GÜNDEM

KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK

KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK

Abone Ol

 

AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylaması öncesinde, Anayasada değişikliği öngörülen 18 madde ile ilgili vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor.

Çakır, beraberinde bazı Yönetim Kurulu Üyeleri, Gençlik Kolları Yönetimi ve partililerle birlikte İlçeye bağlı Şamlar Köyündeki Esentepe Pazaryerini ziyaret etti. Pazaryeri esnafına 'bereketli kazançlar' temennisinde bulunan Çakır, burada bir kıraathanede vatandaşlara hitap ederek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin neler getireceğini anlattı.

Çakır, yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

"16 Nisan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, Başbakan seçimi değil, bir Muhtarlık yada Belediye Başkanlığı seçimi değil. 16 Nisan, gelecek 100 yılımızın yönetim şekliyle ilgili bir halk oylamasıdır. Geleceğimize karar vereceğimiz bu 16 Nisan halk oylaması ile ilgili öncelikle geçmişimize bir bakmamız lazım. 1923 yılında Birinci Dünya Savaşı'ndan çıkmış, ardından Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele karşı savaşmış, erkeklerinin çoğunu şehit vermiş bir Türkiye Cumhuriyeti; ninelerimizle, bacılarımızla, çocuklarımızla güçlü bir devlet kurduk. 1950'lere kadar tek partili yönetimler oldu. 1950'de, halkın oylarıyla Adnan Menderes iktidar oldu. 10 yıl hizmet ettikten sonra, 1960 yılında kendini halkın yerine koyan, bu ülkenin sahibi gibi davrananlar tarafından hem görevden uzaklaştırıldı hem de idam edildi.

1960'dan sonra darbecileri koruyan bir Askeri Anayasa yapılıyor. Darbeciler sorgulanamıyor ve yargılanmıyordu. 1971'de bir Askeri Muhtıra daha yaşadık. Bundan sonra sivil yönetim devam etti. Kardeşi kardeşe, köylüyü köylüye 'sağcı diye solcu' diye çarpıştırıyorlar, bir de utanmadan 'darbenin olgunlaşmasını bekledik' diyorlar. 1980'de bir Askeri Darbe daha yaşadık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 200 tur yapılmasına rağmen Cumhurbaşkanı seçemeyen bir Türkiye vardı. 80'li yıllardan sonra 28 Şubat geldi. Faiz lobileri, hortumları kesildiği için askeriyenin içindeki bir kısımları kışkırtarak ve aynı zamanda vesayet odakları tarafından parti kapatma yasasından tutun da ellerinden gelen her türlü şeyi yaptılar. Bu hortumcular, yüzde 20 teşvik adı altından devlet bankalarından parayı alıyor, yüzde 120 faizle yine devlet bankasına parayı veriyordu. Arada yüzde 100 faiz alıp parayı cebine koyuyorlardı.

2002'de AK Parti iktidara geldi, artık bundan sonra darbeler olmaz dediğimiz bir Türkiye'de, 15 Temmuz'da, kökü dışarıya bağlı, Türkiye'nin gelişmesini engellemek için içimizdeki hainler ve alçaklar kendi vatandaşına mermi sıktı. Sağlık sistemi bozuktu da bunu düzeltmek için mi darbe yaptınız? Yoksa ekonomi mi bozuktu? Bakıyorsunuz hiçbiri yok. Derdiniz ne? Ülkenin gelişmesini engellemek. Bu devletin ekmeğini yiyeceksiniz, bu milletin verdiği vergilerle maaş alacaksınız, bu ülkenin suyunu içeceksiniz ondan sonra bu ülkeye hainlik edeceksiniz. Artık Türkiye, bundan sonra daha süratli yoluna devam edecektir. Bakınız, hastaneleri birleştireceğiz dedik, sağlık sistemi çöker dediler. Çöktü mü? Allah'a şükür çökmedi, çok daha ilerledi. Toplum içine çok fazla çıkamayan engellilerimize ve bakıcılarına ekonomik destek sağladık, yaşlılarımıza sahip çıktık. Türkiye, bir yerden bir yerlere geliyor. Türkiye, bundan sonra çok daha süratli bir yol alacak. Bu konuda destek vermemiz lazım.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin özü çift başlılığı kaldırmaktır. Nerede bir çift başlılık varsa orası batmaya mahkûmdur. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'İki kaptan gemiyi batırır' diyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde geçmişte yaşananları biliyoruz, bunun için biz de halka gittik ve aziz milletimiz yüzde 69 oy ile 'Cumhurbaşkanını ben seçerim' dedi. Eğer Cumhurbaşkanını halk seçmiş olsaydı, Ahmet Necdet Sezer bu ülkede Cumhurbaşkanı olabilir miydi? Ahmet Necdet Sezer, rahmetli Bülent Ecevit'e Anayasa kitabını fırlattı servetimizin yarısını kaybettik. Ne Sezer'in maaşı azaldı ne de rahmetli Ecevit'in, olan hazineye oldu. Hazine, aziz milletimizden alınan vergilerin koyulduğu yerdir, hazine bu zararı karşılamak zorunda kaldı. Hani diyorlar ya 'AK Parti 15 yılda neler yaptı?' diye, işte biz çalmadık, çaldırmadık, hizmet ettik. 15 senedir iktidarda istikrar var, istikrar sayesinde yollar, okullar, hastaneler, havaalanları, aklınıza ne gelirse yapılıyor. Bu ülkede 30 senedir istikrar olsaydı çok daha farklı yerlerde olurduk. Bizim önümüzü kesmek istediler. IMF'den üçüncü sınıf bürokrat gelirdi, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına ayar verirdi. Allah'a hamdolsun IMF'yi kovduk, alacağını ödedik ve dedik ki ama az ama çok kime ne vereceğimizi biz belirler, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.

Türkiye'nin gönül coğrafyası büyüdü, birilerinin hazmedemediği olay bu. Büyük devlet olmak için, sınırlarımızın büyümesine gerek yok. Etki alanımız ve gönül coğrafyamız büyüdüğü zaman zaten büyümüş oluruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de bir açıklama yapıyor, Saraybosna'dan, Makedonya'dan, Kosova'dan, Katar'dan, Suudi Arabistan'dan, Libya'dan, Mısır'dan, Ürdün'den, Irak'tan ses geliyor. İşte Türkiye'nin etki alanı büyüdüğü için, artık biz güçlü bir Türkiye'yiz. Bizim motorumuzun artık yüksek viteslerde kullanılması lazım. Hamdolsun insan gücümüz var ama bürokrasiyi de aşmamız lazım. Üçlü kararname diye bir şey var. Bölgemize bir hizmet alacağız, Bakana, Başbakana ve Cumhurbaşkanına imzalatmamız lazım. Hepsini aynı anda bulmak zor oluyor, zaman kaybına neden oluyor. Artık Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Türkiye'de tek elden yetkiyi vereceksiniz, hesabını soracaksınız, sizden başka da hiçbir güce teslim olmayacak. Artık hiç kimse halkın yerine kendini koyup, halkın istemediği bir olayı yapamayacak.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, inşallah güçlü bir şekilde 'Evet' çıkarsa Cumhurbaşkanı sizlerin desteğiyle 5 yıllığına gelecek, Muhtar gibi, Belediye Başkanı gibi. 5 senenin sonunda, milletimiz hizmetini beğenirse devam edecek, beğenmezse onu siyasi mezarlığa gönderecek. Bu sistem, sadece Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile alakalı değil. Bu ülkede 15 senedir istikrar varsa, Sayın Erdoğan'ın şahsi becerileri sayesinde var. Ama bu ülke sadece bir kişinin şahsi becerilerine bırakılamayacak kadar büyük bir ülke. Yarın Allah muhafaza görevden değişse yada Hakkın rahmetine kavuşsa ülkemizin hali ne olacak? Yeniden belirsizlikler, iki veya daha fazla partili koalisyonlar gelecek, bir tanesi diyecek ki Ziraat Bankasını ben alacağım, bir tanesi diyecek ki Emlak Bankasını sen al, Vakıfbank'ı öbürü alsın, herkes yandaşlarına görev zararı adı altında milletin kaynaklarını peşkeş çekecek, ondan sonra ülkemiz büyüyecek! Bu mümkün değil. Bundan dolayı halk kendi seçecek, beğenmediği zaman değiştirecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, yüksek bürokratlar da Cumhurbaşkanı ile gelecek Cumhurbaşkanı ile gidecek. Cumhurbaşkanı tekrar seçilmek istiyorsa, bürokratların tamamını milletin dertleriyle hemhal olanlardan seçecek. Birilerinin asıl sıkıntısı bu. Birinci köprüye hayır, ikinci köprüye hayır, havaalanına hayır, ona hayır, buna hayır, her şeye hayır diyorlar. Bu milletin menfaatine bir kere evet dedikleri bir şey var mı? Siz kimin uşaklarısınız? Siz kime çalışıyorsunuz? Hem bu milletin ekmeğini yiyeceksiniz, bu milletin içinde yaşayacaksınız ama bir kere milletin 'Evet' dediğine 'Evet' demeyeceksiniz. Ben sadece önümüzdeki halk oylaması için demiyorum, halk oylaması gelir geçer; millet ne takdir ederse o olur. Gezi olayları yaşandı bu ülkede, şimdiki Cumhurbaşkanımız, o dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan 'Nedir talebiniz, 5-10 tane ağaç mı?' diye sordu. 'Üçüncü boğaz köprüsünden ve üçüncü havaalanından vazgeç' dediler. Yani sözün özü şu, artık Türkiye hızlı koşmak zorundadır. Kurucu Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi biz ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız. 15 senedir bu milleti hiç aldatmadık, hiçbir zaman da aldatmayacağız. Hepinizi güçlü bir şekilde 'Evet'e destek vermeye; Almanya ile Hollanda'ya da güçlü bir ses vermeye davet ediyorum."

ŞAMLAR'DAN 'EVET' SESLERİ YÜKSELDİ

Yaklaşık 150 kişinin dinlediği Çakır'ın konuşması alkış ve tezahüratlarla sık sık kesildi.

Şamlar Köyü Muhtarı Ayhan Duman, Çakır ve beraberindekilere ziyaretlerinden dolayı teşekkür ederken; köyünden yüksek oranda 'Evet' çıkması için çalışacağının mesajını verdi.

TIP BAYRAMI KUTLAMA ZİYARETLERİNDE BULUNDU

AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, Şamlar Köyü Esentepe Pazaryeri ziyaretinin ardından,14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla İlçedeki sağlık kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederek sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutladı.

FOTO GALERİ YÜKLENİYOR...


Haber : Muhammet SORHAN

Abone Ol