GÜNDEM

KDZ.EREĞLİ'DE 'GİRİŞİMCİLİK' PANELİ

Prof.Dr. Nazif Gürdoğan, ERDEMİR'in Ereğli'de bulunmasının herkesi sac ticaretine yönlendirdiğini ve insanların girişimciliğini körelttiğini söyledi.

Abone Ol

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kdz.Ereğli Şubesi tarafından, "Türkiye'de Girişimcilik ve Geçmişten Günümüze Girişimcilik Kültürü" konulu bir panel düzenlendi.


MÜSİAD Kdz. Ereğli Şubesi tarafından Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleşen panele konuşmacı olarak Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Prof.Dr. Nazif Gürdoğan, İstanbul Ahilik Araştırma ve Eğitim Vakfı Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Dr. Ali Mazak ve İstanbul Dersaadet Kültür Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse katıldı.


Kdz. Ereğli MÜSİAD Şubesi Başkanı İbrahim Sezer toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, bu tür organizasyonları periyodik aralıklarla yapmayı sürdüreceklerini belirterek panele davet edilen konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür etti.


Panelde konuşan İstanbul Dersaadet Kültür Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse, İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in girişimcilik anlayışından örnekler verdi. Dünyada ilk Alışveriş Merkezi'nin İstanbul'a Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırıldığını belirten Berse, şunları söyledi: "Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettiğinde, İstanbul'un bir dünya şehri olması için kapalı çarşı yaptırdı. O kapalı çarşı 560 yaşında. Bu gün AVM'lerden bahsediliyor. Dünyanın ilk AVM'si o zaman yapılmış. İstanbul kapalı çarşıda 20 bin esnaf vardır. Tüm gelirleri Ayasofya'ya bağlanmıştır." Berse, ayrıca, Fatih Sultan Mehmet'in hem Cenevizlilerle hem de Yahudi tüccarlarla kendilerinden düşük vergi alma karşılığında dünya ticaretini Türklere öğretmeleri için anlaşma yaptığını dile getirdi.
Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da, dünyanın artık mahalleye dönüştüğünü ifade ederek bir şeyin doğru yapılması durumunda dünyanın kapılarının ona açık olduğunu söyledi. Doğruya ve kaliteye hiçbir ülkenin pasaport soramayacağını dile getiren Prof.Dr. Gürdoğan, Sony, Dell, Microsoft, Cocacola gibi dünya markalarından örnekler verdi.
Türkiye'deki girişimcilerin artık dünyalı olma zorunluluğu bulunduğuna işaret eden Prof.Dr. Gürdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne üretirsek üretelim dünya standartlarında yapmalıyız. O zaman bütün dünyayı pasaportsuz gezeriz. Bizim esnafımızın duvarlarında hâla 'Satılan mal geri alınmaz' yazısı duruyor. Biz artık ürettiğimiz malın arkasında durmalıyız. Biz Türkiye olarak ürettiklerimizde Avrupa'nın kalitesini aratmamalıyız. Kalitede Avrupa, maliyetlerde Çin ile yarışmak zorundayız. Bulunduğunuz bölgede büyük olmak Türkiye'de büyük olmak anlamına gelmez. Türkiye'de büyük olmak istiyorsanız bir ayağınızın İstanbul'da olması gerekir. İstanbul'dan Türkiye'yi daha iyi görürsünüz. Türkiye'de büyük olmak Avrupa'da büyük olmak anlamına gelmez. Avrupa'da büyük olmak için bir ayağınızın Londra'da olması gerekir. Avrupa'da büyük olmak dünyada büyük olmak anlamına gelmez. Dünyada büyük olmak için bir ayağınızın Amerika'da olması gerekir. Büyümek istiyorsan bir ayağının dışarıda olması gerekir. Hedefinizi ne kadar yüksek tutarsanız, o kadar yüksek hedefe ulaşırsınız."


Prof.Dr. Gürdoğan konuşmasında, Ereğli'den de örnekler vererek ERDEMİR'in Ereğli'de bulunmasının herkesi sac ticaretine yönlendirdiğini ve insanların girişimciliğini körelttiğini ifade etti.


Haber : iha

Abone Ol