EKONOMİ

ERDEMİR, EREĞLİ'YE NASIL KAZANDIRILDI?

Zonguldak'ta yaşayan her kes illaki şu soruyu kendisine sormuştur? ERDEMİR Ereğli'de olmasaydı Zonguldak ne olurdu?...

Abone Ol

Ereğli'de yaşayan, iki kitabın yazarı, araştırmacı kimliği ile bilinen Ormanlı Çok Programlı Lisesi Edebiyat Öğretmeni Recep Çetin'in araştırmalarını Değişim Medya okurları ile paylaşmak istedik. Geçtiğimiz haftalarda 'Mehmet Ali Birand'ın' Ereğlili olduğuna ilişkin yaptığımız haberinde kaynağı olan Recep Çetin'e 'Ereğli'nin' tarihini anlatmasını istedik. Ülkemizin yüz akı, pırlanta yüküz taşı ERDEMİR'in, Ereğli tarihinde de önemli bir yere sahip olduğu gerçeğinden yola çıkarak; ERDEMİR'in ilçeye kurulma aşamasınına ilişkin araştırmaları Recep Çetin'e sorduk...

Bize göre, Ereğli'de yaşayan herkesin okuması gereken işte 'O röportaj'... 

DEĞİŞİM MEDYA: Öncelikle yaptığınız araştırma ve çalışmalardan hareketle sizi tanıyabilir miyiz?

R ÇETİN: Memnuniyetle. Ben Ereğlili olup 14 yıldır öğretmen olarak görev yapmaktayım. Fakat öğretmenliliğimin yanında, Ereğli ve yöresine, edebi ve tarihi araştırmalarla toplum hizmeti yerine getirmeye çabalıyorum. Yani okul dışındaki zamanlarımı kahvehanelerde değil de ilgili araştırma ve okumalarla geçirmeye çalışıyorum. Ereğli, Ormanlı ve daha birçok konu ile ilgili yöremiz hakkında çeşitli araştırmalar yapıyorum. Yaptığım araştırmalarımı iki kitap ile yayınladım.

DEĞİŞİM MEDYA: En son Değişim Medyada yayınladığımız Mehmet Ali Birand haberimiz hakkında ne söylemek istersiniz?

R ÇETİN: O Haberin büyük bir ilgiyle takip edildiğini- okunduğunu siz de gördünüz. Aslında belki de o haberin spotunda yer alan "şok şok şok" başlığı dikkate değer olmayabilir. Yani bu konuyu bilenlerimiz çokça olduğu için bu başlıkla verilmeyebilinirdi ama hepimiz de gördük ki, gerçekten bu haber Ereğli kamuoyunda şok etkisi yarattı. Değişim Medya'da ve haberormanlı'da  4-5.000'nin üzerinde tıklama yapıldığını gördük. Hatta haber yayınlandıktan sonra şahsımızı arayıp konuyla ilgili yeni bilgi iletenler ve tebrik edenler de oldu.

DEĞİŞİM MEDYA: Haberin önemi neydi peki?

R ÇETİN: Öncelikle bu konuyu bilenler sadece M A BİRAND'ın Ereğli ile ilgili aile bağını duymuşlar. Belki de anneannesinin Ereğlili olduğunu da duymuşlar. Ama bunun hiçbir makaleye yansımadığını düşünüyorum. Açıkçası, haberimizde yer alan, aile bilgileri kamuoyunca bilinmiyor idi.

Birand'ın dayısını Mahmut Dikerdem'i herkes biliyor ama onun da aile soyunun anne tarafının Ereğlili olduğu önemli olmalı. Çünkü bu kişi, Türkiye adına dünyanın bir çok yerinde Büyükelçilik yapmış ve Ereğli-Çamlı Maden Ocaklarının geliriyle büyümüş bir kişi.. Ereğli tarihinde önemli bir aile soyu olan Karamahmutoğullarından..  Birand'ın annesi de Birand da Ereğli kömür ocaklarının ekmeği ile büyümüşler.

DEĞİŞİM MEDYA: Sizin daha önce yayınlanan bir yazınızda ülkemize yeni kurulacak Demir Çelik Fabrikası ya da ERDEMİR'in Ereğli'ye getirilmesinde ve mücadelesinde, Ormanlı doğumlu Zonguldak Milletvekili Suat Başol'un büyük emeği olduğunu belirten bilgiler yer alıyordu.

R ÇETİN: Evet doğru. 1950-1960 yılları arasında DP Milletvekili Suat Başol'un katkıları büyük.

DEĞİŞİM MEDYA:  Bu konunun doğruluğu hakkında röportajlar yaptınız mı?

R ÇETİN: Evet. En son Alaplı Belediye Başkanının babası Rıdvan Çimenoğlu (99) ile görüştüm. Suat Başol'un (Süleymanlar Okulunda) öğrencisi olan ÇİMENOĞLU: "Suat Başol'un Erdemir'de büyük emeği ve ağırlığı vardı, hem zaten dönemin etkili milletvekiliydi" dedi..

"Hatta o günleri şimdi hatırladım. Otobüslerle Ankara'ya gittik, Halk Partili-Demokrat Partili ayrımı olmadan 10 otobüs ile büyük bir kalabalıkla Meclise gittik, Adnan Menderes'e teşekkür ettik, başımızda Başol vardı. Menderes bize ziyafet verdi"..

Çimenoğlu: "O günleri hatırlattın bana" deyip, anlatmaya devam etti. "Ereğli'ye sondaj çalışmaları yapmak üzere gelen Amerikan mühendislere, fabrika ilçemize kurulsun diye çeşitli ziyafetler verdik, fabrikayı isteyen şehirler çoktu, Edremit-Akçay, Divrik, Filyos gibi yerler konuşuluyordu" dedi.

Çimenoğlu: "Başol'un babası Eyüp Sabri ile benim babam (Ereğli Müftüsü Mehmet Çimenoğlu) Fatih Medresesinde beraber okumuşlar. Eyüp Sabri öğretmen olmuş. Eyüp Bey ile müftü olan babam Mehmet Bey, beraberce Cuma Namazı Vaazı hazırlamışlar. Atatürk'ün gönderdiği talimatları hep dikkate almışlar. Hatta babam, Kuvayı Milliye'nin Ereğli'de ilk duasını yapmış" dedi..

Yine yakınları ile yaptığımız görüşmelerde şunları bize naklettiler:

*Konuyla ilgili olarak görüşüne baş vurduğumuz Cevdet Başol amcasıyla yaptığı görüşmelerden aklında kalanları şöyle anlattı:

"Demir çelik fabrikası için Türkiye'nin çeşitli yerleri düşünülmekteydi. Başbakan Menderes'in, memleketi Aydın'da bu fabrikayı açma isteği vardı. S Başol bir gün bana; 'çeşitli sebep ve şartları dönemin başbakanına ileterek, hatta kendisiyle uzun istişare ve sportif faaliyetler içine girerek, Menderes'le 6 ay sa­bah sporu yaparak, fabrikanın Ereğli'ye kurulmasını temin ettim' dedi... Hatta C Başol, hiç spor yapma merakı olmayan amcama Menderes'in 'hala bıkmadın mı madenci' dediğini aktardı bize..

*Yine konuyu; Ankara'da yaşayan kızı Semra Hanımı telefonla arayıp sorduğumuzda: "Doğru, babamın yaptıkları unutulamaz, Erdemir'de babamın çok büyük katkıları olmuştur" dedi..

DEĞİŞİM MEDYA: Suat Başol kimdir?

R ÇETİN: Suat Başol; 21 Şubat 1909(1325)'da Zonguldak'ın Ereğli İlçesi-Ormanlı Beldesine bağlı Başören (o zamanki adı Başveren) Köyü Erdelli mahallesinde doğdu. Babası Paşazade Eyüp Sabri Efendi, an­nesi Ayşe Nesibe hanımdır.

Ereğli'de birçok okulda öğretmenlik yapmış, sonra da ticarete dönmüş. 1950-1954-1957 seçimlerinde Zonguldak Milletvekili olmuş. Üç dönem. Menderes'in yakın arkadaşlarından. Menderes ile beraber Yassıada'da yargılanan milletvekillerinden biri. Başol,  23 Mart 1998'de İstanbul'da öldü. Yeniköy Mezarlığında toprağa verildi.

DEĞİŞİM MEDYA: ÜLKENİN GÖZ BEBEĞİ ERDEMİR'İN KURULUŞ AŞAMASINA İLİŞKİN ARAŞTIRMALAR YAPTINIZ MI?

R ÇETİN: 28 Şubat 1960 tarihinde kabul edilen bir yasayla "Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş." adlı altında bir anonim şirket kurulması için Bakanlar Kurulu'na yetki verilmiş, 11 Mayıs 1960'ta şirketin kurulması resmen tescil edilmiştir. Yani 60 ihtilali öncesinde ve DP döneminde resmi kara verilmiştir..

Haziran 1961'de ilk harfiyat çalışmaları başlatılmış, 42 ayda tamamlanan inşaat ve montaj aşama­larının ardından tesisler, 15 Mayıs 1965'te işletmeye alınmıştır.

Sanayi Bakanı artık Şahap Kocatopçu'nun bir anısını okumuştum:

-"Bakan olmamın üzerinden bir hafta ya geçmiş ya geçmemişti Amerikan Büyükelçisi geldi ziyaretime. Hayırlı olsun filan derken konuya girdi.  "Biz sizi MIT'ten (Amerika'nın en iyi üniversitelerinden biri) biliyoruz. Orada metalürji okumuştunuz. Bu konuda hassas olacağınızdan eminiz" dedi. Başta anlamadım, ne diyor diye bakıyorum. Meğer konu Erdemir'miş."

-'Bir yıldır uğraşıyoruz, siyasi karışıklıklar oldu, iş ortada kaldı. Nasıl kurulacak bu fabrika' diye bana soru­yor."

-Sene 1960... 27 Mayıs'ta askerler yönetime el koymuş ve Milli Birlik Komitesi kabinesi kurulmuştur.

-Ekim ayında kabinede değişikliğe gidilince yeni Sanayi Bakanı artık Şahap Kocatopçu'dur.

-İşte bu konuşma, o dönem Amerikan Büyükelçisi olan Fletcher Warren ile yeni Bakan Kocatopçu arasında geçer.

DEĞİŞİM MEDYA: ERDEMİR inşaatını hangi şirketler yapmış?

R ÇETİN: Erdemir meselesini kucaklayıp götürenler, Türkiye'de bir demir çelik tesisi kurmaya çalışan üç Amerikan şirketi: Liderleri Koppers... Mühendislik işi yapıyor. Westinghouse var, onlar elektrik aksanı üretiyor. Blaw-Knox da makine üreticisi. Üçü bir araya gelip 1959'da Türkiye'yi taramaya başlıyorlar. Ereğli'yi tespit edip bir ra­por hazırlıyor, dönemin Başbakanı Menderes'e sunuyorlar... Sonra Amerikan Hükümetine gidiyorlar. O zaman Başkan Eisenhower. Plana göre onlar parayı ABD Hükümetinden alıp tesisi kuracaklar, çoğunluk hissesini Türkiye'ye verecekler ama kendileri de belli bir hisseye sahip olacaklar...

Finansal destek için yapılan müzakerelerde Vehbi KOÇ gün­deme gelir. Vehbi KOÇ; o dönemle ilgili anılarını şöyle anlatır: 'Dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü ZORLU başta beni kabul etmek istemiyor. İş, Adnan MENDERES'e duyuruluyor. Bu şekilde idare meclisine giriyorum. İş Bankası binasında 7 Aralık 1959'da yapılan kokteyl ile işe başlıyoruz'

28 Şubat 1969'da ERDEMİR için, başka hiçbir kuruma ta­nınmayan, özel bir yasa çıkarılıyor ve üç ay sonra 11 Mayısta Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş resmen kuruluyor.

15 Mayıs 1965'te açılan ERDEMİR'in temeli Haziran 1961'de atıldı, inşaat 42 ay sürdü... 1961 ortasında fabrikanın temeli atılır, 1965'te bacadan ilk duman tüter, 15 Mayısta çeliğe dönüşen ilk demir cevheri fırından çıkmıştır.

ERDEMİR'in ilk yüksek fırınının ismi de Ayşe... İlk yöneticilerinden birinin kızının ismi olduğu söyleniyor... 1978'de kurulan 2. fırına ise Atatürk'ün annesinin adı Zübeyde verilmiş..."

ERDEMİR'i kim kurdu sorusuna yönelik Sina Çıladır şunları yazmış: "1961'de Amerikan Kalkınma İkraz Fonundan sağlanan 129 milyon dolar krediyle Amerikan Koppers Assocaires S. A tarafından kurulmaya başlandığını, 1965'te işletmeye açıldığını"..

DEĞİŞİM MEDYA: Suat Başol'a bir vefa olarak, Ormanlı'da "ERDEMİR" adı-logosu var mı?    

R ÇETİN: ERDEMİR özelleştirilmeye dahil olmadan önce, ilçeye maddi ve manevi destekler sunmaya devam ederken, kuruluşunda Ormanlılı bir insanın emeği bulunması hasebiyle, beldeye bir hizmet istenmiş ve Ormanlı Lisesinin yeni binasının yapılması gündeme alınmış, hatta Ormanlı Beldesine lise binası yapılmasına yönelik karar da alınmış, fakat hukuki sürecinde yaşanan değişiklikler nedeniyle karar askıya alınmıştır. Hatta yaşanan bu durumun akabinde, Milli Eğitim Bakanlığınca beldeye bir lise binası yapılmıştır.

Ormanlı'nın herhangi bir yerinde ERDEMİR logosu ve hizmeti bulunmamakta olup, Ormanlı halkı, ERDEMİR'in yapacağı yeni açılım ve atılım­larda beldenin hatırlanmasını arzu etmektedir.

Ereğli'nin her bir köşesinde bulunan Erdemir imzası ve katkısı Ereğli'nin önemli bir kazancıdır. Ancak, bir vefa gereği, Erdemir katkılarından fayda­lanmak isteyen Ormanlı Beldesi, ilçemizin medar-ı iftiharından bir ERDEMİR logosunun beldede yansıyacağı günü beklemektedir...

DEĞİŞİM MEDYA: ERDEMİR kurulduktan sonra nasıl bir Ereğli olmuş?

R ÇETİN: Milletvekilliği döneminde ERDEMİR'in yapım kararı alınmış olup, 1960 yılında Ereğli nüfusu 8.000 iken, fabrikanın kurulmasının akabinde, 1965'te nüfus 18.000 olmuş­tur... Ereğli dışından fazlaca insan, fabrika ve iş olması nedeniyle göç etmiştir... Şu anki nüfus sayımızın yoğunluğunun en önemli sebeplerinden biri, bu durumdur...

Tarım ve hayvancılığın; Ereğli-Ormanlı yöresinde tüm haş­metiyle ve hızıyla yaşandığı yıllarda kuruldu Erdemir. Kuruldu kurulmasına ama çalışacak eleman ve işçi sorunu vardı. Tüm köylere haber salındı. Hane reisleri "bağı bahçeyi kim sürecek, tarlayla-hayvanlarla kim uğraşacak, zaten bu mal mülk sana yeter" gibi nedenler ileri sürerek, köylerden işçi gönderimini önledi. Doğal olarak da Ereğli'ye 'dış göç' meydana geldi.

Zamanla tarlaların fazlaca kardeş arasında paylaşıla paylaşıla dağılımı, ülkemizde yaşanan modern ve kapital dünyanın yansıması, tarım ve hayvancılık ürünlerinin paraya dönüştürülememesi gibi sonuçlar yaşanmaya başlanınca, 'kazın ayağı öyle görüldüğü gibi değilmiş' deyiminde olduğu gibi, Ereğli ve civar köylerde bulunan iş arayan insanlar, zamanla ERDEMİR'de işçi olarak çalışıyor olmanın bir bahtiyarlık olduğunu bile kahve sohbetlerine kattılar.  

 

 


Haber : Şafak Negüzel

Abone Ol