Değişim Radyo'da her hafta Pazartesi günleri yayınlanan, Program Yapımcısı ve Sunucusu Şenol Azman'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog programı bu hafta, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş'ı ağırladı.

Demirtaş programda, 7 Haziran Genel Seçimlerinin ardından Koalisyon Hükümeti ve erken seçime dair açıklamalarda bulundu.

CHP olarak iktidar olanağı yakaladıkları takdirde, 7 Haziran seçimleri öncesinde 'emeklilere yılda iki kez çift maaş ikramiyesi' vaatlerini yerine getireceklerini ve bunun için Türkiye'nin yeterli kaynağa sahip olduğunu belirten Demirtaş, şöyle dedi:

"Emeklilerle ilgili vaadimizi yerine getireceğiz, iktidar olanağını yakaladığımızda. Bu vaatler Sosyal Devlet İlkemizin içinde yer alıyor. Kaynak nerede denildi. Bakın kaynak var. CHP'nin ekonomi kadrosu var. Genel Başkan Yardımcımız ekonomiden sorumlu Selin Saye Böke. Yıllarca dünya bankasında çalışmış önemli bir isim. Yine 2001 krizini başarıyla yürüten ve yine genel başkan Yardımcılığımızı yapan Sayın Faik Öztırak, Sayın İlhan Kesici. Bunlar Türkiye'nin önde gelen ekonomistleri. Bu isimler bu devletin gelirinin giderinin hesabını yaptılar ona göre bu vaatleri sunduk. Bunlarda gerçekleşmeyecek bir şey yok. Biz sadece hortumları keseceğiz. İsrafı önleyeceğiz. Bu şekilde emeklimize vereceğiz. Emeklimizin de en doğal hakkı bu. Kaynakta sıkıntı yok."

"HERŞEY YENİ BAŞLIYOR..."

Demirtaş, 21 yıldır CHP'nin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra, Milletvekili olmanın onurunu yaşadığını dile getirerek, şunları söyledi:

"1994 yılında el ilanı dağıtarak, afiş asarak salon süslemesi yaparak başladığım CHP yolculuğumda 21 yıl sonra Milletvekili olmanın onuru ve gururunu yaşıyorum. 21 yıldır partinin değişik kademelerinde ülkeme hizmet etmek için elimden geleni yaptım. Genel Merkezimizde beni uygun gördüler. Netice de Ereğli, Zonguldak ve Alaplı halkıda bize çok büyük bir teveccüh göstererek bizi seçtiler. Ama asıl yapmamız gerekenler bundan sonra başlıyor. Bunun da bilinciyle büyük bir duygu yoğunluğu yaşıyorum."

"AK PARTİ CİDDİ BİR UYARI ALDI"

12 yıldır tek başına iktidar olan Ak Parti'nin, 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde halk tarafından uyarıldığını ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

"12 yıldır Ak Parti iktidarı tek başına hükümet kurdu ve süreci götürdü. Son çıkan tabloda milletimiz tek başına hiçbir partiye hükümet olma olanağı tanımadı. Burada Ak Partiye çok ciddi bir uyarı yapıldı. Milletimiz Ak Parti'ye; 'siz 12 yıldır iktidar oldunuz. Ancak bu 12 yıllık iktidarınız boyunca da özellikle de son dönemlerde büyük hatalar yapıtınız. Siz bir durun' dedi. Parlamento aritmetiği içerisinde yüzde 60'lık bir muhalefet bloğu oluştu. Yani muhalefet isterse kendi bloğu içerisinden bir hükümet çıkartabilir noktasında bir mesaj vermiş oldular."

"CHP, ÇÖZÜM ODAKLI..."

Koalisyon hükümeti kurulması yönünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, olumlu ve çözüm odaklı bir tavır izlemesine rağmen, diğer muhalefet partilerinin olumsuz tutumu nedeniyle hükümet kurulamadığını da vurgulayan Demirtaş, açıklamalarına şöyle devam etti:

"CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu süreç içerisinde çok olumlu bir tavır izlemesine rağmen maalesef diğer muhalefet partilerinin olumsuz tutumu sonucu bir araya gelip bir hükümet oluşturma olanağı kalmadı. Anayasa gereği de Cumhurbaşkanı, hükümet kurma görevini Ak Parti'ye verdi. Onlarda hükümet kurma görüşmeleri yapıyor.

Çözüm odaklı, yani iktidarın bir parçası olarak vatandaşlarımızın sorunlarını çözme noktasında da CHP ön plana çıkmış oldu. Bu süreçte de Ak Parti ve CHP koalisyon kurma görüşmelerini devam ettiriyor. Tabi baktığımız zaman bu süreçte bizim partimiz gerçekten vatandaşlarımızın sorunlarının bilincinde olan bir parti. Bu koalisyon görüşmelerini de olumlu ve yapıcı bir şekilde sürdürüyoruz. Ben her hafta sonu köylerdeyim, esnaflarla görüşüyorum, Zonguldak'ın değişik yerlerine gidiyorum. Ve kahvelerde vatandaşlarla birlikte olduğumuz her durumda soruyorum koalisyonla ilgili ne düşündüklerini. Vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu bir ülkenin hükümetsiz kalmaması gerektiğini ve hükümetin bir an önce kurulup sorunların çözülmesi gerektiğini ifade ediyorlar. CHP'de böyle bir sorumluluğu üstlenmiş durumda. Görüşmelerde de olumlu ve yapıcı bir süreç götürüyor."

"OLUMLU VE YAPICI SİYASETİMİZİ DEVAM ETTİRECEĞİZ"

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın halkta ki algısı sanki bir erken seçim istiyormuş gibi. Ama Anayasal olarak Cumhurbaşkanı yapmıyor görüşmeleri. Başbakan Davutoğlu, çalışma arkadaşları ve bizim partimiz sürdürüyor. Dolayısıyla zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanı'nın Anayasal sınırlarına çekilmesi noktasında gerekli uyarılar da yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da hükümet kurulması için olumlu bir tutum sergilemesi Türkiye'nin yararına olur diye düşünüyorum. Biz de CHP olarak olumlu ve yapıcı siyasetimizi devam ettireceğiz."

"İKTİDARIN UCUNDAN TUTARSAK VAATLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ DEMİŞTİM"

"Biz bu seçim sürecinde halkın sorunlarının çözümüne yönelik en etkili ve en doğru projeleri ve politikaları ortaya koyduk ve bu yöndeki vaatlerimizi seçmenlerimize ilettik. En akılda kalıcı olan emeklilerimize iki bayramda çift maaş ikramiyesi, asgari ücretin 1500 TL olması, mazotun 1,5 TL olması, banka kredi borçlarının faizinin yüzde 80'inin silinmesi gibi vaatlerimizi gerçekleştirebilmemiz için iktidar olmamız gerekiyor. Ben seçim döneminde de ifade etmiştik. Ben seçim döneminde de ifade etmiştim. Bizi Ankara'ya güçlü bir şekilde gönderirseniz ve biz iktidarın bir ucundan tutarsak bizim bu vaatlerimizi gerçekleştirebileceğimizi ifade etmiştim. Bu vaatlerimizi gerçekleştirebilmemizin olanağı da iktidardan geçiyor. Koalisyon seçeneği de bunları gerçekleştirebilmemiz için olumlu bir durum oluşturacak diye düşünüyorum. Partimizin de vatandaşlarımızın da isteği koalisyon hükümeti kurulması yönünde."

"TERÖR MESELESİ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSTI"

"Cuma günü bir polisimiz şehit edildi. Çok üzücü, acı verici bir durum. Dolayısıyla terör meselesi Türkiye'nin gündemini sarsmış durumda. Böyle bir durumda Türkiye'nin seçilmiş bir hükümetle bu süreci götürmesi daha doğru olur diye düşünüyorum. Yine ekonomik sorunlar vatandaşımızın belini bükmekte. Dünyada devletlerin arasında ki en kırılgan ekonominin Türkiye ekonomisi olduğu ifade ediliyor. Ve doğal olarak kısa vadede dış borçlarımızda Türkiye'ye olan güveni sarsıcı durumda. Bunlarda iş dünyasının endişe içinde olmasına yol açıyor. Bu ekonomik yapısal tedbirlerin alınabilmesi için güçlü bir hükümetin olması gerekiyor. Vatandaşlarımızın beklentisi bu yönde. Bizde CHP olarak bu beklentiye cevap vermeye çalışıyoruz. Elimizi de taşın altına koyduk. Ak Parti'yle yapacağımız koalisyon sonrasında yaşayacağımız olumsuzlukları bile göze aldık. Belki de seçmenimizin bir kısmı bize kızacak belki de oy da vermeyecek. Bir bedel ödeme ihtimalimiz olmasına rağmen böyle bir sorumluluktan kaçmadığımızı ifade etmek istiyorum."

"SORUMLULUKTAN KAÇMIYORUZ"

"Bizim CHP olarak 14 ilkemiz var. Bu ilkelerimizden taviz vermeden olabilirse koalisyon olmasını istiyoruz. Koalisyon bir uzlaşma sonucu ortaya çıkacak. Her görüşü karşı tarafa kabul ettireceğiz diye bir şey yok. Biz milletimiz için olumlu ve yapıcı bir iradeye sahip olmaya çalışıyoruz. Milletimizin sorunlarının çözümü noktasında sorumluluktan kaçmıyoruz. Gereken fedakârlığı ülkemiz için yapacağız. Verdiğimiz sözlerin de her zaman takipçisiyiz."

"SEÇİM BARAJININ DÜŞÜRÜLMESİ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇACAK"

"Seçim barajının inmesi gerekir. Daha önce de defalarca CHP'nin kanun teklifi var. Ve o zaman de iktidar tarafından reddedilmişti. Şimdi de MHP istemiyor. Seçim barajının düşürülmesi Türkiye'nin önünü açacak konulardan biridir. Bu barajdan dolayı CHP'de mağduriyet yaşamıştı daha öncede. Yeni dönemde bununla ilgili teklif verildi mi bilmiyoruz ama önümüzde ki dönemde de takipçisi oluruz.

Zonguldak'tan bir bakanlık olmasını isteriz. Ama buna karar verecek olan Genel Başkanımızdır. Elbette Zonguldak'ın sorunlarının çözümü noktasında hangi partiden olursa olsun bir bakanımız olsun isteriz. Dolayısıyla şu aşamada böyle bir talepte bulunamayız."

"TELEFONUM HEP AÇIK"

"Ben seçildiğim haftadan itibaren ilk hafta hariç her hafta sonu Zonguldak'taydım. Geldiğimde bütün vaktimi vatandaşlarımızla geçirdim. Köylerde kahvelerde esnafımız çiftçimiz hepsi ile görüşmeler halinde oluyoruz. Zonguldak'ta büyük sorunlarımız var. İl ölçekli, belde ölçekli sorunlarımız var. Bunların çözüm noktasında bu aşamada iktidar mı olacağız, muhalefet mi olacağız, henüz belli değil, fakat ben çalışmalarıma başladım. İktidar da olsak muhalefette olsak çalışmalara da devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın ve muhtarlarımızın talepleri oluyor. Çözüm noktasında elimizden geleni yapıyoruz. Mesela bir örnek isterseniz, muhtarlığımızın elektrikle ilgili bir sıkıntısı varmış. Örnek olsun diye söylüyorum. Bunun gibi sıkıntılar. Telefonum hep açık. Ben 21 yıllık avukatım avukatlığım süre içinde telefonumu hiç kapatmamışımdır. O yüzden biz alışığız. Evet, işsizlik sorunları çok geliyor önümüze ama bunları farklı yöntemle halletmek lazım."

"TERMİK SANTRAL ÜRETİMİNE KARŞIYIZ"

"Zonguldak'tan Bartın'a kadar 13 tane Termik santral yapılması planlanmış. Bu çok ciddi bir rakam. Türkiye'nin ilk termik santrali Çatalağzı'na kurulmuş biliyorsunuz Çates. Onun yanında Eren enerjinin santrali var. Bu santraller zaten havayı yeterli derecede kirletiyor. Kömür santrali ve Termik santrali. Vatandaşlarımız bu santrallerden şikayetçi. Hava kirli olduğu için bölgede kanser hastalarının sayısı artmış. Bu yüzden yeni bir Termik santrali istemiyorlar. Sadece oradaki santral için o yörenin halkının söz sahibi olduğunu düşünmüyorum. Zonguldak Halkının da Bartın halkının da orada söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. O santralden 200 metrelik borudan çıkan gazlar bütün bölge halkını etkiliyor. Termik santral enerji üretimine karşıyız. Tabi yapılan tesisleri kaldırma şansımız yok. Filtre sistemini en iyi şekilde yapıp zehri en aza indirebiliriz. Çatalağzı'nda filtre sistemi doğru kullanılmıyor. Bu durum bitki örtüsüne ve yaşayan halka büyük zarar vermiş. Biz bu zehri ne kadar aza indirebiliriz. Bunun peşindeyiz."

"ÜNİVERSİTE PROJESİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM"

"İlerleyen süreçte hükümet kurma çalışmaları netleştikten sonra bu konu üzerine eğilmek istiyorum. Ben de bu konuyla ilgilenmek istiyorum ve elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Emeğe geçen kim varsa hepsine de ayrıca teşekkür ediyorum. Önceki dönem Milletvekilimiz Ercan Candan'a, şimdi ki Milletvekilimiz Faruk Çaturoğlu'na da teşekkürlerimi sunuyorum. Ereğli'miz gerçekten bir üniversite kenti olma özelliğine sahip güzel bir ilçe. bu özellikte bugüne kadar çok fazla harekete geçirilmemişti. Talepler vardı. Ereğli'mizin önde gelen iş adamları, siyasetçileri öneri de bulunuyorlardı. Eski hastane yerinin üniversite kampüsü olması için atılan imzayı da son derece önemli görüyorum. Kampüsün kurulması ve öğrenci sayısının arttırılması hususunda elimden geleni yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Ereğli'mizin ekonomisinin kalkınması için öğrenci sayısının artmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece Ereğli değil Alaplı için de aynı düşüncelerim var."

"EN BÜYÜK SORUNUMUZ İŞSİZLİK"

"Kandilli HEMA'yla ilgili Genel Maden İş Sendikası Yöneticisi arkadaşlarımız başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile ilgili mecliste bir görüşme yaptık. Onlardan kısa bir bilgi aldım. Sanırım onların verdiği bilgiye göre, HEMA şirketi ile TTK arasında bu konuda bir dava ortaya çıkmış, konu yargıya intikal etmiş. Yargıya intikal etme gerekçesini de tam olarak öğrenemedim fakat bu konuyla ilgili çalışmalara da devam edeceğim. Ve oradaki maden ocağının yeniden çalışabilir vaziyete getirilip üretime dönük ne yapılması gerekiyorsa gereğini yapacağız. HEMA'nın durumu önceliklerimiz arasında.

Tersanelerle ilgili olarak da iş adamlarımız ile görüşme halindeyim. Seçim döneminde de bir takım görüşlerini almıştım. Onunla ilgili de alt yapı hazırlıyorum. Tersanelerde öncelikli konularımız arasında. Hükümet olursa işlerimiz daha kolay olacaktır. İlgili bakanlık bizde olsun ya da olmasın ne gerekiyorsa yapacağız.

Bakın bizim en büyük sorunumuz işsizlik yani bu üç konuştuğumuz nokta. TTK'ya 5000 işçi alınması içinde vaadimiz var. Genel Başkanımız da dile getirmişti. Hem kampüsün kurulması, hem Hema'nın açılması, hem tersanelerin yeniden faaliyete geçmesi hem de TTK'ya 5000 işçi alınması Zonguldak'ın, Ereğli'nin, Alaplı'nın en büyük sorunu olan işsizliğe yönelik çözüm noktasında olması gerekenler."

"ANAYASAL KURUM'DA TEMSİLCİMİZ YOK"

"HDP Milletvekili sayısı 80, MHP de de bu sayı 80. Bildiğiniz gibi RTÜK Anayasal Kurum. Meclisteki parlamenter sayısına göre RTÜK'te yer kazanıyorsunuz. Her iki partinin koltuk sayısında ortak olduğu için seçim konusunda uzlaşamadık. Bu zamana kadar geleneksel kura çekimi yapılmış. Bu dönemde de kura çekilsin dedik, kabul görmedi. MHP Meclis Başkanlığı seçiminde de örtülü destek verdi, MHP geçersiz oylarıyla Meclis Başkanı seçildi.

Bundan sonraki süreçte RTÜK üyeliği olan kilsinin hangi parti kontenjanından seçimi noktasında kura çekilmesini önerdik. Ve MHP kontenjanından seçilen üye RTUK'e üye seçilmiş oldu. MHP ile bizim partimiz arasında yapılan görüşmede bizim adayımız geri çekildi ve MHP adayı RTÜK üyesi oldu. Bizim adayımız yer alsaydı HDP bizim adayımızı destekleyecekti, MHP'yi desteklemedi. RTÜK iktidarın sopası olarak kullanıldı. Özgür bir basın olabilmesi için RTÜK'un bağımsız, objektif özgür yönetime sahip olması gerekir. Bugüne dek tarafsız bir basın ortaya çıkmasın diye uğraşıldı. Muhalefet partilerine büyük sorumluluk düşüyor. Bizim adayımız Ali Öztürk adaylıktan çekildi, MHP adayına destek verdik."

"MECLİS 29 TEMMUZ'DA TOPLANACAK"

"29 Temmuz'da saat 15.00'de Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) toplanacak. Terör dalgası ülkemizdeki olumlu havayı sendelemiş durumda. Sürekli şehit cenazeleri geliyor. CHP'nin 116 milletvekilinin talebiyle terör konusu konuşulmak üzere TBMM toplanacak."

"ŞU AN FİİLEN MUHALEFET OLMA ŞANSIMIZ DA YOK"

"7 Haziranda halk iradesini ortaya koydu, oy kullandı. O günden bugüne ortada bir hükümet yok. Hükümet kurma görevi anayasa gereğince en fazla milletvekili çıkaran partiye vermek zorundaydı. Bu da Ak Parti. Bizim muhalefet olarak, şu aşamada fiilen muhalefette sayılmayız. Bir milletvekili olarak bir şey yapma şansımız yok

"İL VE İLÇE KONGRELERİMİZİ ÖNEMSİYORUZ"

CHP İl, İlçe ve Genel Merkez Kongrelerimiz bu yıl yapılacak. Kongre süreci başladı. Yaşar Balcı kongre adayı. Bütün aday arkadaşlarıma taraf olma yolundayım. CHP'nin Kdz. Ereğli'de birleştirici bir güç ve güçlü bir adayla bu kongreleri atlatacağına inanıyorum.

Önümüzde İl, İlçe Kongrelerinin yanı sıra Genel Merkez Kongremiz var. Önceliğimiz Kdz. Ereğli ilçe Kongresi ve İl Kongremiz. Bu dönemde vatandaşın kararlarının çözümü noktasında nasıl bir yol izlenmesi konusunda bizde üzerimize düşeni yapacağız. CHP dinamiklerinin bir araya gelerek ortak akıl yürüterek, nasıl bir yol izleyeceğimizin çalışmalarını yapmaya başladık. Her üyemizin İlçe, İl Kongrelerinde aday olma şansı vardır.

Kongre sürecimiz 20 Haziran itibariyle başladı. Delege seçimleri sürecinde aday adaylarımız ortaya çıkacaktır. Benim beklentim CHP'yi tamamen kucaklayacak, CHP'nin temel ilke ve inkılaplarına sahip ilkeleri savunabilecek bir adaydır.

"GÖZ ARDI EDİLMEYECEK BİR BAŞARI YAKALADIK"

"CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal ve Yönetimi bu seçimlerde başarılıdır. Bir önceki seçimlerde Yaşar Balcı, Ünal Demirtaş, Recep Erdoğan, Neriman Posbıyık aday adaylarıydık. Sonuçta biz o dönemde 2. sırayı alamadık. Biz bu dönemde yaptığımız başarılı çalışmalarla 2. Sıra Kdz. Ereğli, Alaplı ve Zonguldak'a verildi. Bu göz ardı edilemeyecek bir başarıdır.

"BURUK SEVİNÇ YAŞADIK"

"7 Haziran Genel Seçimlerinde İlçe Başkanı Hayrettin Kartal ile Kdz. Ereğli ve Alaplı bölgesinden bir aday çıkıyorsa bu yönetim başarısıdır. O ilin hatta Türkiye'nin milletvekili oluyorsunuz. Kdz. Ereğli ile elbette fazla ilgilenme fırsatım olacaktır. Aile, dost ve akrabalarım Kdz. Ereğli'deler. Bende her hafta sonu gelerek Kdz. Ereğli sorun ve sıkıntılarına çözüm arayacağım. Seçim süreci boyunca İlçe Başkanımız Kartal ve yönetimi başta olmak üzere bizimde eksiklerimiz, hatalarımız elbette olmuştur. Muhalif arkadaşlarında hataları olmuştur. Zonguldak'ta bütün örgütümüzün katıldığı bir toplantı yaptık. Hatalarımızı, eksiklerimizi biliyoruz. En fazla oy Kdz. Ereğli'den çıkmıştır. Sevincimiz buruk sevinç, 3 milletvekili ile Ankara'ya gitme hedefiminiz vardı, Zonguldak'ta birinci partiyiz ancak 3. Milletvekili hedefimizi gerçekleştiremedik, buruk sevinç yaşıyoruz."

"HERKES KENDİ BÖLGESİNDE ÇALIŞMAYA ÖZEN GÖSTERDİ"

"1. Sıra adayımız Şerafettin Turpçu'da özellikle kendi bölgesinde ektili çalışmalar yaptı. Özellikle Çaycuma, Devrek Çaycuma bölgesinde seçim çalışmalarını yürüttü. Kdz. Ereğli, Alaplı ve köylerinde de ben daha fazla çalıştım. Her adayımız özellikle kendi bölgesinde yoğun çalışmalar yaptı ve ortaya bu sonuç çıktı. Herkes kendi bölgesinde çalışmaya özen gösterdi. Milletvekili Adayımız Yaşar Balcı, seçim döneminde Ormanlı bölgesinde bazı çalışmalar yürüttüler, sağ olsunlar. Ama biraz daha fazla performans gösterip 3. adayımızı da vekil yapabilseydik çok mutlu oldurduk ama olmadı yine de sağ olsunlar. Halil Posbıyık, hayırlı olsun dileklerinde bulunmak üzere beni aradılar, sağ olsunlar. Kızı Tuba Hanım geçenlerde rahatsızlandı, arayıp geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Önceki Dönem Belediye Başkanımız ve Kontenjan Adayımız Halil Posbıyık ile genel seçim döneminde birlikte çalışırız sözünü almıştık, ancak kendisi ile köylerde çalışacaktık, maalesef bu yönde bir çalışma yapamadık, olmadı. Sağlık olsun."

"KİŞİYE ENDESKLİ ÇALIŞILMADI"

"Burada Ünal Demirtaş'ın şahsına yapılan bir çalışma yok. Zaten olması gereken, ilçe yöneticilerimizin hiçbirisinin kişiye endeksli çalıştığını düşünmek istemiyorum. Bu dönem aday Ünal Demirtaş oldu, bir başkası da olabilirdi yine çalışılırdı, yine görevlerini yerine getirirlerdi, onun için bunu bir vefaya bağlamak yanlış olur diye düşünüyorum. Zaten onların görevi zaten benim görevim çalışmak zaten diğer partili olan arkadaşların görevi çalışmak Ünal Demirtaş'ın şahsı önemli değildir burada. CHP'nin tüzel kişiliği önemlidir Ereğli'ye hizmet etmek Zonguldak'a hizmet etmek ülkeye hizmet etmek önemlidir."

"CHP'Lİ BELEDİYELER BAŞARILI..."

"Her belediyelerin hatası oluyor eksiği oluyor şu oluyor bu oluyor ama bizim belediyelerimiz başarılı belediyeler, gerçekten halkın içinde olan halkın sorunlarına çözümüne yönelik muhalefet partisinden olmalarına rağmen güzel işler yapan belediyeler."

"NURİ TEKİN GÜZEL İŞLER YAPIYOR"

"Nuri Bey çok sevdiğim çok değer verdiğim belediye başkanımız, arkadaşım benim. Güzel işler yapıyor Alaplı'da görüyorsunuz çevresini değiştirdi bir anda muhalefet belediyesi olmasına rağmen nokta atışlarıyla sonuç alıcı işler yapıyor, vatandaşımızda memnun.

Gülüç belediye başkanı Gökhan başkanım, o da mesela gayet güzel götürüyor Kandilli'de gayet güzel götürüyor, Gümeli de aynı şekilde Ahmet bey arı gibi çalışıyor sürekli çalışıyor Gümeli'ye hizmet getiriyor bakın Zonguldak belediye başkanımızla ilgili bir takım şikayetler var seçim döneminde yapılan şikayetler var. Ben o şikayetlere katılmıyorum. Altyapı çalışmaları yapılıyor, doğalgaz çalışmaları yapılıyor asfalt çalışmaları yapılıyor. Bunlar Zonguldak'ın 30-40 yıl öncesinden beri biriken altyapı sorunları var o sorunları çözmeye çalışıyor. Tabi bunlar yapılırken elbette ortalık toz toprak da olacak çamur da olacak. Siz toz toprak olmasın diye doğalgaz getirmeyecek misiniz?"

"ÇAYCUMA AVRUPA KENTİNE DÖNÜŞÜYOR"

"Sayın Bülent Kantarcı ufku çok geniş ve önemli bir isim. Orada ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşatıyor. Şimdi Çaycuma kent merkezi şantiye halinde bir Avrupa kentine dönüştürmeye çalışıyor, eminim başaracak bunu. Çok birikimli donanımlı tecrübeli bir isim onun yapmış olduğu çalışmalar o bölgedeki diğer belediye başkanlarımızı da etkileyecek diye düşünüyorum. Belki önümüzdeki dönemde Devrek belediye başkanlığını tekrar geri alabiliriz diye düşünüyorum onun yaptığı çalışmaların da etkisiyle birlikte. Baktığımız zaman belediyelerimiz başarılı."

"BİR GAZETECİ DE YASALARA UYMAK ZORUNDA..."

"21 yıllık avukatım benim avukatlığa kabul tezim basın yoluyla kişilik haklarının ihlali üzerinedir. Eleştiri sınırlarını aşmayacak şekilde kişilik haklarını ihlal etmemek gerekiyor.

Bunu ben demiyorum basın meslek ilkeleri söylüyor, bunu ben söylemiyorum Yargıtay 4. hukuk dairesi söylüyor, bunu ben söylemiyorum Avrupa insan hakları mahkemesi söylüyor. Burada bizim yerel medya çok önemli. Ben yerel medyanın ulusal medyadan kısmen de olsa daha bağımsız olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla yerel medyada, ulusal medyada söylenemeyen birçok şey daha rahat bir şekilde söylenebiliyor ve yerel medyadaki arkadaşlarımız çalışmalarıyla ulusal medyayı besliyor, servis yapıyor. Şimdi burada demokrasiye sonsuz inanan bir siyasetçi olarak vatandaş Ünal Demirtaş olarak elbette siyasiler eleştirilecek, siyasilerle ilgili haberler verilecek, halk adına kamu adına basın denetleme görevini yerine getirecek. Çünkü basın demokrasilerde, gelişmiş ve ilerlemiş demokrasilerde basın 4. güçtür. Yasama yürütme yargının dışında basının öyle bir gücü vardır, basının önemini ve değerini demokrasi açısından ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir insanım. Dolayısıyla basın özgürlüğünün sonsuz şekilde yanındayım. Ama şunu da ifade etmek istiyorum basın özgürlüğü kullanılırken halkın haber alma özgürlüğü kullanılırken de bunun doğru yapılması kanaatini taşırım mesela gerçeğe aykırı haber verilmemesi gerekir diye düşünüyorum mesela kişilik haklarını ihlal edecek şekilde bir yayın yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Şimdi ben bir vatandaş olarak yasalara uymakla mükellefim benim öyle bir sorumluluğum var bütün herkesin sizin de hepimizin yasalara uyma yükümlülüğümüz var öyle değil mi? öyle olması gerekmiyor mu? Ben nasıl yasalara uymakla yükümlüysem basın görevlisi olan arkadaşın da, köşe yazarı olan, gazetesi olan medya kuruluşu da yasalara uymakla görevli. Şimdi bizim karşı çıktığımız nokta bizim kişilik haklarımızı ihlal edecek şekilde yapılan yayınlaradır. Yoksa basın emekçilerine, sizlere, yasalara saygılı olarak dürüst şekilde çalışan halkın haber alma hakkını yerine getirmeye çalışan basın emekçisi sizlere en ufak bir eleştirim olamaz."

"YALAN HABERLER YAPILIYOR"

"Bir yalan haber yapılıyor, bakın deniliyor ki ben açıklama yapmış olduğum halde Kandilli'de ki tekstil işçilerini icraya verdi diye, Ünal Demirtaş CHP milletvekili adayı icraya verdi diye bir yalan haber yapılıyor. Bu haber hazırlanırken yargıya intikal etmiş bir konu benim mesleğimle ilgili bir konu eğer dürüst ve meslek ilkelerine bağlı bir gazeteci olsa bu haberi yapan arkadaşımız açar bana telefonu; Ünal bey sizin hakkınızda böyle bir iddia var bu konuda ne diyorsunuz diye sorar bana. Karşı tarafın iddialarını da benim açıklamalarımı da aynı haberin içeriğine koyar. Ama arkadaşlarımız maalesef seçim döneminde değişik gerekçelerle benim üzerimden olumsuz algı yaratmak amacıyla yalan haber yapıyor, yalan yorum yapıyor, Ünal Demirtaş Kandilli'de ki tekstil işçilerini icraya verdi diyor. Bakın ben bunu kabul edemem, meslek hayatım boyunca bırakın işçiyi hiçbir müvekkilimi icraya vermemişim. Nasıl böyle bir haber yapıyorsunuz bir aç bir sor, o vesileyle biz basın özgürlüğünden yanayız."