İKTİDAR VE MUHALEFET BU PROGRAMDA KONUŞTU

Ak Parti İl Genel Meclis Üyesi Ayhan Taşdelen, Köylerde büyük gelişmeler olduğuna dikkat çekerek; alt yapı ve ,st yapılar olsun, biz ilk dönemde köylerde asfaltsız köy sayısı yüzde % 60'a yakın asfalt yoktu, şimdi aşağı yukarı % 80-90 köylerimizde kanalizasyon hariç % 70-80'lerde alt yapı bitmek üzere. Tabi ufak tefek sorunlar var mı, bir de gelişen teknolojiye göre de köylerden gelen talepler doğrultusunda eskiden yol, su, elektrik isterken şimdi internetten çocuk bahçesi vs. gibi istekler de oluyor, bunlar karşılamaya çalışıyoruz. Sosyal yanlarımız da yukarı çekmeye çalışıyoruz.

AK PARTİDEKİ KAVGALAR...

Parti içinde ufak tefek kavgalar oluyor. Biz her zaman milletvekilMİZ Prof.Dr.Ercan Candan ile Teşkilatla, Belediye Meclis Üyeleriyle, Belediye Başkanıyla bir araya gelen insanlarız. 20 yıldır burada belediye kazanmamış, yerelde iktidar olmamış ama 12 yıldır iktidar olan bir partinin mensuplarıyız. Yeni bir yapılanma var. Belediyede geçmişten gelen, hizmet eden birimler var. Buralarda değişiklikler olacak, o yüzden birileri diyor ki; 'böyle olsun' parti içinde birileri de 'böyle olsun' diyor. Bunun istişaresi daha önceden yapılmış olup sokağa, caddeye çıkılsa hizmet daha farklı, daha iyi olacak. Bu da dışarıya 'kavga var' gibi yansıyor. Şahsi kavgalar var.

"Seçilmişler Birbirini Tanımıyorsa O İlçede Büyük Sorun Vardır..."

Ak Parti içindeki kavgalardan elbette yanlışı vardır savunarak söylemiyorum ama seçilmişler birbirlerini tanımıyorsa o ilçede çok büyük bir sorun vardır.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Genel Meclis Üyesi Saadettin Arslan ise

30 Mart Seçimleri öncesi bizi şu şekilde eleştirdiler; Halil Posbıyık kavgacı, herkesle kavga ediyor..bu konularla üzerimize geldiler. Ama süreç öyle bir yere getirdi ki, demek ki bir tek kavgayı Halil Posbıyık yapmıyormuş. Milletvekilimiz Candan, kendi meclis üyesini kaçak yapı yaptığı iddiasında bulunacak kadar etrafına bir intikam çemberi çizmiş. İntikam almak için bir uğraş veriyor. Yatırımcı gelmiyor dediler 30 Marttan önce, 30 Mart sonrasına bakıyoruz Kandilli'deki mevcut yatırımcımız HEMA, hazır yatırımcımız gitti. Sayın Vekilimiz kusura bakmasın. Tersaneleri açacağım konusunda önümüze çıktı, konuştu, o günden bugüne doğan çocuklar Anaokuluna başladı.

Şu anki Gündem : "Kampüs"

2015 seçimlerine gireceğiz, bu sefer de önümüze bir kampus koydu. Her seçim dönemi bizim önümüze Sn. Candan farklı farklı bir şeyler mi koyacak? Bir tane hizmet katoloğu bastırmış, inceledim, okuldan başka bir şey göremiyorum. Tabi ki okullarımız çok önemli, okullara hizmet etmemiz gerekiyor ama onarım yapılan bütün okullar katolağa basılmış hizmet yaptık diye.

ARSLAN : "KÖYLERDE GÖÇ VAR"

Devrek yol ayrımındaki köprülü kavşak hizmet yaptık diye önümüze koyulmuş. Sormak istiyorum, Terminali, Hastanesi şehir dışına taşınmış, üniversitesi şehrin dışında. Ereğli Deli hakkı tarafına doğru giderken, Köprülü Kavşağımız tam Ereğli'nin merkezine girdi. Şimdi biz bu sıkıntıyı bugün göremiyoruz ama belki ileride bizim çocuklarımız görecek. Bu sıkıntı büyüyecek. Katolog bastıracağı zaman tavsiyede bulunmak istiyorum; bir tek onarım yapılan binalar olmamalı, betonlar olmamalı, insanlar olmalı, nasıl yatırım yapılmış bunlar olmalı. Köylerimizde mezar kazacak gencimiz kalmadı, köylerde göç var. Ereğli'de tersanede 7000 tane çalışan işçimiz vardı, tersaneler kapandı, bu 7000 insan nerede, nereye gitti kimse bunları soruşturmuyor. CHP içinde söylemiş olduğunuz eleştirilere de cevap vermek istiyorum. CHP kendi özünde farklı bir parti. Sizler bizden daha tecrübeli siyasetçilersiniz konuyu daha iyi biliyorsunuz ama bizim partimiz çok seslilik olan bir parti. Zonguldak'ta bir il kongresi yaşadık, 4 tane birbirinden değerli adayımız yarıştı. Eğer ki bir gün bizim partimizle ilgili kongre süreçlerinde de Genel Merkezden atamalar olur ve o atamalara göre seçilmiş delegelerimiz gidip o kongrelerde ilçe başkanını, il başkanını bilirlerse bizim partimizdeki çok seslilik, kavgalar ortadan kalkacaktır. Çok şükür bizim partimizde kongreler bir şölen havasında gerçekleştiriliyor. Şimdi 9 aylık süreçle ilgili sayın ilçe başkanımızla ilgili sözlere cevap vermek istiyorum. Dokuz ay önceki 30 Mart seçimlerinde kimsenin beklemediği bir ses karşımıza çıktı, kimse bizim belediyeyi kaybedeceğimizi beklemiyordu, belediyeyi kaybettik, kimse il genel meclis üyesi sayımızın ikiye düşeceğini tahmin etmiyordu, ikiye düştü.

"BEKLEMEDİĞİMİZ BİR SONUÇ ALDIK"

CHP Partisi Ereğli İlçe Örgütünün sessizliği ile ilgili eleştiriniz olmuştu. Olayları şahıslaştırmamak lazım CHP bir şahıs değil bir kurumdur, biz bu kuruma saygı gösteriyoruz. Bu kurumda bugün Ahmet yarın, Mehmet oturur, önemli olan o makama olan saygınlıktır. 30 Mart Seçimlerinde biz beklemediğimiz bir sonuç aldık Ereğli'de. Mevcut belediyemizi kaybettik, mevcut il genel meclis sayımız aşağı düştü ve en az iki, üç ay bunun şaşkınlığı yaşandı. Seçim sonrası bir aylık süreçte itirazlardı, oyların tekrar sayılıp sayılmama mevzusu oldu. Şu anda İlçe örgüt üyelerimiz mahalle toplantılarına başladı, köy toplantılarına devam edeceğiz, inşallah bu seslilik ortadan kalkacak.

MHP Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Talat Şeker, Türkiye ve ülke gündeminin yanı sıra Ak Parti Zonguldak Milletvekili Prof.Dr.Ercan Candan hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.

Biliyorsunuz şu anki Cumhurbaşkanımız Başbakanlığı döneminde özellikle hatırlarsanız o gezi parkı eylemlerinden sonra Ankara'da, Erzurum'da birkaç tane miting düzenlemişti. Buralarda üç hilalli bayraklar açtırmıştı. Yine hatırlarsanız 2010 evet- hayır referandumunda yine bir ülkücü rahmetli abimizin, idam edilen Mustafa pehlivanoğlu'nun bir mektubunu okuyarak, ben 12 Eylül'ü yargılayacağım diye Türkiye'yi 2010 referandumuna götürmüştü. Dolayısıyla burada özellikle İç Anadolu'da Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisinin tabanına oynamaktadır. Dolayısıyla ülkücü hareketin bugün belki sizlerin ve birçok gördüğü ama tespit edemediği bir ülkü ocakları yapılanması Türkiye'nin en büyük Sivil Toplum Örgütüdür. Bugün mensubu itibarıyla 1,5-2 milyonu aşan bir gençlik yapılanması, tamamen Türk Gençlerinin yetiştirilmesi üzerine milli ve dini konularda Türklük gururu, İslam ahlak ve fazileti noktasında yetiştirilen bir ülkücü gençlik yapılanmasının tamamen bir taklit ürünüdür. Burada da AKP'nin özellikle Anadolu'da milliyetçi oylara oynadığını görüyoruz. Ama bu tutmaz.

Biz de sık sık Ereğli'mizin resmi olarak Kaymakamlıktan aldığım evrakta 88 köyümüz var. Biz özellikle 30 Martta 94 oy aldık. Ereğli'nin 20 yıl önceki köyleri ile bugünkü köyler arasında çok değişen bir şey yok. Çok eskiden giderdik köyler dolu olurdu, son gezilerimizde köylerde hiç kimseyi bulamıyoruz. Soruyoruz; 'Nerede bu gençlik? ' Ereğli gençliği artık İstanbul, Ankara, İzmir'de veya yurt dışına çıkıyor. Hatta İstanbul'da bazı arkadaşlar, İstanbul'un bazı semtlerinde Alaplı'lılar, Ereğli'liler semti, Çaycuma'lılar semti, Devrek'liler semti oluştuğunu söylüyorlar. Dernekleştiği söyleniyor. Zonguldak'lılılar Derneği İstanbul'daki, bizi bazı programlarına, şahsımıza davet etmişlerdi. Ör.; Organize Sanayi Bölgesine 2001 yılında en son ödenek İsmail Hakkı Cerrahoğlu ve bölge milletvekilimiz Boray Baycık'ın imzasıyla olduğunu biliyorum.

"VEKİLİMİZ FRANSA'DAN GELMEDİ"

Ben MHP'nin tabanından gelen bir insanım. Biz Fransa'dan getirmedik o dönemki milletvekilimizi. O dönemki milletvekilimiz Fransa'da ikamet ediyordu. Kendisi Zonguldak'ta uzun yıllar yaşamış, gençliğini Zonguldak'ta geçirmiş, 1999 yılında da MHP'den milletvekili başvurusunda bulunmuş. Teşkilat temayülleri ve yoklamalarında birinci sırada seçilmiş ve bölgede çok ciddi akraba ve çevresi, hemşerisi olan, gençliği, geçmişi olan bir abimiz milletvekili gösterilmiş, halkımızın teveccühü ile seçilmiş. Şimdi bu Fransa'dan getirdiğimi milletvekili döneminde yapılan birkaç çalışmayı ben not aldım. TÜİK'den aldığım rakamlar. Organize Sanayi Bölgesinde 2001 yılında en son ödeneğin o dönem olduğunu biliyorum. Ör.; 13 tane köylere yapılan sağlık ocağının yine bizim yani 57. Hükümet döneminde MHP'nin ortak olduğu dönemde yapıldığını biliyorum. Devlet hastanesi ve SSK Hastanelerinin birleştirilmesi, yeni bir hastane yerinin bulunması ve yapılması kararı yine bu dönemde. Oysa buraları incelersek bundan sonraki dönemlerde Ereğli'nin içinden çıkan milletvekillileri olmasına rağmen ortada çok ciddi bir gelişme göremediğimiz gibi aksine kötüye gidiş, işsizlik, istihdam sorunları ve göç problemleri var. Yine o dönem yeni belen sanayi sitesi de 57. Hükümet döneminde ve İsmail Hakkı Cerrahoğlu'nun katkılarıyla da hizmete sunulmuş ve bugünkü haline getirilmiştir. Onun üzerine bakarsanız 12 yıldır % 50 gibi yüksek bir oyla halkımızın ciddi bir teveccühüyle 12 yıldır iktidarda bulunan Ak Parti'nin yapmış olduğu hizmetleri hep beraber masaya yatırıp irdeleyebiliriz. O dönemi de hatırlarsanız 1999 yılında yaşanılan Ağustos ve Kasım aylarında yaşanan iki büyük deprem, yine bir Anayasa kitapçığı fırlatması sonunda yaşanan bir devalüasyon yani bir büyük ekonomik kriz ve iki büyük deprem arasında 3,5 yıllık 3 partili koalisyon döneminde Ereğli'nin aldığı hizmetleri yani bizim de milletvekilimizin olduğu dönemdeki aldığı hizmetler ortada.

Taşdelen OSB Yorumu:

Öncelikle OSB ödeneği ile ilgili cevap vereyim, 2004'de İl Genel Meclisinde ben OSB yönetim kurulu üyesiydim, en son ödenek Fazlı Erdoğan döneminde 6-8 trilyon civarında ödenek geldi, son alt yapılar bitti. Ondan sonraki dönemde de yine 4- 5 trilyon Fazlı Erdoğan'ın son döneminde iki kere ödenek geldi, onunla da asfalt yollar yapıldı, geçen sene Ercan beyin sayesinde şu anda Organize Sanayi yolumuz asfalt ama ne sıkıntıdır; 52 tane parseli olan ve birleştirme ile bazen 48'e düşen parsel sayımızda şu ana kadar 16-18 tane yatırımcı var yani yatırımcıyı buraya çekemiyoruz, cazibiyetimiz, aslında liman bölgemiz, yollarımız iyileştiriliyor, her şeyimiz var, OSB doldurulmalı, OSB'de idareciler genelde Vali, yanındaki özel idaredeki kişiler, siyasi bir ayağı yok şu anda yönetimde siyasi bir ayağımız yok. Geçenlerde Vali beye gittik, burada bir siyasi ayağı olsun. Vali bey; % 50'yi geçiyor biz buraya yatırımcılara müteşebbise vereceğiz dedi. % 50'si de 52 parseldi, 25 parseli geçmemiz lazım, yatırımcının üretim yapması lazım. O seviyelere yaklaştı ama geçmesi lazım. Geçemedi. Ereğli, Erdemir'den sonra özelleşmesinden sonra ekonomik anlamda sıkıntı çektiğini biliyoruz.

Diyalog programına telefon bağlantısı ile katılan Belediye Meclis Üyesi Yusuf Kalay, sert açıklamalar yaptı:

"Bundan aylar önce, 'Milletvekilini Tanımıyorum' ifadesini kullandım. Bunun bir gerekçesi var. Şahsıyla alakalı bir mesele değildi bu. Kendisi bunu anlamayacak kadar sığ düşünüyor. Orada 3 tane teşkilat mensubu var. ilçe teşkilatını tanımayan, İlçe teşkilatında İlçe Başkanını tanımayan bir milletvekilimizin açılımı şudur; Teşkilatlar, hangi partide olursa olsun genel merkezin aynasıdır, temsil yeridir, o teşkilattaki koltuk ne Erol Şahin'in, ne Fatih Çakır'ın İlçe Başkanının koltuğu değildir. O koltuk, başbakanın temsil makamıdır. O koltuğu tanımayanı ben tanımıyorum, o koltuğu tanımayan bir milletvekili benim başbakanımı tanımıyordur, benim Ak Partimi tanımıyordur, o yüzden milletvekilini tanımıyorum diyorum yoksa Ercan beyin şahsı ile ilgili bir sıkıntımız yoktur. Kendisinin bir yolu vardır, Allah yolunu açık etsin derim. Varsa yaptığı hizmetleri alkışlarız yoksa yapamadıklarını eleştiririz. Kendisi Yusuf Kalay ismini kullanarak yanlış ifadeler kullanmıştır.

Ben bir basın toplantısı düzenledim ve sosyal medyadan da yayınladım. Genel Merkezden sabah saatlerinde arandım. Yılbaşına kadar hiçbir toplantı yapmamam talep edildi. Nedenini sorduğum zaman da Genel Merkezdeki görevli milletvekilimiz; biz şu anda Ereğli'de bir heyet oluşturduk. Bu yapılanları inceliyoruz. Yapılan açıklamaların CD'lerini, yazılı basının görüntülerini, arşivlerini Genel Merkeze götürüp bunları Genel Merkezde değerlendireceğiz. Bilborad'daki çalışmalar şu an Ak Parti'nin kitapçığında olmayan şeyler, bunlar yanlış ifadeler, bunları değerlendireceğiz, ondan sonra cevap hakkınız vardır. Basın toplantısını yılbaşından hemen sonra Pazartesiye bıraktım.

Ben Yusuf Kalay olarak yılbaşında kalkıp bir Belediye Meclis Üyesi olarak 9 aylık çalışmalarımızı bir katolog haline getirip üzerine Yusuf Kalay Belediye Meclis Üyesi resmini koyup dağıtmam ne kadar doğru ise, bir belediye başkanı burada varken, şu an milletvekilimizin yaptığı kendi teveccühüdür. "

"SEÇİM DÖNEMİ YOĞUN ÇALIŞMLAR YAPTIK"

Seçim çalışmaları döneminde köylerdeki programımızı bir hafta evvel bitirdik çünkü bize Ereğli Belediyesi lazım dedik. Hatta her köye konuşmalarımızda, Ereğli'de yaşayan herkes, bizim sac ayağımızdan bir tanesi Ereğli Belediyesi. Bunlarla konuşun, bize destek vermesini sağlayın dedi. Oradan da ciddi, olumlu sonuçlar aldık ki belediye kazandı. Son bir hafta nerede zayıfız dedik Belediye Meclis Üyelerindeki arkadaşlarla, Kavaklıkta, Müftü Mahallesinde zayıfız, buralara gidin orada ekstra kahve programları yaptık sonra şehir içindeki mitinglere katıldık ciddi anlamda belediyeye destek verdik, sadece biz değiliz çaycısından en üstteki milletvekiline kadar herkesin desteği var. Biz bunu gördük ki, İl Genel Meclisini dörde çıkardık, Belediye Meclis Üyesini 17'ye çıkardık, herkes elini taşın altına koydu ve belediye öyle kazanıldı.

Çaylıoğlu'ndaki meselede ben Rıfkı Gültekin'in olmadığını çok iyi biliyorum. Orada yolun yapımıyla ilgi, Fazlı beyin döneminde başlatılmıştır bu yol, Ercan bey döneminde de gidiyor, ülkenin geçirmiş olduğu ödeme ile ilgili sıkıntı yaşandığı için bir senedir oraya ciddi anlamda bir yatırım yapılmıyor, kısıldı oradaki yatırım, vatandaşlar da şehre daha çabuk inmek istiyor, bu noktada oradaki insanların bize bir sıkıntısı vardı, onu da iletmişlerdi öyle bir eylem yapılacağını biliyorduk, tahmin ediyorduk. Yapın, yapmayın hiç kimseye öyle bir talebimiz olmamıştır.

"EREĞLİ İL OLMALIDIR"

12 yılı bitik 13. yıla giren Türkiye'de büyük bir oya dönüşmüş desteği bulan Ak Parti'nin hem Ereğli hem Zonguldak bölgemizde ciddi manada bir hizmeti veya bir ekonomik kalkınmayı medyana getirebilecek veya işsizliği çözebilecek veya sosyal ve kültürel akımları yapabilecek bir politika üretemediğini uzun zamandır gözlüyoruz. Türkiye'de birçok il belirliği kalkınma gösterirken, belirli bir gelişme içerisine girmişken, özellikle 86- 87'li yıllardaki TÜİK rakamlarına göre Zonguldak Türkiye'de ekonomi ve nüfus bakımından Türkiye'nin 7. İliyken bugün 54. İle gerileme yapmış durumda. Bugün Ereğli 90'lı yıllarda Ereğli İl olsun mu diye düşünülürken bugün Ereğli artık Kandilli olur mu diye acaba düşünmeye başladık. Yoksa tabi sorunlar çok fakat burada enteresan bir tespit yaptığımı düşünüyorum, Ereğli'nin sorunları tartışıldığı zaman bunu konuşan hangi siyasi olursa olsun, vatandaşımız, esnaf, emekli, memur olsun fark etmez herkes Ereğli'yi çok sevdiğinden bahsediyor. Şimdi bu söylemin ben kesinlikle söyleyen arkadaşlarımızın samimi olduğunu düşünüyorum, fakat söylemi bir eyleme dönüştürmek dolayısıyla söylem ve eylem birlikte geliştirmek zorundayız.

"GAMBİYA'DAN ADAY OLSUN..."

Ne yapılabilir diye sorunlara baktığımız zaman, Ereğli'de hemen hemen sorunları 3-4 başlıkla toplayabiliyoruz. Bunlardan bir tanesi Ereğli'de üniversite getirmek ve öğrenci sayısını artırmak, 2.'si Erdemir Ereğli ilişkisini iyileştirmek, 3.'de tersaneler bölgesini iyileştirmek veya geliştirmek, önünü açmak. Ben diyorum ki, MHP Ereğli İlçe Başkanı olarak Ereğli kamuoyuna sesleniyorum, bu üç başlığın üzerine bir de bir ana başlık koyalım. Ereğli İl olmalıdır ana başlığının altında bu üç maddeyi açalım. 94'lü yıllarda Erdemir'in özelleştirilmesine karşı Ereğli'de muhteşem bir sinerji vardı, siyasi kimlikler bir tarafa, bütün sivil toplum örgütleri en sağdan en sola kadar, büyüğünden, küçüğüne kadar o günlerdeki sinerjiyi tekrar bugünlere taşımalıyız. Ereğli'de tekrar bir İlçe temsilciler kurulu oluşturmalı, kurulmalı bunun içerisinde bölge milletvekilimiz, belediye başkanımız, TSO Başkanımız ve içinde de tüm siyasi partiler, tüm Sivil Toplum Örgütleri ve aktif dernekler ve toplumumuzun söz temsilcileri olmalı. Bunu ivedilikle hayata geçirmek zorundayız. Bugün bölge milletvekilimiz Sn.Ercan Candan Bey bu gidişle Gambiya'dan milletvekili olur. Neden söylüyoruz bunu. 3,5 yıl önce ben tersaneleri açacağım, tekrar hayata geçireceğim diyerek 2011'deki milletvekili genel seçimlerindeki seçim propagandasını kurgulayan fakat o günden bugüne Gambiya ile dostluk elçisi olduğundan dolayı bir Gambiya milletvekilini Ereğli'ye getirerek, Gambiya'da da balıkçılığın gelişmekte olduğunu ve 1500 tane balıkçı teknesine ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, ben bugün 500 balıkçı teknesini Ereğli tersanelerine yaptıracağım, Ereğli tersanelerinin önünü açacağım diyerek o bölge üzerinden bir dönem siyaset geliştiren, fakat bu sadece söylemde kalan bölge milletvekilimiz herhalde AKP'nin içerisindeki bu kavgalardan çıkartıyoruz ki 2015 seçimlerinde Gambiya'dan milletvekili adayı olur.

İLÇEMİZ GERİYE GİDİYOR..."

Bölgemiz 12 yılda AKP' den bir hizmet alamamış. Aksine bölgemiz hem ekonomik alanda hem de sosyal, kültürel manada hızla geri gidiyor. Biz buradan iktidar partisinde ki arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz;

- Ya bu sorunlara bir çözüm bulalım, bizde hep beraber elimizi taşın altına koyalım, bunu yaparken de sadece bölgede belirli insanlarla değil, Ereğli'nin tüm sosyal tabakalarının sosyal birimlerinin yöneticileriyle Sivil Toplum Örgütleriyle ve diğer siyasi partilerle de bir diyalog içerisine girmesi gerekiyor.

Milletvekili Ercan Candan, sadece üç ayda bir Polis Evi'nde yaptığı toplantısıyla arada bir gelerek kendine yakın hissettiği dostlarıyla görüşmesi bu bölgemizin Ereğli'nin sorunlarını çözmeye yetmez. Yineliyorum, akiller meclisi olur, Ereğli platformu olur, Ereğli'nin tüm söz sahibi kişilerinin bu platformda buluşması gerekir. Karabük'ten bir örnekleme yapmıştım. Aynı örneklemeyi ben Ormanlı için de yapmak istiyorum. Ereğli Belediyesinin yıllık 100 bin cirosu varken Ormanlı Belediyesinin 1.2 trilyon yıllık cirosu var, ve biz 30 Mart'ta Orhan Başol partimize teveccüh gösterdiği zaman direk aday gösterdik. Devir aldığında zaten kendisi Belediyede 350 milyon civarında bir paranın kayıp olduğundan zaten kendisi bahsetmişti. Kendisi hemen bunu denetlemek istemiş, Belediyeyi tertemiz devir almak gerektiğini bize ulaştırdı. Hemen arkasından bakıyoruz, Sayın Bayram Başol bölgenin sosyal hayat içerisinde yerini alıyor.

Bütün görevlerini yerine getiriyor. Biliyorsunuz Mayıs ayında yaşanan bir sel felaketi Ormanlı'dan Çaylıoğlu'na uzanan Ormanlı'da merkezi köprüyü yıkan bir sel yaşadık. Almanya'daki vatandaşlarımızın Ormanlı'lı olan topladığı bir para ve üstüne de eklenen bir Belediye parasıyla beraber şu anda bu köprünün temeli atılmış ayakları bitmek üzere gelmiş konumda, yine Türkiye'de yardım kuruluşu olan bir dernekten de yatırım maliyeti belki 6 trilyonu bulacak sosyal tesis temeli açmış durumda şu anda 4 katlı içinde nikah salonu, sinema salonunun olduğu, cafeteryaların olduğu 10 bin metre kare üzerinde 4 katlı bir sosyal tesisinde temelini açmış durumda. Buna göre yüzde 1 çalışma seviyesine sahip Ormanlı Belediyesi hem bizlerin taktirini kazanıyor, buradan da Bayram Başol'a bu güzel çalışmalarından dolayı başarılarının devamını diliyorum.

Bir bölgeye hizmet getirmek için iktidar partisinden olmaya lüzum yok. Bu bölgeyi çok seviyorum demekte yetmiyor. Bartın'da yine Cemal Bey'in çalışmaları ortada kendisinin ikinci dönemde başkanlığını yönetiyor. Milliyetçi Hareket Partisi'nden yani AKP den değil bu neden Belediye Başkanının samimiyetle o bölgeye verdiği bir özveridir. Şimdi buradan yola çıkarsak ve Ereğli Belediyesine bağlarsak yüzde 50 bir sayısal çoğunluğa dayanan bir iktidar partisinin Belediye Başkanının hiçbir mazerete sığınma hakkı yoktur. Borçsuz bataksız devir aldığı yıllık 100 trilyon geliri olan bir bütçeye sahip Belediye Başkanı hiçbir mazeret üretemez. Yer çekimsiz ortamda gözlem istasyonu kuracak kadar ufku açık bir Belediye Başkanı parklara bir tahta kitaplık koyarak bu işi çözemez. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Ben kendisine de bunu söyledim. Seçim katalogunuz elimizde dedim, yakından takip ediyoruz. Bu söylediğiniz şeyler seçimden 45 gün önce açıklanmıştı Sn. Hüseyin Uysal. Biz Belediye seçimlerine seçimden 8 ay önce çıkmıştık, Mevlüt Özdemir ile AKP seçime 45 gün kala adayını açıklamıştı. AKP burada çok çalıştığı için Belediyeyi kazanmadı. Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye kamuoyundaki bir şahsi karizmasından dolayı Ereğli'de Belediye kazanmış durumdadır. Köken olarakta sosyal demokrat bir yapıya sahip. Bir dönem önce CHP den aday olan bir Belediye Başkanı şu anda da AKP nin iktidarın Belediye Başkanı biz eleştiri yaparken şu haksızlığı da yapmak istemiyoruz. Tabi ki Hüseyin Bey de samimi bir arkadaşımızdır elinden gelen gayreti gösteriyordur. Ercan Bey samimi bir insan olabilir. Ayhan Bey burada dostumuz samimidir elinden gelen gayreti gösteriyordur. Bölgeyi seviyorlardır. Ereğli'yi seviyorlardır. Ama altını çizeceğimiz konu şu, bir samimiyet eksikliği bir işbirliği eksikliği bir eylem birliği eksikliği görüyoruz. 5 ay sonra 2015 Haziran ayında yapılacak olan bir genel seçimlerde MHP bölgeden bu sefer biz iki milletvekili çıkaracağız diyoruz. Neden bir 20 yıllık Halil Posbıyık başkanlığı onun arkasından bir 20 yıllık Cöbekoğlu belediye başkanlığı yani kırk yıllık bir CHP hâkimiyeti onun üzerine de AKP şimdi, düşürsek MHP nin bu kötü gidişatta hiçbir katkısı yoktur. Ben buradan Ereğli halkına sesleniyorum Bir de MHP yi denesinler. Biz bölgedeki bütün sorunları çözeceğimizi taahhüt ediyoruz. Bunu tabi milletvekili çıkarmaktan öte iktidar olmamız gerekiyor sorunları çözebilmek için. Ama biz 6 ay sonra hem iktidara talibiz hem de iki milletvekilliğine talibiz. Tabi biz 100 günde düzeltiriz demiyoruz. Ama ilk dönem içerisinde 5 yıllık bir dönem içerisinde gözle görülür bir kalkınmayı hep beraber yaşayacağız diyoruz. Yeter ki milletvekili kendini değil bölgeyi düşünsün samimiyetini ortaya koysun yapamayacağımız hiçbir şey yok. Örnekler veriyoruz. Karabük ortada nüfusu 80 binken 94 yılında Kardemir özelleştirildiği zaman artık Karabük bitti dedik artık Karabük'te insan kalmaz dediler. Fakat Karabük bu gün 42 bin öğrencisi olan bir üniversiteye sahip ve nüfusu 150 bine dayanmış bir Kent ayrıca sportif kültürel sosyal alanda da düşünürsek 1. Ligde bir futbol takımı ve yine Safaranbolu ile marka olmuş bir turistik Kent'e sahip. Biz Ereğli olarak potansiyelimiz alt yapımız olarak enerjimiz olarak daha üst yapıya sahipken 12 yılda neden geriye gittik. Bunun irdelenmesi lazım. TSO da ki kayıtlı esnaf sayısı 3500 den 1800 e düşmüş. Yine 4 ay önce liman içindeki işçi arkadaşlar bir eylem yapmıştı. Burdaki işten çıkarılan arkadaşlarımıza siz AKP yi destekleyin biz seçimden sonra sizi kadroya geçireceğiz sözünü vermişti. Sendikanın bir sesiz kalmışlığını görüyoruz. Bir tavırsız bir nötr hale geldiğini görüyoruz. Sendika bu konuda hatalıdır. Sendikal yapı bu yüzden kurulmuştur. İşçinin hakkını partilerden çok sendikanın savunması gerekir.

1.Bölüm Video: 

2. Bölüm Video:

3.Bölüm Videosu: 

Diyalog programının haber videosu yükleniyor....

Haber : Değişim Haber Merkezi