KDZ. EREĞLİNİN ALTIN YUMRUĞU...
Milli Takım Boks Antrenörü Yusuf Öztürk Kdz. Ereğli´nin bokstaki gurur kaynağı...
Yusuf Öztürk 1973 Rize İkizdere doğumlu.1982 yılında Ereğli’ye gelen Yusuf Öztürk öğrenimini Ereğli’de tamamladı. Daha sonra Sakarya Üniversitesi spor akademisi Beden Eğitimi okudu ve şimdi Gülüç Vesile Dikmen İlköğretim Okulunda Beden eğitimi Öğretmenliği, Erdemirspor boks antrenörlüğü ve Milli Takım’da boks antrenörlüğü yapıyor.
3’ü kız 6 kardeş olan Öztürk, iki abisinin de yakın dövüş sporuyla ilgilendiğini söylerken birinin tekvando diğerinin de kungfu sporuyla ilgilendiğini belirtti. Ağabeylerinin “Hepimiz benzer sporlar yapıyoruz sen başka spor yap” demeleri üzerine Öztürk’ü zorla boks’a yazdırmışlar. 1987 yılında boks’a başlayan Öztürk, 2 ay gibi kısa bir süre sonra salonda duvar minderi üzerinde çalışırken hocası Cemal Güven yanına gelerek seni Türkiye Şampiyonasına götüreceğim demiş ve serüven o zaman başlamış.
7 KEZ TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞU
İlk şampiyonasına İskenderun’da katılan altın yumruk Yusuf Öztürk, şampiyonada 3 maçının 2’sini kazanarak finale yükselir, finalde ise 3-2 kaybederek 2. olur.
İskenderun’da 1988 yılında yapılan Türkiye şampiyonası dönüşünde, Milli takıma çağrılan altın yumruk 2000 yılına kadar 300’ü aşan resmi maçta yumruk sallamış. 11 kez Türkiye şampiyonasına katılan altın yumruk Yusuf Öztürk, 10 kez finale çıkmış ve 1’kez de yarı finalde elenmiş. 10 finalin 7 sinde Türkiye şampiyonu olmuş 3’kez’de Türkiye 2.’liği elde etmiş ve 1 kez yarı finalde elenen altın yumruk Yusuf Öztürk, yarı finalde kaybettiği rakip ise ünlü Milli boksörümüz Sinan Şamil Sam olmuş.
300 ‘ü aşan müsabakalar arasında 7 Türkiye şampiyonluğunun yanı sıra Avrupa 3.’lüğü de bulunan Yusuf Öztürk Avrupa şampiyonalarında 30’dan fazla madalyaya sahip.
UNUTAMADIĞI MAÇI
Altın yumruk Yusuf Öztürk, kendisi için sonu en iyi olan maçı söyle anlattı.
“Avrupa Şampiyonası maçı ve çeyrek final maçıydı yani kazananın madalya alacağı bir maçtı. Bir Alman boksörle karşılaşacaktım ve karşımdaki rakip hem gençler hem de büyüklerde dünya şampiyonu olmuş, olimpiyatlarda 2. Olmuş kaliteli bir boksördü.Akşam maçı düşündüğümde her defasında maçı kazanabilirliyim diye soruyordum kendime.Maç günü geldiğinde kafamda maçı derledim, toparladım çünkü zor maç olacağını biliyordum.Ringe çıktığımda kafam sakindi gonk çaldığında rakibimi biliyordum beni hemen ezmek isteyecekti ve baskı kurmaya çalışacağını biliyordum.Baskı kurmak için üzerime geldiği anda ben bir kroşe çıkardım ve tam yerine oturdu orada oyun çözüldü ve hakem saymaya başladı ama maç bitmemişti 3 raunda ta o bana 2 defa saydırdı bende 3 defa saydırdım ve maçın sonunda ben kazandım.”
EREĞLİ’DE POTANSİYEL YÜKSEK AMA VELİLER ENGEL
Ereğli’de boks potansiyeli yüksek olduğunu belirten Yusuf Öztürk, velilerin buna engel olduğunu söylüyor. Öztürk, bu sporun dünyada en tehlikeli spor dalları arasında 17. Sırada bulunduğunu dile getirirken futbolun bile sıralamada bokstan üst sıralarda olduğunu belirti.
Bu konu sadece Ereğli için değil tüm Türkiye’de olduğunu söylerken velilerin çocukları için sadece okusun mühendis olsun, doktor olsun, öğretmen olsun gözü ile baktığını ama herkesin doktor, öğretmen ve mühendis olma şansı olmadığını belirterek kendinden örnek veren Öztürk şu sözlerle devam etti.
“Ben spor yaptım şimdi bir yerdeyim, A milli takımın antrenörlüğünü yapıyorum, öğretmenim, bir kulübü çalıştırıyorum, boks federasyonu yönetim kurulu üyesiyim ve devlet sporcusu olacağım ve bunların hepsini spordan kazandım.
Gençlerin boş zamanlarında spor ile uğraşmaları onları geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalarına sebep olur.Benim öğrencilerimden bazılarının okulda dersleri kötü iken boks sporuna başladıktan sonra disiplinin ve eğitimin derslerindeki başarı düzeyinin arttırdığını gördüler. Şimdi hepsi çalışkan birer öğrenci, geleceğe umut ile bakıyorlar ve onlara göre, ‘Boks gibi zor bir sporu yapabiliyorsak bu hayatta yapamayacağımız hiç bir şey yoktur’ felsefesi hakim. Öğrencilerimin başarılı olması beni de mutlu ediyor. Şampiyon yetiştirmek çok basit, ben sporcu yetiştiriyorum”
3’ü kız 6 kardeş olan Öztürk, iki abisinin de yakın dövüş sporuyla ilgilendiğini söylerken birinin tekvando diğerinin de kungfu sporuyla ilgilendiğini belirtti. Ağabeylerinin “Hepimiz benzer sporlar yapıyoruz sen başka spor yap” demeleri üzerine Öztürk’ü zorla boks’a yazdırmışlar. 1987 yılında boks’a başlayan Öztürk, 2 ay gibi kısa bir süre sonra salonda duvar minderi üzerinde çalışırken hocası Cemal Güven yanına gelerek seni Türkiye Şampiyonasına götüreceğim demiş ve serüven o zaman başlamış.
7 KEZ TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞU
İlk şampiyonasına İskenderun’da katılan altın yumruk Yusuf Öztürk, şampiyonada 3 maçının 2’sini kazanarak finale yükselir, finalde ise 3-2 kaybederek 2. olur.
İskenderun’da 1988 yılında yapılan Türkiye şampiyonası dönüşünde, Milli takıma çağrılan altın yumruk 2000 yılına kadar 300’ü aşan resmi maçta yumruk sallamış. 11 kez Türkiye şampiyonasına katılan altın yumruk Yusuf Öztürk, 10 kez finale çıkmış ve 1’kez de yarı finalde elenmiş. 10 finalin 7 sinde Türkiye şampiyonu olmuş 3’kez’de Türkiye 2.’liği elde etmiş ve 1 kez yarı finalde elenen altın yumruk Yusuf Öztürk, yarı finalde kaybettiği rakip ise ünlü Milli boksörümüz Sinan Şamil Sam olmuş.
300 ‘ü aşan müsabakalar arasında 7 Türkiye şampiyonluğunun yanı sıra Avrupa 3.’lüğü de bulunan Yusuf Öztürk Avrupa şampiyonalarında 30’dan fazla madalyaya sahip.
UNUTAMADIĞI MAÇI
Altın yumruk Yusuf Öztürk, kendisi için sonu en iyi olan maçı söyle anlattı.
“Avrupa Şampiyonası maçı ve çeyrek final maçıydı yani kazananın madalya alacağı bir maçtı. Bir Alman boksörle karşılaşacaktım ve karşımdaki rakip hem gençler hem de büyüklerde dünya şampiyonu olmuş, olimpiyatlarda 2. Olmuş kaliteli bir boksördü.Akşam maçı düşündüğümde her defasında maçı kazanabilirliyim diye soruyordum kendime.Maç günü geldiğinde kafamda maçı derledim, toparladım çünkü zor maç olacağını biliyordum.Ringe çıktığımda kafam sakindi gonk çaldığında rakibimi biliyordum beni hemen ezmek isteyecekti ve baskı kurmaya çalışacağını biliyordum.Baskı kurmak için üzerime geldiği anda ben bir kroşe çıkardım ve tam yerine oturdu orada oyun çözüldü ve hakem saymaya başladı ama maç bitmemişti 3 raunda ta o bana 2 defa saydırdı bende 3 defa saydırdım ve maçın sonunda ben kazandım.”
EREĞLİ’DE POTANSİYEL YÜKSEK AMA VELİLER ENGEL
Ereğli’de boks potansiyeli yüksek olduğunu belirten Yusuf Öztürk, velilerin buna engel olduğunu söylüyor. Öztürk, bu sporun dünyada en tehlikeli spor dalları arasında 17. Sırada bulunduğunu dile getirirken futbolun bile sıralamada bokstan üst sıralarda olduğunu belirti.
Bu konu sadece Ereğli için değil tüm Türkiye’de olduğunu söylerken velilerin çocukları için sadece okusun mühendis olsun, doktor olsun, öğretmen olsun gözü ile baktığını ama herkesin doktor, öğretmen ve mühendis olma şansı olmadığını belirterek kendinden örnek veren Öztürk şu sözlerle devam etti.
“Ben spor yaptım şimdi bir yerdeyim, A milli takımın antrenörlüğünü yapıyorum, öğretmenim, bir kulübü çalıştırıyorum, boks federasyonu yönetim kurulu üyesiyim ve devlet sporcusu olacağım ve bunların hepsini spordan kazandım.
Gençlerin boş zamanlarında spor ile uğraşmaları onları geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalarına sebep olur.Benim öğrencilerimden bazılarının okulda dersleri kötü iken boks sporuna başladıktan sonra disiplinin ve eğitimin derslerindeki başarı düzeyinin arttırdığını gördüler. Şimdi hepsi çalışkan birer öğrenci, geleceğe umut ile bakıyorlar ve onlara göre, ‘Boks gibi zor bir sporu yapabiliyorsak bu hayatta yapamayacağımız hiç bir şey yoktur’ felsefesi hakim. Öğrencilerimin başarılı olması beni de mutlu ediyor. Şampiyon yetiştirmek çok basit, ben sporcu yetiştiriyorum”
Haber :