KÖKTÜRK TBMMDE BASIN TOPLANTISI YAPTI...
CHP Zonguldak Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Ali İhsan Köktürk Türkiye Büyük Millet Meclisi&8217;nde bugün basın toplantısı yaptı.
CHP Zonguldak Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Ali İhsan Köktürk Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugün basın toplantısı yaptı.
Köktürk yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız süreçte, Silivri, Balyoz, Kafes, Odatv gibi davaların soruşturma süreçlerinde, yanlı basına tek yanlı bilgi servis edilmesinin, TBMM’yi, soru önergelerimizi ve İçişleri Bakanlığını ilgilendiren yeni bir halkasını sizlerle paylaşmak üzere bu basın toplantısını gerçekleştiriyorum…
Değerli Basın Mensupları
Bildiğiniz üzere; anayasamızın 98. Maddesi uyarınca; TBMM, denetleme yetkisini, “Soru önergeleri” ve maddede yazılı diğer yöntemler yoluyla kullanmaktadır.
TBMM İçtüzüğünün 99. Maddesi uyarınca da; “Yazılı sorular, başbakanlığa veya ait olduğu bakanlığa gönderildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yanıtlanmak zorundadır. Yazılı soruların cevabı yine aynı maddeye göre başbakanlık veya ait olduğu bakanlık eliyle, meclis başkanlığına sunulur ve başkan tarafından bu cevap derhal soru sahibine iletilir.”
Değerli basın Mensupları;
Anayasa ve İçtüzük hükümleri bu kadar açıkken, dün, Odatv davasının emniyet boyutuyla ilgili iddialara yönelik olarak; İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin’e yönelttiğimiz 26. 10. 2011 tarihli yazılı soru önergemize (1/888) verilmeyen ve TBMM’ye ulaştırılmayan yanıtının, 15.12.2011 tarihli Zaman gazetesinde, “ODATV’NİN ODTÜ RAPORUNA BAKANLIKTAN YALANLAMA” başlığıyla soru önergemize ve adımıza atıfta bulunularak yayınlandığını gördük.
Değerli Basın Mensupları;
Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, artık, temsil ettikleri millet adına denetleme görevini yerine getiren milletvekillerine, anayasa ve içtüzük hükümleri gereğince, ulaştırılması, verilmesi gereken yanıtlar, milletvekillerine değil, bizzat bakanlık kanalıyla yanlı basına gönderiliyor, iletiliyor…
Sayın İçişleri Bakanına sizlerin kanalıyla sormak istiyorum;
Sayın Bakan:
• TBMM Başkanlığı kanalıyla tarafıma göndermeniz gereken yanıtı, adresi şaşırdığınız için mi yanlı basına gönderdiniz? Yoksa tıpkı gizli soruşturmalardaki emniyet tutanaklarının ve tanık ifadelerinin yanlı basına servis edilmesi örneklerinde olduğu gibi, ülke demokrasisini ve basın özgürlüğünü yakından ilgilendiren bu davalarda tek taraflı olarak kamuoyu yaratma arzunuz mu ağır bastı?
• Sayın TBMM Başkanına sormak istiyorum:
Sayın Başkan:
Anayasamız ve TBMM İçtüzüğü uyarınca derhal milletvekillerine gönderilmesi gereken yanıtların vekile gönderilmeyerek yanlı basına iletilmesi ve milletvekillerinin sorularının yanıtlarını yanlı basının müsaade ettiği kadarıyla ve sunuş biçimiyle öğrenebilmeleri kabul edilebilir bir anlayış mıdır? Böyle bir uygulama karşısında TBMM Başkanının suskun kalması temsil ettiğiniz makamın sorumluluğuyla bağdaşabilir mi?
Ve son olarak Sayın Başbakana sormak istiyorum:
Sayın Başbakan:
• Halk kitlelerini malum soruşturma ve davalarla baskılayıp sindirerek, yargıyı yürütmenin kuyruğuna takarak, tarafsız basını sansürleyerek, halk adına görev yapan milletvekillerini ve TBMM’ni devre dışı bırakarak, yandaş basınla el ele vererek oluşturduğunuz hukuk dışı “saadet zincirini” daha ne kadar sürdürebileceğinizi düşünüyorsunuz?”
Köktürk yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız süreçte, Silivri, Balyoz, Kafes, Odatv gibi davaların soruşturma süreçlerinde, yanlı basına tek yanlı bilgi servis edilmesinin, TBMM’yi, soru önergelerimizi ve İçişleri Bakanlığını ilgilendiren yeni bir halkasını sizlerle paylaşmak üzere bu basın toplantısını gerçekleştiriyorum…
Değerli Basın Mensupları
Bildiğiniz üzere; anayasamızın 98. Maddesi uyarınca; TBMM, denetleme yetkisini, “Soru önergeleri” ve maddede yazılı diğer yöntemler yoluyla kullanmaktadır.
TBMM İçtüzüğünün 99. Maddesi uyarınca da; “Yazılı sorular, başbakanlığa veya ait olduğu bakanlığa gönderildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yanıtlanmak zorundadır. Yazılı soruların cevabı yine aynı maddeye göre başbakanlık veya ait olduğu bakanlık eliyle, meclis başkanlığına sunulur ve başkan tarafından bu cevap derhal soru sahibine iletilir.”
Değerli basın Mensupları;
Anayasa ve İçtüzük hükümleri bu kadar açıkken, dün, Odatv davasının emniyet boyutuyla ilgili iddialara yönelik olarak; İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin’e yönelttiğimiz 26. 10. 2011 tarihli yazılı soru önergemize (1/888) verilmeyen ve TBMM’ye ulaştırılmayan yanıtının, 15.12.2011 tarihli Zaman gazetesinde, “ODATV’NİN ODTÜ RAPORUNA BAKANLIKTAN YALANLAMA” başlığıyla soru önergemize ve adımıza atıfta bulunularak yayınlandığını gördük.
Değerli Basın Mensupları;
Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, artık, temsil ettikleri millet adına denetleme görevini yerine getiren milletvekillerine, anayasa ve içtüzük hükümleri gereğince, ulaştırılması, verilmesi gereken yanıtlar, milletvekillerine değil, bizzat bakanlık kanalıyla yanlı basına gönderiliyor, iletiliyor…
Sayın İçişleri Bakanına sizlerin kanalıyla sormak istiyorum;
Sayın Bakan:
• TBMM Başkanlığı kanalıyla tarafıma göndermeniz gereken yanıtı, adresi şaşırdığınız için mi yanlı basına gönderdiniz? Yoksa tıpkı gizli soruşturmalardaki emniyet tutanaklarının ve tanık ifadelerinin yanlı basına servis edilmesi örneklerinde olduğu gibi, ülke demokrasisini ve basın özgürlüğünü yakından ilgilendiren bu davalarda tek taraflı olarak kamuoyu yaratma arzunuz mu ağır bastı?
• Sayın TBMM Başkanına sormak istiyorum:
Sayın Başkan:
Anayasamız ve TBMM İçtüzüğü uyarınca derhal milletvekillerine gönderilmesi gereken yanıtların vekile gönderilmeyerek yanlı basına iletilmesi ve milletvekillerinin sorularının yanıtlarını yanlı basının müsaade ettiği kadarıyla ve sunuş biçimiyle öğrenebilmeleri kabul edilebilir bir anlayış mıdır? Böyle bir uygulama karşısında TBMM Başkanının suskun kalması temsil ettiğiniz makamın sorumluluğuyla bağdaşabilir mi?
Ve son olarak Sayın Başbakana sormak istiyorum:
Sayın Başbakan:
• Halk kitlelerini malum soruşturma ve davalarla baskılayıp sindirerek, yargıyı yürütmenin kuyruğuna takarak, tarafsız basını sansürleyerek, halk adına görev yapan milletvekillerini ve TBMM’ni devre dışı bırakarak, yandaş basınla el ele vererek oluşturduğunuz hukuk dışı “saadet zincirini” daha ne kadar sürdürebileceğinizi düşünüyorsunuz?”
Haber :