CHP Milletvekili Anayasa değişikliğini değerlendirdi
CHP Milletvekili Anayasa değişikliğini değerlendirdi
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Anayasanın bazı maddelerini değiştirecek teklifi değerlendirdi. Demirtaş, "Lamı cimi yok, bunun adı bal gibi rejim değişikliğidir, açık ve net. Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyecek ilk dört maddenin arkasından dolaşarak değiştirme teklifidir" dedi.
Demirtaş, CHP Parti Binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında, TBMM'de Anayasa değişiklik paketi görüşmeleri esnasında yaşanan gelişmeleri anlatırken, "Sarayın mutfağında hazırlanan bir yemek, sayın Bahçeli'nin ufak bir tuz katmasıyla TBMM gündemine getirildi. Anayasa komisyonunda halktan gizlenerek 10 gün boyunca konuşuldu. Ben de genel başkanın talimatıyla, komisyon üyesi olmamama rağmen yoğun şekilde katıldım" dedi.
Tartışmaların çeşitli yöntemlerle kamuoyundan gizlenmeye
çalışıldığını belirten Demirtaş şöyle konuştu:
"Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir. Aktif olarak tüm toplum
kesimlerinin görüşünün alınması gerekir. Bunda MHP'nin de pek katkısı yok.
Sarayda bu yemek hazırlanıyor, o yemek meclis gündemine getiriliyor. Bu yemek
bir zehirli yemek. Tüm Türkiye'yi zehirleyecek bir yemek, kapalı kapılar
ardında hazırlanmış bir yemek"
Komisyonda çok şey söylemek istediklerini ancak süre yok gerekçesiyle konuşturulmadığını ifade eden Demirtaş, "Ben 52. Sıradaydım ve görüşlerimi ifade ettim. Konuşma isteyen 150 kadar milletvekili konuşmalarını yapamadı. Siz ne kadar konuşmak isterseniz isteyin, parmak çoğunluğuna dayanarak görüşmeleri sınırlandırdılar" ifadelerini kullandı. Demirtaş, sivil toplum kuruluşlarının, baroların, hakim ve savcıların örgütlerinin, avukatların, akademisyenlerin, gazetecilerin çağrılmadığını dile getirerek "Bu kadar önemli bir değişiklik, 80 milyonu ilgilendiriyor, ama halktan gizlediler. Böyle bir şey olamaz" dedi.
"BİZİM VEKİLLİĞİMİZİN ÖNEMİ YOK"
Milletvekilleri üzerinde öncelikli olarak seçim tehdidiyle şantaj yapıldığını ifade eden Demirtaş, CHP olarak buna hodri meydan dediklerini belirterek şunları söyledi:
"Cumhuriyet rejiminin değiştiği noktada bizim milletvekilliğimizin, bir koltukta oturup oturmadığımızın hiçbir önemi yok dedik. MHP'li vekillerin pulları toplandı. Beyaz atacak milletvekili zarfın içine atıyor, iki pulu teslim ediyor. Bu kadar milli iradeyi gaspedecek bir şey olamaz. Yine AKP milletvekilleri özellikle bakanlar, yöneticileri, hatta komisyon başkanı anayasa ve içtüzüğe aykırı olarak açık oy kullandı. Hepsinin belgeleri var. Muhalefet milletvekilerini dövmeye çalıştılar. Şafak Pavey, engelli vekilimizi iteklediler, protezini çıkardılar."
AÇIK VE NET, GETİRİLEN BAŞKANLIK SİSTEMİ!
Neticede değişikliğin kabul edildiğini ifade eden Demirtaş
şöyle devam etti:
"Değişikliğin ne gibi sonuçları olduğunu kamuoyundan gizlemeye çalıştılar. Doğru
da söylemiyorlar. Sistem değişikliği diyorlar. Anayasa komisyonu başkanı
Mustafa Şentop komisyonda aynen şunları söyledi: 'Bu başkanlık sistemidir, biz
bunu anlatamayacağımız için Cumhurbaşkanlığı sistemi diyoruz' diye konuştu. Net ifadeleri var tutanaklarda. Çünkü
başkanlık kelimesine halkın tepkisi var, bundan korktukları için, utandıkları
için, halkı kandırmak için cumhurbaşkanlığı sistemi diyorlar. Arkadaşlar, lamı
cimi yok, bunun adı bal gibi rejim değişikliğidir, açık ve net. Anayasnın
değiştirilmesi teklif edilemeyecek ilk dört maddenin arkasından dolaşarak
değiştirme teklifidir."
Demirtaş, "iyi bir şey olsaydı, bunu çok iyi şekilde gösterirlerdi. Şimdi aldatmacayla, halkı bazı yalanlarla halkı kandırmaya çalışacaklar" dedi.
İKİ ÖNEMLİ MAHZURU VAR
Türkiye'de Meclis-i Mebusan'ın 1876'da başladığını, Türkiye'de meclisin yüzelli yıllık geçmişi olduğunu belirten Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"23 Nisan 1920'de TBMM'nin toplanmasıyla padişahta olan milli egemenlik millete verildi. Atatürk liderliğindeki o dönemin kuvayı milliyecileri tarafından verildi. Egemenlik kayıtsız şartsız millete verildi. 29 Ekim 1923 tarihinde ise bu cumhuriyetle taçlandırıldı. 93 yıldır millet seçtiği vekiller aracılığıyla egemenliği kullanıyor. Dolmabahçe sarayından alınıp millete verilen milli egemenlik, şimdi tekrar milletten alınıyor, beştepe'deki saraya veriliyor. Parlamentonun en önemli iki işlevi vardır. Biri kanun yapmak, ikincisi de bütçe yapmaktır. Bu iki yetki saraya devrediliyor. Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle hiçbir sınırlama olmadan, yargı denetimine tabi olmaksızın, meclise gerek duymadan bunu yapabilecekler. Bir kişinin iki dudağı arasına gidiyor olduğu gibi.
Parlamentoların en önemli işlevi bütçe yapmaktır. TBMM'nin en önemli komisyonu bütçe komisyonudur. Seksen milyonun rızkını dağıtır bu komisyon. Bunu da alıyorlar, saraya veriyorlar. Gensoru ortadan kalkıyor, sözlü soru soramıyoruz, meclisi fesih yetkisi var. Yüzde ellibirle seçilen bir kişi yüzde yüzle seçilen altıyüz kişiyi feshedebiliyor. Padişahın bile böyle bir yetkisi yoktur. Olduğu gibi yasama bir kişinin iki dudağı arasında oluyor. TBMM'nin içi boşaltılıyor, tabelaya dönüştürülüyor, bizler de bankamatik memuruna dönüşüyor. Biz ne yapacağız ondan sonra? Vatandaşın sorununa çözüm üretemeyeceğiz. Vatandaş sorununa çare için meclise gitmeyecek, çünkü elinden gelen bir şey yok milletvekillerinin. Sarayda bakanlar atanmış kişiler olacak. Vatandaş onlara ulaşamayacak. Bu bal gibi rejim değişikliğidir.
"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK"
Adaletin olmadığı devletin çökeceğini öne süren Demirtaş şöyle devam etti:
"HSYK var şu anda. O kadar aşağılık bir duygu var ki, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun 'Yüksek' kelimesini çıkartıyorlar. Bu sistemde 13 kişi seçilecek altısını cumhurbaşkanı belirliyor. Geri kalan yedi kişiyi meclis belirliyor ama cumhurbaşkanı aynı zamanda mecliste birinci partinin genel başkanı olduğundan hepsini aynı kişi belirleyecek. Hakimlerin, savcıların bağımsızlığı kalmayacak. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok."
"BİZİM GENEL BAŞKANA BİLE VERSENİZ KARŞIYIM"
Kesinlikle buna Türk milletinin izin vermeyeceğini ifade eden Demirtaş şöyle konuştu:
"Türk milleti buna kesinlikle izin vermeyecek. Toplumda geniş bir mutabakat oluşuyor hayır anlamında. Dolayısıyla bu geçmeyecek ama varsayalım ki geçti. Türkiye'nin yararına bir şey değil. Yararına olsaydı Parlamenter rejimi kuran Mustafa Kemal Atatürk kurardı. Parlamenter rejimi kurmuş. İsmet İnönü'nün başbakanı var, Celal Bayar'ın başbakanı var, darbecilerin, Kenan Evren bile parlamenter rejime devam etmiş. O bile bunu düşünmemiş. Turgut Özal cumhurbaşkanı oldu, Yıldırım Akbulut başbakanıydı.
Biz burada cumhurbaşkanına karşı değiliz. Bunu Recep Tayyip Erdoğan için söylemiyoruz. Bu yetkileri kime verirseniz verin diktatör çıkartır. Bizim genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na bile verseniz bunu kabul etmeyiz. İlçe Başkanımız sayın Sertan Ocakcı'ya da verseniz diktatör olur."
CHP Milletvekili Demirtaş, insani gelişmişlik açısından en gelişmiş ilk yirmi ülkenin 16'sının parlamenter rejimle yönetildiğini, Başkanlık sisteminin ABD ve Güney Kore dışında hiçbir ülkede başarılı olamadığını söyledi.
Demirtaş, en az gelişmiş 20 ülkeden 18'inin de Başkanlık sistemiyle yönetildiğini belirterek, "En kötü ülkeler başkanlık rejimiyle yönetiliyor, Sayın cumhurbaşkanı Tanzanya'ya üç günlük ziyarete gitti. Sanki adamlar sanayi devi. Bizi getirmek istedikleri yer, geri kalmış afrika, asya ülkelerine dönüştürür. Ekonomik yıkımı çok büyük olacak" dedi.
"MURAT BOZ HAYIRLI EVLAT OLSUN!"
Ekonominin giderek kötüye gittiğini, her şeyin birinin iki dudağı arasında olduğu bir ülkeye kimsenin yatırım yapmayacağını belirten Demirtaş, Suriye'den kaçanların, Müslüman da, Arap da olmayan insanların yaşadığı parlamenter rejim ve nispeten özgürlük bulunan ülkelere kaçmaya çalıştığını söyledi.
Ereğli kökenli sanatçı Murat Boz'un 'Evet' oyu vereceğini açıklamasını da değerlendiren Demirtaş şöyle konuştu:
"Milletimiz buna hayır diyecek ama bu arada bazı yandaş sanatçı ve sporcular çıktı. Ereğlimizin evladı değerli sanatçı, müziğiyle kendini kabul ettirmiş bir sanatçı var. Babası gerçekten sosyal demokrat, Atatürkçü bir insan. Annesi yıllarca öğretmenlik yapmış, demokrasiye bağlı bir insan. Binlerce Atatürkçü, cumhuriyetçi genç yetiştirmiş. Maalesef Murat Boz belediyelerden konser kapayım, yandaş televizyonlardan nemalanayım diye böyle bir arayışa girmiş. Binlerce cumhuriyetçi yetiştiren bir annenin evladı için 'hain' diyemeyiz ama 'hayırsız evlat' diyebiliriz. Hayırlı evlat olsun. Atatürk'ün parlementer rejimine sahip çıkmasını istiyoruz kendisinden."
Demirtaş bir soru üzerine TBMM'den geçip Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasının ardından Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını söyledi. CHP'li vekil, mahkemenin bunu ivedilikle ele alacağını, bu konuda da anayasa mahkemesi üyelerine yönelik baskılar yapılabileceği görüşünde olduğunu söyledi.
Demirtaş, MHP'li gerçek ülkücülerin getirilmek istenen sisteme karşı olduğunu belirterek, "MHP'li arkadaşlarımızın yüzde doksanı buna karşı. Ülkücü arkadaşların buna karşı çıkacaklarına en ufak bir şüphem yok" diye konuştu.
Haber :