"SIFIR BORÇLU"
12 Kasim 2016 08:40:59
Ereğli Belediyesi bütçesiyani tahmini bütçesiBelediye Meclisi'nin Kasım ayı toplantılarının yedinci birleşiminde kabul edildi.
Pek bir tartışma yaşandı denemez... Fakat Bütçenin kendisiki bu giderler d emek oluyor168 milyon 295 bin lira olarak belirlendi. Komisyon raporunun dairesinden geldiği haliyle tekrar edilip oylandığı esnada bu rakamla ilgili CHP'li üyeler çekimser oy kullandı. CHP'li üyeler aynı zamanda sosyal yardımlarla ilgili ayrılan kaleme de çekimser oy verdi.
Belediyenin 2017 yılına ait gelirler toplamını 129 milyon 494 bin lira olarak belirlenmesine kabul oyu verdi, 38 milyon 801 bin liralık açığın ise iller bankasından borçlanma yolu ile kapatılmasına ilişkin maddede ise red oyu kullandı.
Elbette durum meclis üyelerinin alıştığı bir durum değil. Ödemelerinde hiç aksaklık yaşanmayan, çoğu zaman "Sıfır Borçlu" diye övünülen Ereğli Belediyesi böyle giderse birkaç yıl sonra bütçesi büyüklüğünde bir borca da sahip olacak.
Ereğli'deve genelde hiçbir yerdeborç sevilmez. Muhalif üyelerin tepkisi esasen ev ekonomisini yöneten ebeveynlerin "fazla açılmayalım, bu borç nasıl ödenir?" demesi veya yan komşunun borçlu eve "dün yediğin hurmalar yarın ne etki yapar" diyerek bir nevi kınamasıyla aynı tabana dayanan bir mantıkla oy kullanmış olsa gerek.
Yine de zannedilmesin ki açıkla ilgili olarak ret oyu veren muhalefet üyeleri yanlış yapıyor. Onlara verilen görev farklı bakış açıları üretmektir. Ancak yine unutmamak gerekir ki, belediye ve icra görevini seçimle almış öbür kurumların görevi de işleri yürütmektir. Bunlar birbirinden ayrı sorumluluklar gerektirir.
Muhalefet sesini çıkarmazsa bir de bakmışsınız, iktidar sürüyle borç yapmış ama ortada icraat falanın bulunmadığı garip bir neticeye ulaşmışsınız. Bu da istenmiyor elbette.
***
Belediyenin hangi partide olduğunu dikkate almadan, madalyonun diğer tarafına da bir bakmakta yarar var.
2008 sonlarında mesleğimi icra ettiğim Düzce'den Ereğli'ye geldiğimde, Düzce ve Ereğli'nin bütçeleri birbirine çok yakındı. Biri 103 milyon, öbürü 107 milyon civarında gibi bir büyüklükleri vardı bu bütçelerin. Bu iki belediyeden Ereğli Belediyesi'nin hiç veya dikkate alınacak miktarda bir borcu yokken, Düzce Belediyesi'nin 115 milyon liraya yakın borcu vardı. (Rakamlar net olarak akılda kalmamış ne yazık ki, hata varsa affola)
Karadeniz Ereğlisi'nde bütçenin dörtte biri büyüklüğünde bir borca ret oyu veren meclis üyelerinin karşısına bu büyüklükte bir borç gelse kalp krizi geçirirlerdi diye geliyor akla.
Oysa Düzce Belediyesi'nde hizmetler eksiksiz yürüyor, maaşlar çok nadiren bir iki günlük gecikmeyle de olsa ödeniyordu. Üstelik bunca borcu olan belediye kent meydanı, yeni belediye binası ve saat kulesi gibi borcu artırmaktan başka işe yaramayacak görsel işlerle de meşgul olmaktan geri kalmıyordu.
Buna karşılık Ereğli belediyesi külüstür, dış duvarları çatlak bir binada, sahil dışında büyük masraflı işlerden kaçınıyordu. O dönemlerde ifade edildiği üzere "Kasa ağzına dek para dolu" idi. Borçlanma ile iş görmek inanılmaz yanlış bir fikirdi Ereğli belediyesi için...
12 Kasım 1999 Düzce Depremi'nin ardından TOKİ tarafından yapılan belediye binası belediyeye dar gelince, Düzce belediyesi on yıl geçmeden kendine yeni bir bina yaptı. Kent meydanı yaptı. Bazı mahallelerde kentsel dönüşüm, yeni terminal, Kervan Kavşağı düzenlemesi gibi yatırımlar için düğmeye bastı.
Ereğli belediyesi bu sırada borçsuz kalma gayreti içinde kaldı. Dişe dokunur ne yapıldı derseniz, Ereğli Sahili var, Cumhuriyet Halk Evi var, Pençes Deresi'nin birazının kapatılması varki bu da tartışmalı bir de ağzına dek dolu kasası var.
***
Türkiye'de borçsuz belediye yok gibidir. Borcu var diye İller Bankası'ndan herhangi yerleşim yerine hacze gidildiği vaki değil. Ayrıca borçların ödenme süreci yatırımlara engel olmasın diye yaz aylarında borçlar ötelenir.
Devletten alınan borç, yarın yapılacak yatırımların bugün yapılmasını sağlamanın bir aracıdır. Borcumuz olmasın da yatırım yarın yapılsın demek beldenin, ilçenin halkının güzel hizmetlerden yararlanmasını geciktiriyor olabilir.
Nitekim, şehir dışına sık gidenlerin, "Nereye gitsek çağ atlamış, bir tek Ereğli'de eski tas eski hamam" diye şikayet etmesi de diğer bölgeler hızlı giderken, bizimkilerin 'Aman borç yapmayalım' diye tir tir titreyerek yapılması gereken işleri 'Daha eli bol' bir zamana bırakmasından kaynaklanıyor olabilir.
Soru şu:
Borç alarak yapılabilecek bir hizmeti bir an önce almayı mı, yoksa hizmetlerde biraz gecikme anlamına gelse de borçsuz bir belediyeye sahip olmayı mı istiyoruz?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com