Ramazan ayının ardından bol ikramlı bayramlar, rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. Uzmanlar özellikle 1 ay boyunca yavaşlayan mide bağırsak alışkanlıklarına, bayram ikramlarıyla birlikye tatlı, hamurlu ve tuzlu yiyeceklerle yüklenmenin önemli risk oluşturacağı uyarısında bulunuyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: Bayramlardaki ikram alışkanlıklarını geri çevirme yerine yaz mevsiminin avantajını kullanarak sebze-meyve, hafif yiyecek, tatlılar ve su tercih edebilirsiniz. Böylece hem ikramı geri çevirmemiş hem de sağlığınızı korumuş olursunuz.
Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Uzman Diyetisyeni Funda Kasapoğlu, bayramlardaki ikram geleneğini geri çevirmek istemeyen vatandaşlara 'sağlıklı' tüyolar verdi.
AKLINIZA
HER GELDİĞİNDE MUTLAKA BİR BARDAK SU İÇİN
BEÜ
Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Uzman Diyetisyeni Funda
Kasapoğlu, "Bayramı hepimiz sevinçle bekliyoruz. Fakat bunun getirisi
olarak sofralar kuruluyor, yeme içme bollaşıyor, yediğimiz şeylerin kalorisi ve
yağ içeriği artıyor. Zaten vücuttaki dengeler bir ay içerisinde değişmişken
bunları gözardı ettiğimizde de bu yeme isteği ve bu ortamlarla beraberinde
birtakım sağlık sorunları da yaşamaya başlıyoruz. Neler yapmalıyız? Öncelikle
kendi vücudumuzun farkında olalım. Ramazan boyunca susuz kaldık mutlaka bunu
unutmayalım. Vücudumuzun su ihtiyacını bu dönemde artık tamamlamaya başlayalım
ve aklımıza her geldiğinde mutlaka bir bardak su içelim. Kendimize
yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biri budur. Hem metabolizmamızı
hızlandıracaktır, hem de vücudumuzdaki elektronik dengelerin yerine oturmasını
sağlayacaktır. Azalmış olan besin tüketimimizi, öğün sayımızı artıralım azar
azar ve sık sık beslenmeye çalışalım." dedi.
Uzman
Diyetisyen Funda Kasapoğlu, Türk toplumu olarak bayram ziyaretlerindeki
abartılı ikram geleneğine karşı da şu tüyoları veriyor: "Türk toplumunun
adetleri, gelenek ve görenekleri doğrultusunda yediğimiz şeyler şerbetli
tatlılar, yağlı börekler, hamur işlerinden her ikram edileni aldığımızda risk
oluşuyor. Şeker hastaları tatlıları bir kere geri çevirmeliler, yoksa
şekerlerini kontrol altına alamazlar. Tansiyon hastalarının, zaten tatlı ve
tuzlu şeyler sağlıklarını olumsuz etkileyecektir. Sağlıklı insanlar bile
ramazandan çıktıktan sonra vücudunda birtakım değişiklikler meydana gelmişken
birden yüklenirlerse ciddi mide rahatsızlıkları yaşayacaklardır. Her gittiğimiz
yerdeki ikramı kabul etmeyelim. Öncelikle değişimin kendi evlerimizde başlaması
gerektiğini düşünüyorum. Hepimiz bayramdan muzdarip olmayı düşünüyoruz, ne
yapsak diye kara kara düşünüyoruz ama kendi evimizde hiç bir şey yapmıyoruz.
Adet diyoruz, gelenek diyoruz şerbetli tatlılar, börekler her şey masamızda...
O zaman biz misafirimize sütlü tatlı veya meyve ikram edelim. Çay, kahve yerine
bitki çaylarını tercih edelim. Bu değişiklikleri evimizde yavaş yavaş
oturtursak etrafımızda da görürüz. Genelde her sunulan kahve yerine su talep
edebilirsiniz. İkram reddetmek saygısızlık olarak algılanabilir ama sağlığımızı
da düşünmemiz gerekiyor. Bu konuda ısrarcı davranılmaması gerekiyor. İlla
ikramı geri çeviremiyorsak baklava yerine meyve ya da sebze isteyin. Su
isteyin. Böylece hem ikramı geri çevirmemiş olursunuz hem de sağlığınızı
korumuş olursunuz."
YAZ
MEVSİMİNİN AVANTAJINI KULLANALIM
İkramlarda
yaz mevsimindeki meyve-sebze avantajının da değerlendirilmesi gerektiğini
anlatan Funda Kasapoğlu, "İkramlar genellikle baklava, börek tarzında
olduğu için akşamları mutlaka evimizde sebze yemekleri bulunduralım. Çünkü
Ramazan süresince bağırsak alışkanlıklarımız iyice tembelleşti.
Metabolizmamızın da gereği o yüzden sebze ve meyveyle bağırsağımızı harekete
geçirelim, suyla bunu destekleyelim. Yaz aylarının inanılmaz avantajı var.
Tercihimizi yaz meyvelerinden yana kullanabiliriz. Seçici olalım. 'Bu bayram da
geçsin ondan sonra dikkat ederim' mantığında olmayalım. Yoksa bayram zehir
olabilir. Öncelikle sağlığımızı ve sevdiklerimizi düşünelim." şeklinde
uyarılarda bulunuyor.
Haber : cihan