"Diyet yaşam biçimi olmalı..."
"Diyet yaşam biçimi olmalı..."
Diyetisyen Aslıhan Balıkçı, Değişim Radyo'da bayram sonrası ve yaz beslenmesi konularında bilgi verdi. Balıkçı, "Diyet yaşam boyu uygulanabilir olmalı, yaşam biçimi olmalı" dedi.
Karadeniz Ereğlili Diyetisyen Aslıhan Balıkçı, Değişim Radyo'da
yayınlanan ve Arzu Tekin tarafından hazırlanıp sunulan "Arzu ile Devri Âlem"
programında yaz mevsiminde sağlıklı beslenme hakkında bilgiler verdi.
Diyetisyen Balıkçı, bayram sonrasında beslenmenin nasıl olması
gerektiğine ilişkin bir soruya cevap verirken, bayramda biraz karbonhidrat
ağırlıklı beslenildiğini, ondan sonraki hafta bunun azaltılması gerektiğini
söyledi.
Balıkçı "Kahvaltıyı kesinlikle atlamıyoruz. Her öğünde sebze
tüketelim, bir saat yürüyelim, rafine şekere ara verelim. Bayram sonrasında
karbonhidratı biraz azaltıp, proteini arttırmaya çalışmalıyız. Günde en az iki
litre su içmeliyiz. Bayram sonrası beslenme düzenini bu şekilde
dengeleyebiliriz," dedi.
YAZ AYLARINDA NE KADAR MEYVE YİYEBİLİRİZ?
Programcı Arzu Tekin'in meyve diyetleri ve yaz meyveleri
konusundaki sorusunu yanıtlayan Diyetisyen Balıkçı şunları söyledi:
"Meyvelerde porsiyon çok önemli. Biz özellikle karpuzda porsiyonu
çok fazla aşıyoruz. Sulu olduğu için kalorisiz olduğu düşünüyor. Bir porsiyon
karpuz, iki küçük üçgen kadardır. Vücutta enfeksiyon oluşumunu engelliyor. Yağ
yakımını destekliyor.
Kiraz önemli bir antioksidan. Aslında sapını da atmamak gerek.
Kaynatıldığında ödem atıyor ve idrar söktürücü olarak görev yapıyor. Kiraz, K
vitamini ve potasyum içerir. Ara öğünlerde 15 kadar yenilebilir. Meyve
tüketirken, yanında herhangi bir reçel, bal gibi ürünler tüketilmemeli.
Çilek, çeşitli vitaminler, kalsiyum ve magnezyum içerir. Yüze
yakın koku veren bileşiği vardır. Antioksidan özelliği var. Ereğli çilek
bakımından şanslı bir bölge. Antioksidan özellik bakımından ilk yirmi meyve
arasındadır. Çileğin kardiyovasküler hastalıklardan koruyucu özelliği olduğu
biliniyor. Bir öğünde on iki adet tüketilebilir. Osmanlı çileği biraz daha
küçük oluyor, onda sayı biraz daha arttırılabilir.
Erik de antioksidan zenginidir. Kolestrolü düzenliyor, lif kaynağı
olduğundan bağırsak kontrolünü sağlıyor. Kilo kontrolünü sağlamada da önemli
bir besin. Bunları ara öğün olarak veriyoruz. İki üç porsiyon olabilir. Ara
porsiyon olarak verdiğimiz için porsiyonlar yiyene az gelmiyor. Normal
öğünlerde zaten yemek yeniyor."
"DİYET YAŞAM BİÇİMİ OLMALI"
Diyetlerin hayat boyu uygulanabilir olması gerektiğini belirten
Balıkçı şöyle devam etti:
"Sürdürülebilirliği olmalı. Light ürünler revaçtaydı ama bunu hiç
önermedim. Kolestrolü olana bunu önerebilirsiniz ama normal birine bunu
önermeye gerek yok. Diyet bitti mi bunu bırakacak zaten. Diyet dediğiniz yaşam
biçimi olmalı.
YAZ SEBZELERİ...
Balıkçı, yaz sebzelerinden bezelyenin önemli bir besin olduğunu ve
bağışıklık sistemini düzenlediğini söyledi. Balıkçı, diğer yaz sebzeleri
konusunda ise şunları kaydetti:
"Semizotunun zengin potasyum kaynağı olduğundan kan sulandırıcı
ilaçlarla kullanılmaması gerekiyor. Kanser tedavisinde beslenmeyi destekliyor,
cildi nemlendiriyor. Hemeroid tedavisinde kullanılıyor. Semizotu çok sevilen
bir sebzedir, yemeğinden çok çiğ olarak tüketiliyor.
Taze fasulye de çok sevilen sebzeler arasındadır. Taze fasulye
sindirimi geliştirir, kanser riskini azaltır, kemik sağlığını geliştirir,
Kardiyovasküler hastalıklardan korur, kalorisi düşük olduğundan kilo vermeye de
yardımcı olur. Diyet dostu bir sebzedir
taze fasulye.
Pişirme yöntemi de önemli. Bir kaşık yağ, bir kilogram sebzeyi
pişirmek için yetiyor. Tat olarak da yeterli, diyet açısından da önemli. Sıfır
yağ zaten önermiyoruz. Vitaminlerin emilimi azalıyor böyle olunca. Yağ söz
konusu olunca miktar önem kazanıyor."
"BİR BARDAK ÇAY İÇEN, BİR BARDAK DA SU İÇMELİ"
Balıkçı, Diyet uygulamalarında kilonun fazlalığı kadar kas
miktarının da önemli olduğunu ifade etti.
Diyetisyen Balıkçı, çay ve kahve tüketimi konusunda da "Çay ve
kahve su yerine geçmez. Bu yanlış biliniyor. Çay ve kahve aslında vücuttan su
atımını arttırır. Kaybettiğimiz suyu bu nedenle yerine koymamız gerekir. Bir
bardak çay içiyorsanız, bir bardak su içmeniz gerekir. Bir kahvenin ardından
iki bardak su içilmesini öneriyoruz" diye konuştu.
Balıkçı, "Günlük herkes iki su içmeli deniyor. Aslında böyle bir
şey yok. Doğrusu, kendi kilosuna göre içmeli. 60 kilo olan biri 1800ml su
tüketmeli. Bu çay ve kahve tüketimine
göre artabiliyor. Kişi için iki litre diye bir standart yok, kilogram başına 30
ml su tüketilmesi gerekiyor" dedi.
Haber : H Aksakal