Kaymakam Çorumluoğlu öğretmen adaylarına kariyerini anlattı
Kaymakam Çorumluoğlu öğretmen adaylarına kariyerini anlattı
Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Zonguldak
Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi'nce düzenlenen "Kariyer
Günleri" etkinliğine katıldı.
Çorumluoğlu, öğrencilere "Makamları sizlere bırakacağız, yeni bir nesil
geliyor, önünü açmamız gerekiyor. Zaman değişiyor, zaman zaman buna uyum
sağlamakta zorluk çekiyoruz" dedi.
Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Bülent Ecevit
Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi
Konferans Salonu'nda
düzenlenen"Bir Başarı Hikayesi: Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail
Çorumluoğlu" başlıklı söyleşide öğretmen adayları ile bir araya geldi.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan BEÜ Ereğli Eğitim
Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Soner Yavuz, öğrencilere çalışmadan, emek
harcamdan gelen başarının başarı sayılmayacağını söyledi. Yavuz, "Heyecan duymadığınız işler
başarılamaz. Sevdiğiniz iş olan öğretmenliği yapın, insanlara önyargısız bakın, diğer yandan sabır, azim ve kararlılığınız
sizi gelecekte hedeflediğiniz noktaya taşıyacaktır," dedi.
Kaymakam İsmail Çorumloğlu,
öğrencilere meslek hayatının kısa bir özetini yaptıktan sonra, birilerinin insanı bir yere taşıması
durumunda ezikliğinin yaşanabileceğini belirterek, "Kimseye borcunuz olmaması
güzel bir duygudur. Cebinizde paranız yoksa başınız dik gezemezsiniz. Ülke olarak daha sekiz on yıl öncesine kadar
IMF'ye borcumuzdan dolayı rahat bir ülke değildik. Bu meyanda bakıldığında biz
artık görevimizi tamamladık ve bir süre daha çalıştıktan sonra emekli olacak ve
ayrılacağız. Makamları sizlere bırakacağız, yeni bir nesil geliyor, önünü
açmamız gerekiyor. Zaman değişiyor, zaman zaman buna uyum sağlamakta zorluk
çekiyoruz. Ben kaymakamım, sosyal medyam yok. Bu saate kadar kullanmadım, bu
saatten sonra da kullanmayacağım. Ama başarılı arkadaşlarımız var bunu
kullanan," dedi.
"ZAMANI TAKİP ETMEK GEREK!"
Gençleri hayata hazırlamakta yeterince iyi sonuçlar
alamadıklarını, gençlerin de ilgi eksikliği olduğunu ifade eden Çorumluoğlu
şöyle devam etti:
"Gediz Kaymakamıyken yüksekokulda derse giriyordum, derste
öğrencilere geçen haftanın ülkedeki en önemli olayı nedir, ilçedeki en önemli
olay nedir soruyordum. Bakıyordum gençlerimiz bunları bile takip etmekte
zorlanıyorlar. Okuyorsunuz, ama
dışarıdaki olayları takipte de ilgili olmakta yarar var. Her konuyu bilmek
zorunda değilsiniz ama biraz da takip etmek gerekiyor. Hem bilgi anlamında, hem
de zamanı takip etme anlamında kendimizi yetiştirmemiz gerekiyor."
"KAYMAKAMLIĞIN GÖRÜNMEYEN TARAFI..."
Çorumluoğlu, çocukluğunda kaymakamların önemli kişiler
olduğuna yönelik toplumsal algının kendisi üzerinde etkili olduğunu ifade
ederek şunları söyledi:
"Ben mesela valiyi kaymakam oluncaya kadar görmedim. Kaymakamlık bize sempatik geldi. Kaymakamlar hep yaşam standardı olarak belli
bir standardın üstünde yaşar. Devletimizden Allah Razı olsun. Devlet eskiye
göre azalmakla beraber, fiziksel imkan olarak belli bir imkan sağlamıştır
hep. Ama bu işin görünen bir kısmıdır.
Bir de kaymakamlığın görünmeyen kısmı vardır. Halk kaymakamlığın görünen
kısmını değerlendirir. Bir sürü para alıyor, fiziki imkanları iyi gibi şeyler
söylenir ama bizim çektiğimiz sıkıntıları vatandaş bilmez ve görmez. Bir
kaymakam ne tür bir sıkıntı çekebilir diyebilirsiniz. Zile basıyor, hizmetli
geliyor, aşağı iniyor araba bekliyor. Kaymakam olurken buna hayrandık ama ne
zaman koltuğa oturduk, kazın ayağının öyle olmadığı ortaya çıktı. Mesela bir şehit ailesine şehit haberinin
verilmesi. Siz annesiniz, babasınız veya kardeşiniz askerde. Bu şehit haberini
aileye vereceksiniz. Nasıl vereceksiniz? Bir anneye, babaya oğlun şehit oldu
demek kolay bir şey mi? Bunlar mesleğin görünmeyen tarafı. Bizim en yaşamayalım
dediğimiz taraf.
Deprem oldu köye gittik, deprem, yangın, sel en sıkıntılı anlarımızdır şehit haberinden
sonra. Bunlar psikolojik olarak yönetimi zordur. İnsan yönetimi zordur doğal
afetlerde. Sel olmuş, köye gidiyorsunuz, vatandaş perişan, birilerinin bir şey
yapması gerekiyor iş size düşüyor. Vatandaş size soruyor Kaymakam Bey evimize
girelim mi diye. Dışarıda şakır şakır yağmur yağıyor. Girsin mi diyeceksiniz,
girmesin mi? Girmesin deseniz bir dahaki deprem ne zaman olacak bilmiyorsunuz,
gir deseniz beş dakika sonra yeniden deprem olursa bunun yükünü nasıl
taşıyacaksınız?"
"SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPIN!"
Öğretmenliğin de kaymakamlığa benzediğini, insan yetiştirme
konusunda önemli olduğunu dile getiren Çorumluoğlu, öğretmenliğin ücretsel
değerinin istenilen seviyede olmadığını söyledi.
Çorumloğlu, "Son dönemde bakıyorum, öğretmenler arasında bir
istatistik yapılsa işini severek yapanların oranı yüzde yirmiyi geçmez. Ama insan işini sevmiyorsa, o işte muvaffak
ve mutlu olma imkanı yoktur. Sevdiğiniz işi yapacaksınız. Ferhat Göçer
doktordur ama şarkıcılık yapar. Her zaman işinizi yapma tercihi sizin önünüze
konulmaz. Ailenizin ekonomik durumu dolayısıyla çoğu zaman mesleğinizi seçmek
zorunda kalırsınız. İşte o zaman otuz yıllık sıkıntılı bir meslek yaşantısı
sizi bekliyordur, bu da hem size, hem çevrenize eziyet olur. Bu sıkıntıyla yetiştirdiğiniz
öğrencilerden de istenilen verimi alamazsınız."
İŞ HAYATINDA BAŞARI...
İş hayatında başarı için öğrencilere öğütler veren Kaymakam
Çorumluoğlu şunları söyledi:
"Ticaret yapıyorsunuz, bir:
kimsenin yapmadığı işi yapın.
Simit Sarayı; bu memlekette daha önce de simit satanlar vardı. Adam
çıktı simitten milyon dolarlık şirket kurdu. Kimsenin yapmadığı bir işi yaptı,
sonra onu başka bir firmaya sattı.
İkincisi, herkesin yaptığı işin en iyisini yapın. Sakıp
Sabancı, ben hayatta sanayici olmayıp, sıradan bir insan da olabilirdim. Belki
ayakkabı boyacısı olabilirdim, ayakkabı boyacısı da olsam, Hilton'un karşısında
ayakkabı boyacısı olurdum, diyor. Anlayışa bakın.
Kolay yoldan bunlara ulaşmayı vatandaşımız seçmeye başladı.
Bana soruyorlar kaymakamlık sınavını nasıl kazandın diye. Maliyede memurdum,
iktisat fakültesini 76 ortalama ile bitirdim. Bu iyi bir ortalamaydı. Bir sene,
bir buçuk sene maliyede çalıştım. Baktım bana göre değil bu iş. Sultanahmet
meydanında çalışıyorum. Öğlen yemeğinden sonra insanların turist olarak geldiği
yerleri geziyoruz. Bütçe daire başkanıma istifa edeceğimi söyledim. Maliyede
memurluğa herkes torpil bularak girmeye çalışıyor. Bir Cuma günü akşam
dilekçeyi yazdım, bütçe daire başkanının önüne koydum. Cebimde yüz lira para var.
Ar ettim, Kefsut'a dönmedim. Kaymakamlık sınavına elli beş gün var. Elli beş günde günde on iki saat ders
çalıştım. Bize sen kaymakam oldun
diyorlar. Birisi beni Ereylin'in önünde gezerken buldu, sen kaymakam oldun
dedi, yok böyle bir şey. Elli beş gün on
iki saat ders çalışmak kolay bir şey değil. Bunu niye anlattım, bir yere gelecekseniz o yer
için çaba sarf etmek zorundasınız. O dışarıda gördüğünüz , lüks arabalara binen
insanlara bakın, onlar da o eforu göstermiş, siz uyurken onlar çalışmıştır."
"MUTLAKA ALTERNATİF BİR İŞİNİZ OLSUN"
Öğrencilere, günlük çalışmanın yanı sıra ikinci bir iş, bir
hobi bulmalarını öğütleyen Çorumluoğlu şöyle devam etti:
"Kendinize bir iş bulacaksınız, spor yapabilirsiniz, bir
sanatla uğraşabilirsiniz ama mutlak sizi rahatlatacak işi bulmak zorundasınız.
Legal olmak ve insanlığa zararı olmamak kaydıyla mutlaka bir iş yapacaksınız.
Balık tutun, yüzmeye gidin, ağaç oymaya gidin. Padişahlar ikinci bir iş
yaparlar, ağaç oymacılığı, sanat bir iş yaparlar. Bizde akşam olunca herkes
televizyonun karşısına oturur, eline cep telefonu alır. En son moda tükenmişlik
sendromu. Adam her şeyim var mutlu
değilim diyor. Burada bir tezat var. Bir
insanın her şeyi varsa neden mutlu olmaz? Mutlaka kendinize bir iş bulmanızda
yarar var. Mutlaka mutlu olacaksınız. Mutlaka alternatif bir işiniz olsun. Onu
yapmazsanız yaptığınız işten yorulursunuz."
SACAYAĞI SALLANIRSA...
Hayatın üçlü bir sacayağı olduğunu ifade eden Çorumluoğlu,
bu sacayağının birincisinin özel hayat, ikincisinin aile hayatı, üçüncüsünün de
iş hayatı olduğunu söyledi.
Çorumluoğlu, "Eğer bu üçlü sac ayağını denk
oturtturamazsanız, bu sac ayağı sallanır.
Eğer bu üç ayağı denk yaparsanız, işinize, ailenize ve kendinize denk
vakit ayırırsanız hayatta mutlu olursunuz. Yaptığınız işin de hakkını
verirsiniz, ailenizin hakkını da verirsiniz, kendi hakkınızı da verirsiniz,
mutlu olursunuz" diye konuştu.
Söyleşinin ardından, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Soner
Yavuz, günün anısına Kaymakam
Çorumluoğlu'na plaket ve çeşitli hediyeler takdim etti.
Söyleşiyi, Ereğli Emniyet Müdürü Ferdi Kuyu, kamu ve sivil
toplum kuruluşu temsilcileri, öğretim üyesi ve öğrenciler izledi.
Haber : H Aksakal