ENERJİ TASARRUFU VE BİNALARDA İZALASYON
Petrolde 2,5 milyon ton/yıl üretime karşılık, tüketimimiz 31 milyon ton/yıl. Doğalgazda 0,73 milyar m3/yıl üretime karşılık tüketimimiz 37 milyar m3/yıl, kömürde ise 75 milyon ton/yıl linyit ve 3 milyon ton/yıl taş kömürü üretip, 20 milyon ton/yıl kömür ithal ediyoruz. Dolayısıyla enerjide %73 oranında dışa bağımlı enerji fakiri bir ülkeyiz.
Isı yalıtımı ile binalarda ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden yarı yarıya tasarruf sağlanması mümkündür. "Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği" gereği 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni binalarda "Enerji Kimlik Belgesi" alınması zorunlu hale getirilmiştir. Enerji Kimlik Belgesi ise ısı yalıtımını şart koşmaktadır. Ancak, bu yönetmelikle 2011 yılından itibaren her yıl yeni yapılan yalıtımlı 100.000 bina ile yılda sadece 300 milyon USD enerji tasarrufu sağlanması öngörülmektedir ki bu kesinlikle yeterli değildir.
Ülkemizde mevcut 17 milyon konutun yaklaşık %90'ı yalıtımsızdır. Halen 15 milyon konut izolasyonsuz ve izolasyonsuz olmasından dolayı hemen hemen tamamı ithal edilen doğalgaz ve fuel oil ile büyük kısmı ithal edilen kömüre 7,5 Milyar USD/Yıl fazladan döviz ödüyoruz. Binaların mantolama şeklinde izole edilmesi ile ısınma amaçlı yakıt sarfiyatından en az % 40 enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Dolayısıyla yurtdışından döviz ödenerek satın alınan ve sonrada israfla havaya savrulan enerjinin karşılığı 7,5 milyar USD mevcut ısı yalıtımsız binalarda ısı yalıtımı uygulanarak geri kazanılabilir.
2012 yılı Ocak-Ekim döneminde, Türkiye'nin enerji ithalatı yüzde 12,3 artışla 49 milyar 639 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde Türkiye'nin enerji ithalatı faturası, ithalatın yüzde 25.4'ünü, dış ticaret açığının yüzde 71.4'ünü oluşturdu.
2012 yılı ilk 10 ayda ithal edilen 49,6 milyar dolar enerjinin %15'i yalıtımsız binalarda fazladan yakılan yakıtlar ile israf edilmektedir. Hükümet tarafından bütçeden sağlanacak teşviklerle izolasyonsuz binalara çok uzun vadeli ve faizsiz izolasyon amaçlı krediler verilmek suretiyle bu israfın önüne geçilebilir. Böylece izolasyon sektörü canlandırılarak bu sektörde çok ciddi sayıda eleman istihdamı sağlanarak işsizlik azaltılır ve en önemlisi döviz ödenerek satın alınan enerjinin israfı önlenerek ülkemiz için en önemli sorun olan cari açığın azaltılmasına çok ciddi katkı sağlanmış olur. Cari açığın azaltılması ise Ülkemizin kredi notunu artırmak için cari açığın düşürülmesini bekleyen Standard & Poor'a (S&P), Moody's gibi kredilendirme kuruluşlarını harekete geçirir. Türkiye'nin kredi notunun artışı Ülkemize izolasyona verilecek teşviklerin çok ötesinde parasal fayda sağlayacaktır.
Haber : Şafak Negüzel