![GAZİLERİMİZ...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
GAZİLERİMİZ...
07 Kasim 2016 08:36:38
Bu milletin evlatları, her nesilde savaşmıştır. Balkan savaşı, 1. Cihan Harbi, Kurtuluş Savaşı'nda cephede mermilere siper olanların kanı ve teriyle, tecrübesi ve emeğiyle kurulmuş bir ülkedir Türkiye Cumhuriyeti.
Cumhuriyetin kuruluşunun ardından Kore'de, Kıbrıs'ta, İç Güvenlik operasyonlarında, terör olaylarında vatanı için bayrağa sarılı tabutlarla baba ocağına dönenlerin ülkesi... Son olarak da 15 Temmuz'da tanklar ve uçaklara karşı direnen, ardından ordusu sınır ötesi operasyonlar gerçekleştiren bir halk.
Tüm bu olayları yaşayanlar bugün aramızda sessiz sedasız yaşıyor. Kimi zaman onları resmi bir törenin kenarında, yakalarında taşıdıkları madalya, başlarında Atatürk'ün emaneti kalpaklar, lacivert tören elbiseleri ile görürsünüz. Tıpkı katıldıkları savaşta gösterdikleri yararlılıkların anısı olan yakalarındaki madalyalar gibi, Gaziler de her dönem tehditlerle karşılaşan Türkiye halkının yakasındaki gurur madalyalarıdır.
Vicdanlar açısından hangi mücadelede vatana siper olurlarsa olsunlar, gaziler tüm vatanın ortak değeridir yani...
Maalesef pratikte durum başka...
***
İnsan ömrünün belli bir zaman dilimini aşması mümkün olmadığından, şu anda Balkan Savaşı, Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı'ndan kalan gazimiz yok.
Yaşayan en eski gazilerimiz Kore gazileri... Her biri ileri yaşlarda vatanseverlik anıtları... Ereğli'de üç, Alaplı'da ise iki yaşayan Kore gazisi kaldı. Kore gazilerinden sonraki kuşağın gazilerini ise Kıbrıs gazileri oluşturuyor. Kıbrıs gazileri, bugün orta yaşları geçmiş çağlardaki bir nesli temsil ediyor.
Günümüzün gazileri iseonlara Vazife Malulü deniyormuşiç güvenlik operasyonları ve terör olaylarında vatanlarına siper olanlardan oluşuyor. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaralananların oluşturduğu bir vatansever topluluğunu bu listeye ekleyebiliriz.
Önce Muharip gazilerden başlayalım... Kore veya Kıbrıs savaşlarında cepheye gidenlerden herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar asgari ücret düzeyinde maaş alır. Eğer herhangi bir sigortalı işte çalışmış ve emekli olmuşsa bu gaziler ise 640 lira maaş alır. Aslında "Maaş" kelimesi bu ödeneğin maksadını tam karşılamıyor. Bu ödeneklere "Şeref Aylığı" deniliyor.
Ancak bu durum aynı kapsamda değerlendirilmesi gereken gaziler arasında bile bir ayrımcılık olduğu anlamına geliyor. Hani sosyal güvencesi olmayana asgari yaşam standardı sağlanmasına diyecek bir şey olamaz. Fakat diğer muharip gazilerin ödedikleri Sosyal Güvenlik primlerinin karşılığı olan emekli maaşları var diye daha az şeref aylığı alması şık değil.
Gaziler arasındaki farklılıklar bu kadarla da sınırlı değil. Terörle mücadelede ve iç güvenlik operasyonlarında yaralananlara sağlanan ücret ve diğer olanaklarla muharip gazilerin hakları arasında da farklılıklar var. Muharip gazilerin bir yakınını kamuda istihdam olanağı yokken, bu kategoride olanların bir yakınlarını kamuda görev almasını sağlama hakkı var.
Devamı da var... Terörle mücadele ve iç güvenlik operasyonlarında vazife malulu gazi olanların aldıkları ücretle, 15 Temmuz Demokrasi gazilerine yapılan maaş ödemeleri arasında da uçurum var. Bu gruptakilerle Muharip gazileri kıyaslamak bile mümkün değil...
Gaziler hepimizin, hepsi Türkiye toplumunun yakasında birer gurur madalyası... Keşke hepsi en iyi olanaklardan, eşit olarak yararlansa diye geçiyor insanın içinden.
***
Ereğli Belediyesi'nin son dönemde yaptığı en güzel işlerden biri, eskilerde Elektrik trafosu, daha sonra Kent Konseyi'ne bağlı bir birim olarak hizmet veren binanın Muharip Gaziler Derneği şubesine tahsisidir.
Yaşı kemale ermiş muharip gaziler burada aynı cephede omuz omuza duran muhariplerin sadakatiyle bağlı oldukları arkadaşlarıyla bir araya geldiği, Kore gazileri için altmış, Kıbrıs gazileri için kırk yılı bulan bir süre önceden kalan duygularını, bir bardak demli çay eşliğinde paylaşma imkanı bulduğu bir yer burası. Yer gerçekten güzel. Karadeniz'den esen rüzgarın getirdiği tuzlu özgürlük kokusunu çekebiliyorsunuz. Sahil bulvarı boyunca sıralanan ağaçların kokusu ve yeşiliği arasında, savaştan evine yorgun dönmüş bir savaşçının yüreğini en iyi ısıtacak güneş ışığı altında bir yer burası.
Kan bağışı kampanyası düzenlemişler. Sadece selam vermek için Gazeteci Meslektaşım Fahrettin Özaydın ile uğrayıp hatırlarını sorduk. Hepsinin ortak görüşü, bir kez yaşamlarını ülkeleri için ortaya koyduktan sonra para pul hesabı yapmayı "Bize yakışmaz" diyerek reddediyor, fakat gaziler arasında devlet eliyle ayrımcılık yapılmasından rahatsız olduklarını da saklamıyorlar.
Bu insanlarla konuşurken, gönüllerinde, mermiler yağan siperlerden getirdikleri bir şeyler olduğunu, sizinle konuşurken bir yandan gözlerinizin içine bakıp, bir yandan da sizin çok ötenizde, uğruna savaşılmaya değer şeyler için silah arkadaşlarının canlarını feda ettiği anlara odaklandıklarını algılayabilirsiniz.
Onlarla beş dakika sohbet ederseniz çok şey öğrenebilirsiniz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com