GÜNCEL

KUR’AN-I KERİM’DE KISSALAR

Kıssalar insanlığın temel meselelerini ele aldıkları için tekrar tekrar okunmayı hak ederler.

Abone Ol

Sözlükte “bir kimsenin izini sürmek, ardınca gitmek; bir kimseye bir haber veya sözü bildirmek” gibi manalara gelen kıssa kelimesi bir kimse yahut bir şeye ait hadiselerin adım adım, nokta nokta takip edilerek anlatılmasını ifade eder.( İslam Ansiklopedisi “kıssa” maddesi)

Kur’an-ı Kerim incelendiğinde görülür ki 1/3’lik bölümünü kıssalar oluşturur. Hz. Peygamberin ve müminlerin gücünü artırmak, sıkıntılara karşı sabır ve tevekkülü teşvik etmek, inananları bekleyen mutlu sondan ve şeytanın tuzaklarından haberdar etmek Kur’an kıssalarının amaçlarındandır. Tarihi kıssalar olan Hz. Adem-İblis ve Hz. Adem’in oğulları, Nuh, Hud, Salih, Lut, İbrahim, İsmail, Yakup, Yusuf, Musa, Davud, Süleyman, Yunus, Eyyüb kıssalarının yanında kıyamet sahneleri, ahiret, cennet, cehennem hayatını anlatan gıyabi kıssalar da vardır.

Kıssalarda geçen olaylar, yer alan kişilikler geçmişte kalan, bir daha görülmeyecek hadise veya kişilikler değil aksine her çağda karşılaşılabilecek prototip örneklerdir. Kıssalar insanlığın temel meselelerini ele aldıkları için tekrar tekrar okunmayı hak ederler. Çünkü insanoğlu aldığı her yaşta farklılaşan bir varlık olduğundan aynı kıssa hangi yaş aralığında okunursa kişiye başka bir yönden ibretler verir. O nedenle küçük yaşlardan itibaren anlama düzeylerine uygun bir şekilde yazılmış kıssa kitaplarıyla çocuklarımızı tanıştırmamız gerekir.

Kıssalarda amaç, anlatılan olayla birlikte ibret ve ders vermek olduğundan  mesajın alınmasını engelleyebilecek, zihinleri dağıtacak şahıs, mekan, zaman gibi hususlarda ayrıntılara girilmemiştir. Mesela; Kehf Suresinde anlatılan gençlerin sayısı, isimleri, mağaranın olduğu mekan, kaç yıl uyudukları gibi bilgiler kıssa içinde net bir şekilde yer almaz. Sadece alınması gereken ibret inananlara öğütlenir.

 Kıssalarda dikkatimizi çeken bir diğer hususta; kıssanın anlatıldığı surenin nüzul zamanı, Peygamberimizin ve müminlerin bu kıssada anlatılan temel mesaja en çok ihtiyaç hissettikleri bir zaman dilimi olmasıdır. Mesela Yusuf Suresi, Hz. Peygamberin en büyük dayanağı olan Hz. Hatice ve Ebu Talip’in vefat ettikleri hüzün yılında nazil olmuştur. Kendi akrabaları ve hemşerileri tarafından sıkıntıya giren, korkutulan Müslümanlarla; kardeşleri tarafından dışlanıp, kuyuya atılan Hz. Yusuf (a.s) arasındaki benzerlik ve kıssanın sonundaki kurtuluş müjdesi müminlere büyük bir umut kaynağı olur. Bu nedenle kıssaları iyice okuyup, özümsememiz gerekir ki hayatımızın herhangi bir döneminde bize bir çıkış yolu göstersin.

Çevresinden gelen her türlü alay ve hakaretlere rağmen görevine sıkı sıkıya devam eden Hz. Nuh’u, Rabbinden gelen her türlü emre boyun eğip tevekkül eden Hz. İbrahim’i, imkansız gibi görünen bir işte Allah’tan ümidini kesmeyip O’ndan istemeye devam eden Hz. Zekeriyya’yı hep hatırımızda tutmalıyız.

Kıssaların bir diğer güzel yanı da, verilen mesajın, ibretin insanlar tarafından yaşanabilir, yapılabilir olduğunu göstermektir. Böylelikle kıssaları okudukça yeni bir kişilik kazanır, davranış şekilleri öğreniriz. Mesela; yaşadığı onca kayba rağmen sabırla Rabbinden kurtuluş bekleyen Hz. Eyyüb’ün davranışını ediniriz, ne kadar günahkar da olsak işlediği hatadan sonra samimi bir şekilde Rabbinden af dileyip de kabul edilen Hz. Adem’in davranışını kazanırız. Bu konuda daha pek çok örnekler verebilir. Yeter ki insan ibret penceresinden bakabilsin.

Hayat rehberimiz olan Kur’an’ı her daim okuyup anlamak, hayatımıza geçirmek kıssalar yoluyla kullar için kolaylaştırılmış, yaşanılmış örneklerle verilmek istenen mesajlar desteklenmiştir. Akıl sahibi kullar olarak ibret almak da bize düşen paydır. Kur’an’ı anlama ve yaşama konusunda kavrayışımızı ve ilmimizi Rabbimizin artırması temennisiyle…

Elif DEMİRCİ

Kdz. Ereğli Müftülüğü Uzman Vaiz


Haber : Çiğdem Koç

Abone Ol