KÖKTÜRK: YAZIKTIR, GÜNAHTIR..
Yayınlanma : 13-03-2012 | 08 : 38 35
Güncelleme : 13-03-2012 | 08 : 38 35
CHP Parti Meclis Üyesive Zonguldak&8200;Milletvekili Ali İhsan&8200;Köktürk, 4+4+4 sisteminin Milli Eğitim Komisyonundan zorbalıkla geçirildiğini söyledi. Parlamenter demokrasinin katlediğini de belirten Köktürk, ?Bu ülkenin çocuklarına da, geleceğine de yazıktır, günahtır? dedi.
CHP Parti Meclis Üyesive Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, 4+4+4 sisteminin Milli Eğitim Komisyonundan zorbalıkla geçirildiğini söyledi. Parlamenter demokrasinin katlediğini de belirten Köktürk, ?Bu ülkenin çocuklarına da, geleceğine de yazıktır, günahtır? dedi.
Köktürk yaptığı açıklamada, ?İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi adıyla Komisyon gündemine getirilen ve içeriği itibariyle 8 yıllık zorunlu ? kesintisiz eğitimi sonlandıran bir düzenleme uzlaşmadan uzak bir ortamda, dayatmacı bir mantıkla, içtüzük hükümlerini yok sayan ?Zorba? uygulamalarla komisyondan geçirilmeye çalışılmıştır.
Toplumun geniş kesimlerince eleştirilen bu teklifi, gelen yoğun eleştirilere rağmen, geriye çekerek yeniden değerlendirme anlayışına uzak, tersine, teklifi eleştiren kişi ve kurumlara gözdağı veren, totaliterlik özlemi içerisinde olan bir üslubun talimatıyla yasalaştırmaya çalışan klasik bir AKP tarzı ve uygulaması, Milli Eğitim Komisyonunda sadece iç tüzük hükümlerinin değil, anayasanın 2. Maddesinde emredici bir şekilde yer alan ?Hukuk devleti? hükmünü de ortadan kaldırmıştır, katletmiştir.
11 Mart 2012 Pazar günü; Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasi tarihinde ?Kara bir gün? olarak yerini almıştır. 11 Mart 2012 Pazar günü, 7. Maddeden başlayacak görüşmelerde Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekillerinin söz talepleri yok sayılarak büyük bir arbede ortamında 7?den 26?ya kadar olan maddelerin kimsenin hiçbir şey duyamadığı, hiçbir şey anlamadığı bir ortamda çok kısa bir sürede ?Sözde oylama?yla geçirildiği komisyonca ilan ve beyan edilmiştir.
Hiçbir hukuk devletinde yaşanması, gerçekleşmesi mümkün olmayan böyle bir uygulama iktidar partisinin ve Milli Eğitim Komisyonunun AKP?li başkanının utancıdır, yüz karasıdır.
Tasarının ilk 6 maddesinde hiçbir arbede yaşanmamasına rağmen, teklifin kamuoyunda tartışılmasını önlemek amacıyla, alelacele Pazar günü komisyondan geçirilmesi talimatı AKP?nin demokrasi anlaşışıyla Türkiye?nin geldiği totaliter ? faşist yönetim modelinin açık örneğini ortaya koymuştur.
Ülkemizin tüm kurumlarını işlemez kılan AKP, 11 Mart 2012 Pazar günü Milli Eğitim Komisyonundaki uygulamasıyla TBMM?ni de tamamen işlemez hale getirmiştir.
Değerli Zonguldaklılar,
Kaldırılmaya çalışılan 8 yıllık zorunlu eğitim, AKP?nin getirmeye çalıştığı sistem gibi, apar topar başlatılmış bir uygulama değildir. 8 yıllık zorunlu eğitime ilgi ve yönelimin geçmişi 1946 yılına kadar uzanmaktadır. 1946 yılında gerçekleştirilen 3. Milli Eğitim Şura?sı 8 yıllık zorunlu eğitime geçişi önermiştir.
1961, 1971, 1983 yıllarındaki gelişme ve düzenlemelerle uzun bir olgunlaşma sürecinden sonra 1997 yılında, 8 yıllık kesintisiz ? zorunlu eğitime geçilmiş, ilköğretimde ciddi bir yeniden yapılanma, eğitime yatırım dalgası ve kamu ? sivil toplum ortaklığındaki girişimlerle bugünkü sistem yaşama konulmuştur.
Bu kadar uzun bir süreç, planlama ve yatırımlarla 1997 ? 1998 Öğretim yılında yaşama geçirilen zorunlu kesintisiz eğitim ile:
? 11 ? 12 -13 ve 14 yaş grupları için eğitime katılım çok ciddi bir oranda artmıştır.
? İlköğretimden mezun olan öğrencilerin ortaöğretime devam oranı hızla yükselmiştir.
? Aynı zamanda nüfusumuzun ortalama eğitim düzeyi ve özellikle kadınlarımızın ortalama eğitim süresi oldukça yükselmiştir.
? Yine 8 yıllık zorunlu ? kesintisiz eğitimin, çocuklarımızın ilköğretime erişimini sağlamak ve ilköğretimin niteliğini artırmak için gerçekleştirilen bütün çalışmalarda ?Birleştirici? bir rol oynadığı da açıkça görülmüştür.
? Ayrıca, 1997 yılından bu yana eğitim sistemimizde yapılan tüm değişiklik ve yatırımlar 8 yıllık zorunlu eğitimi destekleyecek bir biçimde kurgulanmış ve uygulanmıştır.
Dolayısıyla, özetlemek gerekirse, 8 yıllık temel - zorunlu ve kesintisiz eğitim; siyasal iktidarın eğitime yeteri kaynak ayırmaması ve bakışından kaynaklanan uygulamadaki bir kısım eksikliklerine karşın; eğitim ve öğretim sistemimize, çocuklarımızın gelişmesine, ülkemizin geleceğine büyük yararlar sağlamıştır.
Değerli Zonguldaklılar,
Uzun yılların planlaması ve emeği ile oluşturulan mevcut uygulamayı değiştiren teklifin, eğitim ve öğretim sistemimizi daha ileriye taşıması gerekirken, eğitim sürecini ?Geriye döndürmesi? nedeniyle, içerdiği pek çok sakıncalar itibariyle, büyük tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Düzenlemenin içeriğine baktığımızda; teklifin ciddiyetten ve planlamadan uzak, ancak örtülü hedeflerle, daha doğrusu ?Örtülmeye çalışılan? bir takım hedeflerle hazırlandığını görüyoruz.
Yeni düzenlemeyle:
İlköğretime başlama yaşının öne çekilmesi, ilkokuldan farklı bir pedagojik formasyon gerektiren tümüyle hazırlık niteliğindeki okul öncesi eğitim programının tehlikeye atılması, ilköğretime başlama yaşının indirgenmesi nedeniyle, 10 ? 13 yaş grubundaki öğrencilerin soyut düşünme evresine geçemedikleri bir dönemde tercih yapmaya yönlendirilmeleri suretiyle tüm bilimsel gerçekliklere aykırı bir uygulamanın önünün açılıyor olması, ?örtülmeye çalışılan asıl hedeflere? çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin heba edildiğinin açık örneklerini oluşturmaktadır.
Söz konusu öneri, kademe görüntüsü altında ?Temel Eğitimin bilimsel bütünlüğünü? bozmaktadır. Bu anlamıyla yasa teklifi, anayasamıza, Milli Eğitim Temel Yasası ve Eğitim ? Öğretim Birliği Yasalarına açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Özellikle ikinci 4 yılda seçmeli ders modülleri adı altında; ?Din eğitimi ? İmam Hatip?, ?Sosyal Bilgiler?, ?Fen? gibi vb. gibi farklı ders programları oluşturulmak suretiyle daha 9 ? 10 yaşında algılama ve düşünce sistemi tam oturmamış çocuklar belli bir yöne doğru çekilme hesaplarına kurban edilmektedir.
İkinci 4 yılda ?Din eğitimi? seçenlerin fazla olması halinde tercihen İmam Hatip Liseleri ile aynı binada eğitim uygulaması yaşama geçirilecek, buna karşılık diğer seçmeli ders modüllerinin ise, herhangi bir meslek lisesi ile bağlantıları olmadığı gibi, ilişkilendirilebilecekleri Anadolu, Fen, Sosyal Bilimler ve Güzel Sanatlar Liseleri de Bakanın açıklamasına göre kapatılacağı için aynı ortaokul binasında eğitim göreceklerdir.
Getirilen teklif çocuklarımızı ve geleceklerini ilgilendirdiği halde bu teklifte çocuğa ?Bilinçli seçim hakkı? verilmemektedir. 4.Sınıf çocuğun karar vermesi için erkendir. Bu çocuğun iradesinin dışlanmasıdır. Aynı zamanda bu durum Türkiye?nin 1995 yılında imzaladığı ?Çocuk hakları Sözleşmesine? ve ILO Sözleşmelerine aykırıdır.
Teklifle, ?çıraklık?, ?Kuran Kursları?, ?evde oturma?, ?erken işçilik? ve ?evlilik? gibi yollar açılmaktadır.
? Söz konusu teklif ?Dindar? değil, ?Kindar? bir anlayışla ve tamamen siyasal, ideolojik bir bakış açısıyla hazırlanmıştır.
? Alt Komisyonda 25 kuruluştan görüş alınmasına ve bu kuruluşlardan 21?nin kesintisiz eğitimin devamını önermesine karşın, teklifte diretilmesi AKP?nin gözü karalığının açık örneğini oluşturmuştur.
? Eğitimin kesintisiz 8 yıl olarak devam etmesinin gerekçeleri, bu modelin sağladığı somut başarılar, ulusal ve uluslararası kaynak ve istatistiklere, bilimsel görüşlere yer verilerek anlatılıp, devam etmesi ve ?Din öğretiminin bir hak olduğu ve 8 yıllık zorunlu eğitimle birlikte değerlendirmeye hazır olunduğu? şeklindeki CHP önerisi reddedilmiştir.
? Din öğretimi konusunda ERG?nin önerisi olan ?İsteğe bağlı derslerde? bu gereksinimin karşılanabileceği, bunun için de başarılı bir sistemin alt üst edilmemesi gerektiği şeklindeki CHP önerisi reddedilmiştir.
? 4+4+4 ile eğitimin temel sorunları olarak Dünya Bankası raporlarında yer alan; okul öncesi eğitim, öğrencinin performans düşüklüğü, okulların nitelik yetersizlikleri, bölgeler arası dengesizlikler, öğretmen ihtiyacı ve niteliği, finansman eksikliği gibi sorunların çözümlenemeyeceği, bunların sistemle ilgili sorunlar olmadığı CHP Üyelerce anlatılmış, ancak reddedilmiştir.
? Getirilen yeni teklifin mali altyapısı oluşturulmamıştır. 4+4+4 sisteminin bütçeye getireceği yük, açığa çıkacak sınıf öğretmeni sayısı, ihtiyaç duyulacak branş öğretmeni sayısı, 8 yıllık kesintisiz eğitime yapılan büyük yatırımların boşa harcanacağına ilişkin uyarılar dikkate alınmamış ve sorular yanıtlanmamıştır.
? AKP YETKİLLERİNCE 4+4?ÜN EĞİTİMİN TEMEL SORUNLARINI NASIL ÇÖZECEĞİNE İLİŞKİN TEK BİR GEREKÇE SUNULMAMIŞTIR?
? Bütün bunlara karşın; Fatih Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak mal ve hizmet alımları ?KAMU İHALE KANUNU KAPSAMI DIŞINA ÇIKARILMAKTA?, Büyük bir RANTIN önü açılmaktadır.
SONUÇ OLARAK:
CHP olarak çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini yok eden böyle bir düzenlemeye karşı halkımıza karşı sorumluluk anlayışı içerisinde sonuna kadar mücadele etme ve anayasadan kaynaklanan meşru direnme hakkımızı kullanma kararlılığındayız?? dedi.
Köktürk yaptığı açıklamada, ?İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi adıyla Komisyon gündemine getirilen ve içeriği itibariyle 8 yıllık zorunlu ? kesintisiz eğitimi sonlandıran bir düzenleme uzlaşmadan uzak bir ortamda, dayatmacı bir mantıkla, içtüzük hükümlerini yok sayan ?Zorba? uygulamalarla komisyondan geçirilmeye çalışılmıştır.
Toplumun geniş kesimlerince eleştirilen bu teklifi, gelen yoğun eleştirilere rağmen, geriye çekerek yeniden değerlendirme anlayışına uzak, tersine, teklifi eleştiren kişi ve kurumlara gözdağı veren, totaliterlik özlemi içerisinde olan bir üslubun talimatıyla yasalaştırmaya çalışan klasik bir AKP tarzı ve uygulaması, Milli Eğitim Komisyonunda sadece iç tüzük hükümlerinin değil, anayasanın 2. Maddesinde emredici bir şekilde yer alan ?Hukuk devleti? hükmünü de ortadan kaldırmıştır, katletmiştir.
11 Mart 2012 Pazar günü; Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasi tarihinde ?Kara bir gün? olarak yerini almıştır. 11 Mart 2012 Pazar günü, 7. Maddeden başlayacak görüşmelerde Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekillerinin söz talepleri yok sayılarak büyük bir arbede ortamında 7?den 26?ya kadar olan maddelerin kimsenin hiçbir şey duyamadığı, hiçbir şey anlamadığı bir ortamda çok kısa bir sürede ?Sözde oylama?yla geçirildiği komisyonca ilan ve beyan edilmiştir.
Hiçbir hukuk devletinde yaşanması, gerçekleşmesi mümkün olmayan böyle bir uygulama iktidar partisinin ve Milli Eğitim Komisyonunun AKP?li başkanının utancıdır, yüz karasıdır.
Tasarının ilk 6 maddesinde hiçbir arbede yaşanmamasına rağmen, teklifin kamuoyunda tartışılmasını önlemek amacıyla, alelacele Pazar günü komisyondan geçirilmesi talimatı AKP?nin demokrasi anlaşışıyla Türkiye?nin geldiği totaliter ? faşist yönetim modelinin açık örneğini ortaya koymuştur.
Ülkemizin tüm kurumlarını işlemez kılan AKP, 11 Mart 2012 Pazar günü Milli Eğitim Komisyonundaki uygulamasıyla TBMM?ni de tamamen işlemez hale getirmiştir.
Değerli Zonguldaklılar,
Kaldırılmaya çalışılan 8 yıllık zorunlu eğitim, AKP?nin getirmeye çalıştığı sistem gibi, apar topar başlatılmış bir uygulama değildir. 8 yıllık zorunlu eğitime ilgi ve yönelimin geçmişi 1946 yılına kadar uzanmaktadır. 1946 yılında gerçekleştirilen 3. Milli Eğitim Şura?sı 8 yıllık zorunlu eğitime geçişi önermiştir.
1961, 1971, 1983 yıllarındaki gelişme ve düzenlemelerle uzun bir olgunlaşma sürecinden sonra 1997 yılında, 8 yıllık kesintisiz ? zorunlu eğitime geçilmiş, ilköğretimde ciddi bir yeniden yapılanma, eğitime yatırım dalgası ve kamu ? sivil toplum ortaklığındaki girişimlerle bugünkü sistem yaşama konulmuştur.
Bu kadar uzun bir süreç, planlama ve yatırımlarla 1997 ? 1998 Öğretim yılında yaşama geçirilen zorunlu kesintisiz eğitim ile:
? 11 ? 12 -13 ve 14 yaş grupları için eğitime katılım çok ciddi bir oranda artmıştır.
? İlköğretimden mezun olan öğrencilerin ortaöğretime devam oranı hızla yükselmiştir.
? Aynı zamanda nüfusumuzun ortalama eğitim düzeyi ve özellikle kadınlarımızın ortalama eğitim süresi oldukça yükselmiştir.
? Yine 8 yıllık zorunlu ? kesintisiz eğitimin, çocuklarımızın ilköğretime erişimini sağlamak ve ilköğretimin niteliğini artırmak için gerçekleştirilen bütün çalışmalarda ?Birleştirici? bir rol oynadığı da açıkça görülmüştür.
? Ayrıca, 1997 yılından bu yana eğitim sistemimizde yapılan tüm değişiklik ve yatırımlar 8 yıllık zorunlu eğitimi destekleyecek bir biçimde kurgulanmış ve uygulanmıştır.
Dolayısıyla, özetlemek gerekirse, 8 yıllık temel - zorunlu ve kesintisiz eğitim; siyasal iktidarın eğitime yeteri kaynak ayırmaması ve bakışından kaynaklanan uygulamadaki bir kısım eksikliklerine karşın; eğitim ve öğretim sistemimize, çocuklarımızın gelişmesine, ülkemizin geleceğine büyük yararlar sağlamıştır.
Değerli Zonguldaklılar,
Uzun yılların planlaması ve emeği ile oluşturulan mevcut uygulamayı değiştiren teklifin, eğitim ve öğretim sistemimizi daha ileriye taşıması gerekirken, eğitim sürecini ?Geriye döndürmesi? nedeniyle, içerdiği pek çok sakıncalar itibariyle, büyük tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Düzenlemenin içeriğine baktığımızda; teklifin ciddiyetten ve planlamadan uzak, ancak örtülü hedeflerle, daha doğrusu ?Örtülmeye çalışılan? bir takım hedeflerle hazırlandığını görüyoruz.
Yeni düzenlemeyle:
İlköğretime başlama yaşının öne çekilmesi, ilkokuldan farklı bir pedagojik formasyon gerektiren tümüyle hazırlık niteliğindeki okul öncesi eğitim programının tehlikeye atılması, ilköğretime başlama yaşının indirgenmesi nedeniyle, 10 ? 13 yaş grubundaki öğrencilerin soyut düşünme evresine geçemedikleri bir dönemde tercih yapmaya yönlendirilmeleri suretiyle tüm bilimsel gerçekliklere aykırı bir uygulamanın önünün açılıyor olması, ?örtülmeye çalışılan asıl hedeflere? çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin heba edildiğinin açık örneklerini oluşturmaktadır.
Söz konusu öneri, kademe görüntüsü altında ?Temel Eğitimin bilimsel bütünlüğünü? bozmaktadır. Bu anlamıyla yasa teklifi, anayasamıza, Milli Eğitim Temel Yasası ve Eğitim ? Öğretim Birliği Yasalarına açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Özellikle ikinci 4 yılda seçmeli ders modülleri adı altında; ?Din eğitimi ? İmam Hatip?, ?Sosyal Bilgiler?, ?Fen? gibi vb. gibi farklı ders programları oluşturulmak suretiyle daha 9 ? 10 yaşında algılama ve düşünce sistemi tam oturmamış çocuklar belli bir yöne doğru çekilme hesaplarına kurban edilmektedir.
İkinci 4 yılda ?Din eğitimi? seçenlerin fazla olması halinde tercihen İmam Hatip Liseleri ile aynı binada eğitim uygulaması yaşama geçirilecek, buna karşılık diğer seçmeli ders modüllerinin ise, herhangi bir meslek lisesi ile bağlantıları olmadığı gibi, ilişkilendirilebilecekleri Anadolu, Fen, Sosyal Bilimler ve Güzel Sanatlar Liseleri de Bakanın açıklamasına göre kapatılacağı için aynı ortaokul binasında eğitim göreceklerdir.
Getirilen teklif çocuklarımızı ve geleceklerini ilgilendirdiği halde bu teklifte çocuğa ?Bilinçli seçim hakkı? verilmemektedir. 4.Sınıf çocuğun karar vermesi için erkendir. Bu çocuğun iradesinin dışlanmasıdır. Aynı zamanda bu durum Türkiye?nin 1995 yılında imzaladığı ?Çocuk hakları Sözleşmesine? ve ILO Sözleşmelerine aykırıdır.
Teklifle, ?çıraklık?, ?Kuran Kursları?, ?evde oturma?, ?erken işçilik? ve ?evlilik? gibi yollar açılmaktadır.
? Söz konusu teklif ?Dindar? değil, ?Kindar? bir anlayışla ve tamamen siyasal, ideolojik bir bakış açısıyla hazırlanmıştır.
? Alt Komisyonda 25 kuruluştan görüş alınmasına ve bu kuruluşlardan 21?nin kesintisiz eğitimin devamını önermesine karşın, teklifte diretilmesi AKP?nin gözü karalığının açık örneğini oluşturmuştur.
? Eğitimin kesintisiz 8 yıl olarak devam etmesinin gerekçeleri, bu modelin sağladığı somut başarılar, ulusal ve uluslararası kaynak ve istatistiklere, bilimsel görüşlere yer verilerek anlatılıp, devam etmesi ve ?Din öğretiminin bir hak olduğu ve 8 yıllık zorunlu eğitimle birlikte değerlendirmeye hazır olunduğu? şeklindeki CHP önerisi reddedilmiştir.
? Din öğretimi konusunda ERG?nin önerisi olan ?İsteğe bağlı derslerde? bu gereksinimin karşılanabileceği, bunun için de başarılı bir sistemin alt üst edilmemesi gerektiği şeklindeki CHP önerisi reddedilmiştir.
? 4+4+4 ile eğitimin temel sorunları olarak Dünya Bankası raporlarında yer alan; okul öncesi eğitim, öğrencinin performans düşüklüğü, okulların nitelik yetersizlikleri, bölgeler arası dengesizlikler, öğretmen ihtiyacı ve niteliği, finansman eksikliği gibi sorunların çözümlenemeyeceği, bunların sistemle ilgili sorunlar olmadığı CHP Üyelerce anlatılmış, ancak reddedilmiştir.
? Getirilen yeni teklifin mali altyapısı oluşturulmamıştır. 4+4+4 sisteminin bütçeye getireceği yük, açığa çıkacak sınıf öğretmeni sayısı, ihtiyaç duyulacak branş öğretmeni sayısı, 8 yıllık kesintisiz eğitime yapılan büyük yatırımların boşa harcanacağına ilişkin uyarılar dikkate alınmamış ve sorular yanıtlanmamıştır.
? AKP YETKİLLERİNCE 4+4?ÜN EĞİTİMİN TEMEL SORUNLARINI NASIL ÇÖZECEĞİNE İLİŞKİN TEK BİR GEREKÇE SUNULMAMIŞTIR?
? Bütün bunlara karşın; Fatih Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak mal ve hizmet alımları ?KAMU İHALE KANUNU KAPSAMI DIŞINA ÇIKARILMAKTA?, Büyük bir RANTIN önü açılmaktadır.
SONUÇ OLARAK:
CHP olarak çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini yok eden böyle bir düzenlemeye karşı halkımıza karşı sorumluluk anlayışı içerisinde sonuna kadar mücadele etme ve anayasadan kaynaklanan meşru direnme hakkımızı kullanma kararlılığındayız?? dedi.
Haber :
Bu Haber 1186 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır