DİYALOG'DA GENEL SEÇİMİ YORUMLADILAR...
Değişim Radyo'da her hafta yayınlanan Diyalog programında bu hafta MHP'den 2011 genel seçimlerinde Milletvekili Adayı olan Değişim Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Semih Çolak ve Ak Parti kurucu üyelerinden Ahmet Köse canlı yayın konuğu oldu.
Değişim Radyo'da her hafta yayınlanan Diyalog programında bu hafta MHP'den 2011 genel seçimlerinde Milletvekili Adayı olan Değişim Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Semih Çolak ve Ak Parti kurucu üyelerinden Ahmet Köse canlı yayın konuğu oldu.
Program Yapımcısı Şenol Azman'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog programında, 2015 Genel Seçimlerinin ardından Çolak ve Köse ile 2015 Genel Seçimlerini değerlendirdi.
Köse, gerçekleşen seçimin ardından çıkarılması gereken dersler olduğunu vurguladı.
7 Haziran Genel seçimleriyle birlikte ülkenin 'Kürt Fobisi'ni yendiğini belirten Köse, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
"Ben objektif bir adamım. Bu seçimden çıkarılacak dersler var. Halk hiç yanılmadı. Tercihleri belirleme yöntemlerimiz yanlış demiştim. Kürt fobisinden dolayı bu ülkede maalesef seçim sistemini düzeltememiştik. Ama bu seçimden sonra Kürt fobisini yendik. HDP barajı geçti. İdeolojik partilerin şöyle bir özelliği vardır. Hiçbir zaman bir sonraki seçimde eksik oy almaz hep üstüne koyar. İki seçim sonra CHP baraj altında kalır. HDP sol parti olarak mecliste yerini alır. Meclis üç partili bir sisteme gidiyor. MHP HDP Ve AKP benim kendi görüşüm bu. Bu seçimden şunu algılayın. HDP'nin almış olduğu yüzde 13 oy emanet oy değil. Bir seçim sonra HDP yüzde 15 muhtemelen ki benim hesaplamama göre iki seçim sonra yüzde 20'nin üstünde oy alacak. Bakın özgürlük mücadelesi kolay bir şey değil. Eğer ki Kürt Milliyetçiliğinden sıyrılırsalar, bakın özgürlük mücadelesi verirken çok yaftalandık. Şimdi biz de kalkıp ta bir başka partiye sen vatan hainisin dersek kendimize yapılanı başkasına yapmış noktasına geliriz."
KÖSE; "Biz, Ak Parti olarak marjinalleşemedik"
"Bu Memleket herkesin. Bu Memlekette kimseyi ötelemek gibi bir lüksümüz yok. HDP 'yi de ötelemek gibi bir lüksümüz yok, nedir? Özgürlük mücadelesi vermiş bir Kürt hareketinin Ülke tabanına yayıp da her vatandaşın özgürlük mücadelesinde kazanım elde ederse bundan daha muazzam bir şey yok. Marjinalleşirse yok olur giderler. Biz AKP olarak marjinalleşmedik. Merkeze geldik. En kötü seçimimiz bu seçim yüzde 41 oy aldık. İdeolojik partisi merkeze inerse iyi oy alır. CHP Ve AKP zor bir seçimden geçti. En çok çalışan AKP idi. Ama bu seçimde en az çalışan AKP ve CHP oldu. Mevcut seçim sistemiz kötü halk bu kötünün içinden iyiyi seçiyor. Bu memlekete hiçbir konuda demokrasi gelmez gelir ama ucundan gelir. MHP ideolojik parti. Çalışıyorlar.2011 de Türkiye genelinde 23 binden 40 küsur bin civarında oyunu yükseltmiş. Ucundan milletvekilliği gözükmüş. Ben hiçbir aday için kötü bir şey söyleyemem. CHP den Şerafettin Turpçu Ünal Demirtaş benim çok eski arkadaşlarım. Zeki Çakan ve diğer adaylar için kötü bir şey söyleyemem. Hepsi iyi insanlar. Siyaset bu. Ama geliş şekliyle ilgili şey var. İnşallah seçilen bütün vekiller başarılı olur."
ÇOLAK: "Ak Parti yüzde 9 oy kaybetti"
Değişim Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Semih Çolak, seçim sonuçlarının tüm ülke için hayırlı olmasını diledi.
Ülkenin genel durumuna bakıldığında 2011 seçimlerine göre, oy oranlarında bazı değişiklikler olduğunu ifade eden Çolak, şöyle dedi:
"Seçim sonuçları inşallah hukuk, demokrasi, bilim, sanat, akıl, saygı, çağdaşlık, hoşgörü, güler yüz, huzur, vicdan, emek, özgürlük, bağımsızlık ve Mustafa Kemal devrimlerinin kazandığı bir seçim olsun. Ayrıca Kadınların katledilmediği, geçlerin geleceğe umutla bakabildiği, çocukların çocukluklarını yaşayabileceği bir ülke olsun. Bu seçim sonuçları bunları getirsin.
Ülkenin genel durumuna baktığımızda Milliyetçi Hareket Partisinin oyu %16.29 önceki seçime göre oylarını arttırmış gözüküyor. HDP 13,12 bence seçimde en başarılı parti HDP dir. CHP 24,96 gecen seçimlere göre oylarını korumuş AK Parti ise hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakanın miting miting gezdiği günde 3-4 yerde miting yaptığı devletin bütün imkânlarını kullandığı bütün çabalarını gösterdiği ortamda %9 oy kaybetmiştir 2011 seçimlerine göre."
Vatandaş Ak Parti'ye sarı kart gösterdi
"Seçmen Sayın Erdoğan'a şu mesajı vermiştir; Cumhurbaşkanısın lütfen Cumhurbaşkanlığını yap hükümetin işlerine karışma. Sayın Davutoğlu kavgacı siyaseti bırak toplumu uzlaştırıcı, kucaklayıcı bir siyaseti benimse. Bu size uyarımızdır dedi ve sarı kart gösterdi. Bu benim seçim sonuçlarından çıkardığım AK Parti yorumum."
Bu seçimin kaybedeni CHP oldu
"CHP ye gelince Sayın Kılıçdaroğlu ne kadar vaat verirse versin ideolojik partiden kitle partisine dönene kadar ki bu seçimde birazcık aşama kaydettiler. Alacakları oy bu daha etkin ve aktif siyaset yapabilecek sol oyları toplayabilecek bir lider olmadığı gözüküyor Kılıçdaroğlunun. Bu seçimin kaybedeni CHP olmuştur."
MHP Kitle Partisi Olmadığı İçin Alacağı Oy Budur
"Milliyetçi Hareket Partisinin bir üyesi olarak beni arkadaşlarım halen ülkücü olarak görmüyorlar. Ülkücülüğün ocaklardan yetiştirildiğini düşünen arkadaşlara da aynı şeyi söylüyorum. İdeolojik bir partiyiz hiçbir zaman Kitle Partisi olamadık. Kitle partisi olamadığımız için alacağımız oy budur.% 16-17 bundan daha fazla oy alamayız. Evet, bir önceki seçime göre oyumuzu %33 arttırdık ama bu arttırdığımız oy ile İktidar olabiliyor muyuz Biz ne zaman iktidar olacağız bunu kendimize soralım. Bu soruyu sormamız gerekiyor birbirimize. Milliyetçi Hareket Partisinde bir bayrak değişikliği olması lazım. Daha aktif daha kucaklayıcı daha çok toplumu kucaklayıcı bir lidere ihtiyacımız var. AK Parti ve CHP ye göre MHP den %21-22 oy bekliyordum. Şu tabloya bakım MHP Milletvekili Sayısı 80 HDP Milletvekili Sayısı da 80 arada 1,5 milyon oy farkı var bu da seçimin adaletsiz olduğunu gösteriyor.
HDP %6 lardan %13 e geldiyse Güneydoğuda yaşayıp bugüne kadar AK Partiye oy verenlerin oylarını alarakoy oranlarını yükselttiler. Kendi kimliklerini kendilerini temsil etmeleri için HDP ye oy attılar. Atatürkçü geçinen bu ülke için bu vatanın bölünmesini istemeyenlerden bazıları da bence HDP ye oy attılar."
Bizde Doğu'ya gidip iş yapabilecek miyiz?
"Urfa'da Arif Önkol diye bir arkadaşımız var Tofaş bayisidir. Arslan Keleş'in sayesinde tanışmıştık. Kendisi HDP'nin orada ki temsilcisidir. Seçim öncesinde de sohbet etme imkânı bulduk. Benden bu seçimde HDP'ye oy vermemi istedi. Bende kendisine gönül verdiğim bir parti olduğunu söyledim. O da bana barajı geçeceklerini ve bir oyun bile önemli olduğunu söyledi. Ve de biz barajı geçersek bu ülkede kardeşlik, huzur, güven olacaktır dedi. Buna inanabiliyor musun diye sordum. Dağda eli silahlı insan olmayacak mı, asker, kadın, çocuk şehit edilmeyecek mi dedim. Batıda yaşayan biri olarak Diyarbakır'a gelip kafe açıp işletebilecek miyim dedim. Bildiğiniz gibi İstanbul'da, Edirne'de, Zonguldak'ta yaşayan kişiler oraya gidip rahat yaşayamıyor fakat oradakiler buraya gelip rahatlıkla işyeri açabiliyor. Bunları konuştum. Emin ol olacak diyerek cevap verdi.
Dün de öncelikle MHP İlçe Başkanı Talat Şeker'i aradım, daha sonra şimdiki vekilimiz Zeki Çakan'ı aradım tebrik ettim. Ve arif Bey'i aradım onu da tebrik ettim. Dediklerin çıktı dedim. Senden bir partinin temsilcisi olarak verdiğin sözleri tutmanı istiyorum dedim. HDP olarak bunları başaracağız ve bunun için bir kez daha beni arayacaksın dedi."
Erken seçimi tasvip etmiyorum
"Ben erken seçimi tasvip etmiyorum, istemiyorum, kabul de etmiyorum kendi adıma söylüyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sayın Ahmet Davutoğlu hep şunu söylediler; 'seçim 4 yılda bir yapılır, ülke erken seçime götürülerek kaos yaratılmaz biz erken seçim yapmayız.'
Ak Parti şuan gerekli tavizleri göstererek, ama CHP olur ama MHP olur ama HDP olur veya dışarıdan destekli azınlık hükümeti olur. Bir şekilde hükümeti kuracak. Yorumları izledik. Almanya'da olduğu gibi özellikle de Fransa'da olduğu gibi koalisyon hükümetleri de ülkeyi pekâlâ çokta güzel yönetebilir. Madem böyle bir tablo çıktı, vatandaş bunu istedi.
Şimdi gözler HDP'de. Meclise girmek istiyorlardı. İstedikleri oldu. MHP ise oylarını yüzde 33 arttırdı, bir daha ki seçime daha fazla çalışmamız gerekiyor demek ki. Gelelim CHP'ye. Aldığın oy bu ve alacağın oy da bu. 4 yıl boyunca başarabilirsen kitle partisi olma yolunda devam edeceksin. Ak Parti şapkasını önüne alacak. 12 yıl boyunca iktidardaydı. Gazeteler, medya, meclis, hükümet her şey elinde. Bütün imkanlar elindeydi. Kenan Evren yasalarıyla ilgili hiçbir değişiklik yapmadı. İsteseler yapabilirlerdi. Artık bir diyanet işleri başkanına zırhlı Mercedes hediye etmeyeceksin."
Bu toplum kimsenin boyunduruğu altına girmedi!
"Türk toplumuna bir şeyleri zorla yaptırmayacaksın. Bu toplum öyle bir toplum ki Osmanlı'dan bu yana hiç kimsenin boyunduruğu altına girmemiş. Kimseden emir almamış, kimsenin zulmü altında yaşamamış. Ama son dönemlerde hakimlerin tutuklandığı, savcıların tutuklandığı, insanların tutuklandığı, insanların güzel şeyleri bile söylemekten çekindiği bir ülke olduk. Bunların artık bitmesi gerekiyor. Bu ülke bizim. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Bu ülkede kardeşçe yaşamak zorundayız. Biz neyi paylaşamıyoruz ? Hiç kimse baki değildir. Kimler gelip geçti. Bütün partilere sesleniyorum. Bu ülkede, inanırsak, yapamayacağımız hiçbir şey yok. Yapmamız gereken birazcık hoşgörü, birazcık anlayış ve kardeşçe yaşamak. Bunu başarabilirsek hiçbir sorun kalmayacak."
KÖSE; "HDP CHP'den Daha Sosyalist Bir Parti"
"Seçilen vekillerimizin hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bütün partiler hesabını kitabını yapacak. Diğer partilerle ilgili çok fazla da konuşmak istemiyorum. Bu mesele ülke meselesi. CHP maalesef sol dünyada ki sol anlayış kavramını dolduramadı. Solla alakasız her şey oldu ama f sol parti olamadı. Çünkü özgürlükçü bir yapıya kavuşmadık. Alternatifsizliğinden dolayı da Türkiye'de ki sol kesim CHP'ye oy verdi. İstemeye istemeye CHP'ye oy veriyoruz diye bir söylem vardı. Eğer HDP ile CHP'yi ölçersek HDP CHP'den daha sol bir parti. Daha sosyalist bir parti. Bu ülkenin renkliliğe ihtiyacı var. Ben Ak Parti'nin illa ki ben iktidarda olacağım diye bir koalisyon yapmasına taraftar değilim."
"Kimse vazgeçilmez değildir"
"Birkaç günden sonra taşlar yerine oturacak. Ereğli'de de 20 yıllık Posbıyık devri bitti, belediye battı mı? Hayır. Hangimizin suyu kesildi ki. Kimse vazgeçilmez değildir. 2002'de Ak Parti iktidara geldiği zaman herkes veryansın ediyordu. Bunlar kimle yönetecek bu ülkeyi deniliyordu. Şimdi Ali Babacan'ın devri bitti diye ağlıyoruz. Bu daha önce Demokrat Parti döneminde de vardı. Anavatan Partisi iktidara geldiği zaman kim tanıyordu Işın Çelebi'yi. Ne cevherler var bütün partilerde. Sadece ben bu koltukta oturacağım diye orayı işgal eden örümcek kafalı zihniyet bütün partilerde var. Onlar yerlerinden bir kalksalar ne cevherler çıkacak. Bunlara imkan verilmiyor. Bu Ak Parti, CHP, MHP hatta HDP içinde geçerli. HDP'de iki dönem kuralı var. Bu memlekette yıllarca başı kapalı eşi olan bir adam nasıl başbakanlık yapabilir tartışması olmuştu. Bunların icraatlarına bakarsın. Düzgün bir şeyler yapabiliyorsa hanımının başının kapalı olma ne olur, olmasa ne olur? Şer bildiklerimiz hayır, hayır bildiklerimiz şer olabilir. Yani oluşan olayla isyan etmeyin. Hayır ve şer Allah'tandır. Benim inancım bu."
"Koalisyon istemiyorum"
"Ben Ahmet Köse olarak Ak Parti'nin hiçbir koşulda koalisyon hükümetinin başı, sonu olmasını istemiyorum. Ben bu partiye tek başına iktidar olsun diye oy verdim. Tek başına iktidar olsun diye mücadele ettim. Aynı şekil Ak Parti'ye oy veren insanlarda bunun için oy verdi. Atadığım, göreve getirdiğim 3-5 tane bürokratı orada tutmak için, iktidarda kalacağım diye yırtınıyorsan bu partiye zarar verir ve bitirir. Halk tercihini koalisyondan yana mı yapmış, buyursunlar koalisyonu yapsınlar diyecek Ak Parti. Ben koalisyonla yönetmeye talip olmadım diyecek. Meydanlarda bunu istedi. Ak Parti meydanlarda güçlü bir hükümet istiyorum dedi. En az 400 vekillik istedi. Halk vermedi. O zaman bırakacaksın halkın kararına saygı duyacaksın. İktidarda kalma hastalığı çok tehlikeli bir hastalıktır. Daha önce bunu yaşadılar. Silindiler gittiler. Halkın ne dediği ortada. Ben hesap vermem diyemez hiç kimse. Benim şahsi fikrim budur. İktidarda kalma isteği ülkeye zarar verir. 5 seçim gerekiyorsa 5 kez seçim yapalım."
ÇOLAK; "Yargılanma Yolları Açıldı"
"Meclis aritmetiğine baktığımda çok ciddi bir şey daha olacak. Bugün bu meclis istediği kişiyi yüce divana götürüp getiremiyordu. Şuan Ak Parti dışındaki milletvekilleri 292 yapıyorlar. Bu 17-25 Aralık'ta tüm yolsuzluklar, konuşulan ayakkabı kutularındaki paralar, polis koydu denilen para sayma makineleri, kasa dolu paralar, paraları sıfırlama yazılarının montaj olduğu söylenen kişilerin 700 milyarlık saat takanların yüce divanda yargılanma yolu açıldı şuan. Halk bunu da istedi bu oyu vererek. "
AKP ilk iki dönem güzel şeyler yaptı
"MHP'nin bir üyesi olarak şunları söylemek istiyorum. AKP ilk iki dönem gerçekten güzel şeyler başardı. Örnek sağlık örnek yollar. Akçakoca Düzce yollar yapılabiliyormuş. Fakat hala Ereğli Zonguldak yolu neden bitmedi? 2011 Seçimlerinde ben milletvekili adayıydım. Sayın Ercan Candan milletvekili adayıydı. Sayın Köksal Toptan milletvekili adayıydı. Sayın Özcan Ulupınar milletvekili adayıydı. Birlikte sahaya çıktık. Ben bir toplantı düzenliyordum. Onlar da düzenliyordu. Ben bir kahveye giriyordum. Onlar peşimden kahveye giriyordu. Onlar diyordu. Tersaneleri açacağız, TTK'ya işçi alacağız. Filyos projesini hayata geçireceğiz. Bende aynı şeyi söylüyordum. Onlar kazandı. Fakat bakıyorum, Filyos projesi tarih oldu, Tersaneler açılmadı, TTK ya işçi alınmadı. Zonguldak ekonomisi çöktü."
Hamdi Uçar 'Başbakan'ın paçasına yapışacağım' demişti...
"Reformlardan bahsediyoruz. Ben bununla ilgili bir eleştiride bulunmak istiyorum.Hamdi Uçar'ı çok severim.Benim için çok değerli bir insandır.Ancak milletvekili aday adaylığında bir cümle sarf etti. Aynen şu idi; "Ben milletvekili olduğumda Başbakanın paçasına yapışacağım, Filyos projesini TTK'ya işçi alımını Tersaneler sorununu çözeceğim" dedi. Ben Devrek Zonguldak yolunu yapacağım" dedi.
Bende diyorum ki Sayın Hamdi Uçar siz muhalefette miydiniz yoksa iktidar partisinin İl başkanı mıydınız? 12 yılın 8 yılında bu partini İl başkanı değil miydiniz? Zonguldak'taki 5 milletvekilinin 3 nü siz çıkarmadınız mı? Siz neden tersanelerin açılması için bir şeyler yapmadınız. Neden Filyos projesine katkıda bulunmadınız? Neden TTK ya işçi alımı için bir şey yapmadınız? Neden Devrek yolunun yapılması için başbakanın paçasına yapışmadınız? Yani illa ki milletvekili olmak gerekiyordu, bakın bir şeyi atlıyorsunuz. Zonguldak bu şehirde Ak partiye sarı kart gösterdi. Ülke geneline baktığınızda batıda en çok oy kaybettiği yerlerden biridir.10 bin kişi oy vermeyi becerememiş, oy kullanmamış. Zonguldak'ta. Bu ülke genelinde bir şeyi değiştirmez belki fakat Zonguldak için acı bir kayıp."
KÖSE: "Zonguldak Ak Parti'den Bir Vekil Geri Aldı"
"MHP Zonguldak'a hiçbir şey yapmayınca bu zamana kadar Milletvekili çıkartamadı. Ak Parti'den de eksikleri olduğu için bir vekil geri aldılar. MHP bunu şansa çevirir çevirmez, Ak Parti düzeltir kendini ya da düzeltmez bunlar sonraki seçimde konuşulacak şeyler. Bunlar çok ayrı bir mesele. Sizlerin anlattığı gibi şeyler olsaydı 142 bin oy alamazdı. Ak Parti'nin Ereğli siyasetinde en güçlü olduğu dönem 2011'dir. Ak Parti bir şeyler yapmış."
Ak Parti reformcu özelliğinden taviz verdi
"Ben bu memlekette ki Ergenekon davalarının da paralel yapı davalarının da 17.25'inde olması gerektiğini, yapılması gerektiğini doğru buluyorum. 2007 seçimlerini hatırlayın. ADD tarafından Cumhuriyet mitingleri yapılıyordu. Ülke kaosa sürükleniyordu. Ak Parti reformcu ve projeci özelliğinden taviz verdi. Bu memlekette askerlik yapmış olan hangi insan doğru konuşuyordu? 2011 seçimlerinde Başbakan buraya gelmişti. Buraya geldiği zaman meydanlarda Zonguldak ile ilgili 4-5 tane proje anlattı. Bütün illerde de anlattı. Bu seçim ne yaptı? bu seçimde üniversite projesi haricinde hiçbir şey söylemedi. Ak Parti projeci, reformcu özelliğine darbe yedi. Ben de diyorum ki inşallah bundan ders alır ve tekrar bu özelliğine kavuşur. Bu memleketin gerçekten Ak Parti'ye ihtiyacı var. Bunu sadece Ak Parti yapabilir."
ÇOLAK: "Reform, Derme Çatma Projeler Değildir!"
"Zonguldak'ta 5 yıl içinde yapılan reformları şöyle bir konuşalım. Çok güzel bir devlet hastanesi yaptı!.. Hastanede otopark problemi var. Arabayı 1 kilometre uzağa bırakıp yürüyerek hastaneye geliyorsun. Ameliyathane öve öve bitirilemiyor ama ameliyat olacak hasta sedye ile yemekhanenin içinden geçiriliyor. Sen bir model yaparsın; nüfusu 100 bine, 200 bine, 500 bine göre hastane projesi yaparsın. Yangın merdiveni diye bir şey yok devlet hastanesinde. Merdivenler unutulmuş. Bunlarla ilgili onlarca ihbar var. Reform demek son dakika da derme çatma şeylerle yapılmış projeler demek değildir. 4 aydır Zonguldak-Ereğli, Ereğli-Akçakoca yolunda tek şerit gidiyoruz. Zonguldak- Ereğli yolu 12 yıldır yapılamadı. Ereğli'de 8 bin tersane işçisi işsiz kaldı."
Tersanelere hak ediş usulü destek verirdim...
"Türkiye'de yaklaşık 75'in üzerinde tersane var. Bugün Binali Yıldırım'ın tersanesi çalışıyor, Abranoviç'in Tuzla'da ki tersanesi çalışıyor, bugün Koç'un Tuzla'da ki tersanesi çalışıyor. Ben derdim ki; burada ki 4 tersaneci arkadaşımı çağırırdım. Erdemir'i de çağırırdım. Ben devlet olarak burada ki insanlara hak ediş usulü devlet desteği verirdim. Zaten buradaki işsizlere 7 ay maaş ödenmedi mi? Bu maaşla bu işçiler burada çalışacak. Gemileri alıp yapma-satın alma garantisi verirdim Çin'de olduğu gibi. Bunlar senede zaten birer gemi yapıyorlar. 2 sene bunu garanti etsem 8 gemi yapar. Türkiye Cumhuriyeti 8 tane 10 milyonluk gemi alamaz mıydı? Bu gemileri de bittikten sonra çok rahat satabilirdi. Çiftçi destekleniyor, balıkçı destekleniyor. Balıkçıya mazot 2 Tl. Zonguldak'ı kalkınma öncelikli iller sınırına alırdım. KDV muafiyeti, vergi muafiyetini sağlardım ve bu tersanelerin gül gibi çalışmasını sağlardım. Burada 8 bin kişi de ekmek yerdi. Bunu isteseydi hükümet yapabilirdi. Zonguldak'ta bu tersanelere ayrılan bütçe çok bir bütçe değil. Sen şimdi gidip 1 milyon TL'ye araba alıp hediye ediyorsan, kaç milyar dolara saray yapıyorsan bir kereliğe mahsus 100 milyon doları da tersanelere verirdin. Karşılığı bedelsiz vermiyorsun. Karşılığında 8-10 tane gemi alıyorsun. Bu gemileri de kiralama usulü verirdin. Nasıl bina kiralanıyorsa, armatörlere gemilerde geçici süreliğine kiralanabilirdi. İstedikten sonra model oluşturulabilirdi."
Ak Parti son 4 yıldır Zonguldak'a bir şey vermedi!
"Bugün açıkta bir gemimiz var içinde 178 bin ton kömür var. Yaklaşık 35 gündür gemi açıkta duruyor ama boşaltılabileceği bir liman yok. Sosyal yardımlaşmanın gelen kömürü koyabileceği yer yok Erdemir'de. Geminin her bir günü için 90 bin dolar demoraj ödeniyor. Bu gemi Türkiye'de 3 limana yanaşabiliyor. Biri İskenderun, biri Ereğli biri de Eren Enerji. Ben diyorum ki zaten 2 milyon 700 bin dolar demoraj ödeyeceksin. Diyorum ki senin böyle bir imkanın var. Bu gemi inebilirdi. Liman buna çevrilebilirdi. Bir hükümetten bahsediyoruz. Tek başına iktidar olmuş, anayasayı değiştirebilecek çoğunluğu yakalamış, her şeyi elinde olan bir hükümetten bahsediyoruz. Son 4 yıldır Ak Parti Ereğli'ye hiçbir şey vermedi."
Zonguldak 3 dönemdir 3 vekil verdi
"Özcan Ulupınar Başbakan'a tersaneleri ve TTK'yı Başbakan'a söyleyince kendisi demiş ki, doğru mu bilmiyorum bunu bana söyleyen MHP'nin üst düzey bir yöneticisidir; 'Zonguldak bana ne verdi ki ben Zonguldak'a bir şey vereyim.' Zonguldak 3 dönemdir 3 Milletvekili verdi. Bu doğru mu bilmiyorum Ama Özcan Ulupınar ile karşılaşırsam kendisine soracağım."
Haber : Değişim Haber Merkezi
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor