SİYASET

KONU, TERSANELER !!

AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan; Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ilk günler 'bizi teğet geçti' dediği global krizden en fazla etkilenenlerden birinin de Kdz. Ereğli olduğunu söyledi.

Abone Ol

Candan, bölgenin diğer Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün (CHP), TBMM'ye verdiği soru önergesine ilişkin Meclis'te yaptığı konuşmaya cevaben yaptığı konuşmada, Türkiye'de 2003-2007 yılları arasında tersanecilik sektörü ve yan sanayisindeki istihdamda artışlar olduğunu söyledi.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Ercan Candan'ın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Ereğli Tersanesi hakkında verdiği meclis araştırma önergesi hakkında AK Parti Grubu adına yaptığı konuşmanın tutanağı aşağıda ki gibidir:

ERCAN CANDAN (Zonguldak)

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisince verilen Karadeniz Ereğli tersaneleriyle ilgili Meclis araştırma önergesi aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2003 yılında 14 bin kişi tersanelerde, 42 bin kişi de yan sanayide istihdam edilmekte iken, bu sayı 2007 yılında tersanelerde 33.480, yan sanayide ise 100.440'a ulaşmıştır. 2008 dünya global krizinin etkisiyle istihdam oranları hızlı bir düşüşe girmiş, son iki yılda tekrar bir toparlanmayla 2012'nin ilk dokuz ayında tersanelerde 21.769, yan sanayide ise 65.307 kişi istihdam edilmektedir. Seçim bölgem olan Karadeniz Ereğli'de 2003 yılında Sayın Başbakanımızın temelini attığı tersanede toplam 770 dönümde faaliyet gösteren 9 tersane bulunmaktadır. Karadeniz Ereğli, sanayisi, ticareti -biraz önce diğer arkadaşımızın söylediği gibi- ekonomisi ve sosyal yapısıyla yaklaşık 110 binin üzerinde nüfusu olan bir ilçemizdir burası. Bu özellikleriyle ülke ekonomisine ve devlet bütçesine ilçemiz yıllardır ciddi katkılar sağlamaktadır. Tersanelerin faaliyete geçmesiyle üst seviyeye çıkan ilçe ekonomimiz global krizin etkisini en fazla yaşayan yerlerden biri hâline gelmiştir. Ülke genelinde etkisini gösteren global kriz ve tersanelere yansıması, son yıllarda düzelme eğilimi gösterirken maalesef bölgemizdeki etkisi artarak devam etmiştir. 2006 yılında 1.585 kişi istihdam edilirken 2008 yılında bu  sayı 7 bin kişiye çıkmıştır ama bugünkü sayı sadece 150'dir. Bu tespit –arkadaşımızın dediği gibi- doğrudur.

Ben Karadeniz Ereğliliyim. İlçeme her gittiğimde oranın önünden geçerken hayalet bir şeyden geçiyor gibi oluyorum. Bütün iş adamları bana bunu soruyor, haklılar ama biz buraya problem çözmeye geldik arkadaşlar, biz buraya çözüm üretmeye geldik. Öncelikle bunun nedenini bilmemiz gerekiyor, ondan sonra çözüm üretmeye çalışmamız gerekiyor.

Bu vesileyle ben kısaca dünyaya bir bakmak istedim aslında. Şöyle bakarsanız, dünyanın en büyük kalemini alan Çin. Yüzde 35'lik, yüzde 40'lık bir dilimle şu anda dünyadaki gemi yapımını Çin yapıyor, Kore yapıyor. Diğerlerinin hepsi düşüşte dikkat ederseniz, 2005'ten 2009 ve 2010'a doğru gelindiğinde. "New players" dediğimiz yeni oyuncular yani dünyada yeni gemi yapmaya başlayan ülkelerin arasında aslında bu "new players" dediklerimiz de Vietnam, Hindistan, Brezilya, Rusya, Türkiye ve Filipinler arkadaşlar. Şuraya dikkatli bakarsanız eğer, burada 2005 yılından itibaren bütün ülkelerin siparişleri azalıyor, düşüş eğiliminde. Bir tek sipariş artıyor,  o da Filipinler'in siparişi. Filipinler nerede? Çin bölgesinde yani Çin'in hinterlandında arkadaşlar. Dolayısıyla, Çin'in oraya bir etkisi var. Biz Çin'e karşı rekabet etmek durumundayız. Dünya gittikçe okyanusları aşıyor ve burada küçük balıkların seri olma şansı var. Diğer türlü, hayatta kalma ihtimali yok.

Bu bağlamda ne yaptık? Bu bağlamda değişik projeler ürettik arkadaşlar. Biz 2008 yılında 2,6 milyar dolarlık bir ihracat yaparken 2012 yılında bu, 1 milyar dolara düştü, bu nedenden dolayı yani Uzak Doğu'daki ülkelerle rekabette sıkıntımız olduğundan dolayı. 20 milyon euroya yapılan bir gemiyi Çin şu anda 12 milyon euroya yapıyor. Dolayısıyla, rekabette ciddi sıkıntılar çekiyoruz.

Peki, ne yaptık? Biz projeler üretmeye başladık. Ben 1999 yılından beri Afrika'ya gidip geliyorum, o bölgeleri az çok biliyorum, Senegal, Gambia, Gine Bissau, o bölgelere. Orada balıkçılığın arttırılması hususunda biz Sayın Köksal Toptan'la, eski Meclis Başkanımla bu konuyu görüştük, sonra Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan Bey'le görüştük, dedik ki: Buralarda balıkçılık yok aslında. O ülkeler sadece balıkçılık lisansını büyük ülkelere vermişler. O ülkeler -Afrika'daki ülkeler daha küçük nispeten- bir iki küçük sandalla balıkçılık yapıyorlar. Bizdeki taka balıkçılığını burada geliştirelim ve bu takaları buraya ihraç edelim istedik ve bu konuda Zafer Çağlayan, sağ olsun, danışmanını görevlendirdi ve biz bu işi takip ediyoruz. Gambia Büyükelçisini Karadeniz Ereğli'ye getirdik, takayla nasıl balık tutulduğunu gösterdik. Hemen öbür gün yardımcısını Gambia'ya gönderdi, devlet başkanıyla ve bakanla görüştürdü ve şu anda bunun hazırlığı içindeyiz. Bu konu aynı zamanda ulusal basına da yansıdı, geçen haftaki gazeteleri okumuş olsaydınız. Bu tersanelerin alternatif üretim metotlarıyla ilgili neler yaptığımızı az çok biliyordum. Bu, A planımız tabii ki.

B planımız nedir arkadaşlar? Bu yapılan gemilerin, dünyada yapılan gemilerin, evet, siparişinde bir azalma var ama bu gemilerin arızası da var. Dolayısıyla, bu bölgeleri belki gemi tamir alanına çevirme ihtimalimiz var veya gemi söküm... Bu, Ereğli için en uygun seçeneklerden biri çünkü hemen yanı başında Karadeniz Ereğli var ve Karadeniz Ereğli aynı zamanda hurdaya ihtiyacı olan bir kuruluş ve biz dünyanın en çok hurda ithal eden ülkelerinden biriyiz. Dolayısıyla, burada sökülen gemilerin Karadeniz Ereğli'de bulunan Erdemir'de kullanılma ihtimali de var. Onlar satın alacaklardır. Dolayısıyla yine bir ekonomiye çevirme ihtimalimiz vardır.

Bunun haricinde, Alaplı'da -yine Ereğli ve Alaplı bölgesi diyoruz- yat endüstrisinin gelişmesi için girişimlerimiz var. Yine bu tersaneleri belki o tarafa çevirme ihtimalimiz var yani biz gün geçtikçe... Veya elimizde birkaç tane proje var buraları kurtarmak için. Biz bunları hayata geçirmek için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz zaten. Şimdi, burada bir şey daha var: Sadece Türkiye mi etkileniyor? Hayır, dünyanın en büyük -biraz önceki gösterdiğim- üreticilerinden biri Güney Kore. Shipping Herald gazetesi: Güney Kore, haziran ayında 69 tane gemi siparişi almışken, bu ay itibarıyla 1 tane bile gemi siparişi almamış. Yani, dünyada gittikçe gemi üretiminde büyük bir sıkıntı var. Avrupa ülkeleri birlik kurdu arkadaşlar, tek başına uğraşmadılar Uzak Doğu'yla, birlik kurdular ve bu birlik, şu anda Avrupa ülkelerinin ihtiyacı olan daha çok nükleer enerjiyle çalışan denizaltıları yapıyor veya nükleer enerjiyle çalışan uçak gemilerini yapma eğilimine geçtiler, çünkü başka sipariş noktaları kalmadı ve bu sektörleri canlandıracak başka alanları da kalmadı maalesef.

Bizim tabii, bir çıkış alanımız yine projelerimizden veya alternatiflerimizden biri, kuzey ülkelerine barter metodu ile çalışmak.  Yani bizim onlara gemi yaparak onların ihtiyacı olan bizdeki diğer mamulleri aynı zamanda yapma gibi bir projemiz var. Yani bizim yaklaşık 5-6 tane birbirini takip eden projelerimiz var. Bizim burada görevimiz böyle bir kriz varsa buna çözüm bulmaktır. Biz de bu çözüm bağlamında bir değil, iki değil, üç değil, dört-beş tane peşi sıra çözüm projelerimiz var ve bunları çözmek için de elimizden geldiğince gece gündüz çalışıyoruz. Ben her Ereğli'ye gittiğimde bunları anlatıyorum. Gene de söyledim oradakilere de söylüyorum. Siz değerli milletvekili arkadaşlarımıza da söylüyorum tersaneler, evet, bir KİT değildir, doğru ama dünya gittikçe okyanuslaşıyor ve bu okyanuslarda balinalar, küçük balıkları yiyor arkadaşlar. Onun için çevik olmak zorundayız, çok daha farklı alanlara dönmek zorundayız. Biz de bunun çalışmalarını Hükûmet olarak zaten bakanlarımız nezdinde yapıyoruz. Sağ olsun Zafer Çağlayan Bakanımız bize çok yakın ilgi gösterdi bu çözüm konusunda.

Ben bu vesileyle tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Candan.


Haber : Şafak Negüzel

Abone Ol