KENDİ İŞİNİN PATRONU OLDULAR
Zonguldak'ta aynı aileden 10 kardeş, kurdukları çay bahçesinde eş ve çocukları ile birlikte 20 kişiyi istihdam ediyor. Çetin kardeşler hem çalışıyor hem de okuyorlar. Yaz dönemlerinde çay bahçesinin kadrosu 40 kişiye ulaşırken, çay bahçesinde hafta içinde ortalama 80, hafta sonlarında 400 kişilik servis açılıyor.
ÇETİN AİLESİNDEN 10'U KARDEŞ 20 KİŞİ BİRLİKTE ÇALIŞIYOR
Akrabaların bir arada geçinmeleri zor olmasına rağmen
bu birlikteliği başardıklarını belirten kardeşlerden Ayşe Cenikli, "Günün nasıl
geçtiğini pek anlamıyoruz. Yaz, kış nasıl gelip geçti hiç bilmiyoruz. Ortam çok
güzel oluyor. Kavga ettiğimiz anlar da oluyor. Akrabalarla çalışmak eğlenceli
oluyor, çünkü küslük olmuyor aramızda. Hepimiz her yemeği yapabiliyoruz. Damak
zevkimiz hemen hemen aynı. Ben çok güzel sarma sarar ve pişiririm. En zevk
aldığım işlerden biri sarma sarmaktır. Kız kardeşim, baklavayı çok güzel açar.
Baklavası meşhurdur. Diğer kız kardeşimin yaptığı poğaçalar, börekler çok
güzel. Bir kız kardeşim lokmayı güzel yapar. Gelinlerimiz kahvaltı hazırlar.
Buraya ilk geldiğimde menüleri yapılabilecekleri ben önerdim. Bunun için çete
başı olarak beni gösteriyorlar. Zaman zaman tansiyonum yükseliyor ama
küçüklerde benden daha çok yükseliyor" dedi.
Çetin ailesinin gelini Yasemin Meşe ise kendisinin halk eğitim merkezinde eğitici olarak çalışmasına rağmen her sabah çay bahçesinde kahvaltı hazırlama işinin kendisine düştüğünü söyledi. Neşeli bir ortamda mesaiye başladıklarını anlatan Meşe, şöyle konuştu: "Biz ailecek olduğumuz için çok güzel bir ortamda günümüz geçiyor. Boş günlerimizde bile buraya gelirim. Bunlarla vakit geçirmeyi çok severim. Kahvaltı hazırlamak benim görevim. Hergün onlarla beraber vakit geçiririz. Yardımlaşarak, hep beraber neşe içerisinde vakit geçiriyoruz. Burada çalışmak evde çalışmaktan daha zevkli oluyor. Ne bileyim ortamdan oluyor herhalde. Ben halk eğitimde usta öğretici olarak çalışıyorum. Çalışanlar hep akraba olduğu için eşlerimiz de, çocuklarımız da burada oluyor. Yeri geliyor onlar da çalışıyor. Kahvaltı menüsünün yanı sıra, sigara böreği, sucuklu yumurta, yapıyoruz, gittiğimiz her yerde bunun övgüsünü alıyoruz. Tabi ara sıra kızdığımız, birbirimize bağırdığımız oluyor, ama küslük olmuyor. Küçük, büyüğün ya da hatalı olan diğerinin gönlünü alıyor. Bu bir bardak çay ile bile olabiliyor. Hepsi marifetli. Ayırım yapamam."
Teyzelerinin yaptığı siparişleri müşterilere götüren Tolga Çetinkaya ise hem okuyup hem de çalıştığını söyledi. Çay bahçesindeki görevi nedeniyle zaman zaman okuldan kaçma fırsatı bulduğunu anlatan Tolga Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zorlukları var ama herkes akrabam olduğu için sıkıntı olmuyor. 7 senedir çalışıyorum. Okurken çalışmak zor oluyor ama zevkli de oluyor. En azından okuldan kaçma fırsatım oluyor en azından. Sıkıntılı olduğu zamanlar da oluyor ama hep kuzenlerimle birlikte çalıştığım için sıkıntı yaşamıyorum. Genellikle garsonluk yapıyorum, kasaya ya da mutfağa geçtiğim bile oluyor. Yaz mevsiminde kuzenlerin sayısı sadece 15 oluyor. Genel kadro diğer akrabalarla birlikte 35'i buluyor. Bende yemek yapmayı öğrendim. Saç kavurmayı güzel yaparım. Börek yaparım. Tabi biz bunu müşteriye yapmıyoruz. Genel de teyzemler yapıyor. Ama tansiyon yüksek olduğunda kendimiz de siparişi hazırlayabiliriz."
Çetin kardeşlerin en küçüğü olan ve idari işlerinin tamamının omuzuna bindiğini belirten Kadir Çetin de sözlerine şöyle devam etti: "Biz ekip olarak 8 kişiyiz. Yeğenlerimiz ve ablalarımızla birlikte hafta sonları ve yaz dönemlerinde sayılarımız, 25'e çıkıyor. Turizm işletme mezunuyum. Bununla ilgili mesleki eğitim de aldım. Eğitim aldığım alan olduğu için işimle ilgili yeni planlamalar yapabiliyorum. Bizim için önemli olan müşteri memnuniyeti ve ürün kalitesi. Biz mekana, işverene ve insana dayalı sistem değil de insanların rahatlığını ön planda tutan ve müşteri odaklı bir işletmeyiz. Spesifik ürünler üreterek, sürekliliği sağlamaya çalışıyoruz. Büyük kongrelerin kokteyllerini, kafe breaklerini, düğün organizasyonlarını da yapıyoruz. Part time öğrenci kiralayarak, gerekli destekleri alabiliyoruz. Ekip buna müsait. Mevcut kadromuz hepsi aileden. Yeğenlerimiz, ablalarımız, kardeşlerimiz var. Aile ile çalışmanın sıkıntıları var. Bu sıkıntıları da aşmanın yolu ailedir. Bu kavram araya gir dimi tüm sıkıntılar aşılıyor. Rahmetli anne ve babadan gelen bağımız var. Kardeşler, yeğenler arasında aile kavramı girdimi akan sular duruyor. Maddiyatın veya başka şeyin bir hükmü kalmıyor. Çok bağlıyız. Bunun getirisi çok fazla, bu sayede bu noktaya ulaştık. Bizde 10 el, olunca daha fazla sesimiz gür çıkıyor. İşi daimi kılmak ve genç neslimize iyi bir gelecek sağlamak hedefindeyiz. 10 yaşındaki yeğenim bile yemek yapma heveslisi. Biz bilinçli birey yetiştirmeye çalışıyoruz. Yanımıza gelen çocuklarımıza hayatın zorluklarını gösteriyoruz ve okumayı da özendiriyoruz. Yanımızda yetişen çocuklarımızın tamamı okuyor. Biri kırıldığında ablamla birlikte günlerce uyumadığımızı bilirim. Ben çok iyi yemek yaparım. Hamur işinden anlamamam ama balık ve et yemeklerin çok iyi yaparım. Mutfak ekibinin hepsinin ayrı ayrı yaptıklarını çok seviyorum. Aslında bir işletme için bulunmak hint kumaşı gibi. Bizim kendi ailemizde böyle bir potansiyel var.
Ekmek arası köfte satışı yaptığı kulübe ile ticarete başladıklarını belirten Osman Çetin, maden ocağında çalışan kardeşinin ekonomik desteği ile bu konuma ulaştıklarını anlattı.
Öte yandan ailenin 10 yaşındaki bireyleri de bisküvi tatlısı gibi birçok yemek
ve tatlı çeşidini yapabiliyor.
Çay bahçesinin daimi müşterilerinden Ülkü Aşçı ise aile sıcaklığını bulduğu
için sürekli aynı çay bahçesine gittiğini ifade etti.
Çetinlerin hedefinin istikrarı sağlayarak bölgede ve ülkede gösterilen örnek
işletme olmak olduğu belirtildi.
Haber : iha