Operasyon yetkilisi olarak
çalıştığı işyerinde 15 yıl sigortalılık süresi ve 3 bin 600 gün prim ödeme gün
sayısını dolduran kişi, işten ayrıldı. Mahkeme, işveren aleyhine dava açarak
kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesi
talep eden işçiye kıdem tazminatı ödenmemesi gerektiğine hükmetti. Kararın
temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, yaş hariç
emekliliği hak eden kişinin çalıştığı işyerinden ayrılarak, başka bir işyerinde
çalışmaya başlamasının Medeni Kanunu'nda öngörülen dürüstlük kuralına aykırı
davrandığı kabul edilemeyeceğine karar verdi. Kararda, "Yasa ile tanınmış
emeklilik nedeni ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına
hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi amaçla bu hakkı kullandığı,
kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Bu nedenle
kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi
isabetsizdir." denildi.
İlginç olay, Bursa'da
yaşandı. 4 Ekim 2004 ile 8 Mart 2011 tarihleri arasında operasyon yetkilisi
olarak aylık brüt 2 bin 100 lira maaşla çalışan kişi, 15 yıl ve 3 bin 600 prim
gün sayısını doldurduğunu belirterek, tek taraflı iş sözleşmesini feshetti.
Kıdem tazminatı ve mesai parasını istediği işverenden eli boş dönen işçi Bursa
6. İş Mahkemesi'ne dava açarak, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve
ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istedi. Mahkemede ifade
veren davacı işçinin avukatı, "Müvekkilim 7,5 sene davalı şirkette
operasyon yetkilisi olarak brüt 2 bin 100 lira maaşla çalışmış, zorunlu sigorta
süresinin dolması nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmiştir. Davacı, hafta içi
sürekli 09:00-21:00 saatleri arasında, ayda bir kez Cumartesi günü 09:00-18:00
saatleri arasında çalıştığı için kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik
alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.
'NİYETİ BİZDEN AYRILIP
BAŞKA İŞYERİNDE ÇALIŞMAKTI'
Mahkemede savunma yapan
işveren avukatı ise davacının asıl amacının yeniden kendi işinde çalışmaya
başlamak olduğunu, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, fazla mesai
yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etti. Toplanan
deliller ve bilirkişi raporu kapsamında kararını açıklayan Bursa 6. İş
Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verirken işçiye kıdem tazminatı
ödenmesine gerek olmadığına hükmetti. Karar davacı ve davalı avukatlarınca
temyiz edildi. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal bir
karara imza atarak; yaş koşulunun dışında sigortalılık süresini ve prim gün
sayısını dolduran işçinin emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini
feshedebileceğine, fesihten sonra işçinin bir başka işte çalışmasının hakkın
kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceğine hükmetti.
'HANGİ NİYETLE OLURSA
OLSUN PRİM GÜNÜ DOLDURAN İŞÇİ TAZMİNAT ALIP AYRILABİLİR, BAŞKA YERDE
ÇALIŞABİLİR'
Davalının temyiz
itirazlarının tamamının reddine karar veren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, iş
sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip
feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar
arasında uyuşmazlık bulunduğuna dikkat çekti. Kararda; sigortalılık süresini ve
prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçinin, yaş koşulu sebebiyle emeklilik
hakkını kazanamamış olsa da mevcut yasa hükümleri gerekçe gösterilmek suretiyle
işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabileceği hatırlatıldı.
Kararda, "Somut
olayda, davacı yaş koşulu dışında emeklilik hakkını elde etmesi nedeni ile iş
sözleşmesini feshetmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 1 Mart 2011 tarihli
yazısı ile davacının 15 yıl ve 3 bin 600 gün sigortalılık süresini doldurduğu
ve yaş koşulu dışında emekliliğe hak kazandığı sabittir. İşçinin emeklilik
nedeni ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını
gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi işçinin bu hakkını kendisi için
daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka işyerinde çalışma
amacı ile de kullanması mümkündür. Çalışmakta olduğu iş yerinde yıpranmış olan
ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerin
tamamlayan işçinin, kendisi için çalışma koşullarının daha olumlu olduğunu
düşündüğü bir işyerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde Medeni
Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul
edilemez. Yasa ile tanınmış emeklilik nedeni ile fesih hakkının kullanması ile
birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi
amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz
etmemektedir. Bu nedenle kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddine
karar verilmesi isabetsizdir." denildi.