Köktük, suç örgütleri ve engellilerle ilgili ne sordu?
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TBMM Başkanlığı´na Suç Örgütleri ve engellilerle ilgili iki ayrı soru önergesi verdi. <br><br>
TBMM Başkanlığı'na Suç Örgütlerinin ekonomik bilançosu ile engellilerin ötekileştirme konusunda iki ayrı soru önergesi veren Ali İhsan köktürk'ün dilekçelerini aynan yayınlıyoruz:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Ali İhsan KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
'İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) "Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu" adlı araştırmasına göre 2010 yılında 27 kalemde Türkiye'de yasadışı faaliyetlerde oluşan ciro en az 8 milyar TL olarak gerçekleşti. Suç ekonomisinden elde edilen net kazancın ise en az 3 milyar 250 milyon lira olduğu tahmin ediliyor.
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan suç ekonomisinin kamu düzeni açısından büyük tehlike oluşturduğunu belirterek, 'Ekonominin kara deliğine dönüşen, insanlarımızın canına ve malına kasteden suç ekonomisinin önüne geçmek için kolluk kuvvetlerine ve hukuk sistemimize büyük iş düşüyor' dedi.
Yahya Arıkan suç ekonomisinin önüne geçmek için kolluk kuvvetlerine ve hukuk sistemine büyük iş düştüğünü vurgulayarak, suç ekonomisin temelde kayıt dışı ekonomi içinde büyüdüğünü, aynı zamanda bu durumun kamu düzeni açısından büyük tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
İSMMMO'nun, Emniyet Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu verileri ile Birleşmiş Milletler ve OECD suç istatistikleri üzerinden yaptığı araştırmaya göre; suç ekonomisi asıl olarak doğrudan suçla elde edilen "kriminal sektör" ve kaçakçılığa dayanan "illegal sektör"den oluşuyor.
İllegal sektörü; yasalara aykırı üretim ve dağıtım, kriminal sektörü ise doğrudan suça dayanan yüksek riskli ve karlı girişimler oluşturuyor. Uyuşturucu, insan ticareti, hırsızlık gibi klasik suç kalemlerinin yanı sıra, yüksek oranlı Özel Tüketim Vergisi ve gümrük vergileri yüzünden cazip hale gelen içki, sigara, çay gibi ürünlerde yasadışı ticaret pazarın beşte birine kadar ulaşıyor.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu Raporu'nda, veriler ve elde edilen kazançlar "sektör" bazında da tek tek ele alınarak 2010 yılı Türkiye suç ekonomisinin panoraması ortaya konuluyor.' (Ulusal basından)
Buna göre;
1. Suç ekonomisinin artmasıyla gelir dağılımının bozulacağı, sosyal ve siyasal kirlenmelere yol açacağı muhakkaktır, bu durumda güvenlikten de söz etmek olanaklı olmayacaktır, son 9 yıllık iktidarınız süresince suç ekonomisiyle nasıl mücadele edilmiştir, bu mücadelede başarılı olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
2. 9 yıllık iktidarınızda kaç organize suç örgütü ortaya çıkarılmış, kaç kişi yargıya teslim edilmiştir?
3. Suç ekonomisinin oluşmasını önlemede en büyük etkenlerden biri temiz bir siyaset ve kamu yönetiminin oluşturmaktır, bu konuda Hükümet olarak gerekli çalışmaları yaptığınıza inanıyor musunuz?
4. Bazı ürünlere uygulanan ÖTV'nin çok yüksek olmasının kaçakçılığa neden olduğu görülmektedir, bu konuda nasıl önlem almayı düşünüyorsunuz? ÖTV'de indirim yapılması konusunda bir çalışmanız var mıdır?
5. Yolsuzluklarla ilgili konularda kamu görevlilerinin hiçbir merciden izin alınmadan, siyasetçilerin ise dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanabilmelerine olanak sağlayacak yasal çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?
6. Tüm gerçek kişilerin T.C Kimlik numaraları, tüzel kişilerin ise vergi numaralarında oluşturulacak bir bilgi bankasıyla, servet edinimlerinin ve gelirlerini izlenmesini sağlayacak yasal düzenlemeler almayı düşünüyor musunuz?
7. OECD bünyesinde faaliyet gösteren uluslararası alanda kara parayla mücadele organizasyonu Mali Eylem Görev Gücü' (FATF) Türkiye'yi 10 ülkenin bulunduğu "kara liste"ye almıştır. FATF'ın 26 Haziran'da açıkladığı listeye göre kara paranın aklandığı birinci derecedeki ülkeler İran ve Kuzey Kore'dir. Türkiye ile birlikte 8 ülkenin yer aldığı ikinci derecedeki kara listede ise Bolivya, Küba, Etiyopya, Kenya, Myanmar (Burma), Sri Lanka, Suriye, bulunmaktadır. FATF, Türkiye'nin kara para aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi yönünde adımlar atmasına rağmen, bu alanda eylem planını uygulama konusunda yeterli ilerleme sağlayamadığını açıklamıştır. Söz edilen eylem planının uygulanması konusunda yeni bir çalışma başlatılmış mıdır?
................................
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Ali İhsan KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
'İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi yönetiminde, bağımsız araştırmacılar tarafından hazırlanan 'Türkiye'de Engellilik Temelinde Ayrımcılığın İzlenmesi Raporu'na göre, ülkemizde engelliler eğitim, sağlık, istihdam ve altyapı gibi birçok alanlarda erişilebilirlilik sorunu yaşıyor, ayrımcılığa maruz kalıyor, 'ötekileştiriliyor'; engelliler toplum içinde etkin olarak yer alabilmek için etkin mücadele veriyor. Raporda, engellilerin ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamlarını sürdürmeleri için başta kamunun ve sivil toplum olmak üzere toplumun her kesimine yayılacak etkin politikaların geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ocak-Haziran 2010 dönemini kapsayan 73 sayfadan oluşan raporun sonucuna göre, ülkemizde yasama, yürütme, yargı organları ile toplumun birçok kesimi engellilik konusunu çok iyi bilmiyor.' Sibel Bahçetepe (Cumhuriyet)
Buna göre;
1. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 13'ü engelli yurttaşlarımızdan oluşmaktadır. Bu rakam 8.6 milyon yurttaşımızın engelli olduğu anlamına gelmektedir. Engelli yurttaşlarımızın yüzde 36,3`ü okuryazar değildir. Bedensel engellilerin yüzde 29,5`i, görme engellilerin yüzde 34,9`u, işitme engellilerin yüzde 36,9'u, konuşma engellilerin yüzde 53,1`i, zihinsel engellilerin yüzde 66,9'u, okuryazar değildir. Bu rakamlar, engelli yurttaşlarımızın öğrenim görmelerinin önündeki engellerin kaldırılması konusunda çalışmaların başarısız olduğu görülmektedir. Bu tabloyu değiştirmek için bugünden sonra ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
2. Engelli insanlarımızın yaşadıkları sorunlar, yalnız kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Engellilerin normal bir hayat sürmeleri ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla ve insani gereksinimlerinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu anlamda, engelli vatandaşlara yönelik kamusal hizmetlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Engellilere yönelik kamusal hizmetlerin geliştirilmesi yönünde yeni projeleriniz var mıdır?
3. Engellilere hizmet vermek için çalışan özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütlerine destekleme konusunda ne gibi çalışmalarınız vardır?
4. BM Engelliler Hakkı Sözleşmesi'nin devlete düşen tüm sorumlulukların yerine getirilmesi konusunda bir çalışma yapmayı ve bunu kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Ali İhsan KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
'İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) "Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu" adlı araştırmasına göre 2010 yılında 27 kalemde Türkiye'de yasadışı faaliyetlerde oluşan ciro en az 8 milyar TL olarak gerçekleşti. Suç ekonomisinden elde edilen net kazancın ise en az 3 milyar 250 milyon lira olduğu tahmin ediliyor.
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan suç ekonomisinin kamu düzeni açısından büyük tehlike oluşturduğunu belirterek, 'Ekonominin kara deliğine dönüşen, insanlarımızın canına ve malına kasteden suç ekonomisinin önüne geçmek için kolluk kuvvetlerine ve hukuk sistemimize büyük iş düşüyor' dedi.
Yahya Arıkan suç ekonomisinin önüne geçmek için kolluk kuvvetlerine ve hukuk sistemine büyük iş düştüğünü vurgulayarak, suç ekonomisin temelde kayıt dışı ekonomi içinde büyüdüğünü, aynı zamanda bu durumun kamu düzeni açısından büyük tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
İSMMMO'nun, Emniyet Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu verileri ile Birleşmiş Milletler ve OECD suç istatistikleri üzerinden yaptığı araştırmaya göre; suç ekonomisi asıl olarak doğrudan suçla elde edilen "kriminal sektör" ve kaçakçılığa dayanan "illegal sektör"den oluşuyor.
İllegal sektörü; yasalara aykırı üretim ve dağıtım, kriminal sektörü ise doğrudan suça dayanan yüksek riskli ve karlı girişimler oluşturuyor. Uyuşturucu, insan ticareti, hırsızlık gibi klasik suç kalemlerinin yanı sıra, yüksek oranlı Özel Tüketim Vergisi ve gümrük vergileri yüzünden cazip hale gelen içki, sigara, çay gibi ürünlerde yasadışı ticaret pazarın beşte birine kadar ulaşıyor.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu Raporu'nda, veriler ve elde edilen kazançlar "sektör" bazında da tek tek ele alınarak 2010 yılı Türkiye suç ekonomisinin panoraması ortaya konuluyor.' (Ulusal basından)
Buna göre;
1. Suç ekonomisinin artmasıyla gelir dağılımının bozulacağı, sosyal ve siyasal kirlenmelere yol açacağı muhakkaktır, bu durumda güvenlikten de söz etmek olanaklı olmayacaktır, son 9 yıllık iktidarınız süresince suç ekonomisiyle nasıl mücadele edilmiştir, bu mücadelede başarılı olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
2. 9 yıllık iktidarınızda kaç organize suç örgütü ortaya çıkarılmış, kaç kişi yargıya teslim edilmiştir?
3. Suç ekonomisinin oluşmasını önlemede en büyük etkenlerden biri temiz bir siyaset ve kamu yönetiminin oluşturmaktır, bu konuda Hükümet olarak gerekli çalışmaları yaptığınıza inanıyor musunuz?
4. Bazı ürünlere uygulanan ÖTV'nin çok yüksek olmasının kaçakçılığa neden olduğu görülmektedir, bu konuda nasıl önlem almayı düşünüyorsunuz? ÖTV'de indirim yapılması konusunda bir çalışmanız var mıdır?
5. Yolsuzluklarla ilgili konularda kamu görevlilerinin hiçbir merciden izin alınmadan, siyasetçilerin ise dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanabilmelerine olanak sağlayacak yasal çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?
6. Tüm gerçek kişilerin T.C Kimlik numaraları, tüzel kişilerin ise vergi numaralarında oluşturulacak bir bilgi bankasıyla, servet edinimlerinin ve gelirlerini izlenmesini sağlayacak yasal düzenlemeler almayı düşünüyor musunuz?
7. OECD bünyesinde faaliyet gösteren uluslararası alanda kara parayla mücadele organizasyonu Mali Eylem Görev Gücü' (FATF) Türkiye'yi 10 ülkenin bulunduğu "kara liste"ye almıştır. FATF'ın 26 Haziran'da açıkladığı listeye göre kara paranın aklandığı birinci derecedeki ülkeler İran ve Kuzey Kore'dir. Türkiye ile birlikte 8 ülkenin yer aldığı ikinci derecedeki kara listede ise Bolivya, Küba, Etiyopya, Kenya, Myanmar (Burma), Sri Lanka, Suriye, bulunmaktadır. FATF, Türkiye'nin kara para aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi yönünde adımlar atmasına rağmen, bu alanda eylem planını uygulama konusunda yeterli ilerleme sağlayamadığını açıklamıştır. Söz edilen eylem planının uygulanması konusunda yeni bir çalışma başlatılmış mıdır?
................................
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Ali İhsan KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
'İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi yönetiminde, bağımsız araştırmacılar tarafından hazırlanan 'Türkiye'de Engellilik Temelinde Ayrımcılığın İzlenmesi Raporu'na göre, ülkemizde engelliler eğitim, sağlık, istihdam ve altyapı gibi birçok alanlarda erişilebilirlilik sorunu yaşıyor, ayrımcılığa maruz kalıyor, 'ötekileştiriliyor'; engelliler toplum içinde etkin olarak yer alabilmek için etkin mücadele veriyor. Raporda, engellilerin ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamlarını sürdürmeleri için başta kamunun ve sivil toplum olmak üzere toplumun her kesimine yayılacak etkin politikaların geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ocak-Haziran 2010 dönemini kapsayan 73 sayfadan oluşan raporun sonucuna göre, ülkemizde yasama, yürütme, yargı organları ile toplumun birçok kesimi engellilik konusunu çok iyi bilmiyor.' Sibel Bahçetepe (Cumhuriyet)
Buna göre;
1. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 13'ü engelli yurttaşlarımızdan oluşmaktadır. Bu rakam 8.6 milyon yurttaşımızın engelli olduğu anlamına gelmektedir. Engelli yurttaşlarımızın yüzde 36,3`ü okuryazar değildir. Bedensel engellilerin yüzde 29,5`i, görme engellilerin yüzde 34,9`u, işitme engellilerin yüzde 36,9'u, konuşma engellilerin yüzde 53,1`i, zihinsel engellilerin yüzde 66,9'u, okuryazar değildir. Bu rakamlar, engelli yurttaşlarımızın öğrenim görmelerinin önündeki engellerin kaldırılması konusunda çalışmaların başarısız olduğu görülmektedir. Bu tabloyu değiştirmek için bugünden sonra ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
2. Engelli insanlarımızın yaşadıkları sorunlar, yalnız kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Engellilerin normal bir hayat sürmeleri ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla ve insani gereksinimlerinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu anlamda, engelli vatandaşlara yönelik kamusal hizmetlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Engellilere yönelik kamusal hizmetlerin geliştirilmesi yönünde yeni projeleriniz var mıdır?
3. Engellilere hizmet vermek için çalışan özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütlerine destekleme konusunda ne gibi çalışmalarınız vardır?
4. BM Engelliler Hakkı Sözleşmesi'nin devlete düşen tüm sorumlulukların yerine getirilmesi konusunda bir çalışma yapmayı ve bunu kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?
Haber :