kalıyor hayvanlar, çok uzun sürerse iki ay kalıyor. Anadolu'da altı ay ahırda kalıyor hayvanlar. Dolayısıyla onların hayvanları doğal olmuyor. Saman yiyorlar. Bizim rekabet şansımız var, kalite bakımından zirvedeyiz.. Bir köyde yirmi manda besleyenin ayda yedi bin beş yüz lira geliri olabiliyor. On beş bin cirosu var. İsterse yedi bin beşyüz lirayı anasının yanında, karısının koynunda, çocuğunun başında kazanabiliyor. Yirmi manda oldu mu Erdemir işçisinden daha fazla kazanıyor köylü"

Zonguldak İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği'nin kuruluşunda Aynur Abla'nın büyük rolü olduğunu ifade eden Çakar, "Birlik kuracağımızda, Aynur Abla'ya gidip, "madem yoğurtçusun birlik kuralım destek ol. Aynur Abla, gitti bankadan para çekti, bize verdi. O parayla manda birliğini kurduk" diye konuştu.

Tarım bakanlığının yerel manda türünü koruma çalışması yaptığını belirten Çakar şöyle devam etti.

" Bakanlığın istediği manda, Türkiye'de Kastamonu Cide Loç vadisinde, Bartın ve Çaycuma'da var. Diğer iller de bu mandaların seviyesine erişmek için, o saf ırka erişmeye çalışıyor. Devlet bu saf mandaların sayısını çoğaltmaya çalışıyor.

Sadece Çaycuma değil tüm Zonguldak'ta manda üretiminin önemi var. Ereğli'de Kızılcapınar'da Nazım Candan var yönetim kurulunda. Bir kişi var Ereğli'de. Ereğli ve Alaplı'da gelenler senden bilgi alsın diye anlattık, kabul etmemesine rağmen zorla yazdık. Hacımusa yenice arası mandaların doğal yaşam alanıdır. Ereğli'de de varmış. Erdemir-Kardemir-TTK nedeniyle, hazır ekmek yüzünden üretimi kalkmış.

MANDA OSB KURULACAK...

Manda Birliği Başkanlığını yürütmekte olan Mustafa Özkan'ın Zonguldak TSO girişimiyle Manda Organize Sanayi Bölgesi kurma girişimlerini yürüttüğünü belirten Çakar, ". Gökçebey'de manda organize sanayi bölgesini tamamlayacaklar. İl Genel Meclisi'nden karar çıkmış. Biz de arka planda gereken bilgiyi sağlayacağız" diye konuştu.

FARUK ÇATUROĞLU DEVREDE...

Mandacılığın şu an istenen noktada olmadığını belirten Kurucu Başkan, "Pproje olarak istenilen sayıya erişilmesi için Vali, TSO, tarım il müdürlüğü destekleriyle bu bir ay içinde hedefe ulaşırsak, Zonguldak ili—Türkiye Merkez Birliği Genel Sekreteri Hadi Kayhan'ın sözünü söylüyorum—Afyon'un önünde bir marka olacaktır . Biz o markaya belli bir oranda ulaştık. Çaturoğlu'nun araştırmaları devam ediyor. Ereğli, Alaplı veya Gümeli'de birkaç küçük manda çiftliği kuracağız. İstanbul'dan, Adapazarı'ndan gelenlerin yükünü, talebini oralar karşılasın. Ereğli'de bu imkan var, otlak oranı aynı, Ormanlı, Gümeli tarafları bu iş için biçilmiş kaftan" dedi.








Haber : Hüseyin AKSAKAL

Abone Ol