Fındık hasat mevsimi geldi... Üretici DİKEN ÜSTÜNDE!
Fındık hasat mevsimi geldi... Üretici DİKEN ÜSTÜNDE!
Karadeniz Bölgesinin en önemli tarım ürünlerinden fındıkta hasat dönemi yaklaşıyor. Bakanlık bu sene rekoltenin 550 bin ton olacağını açıkladı. Doğu Karadenizli fındık üreticileri, nispeten düşük olan rekolte nedeniyle oluşacak yüksek fiyat beklentisi içine girdi. Batı Karadeniz'de ise rekolte Doğu'ya göre daha düşük gerçekleşecek. Fındık fiyatları ne olursa olsun, Batı bölgelerinde sezon zor geçecek.
Türkiye'nin en önemli tarım ihraç ürünü, Karadeniz Bölgesinin temel ekonomik girdisini oluşturan fındıkta hasat dönemi geliyor. Üreticiler bugünlerde fındık tarlalarını zararlı otlardan temizleme çalışmalarını yürütüyor. Ağustos ayının ortalarında ise üreticiler fındık için hasada başlayacak.
Bakanlık, fındık rekoltesini 550 bin ton olarak açıkladı. Bu sene için düşük bir rekolte olduğu değerlendiriliyor. Fındık arzının düşüklüğü, oluşacak fiyatın geçen senelerden daha yüksek olması beklentisine yol açtı.
Geçen sene fındık üreticileri kilogram başına 8,5 liralık bir ortalamayla ürünlerini satmıştı. Genelde sezon başlangıcı yaklaşırken fındık fiyatları yükselir. Ancak bu sene bu artış cüzi miktarda gerçekleşti. Şu anda Zonguldak'ta geçen senenin mahsulü fındığın fiyatı 9,5 ila 10,5 lira arasında değişen fiyatlarda işlem görüyor. Fiyatların fazla hareketlenmemesinin nedeni olarak geçen yıldan kalan fındık stoklarının halen tüketilememiş olması, talebin büyük bölümünü yaratan çikolata sektöründe yaşanan tekelleşme, üreticilerin fiyatları belirleme imkanına sahip bir örgütlenme içinde bulunmaması gösteriliyor.
YENİ SEZONDA NE OLACAK?
Yeni sezon için Doğu Karadeniz'de ticaret ve ziraat odaları başkanları iyimser konuşuyor. Bölgede fındık rekoltesi beklentilerden iyi gerçekleşti. Toplam arzın düşüklüğünün Doğu Karadeniz Bölgesine yaraması bekleniyor. Fındık piyasasını yönlendiren kurumları temsil eden kişiler, "Daha iyi fiyat beklentisi"nden söz ederken, "Yine de abartmamak gerek, sadece geçen seneye göre iyi olacak" görüşünü dile getiriyor.
Ancak Batı Karadeniz'de rekoltenin hali içler acısı. Kışın kar yağışının azlığı, baharda sis olaylarının fazla olması ve küllenme hastalığı bir araya gelince, özellikle düşük rakımlı bölgelerde fındık rekoltesinin yok denilecek kadar düştüğü gözleniyor. Kimi üreticiler, fındık sezonunda işçi çalıştırmadan sezonu geçirmenin hesaplarını yapıyor. Bu durumda fındık fiyatları yükselse dahi fındık üreticisinin zorlu bir sezon geçirmesi muhtemel kabul ediliyor.
SORUNLAR... SORUNLAR...
Fındıkta çözülmesi gereken birçok problem bulunduğu değerlendiriliyor. Bunların başında, dünyadaki en büyük fındık üreticisi olan Türkiye'nin, bu üretim gücünü organize etmekte yetersiz kalması geliyor. Fındık Borsası halen Almanya'da bulunuyor. Dünyada üretilen fındığın yüzde yetmişini üretmesine karşılık, fındık üzerinden katma değeri yüksek üretim yapılamayışı başka bir problemi oluşturuyor. Çikolata, fındık kreması gibi ürünlere yönelik yerli sanayi, avantajlarına rağmen bir türlü istenilen seviyeye gelemedi.
Öte yandan, devletin müdahale sisteminin kendisi de belli bir süre sonra sıkıntılar yaratabiliyor. Devletin müdahale kurumu olan TMO aracılığıyla fındık aldığı senelerde artık fiyatların yükselmesini sağlamak mümkün olamıyor. Ayrıca TMO'nun müdahale esnasında aldığı fındık, bir sonraki sene fiyatların yükselmesi önünde önemli bir engel oluşturuyor. Zira bu arada ofis eliyle satılan fındık, arzın düşük olduğu senelerde bile alıcılar açısından sanki rekolte yüksekmiş gibi görünmesine yol açıyor.
Yükselen maliyetlere rağmen son beş senede fındık fiyatlarında aynı oranda bir yükseliş yaşanmaması, fındık üretiminin geleceğin tehdit ediyor. Mazotta, gübrede kurdan kaynaklanan artışlar doğrudan üreticinin cebinden çıkıyor. İşçilik maliyetleri son beş senede yüzde altmış oranında artmasına rağmen üreticinin geliri düzenli olarak azaldı. Bu durum, potansiyel üreticilerin büyük bölümünün yaşadıkları bölgeden göç etmesine de yol açıyor.
Üreticilerin örgütsüzlüğü ise başka bir mesele. Eskiden fındık fiyatlarını belirlemedeki en etkin kurum Fiskobirlik idi. Serbest Piyasa Fiyatları, Fiskobirlik'in belirlediği fiyatın biraz altında ve üstünde gerçekleşiyordu. Devletin Fiskobirlik'i desteklemekten vaz geçtiği ikibinli yılların ortasından sonra Fiskobirlik bu hakim konumunu yitirdi ve üretici ile tüccar karşı karşıya kaldı. Örgütsüz kalmış üreticiler ile holding seviyesinde örgütlenmiş tüccar arasındaki denge gün geçtikçe üretici aleyhine döndü.
ÇÖZÜM NE OLABİLİR?
Sektörün paydaşlarının bir bölümü, özellikle de alıcı konumundakiler, serbest
piyasa koşulları dışında bir düzenlemenin gerekmediğini savunuyor. Fakat etkin
bir çözüm getirilmezse fındık üretiminin geleceği üzerindeki kara bulutlar
üretimi vurabilir.
Buna karşılık, üretici ve tüccar arasında eşit bir ticaret ortamından söz edebilmek için üreticilerin de belli ölçülerde örgütlenmesi gerektiği değerlendiriliyor. Bu görüşe göre, fiyatların belirlenmesinde aktif rol oynayabilecek bir üretici birliği (Fiskobirlik veya başka bir türden kooperatif) üreticinin fiyat konusundaki çaresizliğini yenmekte önemli bir enstruman olacak.
Aynı zamanda devletin fındık destekleme modellerinin de yeni baştan ele alınması gerektiği öne sürülüyor. Devletin tüm üreticileri aynı baremler üzerinden değerlendirmesi üreticinin sorunlarına çare olmuyor. Bunun yerine üretim seviyesi belli ölçülerin altında kalmış üreticilerin daha fazla desteklenebileceği bir modelin sektörün geleceğini güvence altına almakta daha etkili olabileceği düşünülüyor.
Bunların yanı sıra, üreticilerin yaş ortalamasının yükselmesi, fındık tarlalarını tehdit eden hastalık ve zararlılara karşı üreticinin eğitimi gibi problemler de çözüm bekliyor.
Haber : H Aksakal