İKTİDAR VE MUHALEFET "DEĞİŞİM"DE BULUŞTU
7 Haziran genel seçimlerine sayılı günler kala iktidar ve muhalefetin yerel temsilcileri Değişim Radyo'da canlı yayın konuğu oldular.
Değişim Radyo'da, sunuculuğunu Şenol Azman'ın yaptığı "Diyalog"adlı programın bu haftaki konukları Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Talat Şeker oldu.
Bölgenin siyasi gündemi başta olmak üzere 7 Haziran'da gerçekleştirilecek seçim sürecini masaya yatıran siyasiler;Çakır, Kartal ve Şeker ilk olarak özgecan cinayetine dikkat çekerek,bu olayı yapan kişi ve kişileri şiddetle kınadıklarını kaydettiler.
"BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİNDE TEK LİSTE "
Ak Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, kongre sürecini değerlendirerek, tek liste ile barış ve kardeşlik içinde bir kongre gerçekleştirdiklerini söyledi.
Çakır, "her siyasi partinin bir stratejisi vardır. Bizim partimiz, uzun süre iktidarda kalmanın avantajını yakalamış bir partidir. Durumları en ince ayrıntısına kadar irdelemiştir. Seçime gidilen ortamlarda iki veya üç listenin yanı sıra tek liste gitmek doğru sonuçlar veriyor. İki liste çıkıyor, kazanamayan taraf küsüyor. Seçimde motivasyon kaybı yaşanıyor. Bundan dolayı böyle bir isim noktasında gidilen kongreye tek liste ile kardeşlik ve barış içerisinde gerçekleştirdik" dedi.
"HARUN AKIN'I DESTEKLEMEMİŞTİK!"
CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, 4 adaylı bir kongre gerçekleştirdiklerini, seçilen adayın milletvekilliği için istifa edeceğini bildikleri için kongre sürecinde CHP ilçe örgütü olarak kendisini desteklemediklerini dile getirerek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Aslında biz cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kongre süreçlerimizin başlamasını bekliyorduk. Türkiye'deki bu siyasi konvektör kongrelerin bir yıl ertelenmesini getirdi. Ancak ilde istifalar oldu, parti içinde sorunlarda vardı. Bu da toplu bir istifayı getirdi. 16 Kasım'da il kongremizi gerçekleştirdik. 4 adaylı bir kongreydi. Biz zaten desteklememiştik. 4 adayda birbirini ezici birbirini ezici çoğunluk sağlayamadı. Başa baş bir mücadele oldu. Ama demokratik bir yarış oldu saygı ve sevgi içerisinde. CHP'ye yakışır bir kongre oldu. Harun Akın il başkanı oldu ama kendisi zaten belirtmişti. 2 ay sonrada olsa milletvekilliği için istifa edeceğim demişti. Buna rağmen delegeler seçti ve destekledi. Biz baştan düşüncemizi belirtmiştik. 2 ay sonra istifa etmeyecek bir il başkanı istemiştik. Ama sadece belirleyici taraf Ereğli ilçe örgütü değildi."
"ÖZGECAN ASLAN VE FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU'NA YAPILANLAR BİZLERİ ÜZDÜ"
Öncelikle her Türkiye sınırları içerisinde nerde olursa olsun hepimizi ilgilendiriyor diyen Ailçe başkanları bu konudaki düşüncelerini ayrı ayrı dile getirdiler.
Ak Parti Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, Özgecan Aslan ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na yapılanlar hepimizi çok üzdü. Hepimiz çoluk çocuk sahibiyiz, kızlarımız var, çocuklarımız var, Özgecan'la ilgili gerçekten hunharca bir katliam ölüm diyelim ailesine gerçekten büyük sabır diliyoruz ateş düştüğü yeri yakıyor bizler ne kadar üzülsekte o ailenin yarısı kadar olmaz çünkü bizimde kız çocuklarımız var. Kendimizi bir an onların yerine koyduğumuz zaman insan gerçekten çok kötü oluyor, ailesine baş sağlığı diliyoruz.
Fırat Yılmaz Çakıroğlu olayına gelince bizde üniversitede okumuş, zaman zaman bu tür olayların içerisinde, bende 28 Şubat'ta üniversitedeydim ben o zaman üniversite Milli Gençlik Vakfının üniversite başkanıydım bu olayların nasıl yaşandığını boşlukların oluşturduğunu yakinen bilenlerdenim. Çakıroğlu ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Ama Türkiye'yi bundan sonraki seçimler o kadar önemli ki 7 haziran seçimleri ondan sonra en 4 yıl seçimlerin olmaması Türkiye'nin düşmanlarını seçim öncesi Türkiye'de gerilimler yaşatmaya, sakıntılar oluşturmaya içerdeki iş birlikçilerle birlikte Türkiye'nin düzenini bozacakları aşikardır. Ben bundan sonra daha sıkıntılı durumlar bekliyorum açıkçası. Polislerimiz buna engel olur , Çakıroğlu Ailesine de baş sağlığı diliyoruz, hiçbir canlar yanmasın tartışalım konuşalım fikrimizi söyleyelim kan dökülmesin göz yaşı akmasın onların. Annesi de bizim annemiz, babası da bizim babamız. Bizlerde kendi kardeşimiz gibi görüyoruz böyle durumlarla da bizi karşılaştırmasın.
Şimdi tabi sorumluluk kimin omzundaysa karar verme zorluğu ondadır dışarıdan baktığımız resime helede yerelden baktığımız zaman bizim elimizde istihbaratı bilgiler yok, bizim elimizde devletin bildiği bilgiler yok, biz buradan vatandaş gözüyle bakıyoruz orada özgür Suriye ordusu var, İşid var PKK'nın uzantısı var... 4 tane farklı grup var Suriye ordusuyla fikir ayrılığımız var pyd ye açmadık Peşmergeye açtık pyd ye açmadık karıştırmayalım 2. Si notayı vermiştir tekrar bu bölgeye geleceğiz şöyle düşünün devlet yönetiyorsunuz ve bir sorumluluğunuz var ve oradaki askerler bizim bizim büyümesini istemeyenler 37 askerimize şehit etseler biz savaşa girmek zorunda kalsak biz Suriye'nin içindeyiz ama Türkiye'ye taşımadık, Suriye'nin oradaki karışıklıklar düzelecektir 3 5 çok uzun bir süre değildir, izleyelim görelim hiç kimse siz kadar milliyetçi değildir daha az vatan sever değildir Cumhurbaşkanımızda , Başbakanımızda bu ülkede istikrar için ülkenin büyümesi için gayret gösteriyor, topraklarımızı buraya taşımak demek özgürlüğümüzden bağımsızlığımızdan bir şey vermiş değiliz hala Suriye sınırları içindeyiz ve o bölgeye kriz dağıldıktan sonra döneceğiz. Yıkanda biziz, yapanda biziz, yeni yeri nasıl yapıyorsak onu da yaparız bu sadece saygıdır. Naaşlarımızı söylediğimiz gibi kaleden aldık baraj yapacaklardı aldık. Hayır, biz tekrar yaparız başkaları yıkmasın diye yıkarsın kendi yerini ama sen başka topraklarında uçak gezdiremezsin orada bi Amerika gerçeği var orada bir dış politika var orası şuan kendi ülkenin gezdiği gibi topraklar değil. Şimdi gidelim Suriye'yi alalım mı diyorsun yine toprağımız toprak bizim arsayı ne yapacaksın satacak mısın? Güney Doğu içinde aynısını diyorsun Güney Doğuda bizim vatanımız Güneydoğu içinde buna asla izin vermeyiz İMF den emir aldığımız zaman çuval geçirmiş olmuyoruz öyle mi diyor ki şunu yapamazsınız şuraya yatırım yapamazsınız biz devlet yönetiyoruz"
"İKTİDAR HİZMETLERİ, MUHALEFET EKSİKLERİ ANLATTI" .
Ak PArti Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Mehmet FAtih Çakır, yapılan hiazmetleri ve yapacakları hizmetleri anlattı. Çakır konuşmasında şu görüşlere yer verdi;
"Bu dönem İl Genel Meclis aracılığı ile aldığımız kararda köylerimizde ilk kez ikinci kat asfalt yapıyoruz. Yani rotmisklere, bakımlara harcayacağımız paradan çok şu an ikinci kat asfaltla başlıyoruz. Yolların hizmeti, bakımı çok daha iyi olacak.
Şu an Zonguldak'taki Üniversitedeki öğrenci sayısı 25 binin üzerinde yani Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi de büyüyor. Karabük'te merkez hükümetle daha duyarlı, aktif çalışan, yer gösterebilen, yer tahsis edebilen bir belediye anlayışı var. Halkın tercihi ortada. Biz her zaman halkın tercihine saygı duyuyoruz. Karabük Belediye Başkanı başka bir partiden, MHP'den olmasına rağmen Karabük'te bir eseri var. Zonguldak Belediyesi ortada. Zonguldak Belediyesi'nin hükümetin yatırımlarını almakta, üniversite yerini genişletmekte ne Halil Posbıyık döneminde ne de Muharrem Akdemir döneminde bir yer tahsisi, bir yardımseverlik, bir kolaylık gördünüz mü?
Karabük Belediye Başkanı iktidarla daha duyarlı. Yer tahsis edersen, Üniversiteye sen de katkı sağlamak istersen büyürsün. Biz Ereğli'de bugüne kadar niye üç bin öğrencide kalmışız. Yurtla alakalı yer tahsisi yok, yer yok. Bakmadığımız yer kalmadı.
Kdz.Ereğli'nin önünü açmada organize sanayi önemlidir, fakültede öğrenci sayısının arttırılması önemlidir. Hizmet sektörü açısından, şehrin entellektüelliği açısından, kültürü açısından da önemlidir. Ereğli'nin en az 10-11 bin öğrenciye çıkması gerekir ve şu an son dönem formasyon öğrencileriyle birlikte 4 bin öğrencinin üzerine çıktı bu. Yeterli mi? Değil. Ama bu alanda gayret göstermek lazım. Artık belediye bizim belediyemiz. Yer tahsisi konusunda da yardımlaşma konusunda da biz hastanede gördük, şu yolda da gördük. Devrek yolayrımına gelirken biz ne diyorduk? Yolun altındaki malzemeleri sağ tarafa çekmediğinden dolayı asfalt yapamıyoruz. Seçimden hemen sonra Belediye Başkanımız Hüseyin Uysal yardımcı oldu, biz asfaltı tamamladık. Şu an Gülüç, Ereğli'ye daha da yakın. İki dakikada Gülüçle Ereğli'yi birbirine yakınlaştırdık, öyle değil mi? Öyle. Hastahaneyle alakalı öyle. Şu an Gençlik Merkezi ile ilgili son zemin etüt çalışmaları yapıldı. Belediye bize Kırmacı Mahallesi'nde yer tahsisinde bulundu. Biz de oraya hemen Gençlik Spor'dan Gençlik Merkezi Projesini çıkarttık ve orası Eğitim Vadisi gibi çok öğrencilerin olacağı bir alan olduğu için öğrencilere gençlik merkezi anlamında hizmete açacağız.
Dönemin Milletvekili Fazlı Erdoğan, biz Organize Sanayi Bölgesi'nin suyunu Alaplı Belediyesi'nden aldık. Ereğli Belediye Başkanı Sayın Posbıyık, OSB'ye su vermedi. Suyu Alaplı Belediyesi'nden almak zorunda kaldık. Bu mu sizin iş adamına, bu mu sizin Organize Sanayiye vereceğiniz destek. Bir suyu bile vermediler. O zaman Alaplı Belediye Başkanı Faruk Çaturoğlu'ydu. OSB'ye suyu o verdi. Organize Sanayi'de bugün 1100-1200 kişi çalışıyor. Bu senenin sonunda inşallah 1700 kişi çalışacak. Organize Sanayii'yi biz de yakinen takip ediyoruz. Yeterli mi? Tabi ki değil. Ama bunu şöyle değerlendirin. Burası zamanından beri kamu yatırımlarından dolayı gevşemiş, köylüyü TTK'ya koyarız, şehirliyi Erdemir'e koyarız diye bu şehri yönetenler yan gelip, yatmışlar.
Nüfusa bakarken doğum ve ölüm oranlarına da bakın. Geçen yıl Zonguldak'taki ölüm oranı, doğum oranına göre çok çok fazlaydı. Ereğli'de işsizliğin çözümü de biziz. Zonguldak tarihinde ilk kez Tarım Politikasına 9 tirilyonluk ödenek ayırdık. 2015 yılı sonunda Zonguldak yolunun %80'i de bitmiş olacak. Ben bunu buradan iddia ediyorum. Bizim yatırımlarımızla ilgili olarak, ben hataneyi yapmak zorundayım. 62 trilyona hastaneyi yaptık. Adliye yaptık mı? 14 tane okul yaptık mı? Şu an bunlara ayırdığımız parayı bundan sonra direk vatandaşımıza ayıracağız ama bunların yapılması lazımdı.
"GİRİŞİMCİ EKSİĞİ VAR"
Ereğli'de bir girişimci eksiği var. hükümet kalkıp ta sana girişimci verecek değil. Biz Erdemir'e yaslanıp, TTK'ya yaslanıp yaşamaya alıştırılmış bir toplumuz. Bunu iki iki daha dört üstüne koyalım. Şimdiden sonra yeni kuşak Allah'ın izniyle bunu aşıyor, öyle değil mi? Şu an Organize Sanayi' 1200, sene sonunda 1700 kişi çalışacak. Bu senenin sonunda 1700'ü bulacak. Yine burada konuşuruz. Bu organize sanayinin birleştirilmesi ve doldurulması çalışmasındayız. Eksiklerimiz yok mu? Tabi ki vardır. Bakın Ereğli-Devrek yolu herkes söylüyor. Ben de söylüyorum. Ereğli-Devrek yolunun ekonomik boyutu var, siyasi boyutu var. şunu söylemek istiyorum. O yol yapılmalıydı. Bunu kabul ediyorum. Bugüne kadar bu yol yapılmalıydı.
"EMEKLİLİK"
Benim babamda 99 emeklisi aldığı maaş belli 1700 lira para alıyor. Bu gün 1000 lira 1000 lira diye ajitasyon yapmaya gerek yok. Asgari ücret bu gün 950 liraya gelmiş. Yeterlimi değil ama az önce ifade ettim. Biz önceki yatırımları bitirdik.Bizim hastanemiz olmasın mı önceden insanlar,hastane kapılarında kuyrukta bekliyordu ya ilaç alırken beyefendi muamelesi gören varmıydı.İsteyen istediği eczaneden ilacını alıyor.Bunlar da bir kazanımdır.Önceden Düzce yoluna gidene kadar lastik patlatanımı dersiniz,arabanın rot balansını bozanı mı arasınız?Bunların hepsi bir kazanım değil mi?Bu gün anlatıyorlar İspanya' da kriz vardı.Sosyalist parti geldi.Yunanistan'da kriz vardı.Sosyalist parti geldi.Türkiye'de ekonomik kriz yok ki.Sosyalist partiye gerek olsun.Bir kere sosyalist parti anlamında Avrupa'nın bir numarası AKP dir.Ya engellilerin yüzüne bakan yoktu.Unutulmuşlardı.Biz bunların hepsine maaş bağlattık.Bakıcılarına maaş bağladık.Yaşlılarımıza maaş bağladık.Bu gün yaşlılarımıza bakmayan gençlerimiz var.Engellilerine bakmayan insanlarımız var.Hepsi bu toplumda değer oldular.Daha önce Talat Başkanımın dediği gibi Türkiye'nin yüzde 90 ı depresyon ilaç kullanıyor,demişti.Bundan 10 sene önce pisikoloğa gideceğim dendiğinde insana deli gözüyle bakarlardı.Kişi ben deli miyim ne işim var pisikologta diyordu.Şimdi insanlarımız bunu daha çabuk kabullendi.Tabi çağın gerektirdikleri sıkıntıları da var.Ama sağlığa kolay ulaşımda var.Bizim hastaneye şaşıyorum.Yeri geliyor,2000,3000,muayeneyi buluyor,günde.Diş hastanesine gidiyorum.500 600 ü buluyor,günde hasta sayısı.Dişini insan özelde kaç paraya yaptırıyordu.Bunlar kazanım değil mi?Bu gün emekli 1 milyar maaş alıyor.Sağlık hizmetini alıyor.Cebinden 1 lira çıkmadan.Allah göstermesin kanser hastası dahil,bunların hepsi kazanım değil midir?Bir kere bakın emekliler 65 yaşından sonra emekli olacak,benim babam Kıbrıs gazisi 61 yaşına gelmiş,en küçük oğlu benim bende 38 yaşındayım.15 senedir evliyim.Hesabınızı siz yapın.Yani biz bunu iki kişilik bir aileye göre söylüyoruz.Baştanda söyledim 36 yaşında süper emekliler olmuş.Adam 40 yaşında emekli olmuş Devlet buna 35 sene emekli maaşı verecek.Avrupa'yı yakalayamamışız.Git gide toparlıyoruz.Şu an ben 58 yaşında emekli olacağım.Tabirimi mazur görün halk dilinde bekara hanım boşamak kolay olurmuş.Türkiye'de ekonomik kriz yok.Bu gün Mısır Suriye ekonomik sıkıntıya girmiş.Libya ihracat pazarımızın hepsi daraltılmaya çalışılmış.Bu gün Afrika'ya açılıyoruz.İhracatı arttırmak için.Bu ülkenin dostundan fazla düşmanı var.İçeride işbirlikçiler var.Gezi parkında üç tane ağaçmış.Üç ağaçla ilgili CHP li Belediyelerin ne yaptığını gördük.Biz hiçbir tanesinde yaptık mı?Belki orada emniyetin içinde yanlış müdahale oldu.Belki paralel yapı bu olayı destekledi.Biz Milli İstihbarat Teşkilatının bilgi bizim elimizde değil.Şu an biz nelerle mücadele ediyoruz.Bakın şu bir gerçektir.Ekonominiz güçlü olsun sizi kimse terk etmez,ama ekonominiz kötü olsun,adamın kendi kardeşi bile selamı keser.Ekonomi önemli Yunanistan diyoruz.Kaç senedir Yunanistan bize kafa tutuyordu.Yok Kardak kayalıkları şöyle olacak,şimdi ne yapıyor.25 bin dolarmış kardeşim sözünde durup borcunu ödeyemiyorsan Almanya ne diyor?Sat kardeşim adalarını diyor.Türkiye'ye kimse bunu diyebiliyor mu?Güçlü bağımsız Türkiye budur.
Ben 58 yaşında emekli olacağım. Yalnız AKP iktidarında sağlığa kolay ulaşımdan dolayı ortalama ömür uzamıştır. Birileri 36 yaşında sırf siyasi şov yapma uğruna emekli yaptığı için biz bu sıkıntıları yaşıyoruz. Şuan Avrupa da 4 çalışan 1 emekliye bakıyor. Bizim Türkiye'de 2 çalışan 1 emekliye bakar duruma gelmiş. 36 yaşındaki adamı emekli edeceksiniz 70 yaşına kadar yaşayacak ve siz bu adama 35 sene emekli maaşı vereceksiniz. Biraz ekonomi gerçekleri ile konuşalım.
Biz yollar okullar ve hastaneler ile ilgili yatırımlarımızı tamamladık. Bundan sonraki yatırımlarımız işçi ve emekliye olacak. Ereğli ile ilgili yani yerel baktığımız zaman köylüyü de köyde tutma adına yatırım yapacağız. Ve 1 sene sonra verilere bakacağız.
"YOL SORUNU"
Organize sanayide büyümeye devam edecek. Ereğli- Devrek yolu bizim için hem siyasi hem de ekonomik bir yoldur. Ereğli-Zonguldak yolundan çok Ereğli- Devrek yolu önemli benim için. Ereğli-Devrek yolunu bitirdiğimiz zaman burada yüksek kira veren, köyde oturma ihtiyacı olan ve isteyen insanlarımız köyden rahatlıkla gelip gidebilecek. İkincisi de Devrek'i Ereğli'ye açacağız. Devrek'in bir sahili yok, bir denizi yok ama Ereğli'mizin her türlü güzelliği var.
Ereğli'nin sağlık sorunu bitirdik. Böyle bir hastane Batı Karadeniz'de yok. Adliye binası rezilliğimizdi onu da çözdük. Şimdi bir de kent meydanına başlıyoruz ve hükümet konağının yerini değiştireceğiz. Otopark sorununu da çözeceğiz. Alaplı organize sanayisini de birleştireceğiz ve şuan sayı 1100 ise 4 yıl sonunda 3000'in üzerine çıkmak zorundayız. Eğer bunu başaramazsak bir şeyleri yanlış yapmışız demektir. Ereğli'nin gerçeklerinden uzak şunu şöyle yaparız diyemeyiz.
"HASTANE"
Bizi hastaneyi şehir dışına taşımakla eleştirenlere sesleniyorum. Hastane için bize bir tek orayı verdiler. 5 trilyon parayla biz orayı aldık. O gün bir tane esnaf odası çıkıp ta açıklama yaptı mı? Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Kefalet Kooperatifi bir tane açıklama yaptı mı? Hastaneyi buraya yaparsanız benim esnafım mağdur olur, Ereğli'ye sirkülasyon azalır, nüfus az gelir diye bir tane açıklama yaptılar mı? Herkes üstüne düşen sorumluluğu taşıyacak. Öyle topu taca atmakla olacak işler değil bunlar. Herkes üyesinin hakkını savunacak. Bu şehirde o zamanda konuşan yoktu şimdi de yok.
"TEMSİLCİLER KURULU"
7 Haziran'dan sonra seçim yok 4 sene. Temsilciler kurulu kurmak için en uygun zaman. Kim ne derse desin bende ben de destek veriyorum. Ama seçim zamanı olduğu zaman ne benim partimden biri yapsın, ne de başka bir siyasi partiden biri. Popülarite uğruna çıkıp açıklama yapmaya gerek yok. ..
"SAC TÜCCARLARI"
600 tane sac tüccarı varken bende sac tüccarlığı yapıyordum. O zaman yüksek paraları kazanmışken, yüksek teminatları, daireleri, binaları göstererek, bir anda tonundan 100-150 dolar kazanmışken, bu sermayeyi kimse yatırıma neden dönüştürmedi? Her zaman bunun böyle akacağına inanan insanlarla karşı karşıyaydık. Herkes sac tüccarlarını eleştiriyordu bunlar zengin, yiyip içiyorlar diye. Herkesin çeşitli değerlendirmesi vardı. Ben aile şirketimle çalışma hayatıma devam ettim.
"TTK"
Kömür gittikçe ve işçi sayısı azaldıkça zararımız daha da artacak. Şuan TTK'da en geri teknoloji kullanılıyor. Bir adam kazma kazacağı yere 2,5 saatte gidiyor. 2,5 saatte de geri geliyor ve 3 saat çalışabiliyor. Dünyada zaten maden sektörü zarar eder ama bizimkisi kadar değil. Bizimkine yeni teknolojik yatırımlar lazım. Bunun için zonguldak2ın yapısı çok müsait değil. İkincisi de hazineyi ikna edemiyoruz. Hem işçi alımına hem de yeni teknolojik yatırım için bütçe alamıyoruz.
"GENEL SEÇİMLER..."
Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. 12 yıldır neler yaptıysak yine yapmaya devam edeceğiz. Halk ne derse o olur. Biz sandıkla gelip sandıkla gitmeye razıyız. Bizi kimse sandık dışı oyunlarla getirmeye kalkmasın. Biz buna müsaade etmeyiz. Bunu 28 Şubatta yaşadık artık tecrübeliyiz. Vatandaş derki size güle güle, siz başaramadınız, vatandaşımızın elini öper başımızın üstüne koyarız. CHP'yi ya da MHP'yi getirirse saygı duyarız. Hiçbir zaman demokrasinin dışında bir yol aramadık.
Ak Partide 30 tane Milletvekili aday adayı var neden bu kadar çok; çünkü halkın teveccühünü kazanmış bir parti olduğumuzdan dolayı. Anketlerde seçim sonrası 3 milletvekilini koruyacağımız yönünde sonuç çıkmakta. Tabi dört ü zorla sakta matematiksel olarak zor biz bunu diğer seçimlerde de yaşadık.30 tane birbirinden değerli aday adayımız var Ereğliden 12 tane aday adayımız var birde Alaplıdan Faruk Bey ile 13 tane Bölgemizden Aday Adayımız var, tabi nihayetinde kararı genel merkezimiz verecek 1 Mart ta Temayül yoklamaları var temayülden sonra komisyon görüşmeleri değerlendirmeler olacak 7 Nisan da diğer siyasi partilerde olduğu gibi bizde Yüksek Seçim Kuruluna listeyi teslim edeceğiz. Biz isimlere takılmıyoruz, bizim hedefimiz var, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır, halkımızdan girdiğimiz her seçimde oyumuzu arttırarak çıkıyoruz, biz halkımıza güveniyoruz, halka hizmeti hak a hizmet olarak görüyoruz ondan dolayı da halktan bir dönem daha yetki istiyoruz.
KARTAL: "NÜFUSUMUZ AZALIYOR"
CHP Kdz.EReğli İlçe Bşk. Hayrettin Kartal'da 2015 Genel Seçimlerinin yok olmakta olan ülkemizin yükseliş dönemine geçmesi için bir fırsat olduğunu vurguladı. Kartal konuşmasında şu görüşlere yer verdi;
"81 ilin 66'sında nüfus artarken, Zonguldak'ta sürekli azalıyor. Bakın, Bartın, Karabük ve Düzce de bizim komşumuz. Karabük'te, Bartın'da ve Düzce'de nüfus artıyor ama Zonguldak'ta nüfus azalıyor. Bunun sorumlusu kim? Kdz. Ereğli'de nüfus azalıyor. Bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu, 13 yıldan beri bu ülkeyi tek başına yöneten AKP İktidarıdır. AKP Zonguldak Milletvekillerinin beceriksizliği. Orada iş bitiremeyişleri. Maalesef böyle bakmak zorundayız. Böyle bakmazsak işin geçek sorumluları kaçmış olur.
Armutlucuma'da bir Sağlık Ocağı var. Sadece haftada birgün Çarşamba günü, sadece 1 saatliğine Çaylığıoğlu'ndan asistan bir doktor gidiyor, bazan de gitmiyor, bir hemşire gidiyor. İnsanlara şöyle bir bakıyor, ondan sonrada çekip gidiyor. Haftada bir gün bir saat hasta olmak zorundasınız. Diğer günlerde hasta olmanız yasak. Bunu yıllardan beri söylüyoruz. Bir türlü çözüm alınmıyor ve o Sağlık Ocağı'na kokudan, rutubetten giremezsiniz. İnsanın burnu düşüyor. Bu çok basitçe çözülebilecek bir şey.
Türkiye'nin sol sosyal demokrat ağırlıklı siyasal bir iktidara ihtiyacı var. Önemli olan Ankara'da ki siyasal iradedir, siyasi anlayıştır, politikalardır. Burada biz şuna inanıyoruz. Hatırlar mısınız bilmiyorum bir dönem Brezilya Arjantin gibi ülkeler Türkiye ile eşdeğer krizin içindeydiler. Brezilya da bir dönem devlet başkanlığına sol sosyal demokrat bir adam geldi ve 5 yıl içerisinde halkın yaşamında yüzde 30 iyileştirme sağladı. Türkiye gerçekten büyük bir ülkedir. Dünyanın 16-17'inci büyük ekonomisi olmakla övünüyoruz ülke olarak. Böylesine güçlü bir yapımız var.
"CHP İKTİDAR OLDUĞUNDA...; "
Türkiye üreten ve ürettiğini adaletli bir şekilde dağıtan bir ülke olmaktan çıktı. Ve bu AKP döneminde yapıldı. Özelleştirmelerin ne şekilde peşkeş çekildiğini, bu ülkeye nasıl yoksulluk haksızlık anlamında geri döndüğünü, Ereğli gerçeği bile bize yaşatıyor.
"TTK"
Fatih Başkanım diyor ki TTK zarar ediyor. Evet, doğrudur ama o zararın içinde seçim zamanında AKP'nin dağıttığı kömürler de var bunu hiç dile getirmiyor. Yanlış hatırlamıyorsam Ereğli'de 15 bin civarında kaymakamlıktan bu şekilde yardım alan insanlar var. Bunun büyük bit çoğunluğunu da kömür yardımı oluşturuyor.
"EMEKLİLİK VE TAŞERON İŞÇİLER..."
Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Sihirli değnek sadece Ankara'da iktidarı ele geçirip halktan, gerçekten ezilenlerden yana, işçi ve emekçiden yana, küçük esnaf ve sanatkârdan yana politika izlemekten geçiyor. Bu nedenle Karadeniz Ereğli bir emekli kenti oldu. Çalışandan çok emeklisi var.
CHP iktidarında biz geçmiş seçimlerde şunu söyledik. Emeklilerin intibak yasası. Türkiye'de 11 milyon civarındaki emeklinin en büyük sorunlarından birisidir. Ama CHP iktidarında emekliler için gerçek intibak yasası çıkarılacaktır. Bizim iktidarımızda emekliler ulusal gelir artışından payına düşeni alacaktır. Ve her dini bayramda, bir maaş ikramiye alacaktır bu bizim sözümüzdür. Emekliler de insanca yaşayacaktır.
Türkiye'de bugün 5 milyon civarında asgari ücretle çalışan işçimiz var. Bu asgari ücretle çalışanların yaklaşık 3 milyonu taşeron işçidir. Örgütsüz ve her türlü sendikal hak ve özgürlüklerden nasibini alamayan, örgütlenemeyen, iş güvencesi olmayan hatta can güvenlikleri olmayan işçilerdir. CHP iktidarında taşeron işçiliğe de son verilecektir. Belediyelerde buna uymak sorunda kalacaktır. Tüm taşeron işçiler sendikal haklara kavuşacak. Kara kış günleri artık ortadan kalkacak.
"BU SEÇİMLERDE EN AZ 3 MİLLETVEKİLİ..."
Keşke genel başkanım Kılıçdaroğlu bana sorsa. Ben ilçe Başkanı olduğumda, ben bu partiden hiçbir yere aday olmadan da yöneticilik yapılabileceğini göstermek istedim. Ben 7,5 yıldır bu partide yöneticilik yapıyorum. Zonguldak'ın dengelerini çok iyi biliyorum. Ve o dengeli yapıyı çok iyi kullanabilirim. Keşke bütün yetkiyi bana verseler.
Önemli olan Ankara'da iktidarı almaktır. CHP'nin politikalarını iktidar olarak uygulayabilmektir. Keramet ordadır, yetki oradır. Yoksa hiç kimsenin elinde sihirli değnek yoktur.
Bütün mücadelemiz Ereğli'ye ikinci sıranın verilmesidir. Zonguldak'ta birinci parti olabilmenin yolu Karadeniz Ereğli'de birinci parti olabilmekten geçiyor. Burada ikinci sırayı aldığımızda Alaplı'da da yaratacağımız sinerji ile bu bölgede biz birinci parti oluruz. Ve birinci parti olduğumuzda Zonguldak'ta birinci parti olacağız ve genel seçimden bu yana 3-2 AKP lehine gönderilen milletvekili sayısında biz şeytanın bacağını kıracağız. Ereğli ve Zonguldak'ta birinci parti olacağız. En az 3 milletvekilini meclise göndereceğiz. 7 Haziran seçimlerinde de hükümeti kurup iktidar olacağız.
Genel başkanımız ve yöneticilerimizle bölge yöneticilerimizle bunları konuştuk. Bizim amacımız Cumhuriyet Halk Partisi'ni 1. Parti yapabilmek. Bunun yolu da buradan geçtiği için ısrarcıyız.
"ASGARİ ÜCRET..."
Asgari ücret çok acınacak bir halde. Ereğli'nin nezih bir mekanına 4 kişi gidin, akşam güzel bir yemek yiyin, asgari ücreti öder ve çıkarsınız. Ben emekli işçiyim halkın içinden biriyim. Ben aybaşını zar zor getiriyorum. TÜİK'in hazırladığı açlık ve yoksulluk sınırları var. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının altında hiçbir çalışan olmayacak. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının altında olması ne demek? Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye güçlü bir ülke. Kaynakları eşit ve adil bir şekilde dağıttığımızda mekanizma oluşturduğumuzda bunlar zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Halktan, emekten, emekliden, işçiden, köylüden yana olmalıyız.
CHP umudun adıdır. 91 yıl önce nasıl yokluk ve fedakârlıkla ulusal kurtuluş savaşını kazanıp nasıl bu ülkeyi kurduysa CHP'nin kadroları, 7 Haziran'dan sonrada yeniden rahat bir nefes aldıracak, yeni bir sayfa açarak taze bir başlangıç yaptıracak partinin adı cumhuriyet Halk Partisi'dir.
MHP Kdz.EReğli İlçe Başkanı Talat Şeker, Bölücü Terör Örgütü PKK yandaşları tarafından bıçaklanarak öldürülen Ege Üniversitesi Ülkü Ocakları Kampüs Başkanı Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürülmesine üzüldüklerini belirtti.
Şeker, "Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun tek suçu,"Türk'ü, Kürt'ü ile bu millet bir bütündür olduğunu söylemesidir. "Özerklik, federasyon, başkanlık" kılıfı altında bölünmesine, PKK'nın devlet otoritesine ortak yapılması faaliyetine Ege Üniversitesi'nde karşı çıkmasıdır. PKK'nın Üniversitelerdeki örgütlenmesine karşı tedbir alınmamaktadır. Bu sıkıntıyı ilçemizde de ne yazık ki görüyoruz.
"MAAŞ KONUSU"
Gezi parkı olaylarında şimdiki Cumhurbaşkanımız faiz lobisinin oyunudur demişti. Türkiye'de 12 yıldır faiz lobisi denildiğinde akla gelen şey nedir? Tabii ki bankalardır. Son 12 yıldır vergi rekortmeni bankalardır. Bankaların 12 yılda ödediği vergi 60 milyar dolardır. AKP 'nin sağlık hizmetleri ve yollarla çok övündüğünü biliyoruz. Bunlara ayırdığı bütçe payı da 10 milyar dolardır. Gezi olayları sırasında şikâyetçi olduğu faiz lobisinin kazandığı para 60 milyar dolardır. Günümüzde Türkiye'nin bütçesi kuvvetli gibi görünüyor fakat Zonguldak ve Ereğli buradan payını alamıyor. Demek istediğim şey budur.
Genel politikanın içinde ben şunu söyleyeyim. Faiz lobisinin içinde kurumlar 60 milyar dolar kazanıyorsa ve hükümetin övündüğü yatırımlar 10 milyar dolar civarındaysa, siz buradan çok ciddi bir payı işçinize, yatırımcınıza ayırabilirsiniz. Türkiye'nin çözülemeyecek hiç biz sorunu yoktur.
Türkiye'nin ekonomisi emekli ve işçinin maaşlarını düzene koymak için müsait. AKP İktidarı da iktidardan önce ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın belediye başkanlığı döneminden emeklilerle ilgili Türkiye'de ki asgari ücret açıl ve yoksulluk sınırı söylemlerini biliyorum. Ama kendisi bu söylemlerini yüzde 50 iktidar çoğunluğuna rağmen söylediği sözleri unutmuştur. Emeklinin geldiği durum ortadadır. Cinnet hali yaşamaktadır. Esnaf cinnet hali yaşamaktadır.
Sorunların aşılması için ilçe temsilciler kurulu kurulmalı ve sorunlar masaya yatırılmalıdır. Ve çözüm önerileri ilgili yerlere ulaştırılmalıdır. 60 milyar dolar faiz lobisi kazandıysa emekliye de 10 milyar dolar bütçe ayrılabilir.
"ZONGULDAK YOLU..."
Biz göreve gelmeden havada kalan şeyler söylemek istemiyorum. Ereğli düzce yolu Fazlı Erdoğan döneminde bitirilmiştir. İhalesi ve başlangıcı 57. Hükümet zamanındadır. Ama Zonguldak yolunun 40 yıldır çözümlenemeyen sorunu var. İktidardan mı, müteahhitten mi kaynaklanıyor bu sorunu yerinde çözmek gerekir. Mesela Fen Lisesi inşaatı. Bayağı uzadı, bayağı politik oldu işte 2. Döneme yetiştirildi gibi görünüyor ama ek binalarında bir faaliyet yok. Öğrencilerinde soğukta eğitim gördüğü söyleniyor ama daha önce orda müteahhit yerine getirdi, getiremedi, dava açtı, bir şeyler oldu.
Şimdi yol meselesi de aynı. İktidarsanız, yoldan, vatandaştan hizmetten siz sorumlusunuz. Ama Tayyip Erdoğan diyor ki "Fırat'ın kenarında kaybolan kuzudan ben sorumluyum" diyor. 12 yıllık AKP iktidarına hesabını sormadan şimdi bize nasıl soracaksınız. Siz bizi bir getirin de yapamazsak o zaman sorun diyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Talat Şeker, ülkemizin borç batağından kurtulamadığını belirterek, AKP iktidarının uyguladığı yanlış politikalar sayesinde ülkenin bu durumda olduğunu belirtti. Şeker açıklamalarında ayrıca şu görüşlere yer verdi;
2002 yılında dış borç 125 milyar dolarken bu gün dış borç 282 milyar dolar olmuş. Ve iç borçla topladığımız durumda 600 milyar doların üzerinde kişi başına kamu borcu 2900 bin dolar iken bu gün 4150 dolardır. Cari açık 2002 de 0,63 milyar dolarken bu gün 48,5 milyar dolardır. Borç faizine giden para 80 yılda 135 milyar lira iken bu gün 8 yılda 408 milyar tl dir, yeni para ile icralardaki dosya sayısı 2002 de 10 milyon adetken bu gün 17 milyon adettir. Bir kilo ekmek 1 lira iken bu gün 2.14 kuruştur. Tutuklu ve hüküm sayısı 2002 de 59 bin iken bu gün 122 bindir. İşsiz sayısı ortalama 2002 yılında 2000 iken bu gün 3 buçuk milyondur. Ayrıca etrafımızdaki bütün komşularımızla düşman halindeyiz. Ekonomide altın 200 yılında 25 lirayken bu gün 150 liradır. Başbakan ekonomimizi anlatırken sanki dünyada birinci sıraya yerleşmişiz gibi anlatıyor. Amerika'dan İsveç'ten Norveç'ten daha iyi konumdaymışız gibi anlatıyor. Biz toplumsal hayatımız içerisinde bu durumun böyle olmadığını bu rakamların yerele ve insanımıza yansımadığını görüyoruz. Ayrıca AKP nin 12 yıllık iktidarına baktığımızda tabiî ki sağlık konusunda yol konusunda iyi şeyler vardır. İyi şeyleri takdir edeceğiz. Teşekkür edeceğiz. Bir hükümet her yönüyle tabi ki kötü olamaz. Fakat bunları izah ediş şekilleri hoş değil. Sanki babalarının paraları ile yaptırıyorlar bunları. Bunlar senin benim ödediğimiz vergilerle oluyor. AKP hükümeti de yarın iktidardan düşer bir başka gelen hükümette hizmete kaldığı yerden devam eder. İşte vatandaşa hizmet yardım bunlar kendi aralarıyla yapılmıyor.4 bakan 25 Aralık sürecinde cebine çok güzel paralar koymuştur. Hükümetin de bu konuyu çok güzel kapattığını 130 milyar dolar paranın 4 bakan ve Cumhurbaşkanının oğlu ile aralarında pay ettiği ortadadır. Ses kayıtları ortadadır. Bunların üstü kapanmaya çalışılsa da yarın bir gün elbet ortaya çıkacaktır. Yine çözüm süreciyle ilgili AKP hükümeti ateşle oynamaktadır.2009 yılında Oslo'da Mit yetkilileriyle PKK temsilcileri arasında yaptığı adına Kürt açılımı şimdide çözüm süreci dendiği 7 Haziran seçimiyle ilgili görüyoruz ki HDP ile ilgili HDP nin seçime parti olarak katılmayışı ve güney doğudan kazanabilecek 40 50 milletvekilinin de AKP saflarına ekleneceğiyle beraber bir 367 nin üzerine çıkarak Ana yasayı değiştirip bir başkanlık modeline geçiş uygulanmaktadır.7 Haziran seçimleri bu noktada parlamenter sistemin devam edip etmeyeceği başkanlık modelinin aslında biz başkanlık modelini savunan 5000 yıllık Türk Devlet geleneği Göktürklerden Karahanlardan Saltuklardan Seçuklulardan Osmankıya baktığınız zaman bunun özü başkanlık sistemidir. AKP nin istediği modelde yerel yönetimlerin kollu kuvveti oluşturması, dolayısıyle bizim istediğimiz başkanlık modelinde merkezi hükümet vardır. Başkanlık modelini ülke tartışıyor ama içeriğini ne olduğunu bilen yok. Bizim anladığımız MHP nin 1969 yılında Başbuğ Alparslan Türkeş'in ortaya koyduğu 9 ışık dokterini biliyorsunuz. Biz burada tek meclis tek başkan modelini savunuruz. Bu gün başkanlık modeli deyinde Amerika akla geliyor, ama biz Osmanlı Selçuklu'daki gibi merkezi hükümet olması gerekir. Fakat AKP hükümetinin modelinde yerel yönetimler kendi valisini seçiyor dolayısıyle merkezi hükümet buna müdahele edemiyor. Bu gün güney doğumuzdaki sorunlar ortada geçtiğimiz günlerde eski Cumhurbaşkanımız ne dedi Türk tipi başkanlık modeli olmamalı. Başkanlık modelini Amerika'daki gibi değil Osmanlı Selçuklu daki gibi alacaksak oturup iyice tartışıp tarihimizle örtüşen Türk devlet geleneğinin devamını sürdürmek için bunları masaya oturup ciddi çalışmalar yapıp öyle programa sokmak gerek diye düşünüyoruz. Karşı çıkmamızın sebebi Cumhurbaşkanının istediği tek adam model bir yargının hukukun üstünde bir tek adam kişiliği ve Güney doğunun sorunlu olduğu şu günlerde sakıncalı görüyoruz. Bu modeli Türk Milletinin önüne Abdullah Öcalan değil Türk Milletinin kendisinin sunması gerekirdi. Bu başkanlık modeli değil AKP Başkanın istediği modeldir.
Milliyetçi Hareket Partisi vatan sevdasıdır, bayrak sevdasıdır, kutsal emanetlerin, kutsal değerlerin mukadderatımızın geleceğimizin teminatıdır. Türkiye'nin bana göre 7 Haziran 2015 te Gerçekleştirilecek olan milletvekili seçimlerini uçurumdan önce ki son çıkış olarak görüyorum. Bunu ülkenin bölünmemesi adına söylüyorum ben Milliyetçi Hareket Partisi 1969 dan beri ortaya koymuş oldukları sosyal kültürel ekonomik bütün sorunları çözecek kadrolara sahiptir. Milliyetçi Hareket Partisi bir fikir ve kadro hareketidir. Kdz. Ereğli Belediye başkanımız ilk bir yılını iyi değerlendirememiştir. Sonuçta Ereğli hepimizin memleketidir hepimizin burada mezarları var çocuklarımız burada okuyor artık bizler buralı olduk. Biz şehrimizi seviyoruz şehrimize hizmet etmek istiyoruz. Sayın Belediye Başkanı için rahat ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlanmalıdır. Biraz iç çekişmelerden uzaklaştırılıp tamamen tekrar ufkunun açılarak ereğlimize hizmet etmesi ve ereğlinin özellikle ekonomik manada çözümler için destek bekliyoruz. Toparlamak gerekirse kentimiz çok iyi durumda değildir. Ülkemiz gidişat itibari ile tehlikeli uçuruma doğru gitmektedir, çözüm sürecinden AKP İktidarı bir an önce vazgeçmelidir. Milletvekili seçimlerinde İnşallah yöremizde de biz 30 Mart a Göre %100 oylarımızı arttırarak 2 Milletvekili ile hedefimize doğru inşallah koşacağız. Ereğlimize Zonguldağımıza Milliyetçi Hareket Partisinin genç ve çalışkan kadroları hizmet etmek istiyor. Bu kötü gidişata karşı ereğli seçmeni AKP yi ve CHP yi cezalandırmalı Milliyetçi Hareket Partisine de bir şans tanımalıdır diyoruz.
© degisimmedya.com |
İletişim Bilgileri |
Künye |
İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın |
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. |
Tel : 0 372 322 27 30 E-posta: info@degisimmedya.com |