Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Sanayi Komisyonu, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine katıldı. Yıldız, komisyonda Zonguldak'taki maden kazasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Yıldız, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın görüşüleceği AB Uyum Komisyonu'na gelişinde gazetecilerin Zonguldak'taki maden kazası ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Yıldız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazayla ilgili 'sekiz ayrı kusur olduğu ve kazanın göz göre göre geldiği' yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Bir işletmeci ister kamu, isterse özel sektör olsun
göz göre göre bir şey yapar mı? Bu, üzerinden politika yapılacak herhangi bir
konu değildir. Dün Zonguldak'taydık, Kozlu İşletme Müessese Müdürlüğü'nden
bilgi aldık. Açıkça şunu söylüyorum; adli ve idari soruşturma başlatıldı.
İhmali olan arkadaşımız varsa ona acımayız dedim ben. Fakat daha hiçbir konu
netleşmemişken böylesine spekülatif, hatta manipülatif cümleler kullanmak orada
düzgün çalışan arkadaşlara da haksızlıktır. Eğer kusuru olan, ihmali olan varsa
biz onunla alakalı herhangi bir müsamaha gösterme durumunda değiliz ve böyle
bir yetkimiz de yok. Orada sekiz tane canımız gitti. O açıdan bunun üzerinden
şimdiden görüş vermek, daha konunun detaylarını bilmeden, anlamadan görüş
vermeyi son derece sakıncalı görüyorum."
Bakan Yıldız, Hollanda'da düşen Türk uçağı ile ilgili
teknik raporun da ne zaman açıklandığına bakılması gerektiğini belirterek, "Ne
varsa biz onu açıklayacağız. Ama bunlar netleşmeden açıklamak doğru değil"
dedi.
"MUHALEFETİ
SORUMLU OLMAYA DAVET EDİYORUM"
Yerli kömürün üretilmesi için gayret ettiklerini belirten
Yıldız, şöyle konuştu:
"Bunun ne yazık ki her üretilen merkezde bir kısım
riskleri var. Üretim yapmamaya göre yüzde 1 veya yüzde 51 bir riski var. Biz bu
riski en aza indirmek ve oradaki işçi kardeşlerimizin, mühendislerimizin iyi
bir çalışma ortamında bulunması için gayret ediyoruz. Orada otomatik kesiciler
var, sensor alıcılar var ve normalde elektrik enerjisini kesen sistem var.
Bütün bunlar çalışmış. Yüzde 4'lük metan gazı sınırıyla alakalı konuda gaz
püskürmesinin olduğu yerde yaklaşık 5-7 dakika önce binde 4'ler civarında
olduğuna dair ölçümler var. Otomatik kumanda merkezinden bu ölçümlerin teyit
edildiği, aralarındaki konuşma notları ve kayıtlar var. O yüzden benim tavsiyem
şudur; ister iktidar, ister muhalefet, ister teknik arkadaşlar, isterse sivil
toplum kuruluşlarını daha sorumlu olmaya davet ediyorum. Oradaki canlarımızla
alakalı daha dikkatli konuşmaya davet ediyorum. Ama birisi diyorsa ki, 'arkadaş
bunlarda yüzde 1'de olsa risk var, yerli üretim yapmayalım', o ayrı bir konu.
Ama eğer biz yerli kömürden üretim yapacaksak, bunu da işçi sağlığı ve iş
güvenliği konusundaki kurallar çerçevesinde yapmamız lazım. Kimin kusuru varsa,
ister özel sektör isterse kamu biz orada müsamaha göstermeyiz" dedi.
Zonguldak'taki maden kazasını 'bu yüzde 1'lik riskin gerçekleşmesi olarak mı görmek gerektiği' şeklindeki soru üzerine Yıldız, Kozlu'nun kömür yapısında metan gazının daha fazla olduğunu söyledi. Bununla ilgili bir yönetmelik olduğunu ve bu yönetmeliğe ne kadar uyulup uyulmadığına idare soruşturmada bakılacağını belirten Bakan Yıldız, bir gazetecinin "İş müfettişlerinin raporunda, taşeron firmanın bir inşaat şirketi olduğu, üç defa işi süresinde bitirmediği için TTK süre uzatımı yapıldığı belirtiliyor. Burada bir yaptırım yapılması gerekmiyor mu?' sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Şartname sınırları içinde kalıp kalmadığına bakacağız.
O yüzden siz bu sorularınızın cevaplarını biraz sabırla bekleyin. İdare
soruşturmadan sonra bunların hepsini açıklayacağız. Bu kadar iletişimin olduğu
bir yerde şeffaflığın gücünü kullanmaktan daha başka ne olabilir ki bizim
yapacağımız. Herhangi bir konunun örtbas edilmesi, saklanması söz konusu değil
ki; böyle bir şey zaten yok. Şartnamenin kuralları belli, ihale şartları belli,
onlara ne kadar uyulup uyulmadığına hep beraber bakacağız." Taşeronlaşma ile
ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise Yıldız, "Kuralların taşeronu,
özel sektörü ve kamusu olmaz. Kural kuraldır ve onlara herkes uymak
durumundadır. Eğer bir kişinin kamuda çalışıyor olması o kuraldan istisna
olacağı anlamına gelmez. Tam tersi özel sektör de özel bir statüde
değerlendirilmez. Önemli olan şu; bizim orada ister taşeron olsun, isterse
kamu, isterse özel sektör, hepsine aynı şekilde kuralları uygularız" dedi.
Haber : iha