'EN ÖLDÜRÜCÜ KANSER TİPİ: AKCİĞER KANSERİ'
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Tor, akciğer kanserinin en öldürücü kanser olduğunu söyledi.
BEÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Tor, akciğer kanserinin meme, prostat ve kolon kanseri ölümlerinin toplamından fazla ölüme sebep olan en öldürücü kanser türü olduğunu ifade etti. Tor, akciğer kanserinin tüm kanser ölümlerinin yüzde 30'na yol açtığını ifade etti.
Hem erkekte hem de kadınlarda en öldürücü kanser tipi olduğunu vurgulayan Tor, akciğer kanserinin maalesef kendisini çok geç dönemde fark ettirdiğini anlatan Tor, Kasım ayının tüm dünyada olduğu gibi "Akciğer Kanser Farkındalık ayı" olarak bilindiğini de sözlerine ekledi. Akciğer kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayan Tor, hastalığın ise en büyük sebebinin ise sigara olduğunu belirterek, "Akciğer kanseri günümüzde hem erkekte hem de kadında en öldürücü kanser tipidir. Bugün Türkiye'de erkeklerde en sık, kadınlarda ise dördüncü sıklıkta görülen akciğer kanserinin en önemli nedeni sigaradır. Ülkemizde saptanan hastaların yüzde 90'ı sigara içen veya içip bırakmış kişilerdir. Pasif içicilik, ev ortamında radon gazına maruz kalınması, evde veya işyerinde asbest, radyasyon veya diğer kanserojen etkenlere maruz kalınması, akciğerlerin tıbbi olarak radyasyona maruz kalması ve yaş da akciğer kanseri için diğer risk faktörleri olarak değerlendirilmektedir. Akciğer kanserini önlemek için öncelikle sigara içilmemesi ve sigaranın bırakılması en önemlisi hiç sigaraya başlamamak gerekir. Pasif sigara dumanına maruz kalmamak, ev veya iş ortamında radon ve benzeri karsinojenlerden uzak durmak, işyerinde toksin maddelerle çalışırken güvenlik önlemleri almak, dizel egzoz gazları ve diğer hava kirleticilerine maruz kalmamak diğer önleyici yöntemler olarak sayılabilir."
Türkiye'de her yıl
150 bin kişinin akciğer kanserine yakalandığını ve her yıl hastalık nedeniyle
2.5 milyar dolar harcandığını vurgulayan Tor, günde 300, yılda 100 bin kişinin
akciğer kanserinden yaşamını yitirdiğini de sözlerine ekledi.
Sigarasız dünyanın birçok
hayatı kurtarabileceğini belirten Tor, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan
dumansız hava sahası projesinin desteklenmesini gerektiğini ifade etti. Tor,
"Akciğer kanseri hastalarının yüzde 90'ının da sigara içicisi olduğu
düşünülürse sigarasız bir dünyanın ne kadar hayat kurtaracağını tahmin etmek
zor değildir. Bu bakımdan tüm halkımızın sigarasız bir yaşamı 'Dumansız Hava Sahası'
projesinin desteklemesi gerekir" dedi.
Akciğer kanserinin
bazı kişilerde sadece check-up olarak bilinen sağlık taramasıyla fark
edilebileceğini belirten Tor, hastalığın belirti ve bulguları ile ilgili şu
bilgileri verdi:
"Akciğer
kanseri maalesef kendisini çok geç dönemde fark ettirmektedir. Bazı kişilerde
ise rutin check-up sırasında fark edilebilir, bu kişilerde bazen hiçbir belirti
ve bulgu olmayabileceği gibi bazı kişilerde de aylardır süren fakat
önemsenmeyen belirti ve bulgular olabilir. Özellikle sigara içen kişilerin 2-3
haftayı geçen öksürük, uzun zamandır var olan öksürüğün daha da kötüleşmesi
halinde veya sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, kan tükürme, açıklanamayan
nefessizlik hissi veya nefes darlığı, açıklanamayan halsizlik veya yorgunluk, açıklanamayan
kilo kaybı, geçmeyen göğüs veya omuz ağrısı varsa hiç vakit geçirmeden bir
göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerekir."
Bu hastalık
tedavisi mümkün olduğunu hatırlatan Tor, hastalığın evresine göre değişik
şekillerde tedavi edilebildiğini kaydetti. Tedavi yöntemleri ile ilgili de
bilgi veren Tor, "Bu yöntemler arasında cerrahi, kemoterapi, ve
radyoterapi sayılabilir. Erken tanı alan hastalarda cerrahi olarak hastalıklı
bölgenin çıkartılması ile hastalar normal yaşamlarını sürdürebilir. Lokal ileri
evre ve yaygın evre hastalıkta ise kemoterapi veya radyoterapi uygulanmaktadır.
Birçok akciğer kanseri eğer erken dönemde yakalanmazsa çok hızlı bir şekilde
büyüyüp başka organlara da yayılabilir. Bu bakımdan özellikle sigara içen
kişilerde bazı belirtilerin önemsenmesi ve hiç gecikmeden bir Göğüs
Hastalıkları uzmanına başvurulması hayati önem taşımaktadır, çünkü akciğer
kanseri eğer erken evrede yakalanırsa tedavi edilebilir. Tedavi kararlarının
multidisipliner (birçok uzmanlık alanının katılımı ile göğüs hastalıkları,
göğüs cerrahisi, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi gibi) bir yaklaşım ile
alınması ayrıca önemlidir. Bu bakımdan hastaların tedavi merkezlerini ve
hekimlerini seçerken buna dikkat etmeleri ve bu yaklaşımın benimsendiği merkezlere
müracaatları önerilmektedir" dedi.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır