UTANÇ
22 Kasim 2016 08:32:42
İnsan yazmaya utanıyor. Çocuk istismarı suçundan hükümlü bulunanlar, eğer istismar suçu cebir, şiddet yoluyla işlenmemişse hükmün infazının geriye bırakılması diye bir yasa tasarısı TBMM'de görüşülüyor. Eğer hükümet geri çekmezse yasalaşacak.
Baştan söylemek gerek, reşit olmayan çocukların evliliği, zorlama olsun olmasın travmatik bir konudur. En baştan aile birliğinin anlamını kavrayamayacağı varsayılan çocukların aile kurmasını normal kabul eden anlayışı sorgulamak gerek.
Yine doğrusunu söylemek gerekir ki, ülkede ailesinin rızasıyla bile evlenmesi mümkün olmadığı halde, imam nikahı ile evlilik birliği kurulmasına yönelik fazlasıyla örnek var. Burada öncelikle, imam nikahının yasalara aykırı uygulamaları durumunda, bunu kıyanlarınki aynı zamanda çocuklara da kıymış oluyorlaryasal müeyyidelerle muhatap olması, bu konuda gevşek davranılmaması gerekir.
Eğer söz konusu olan genelde olduğu gibi reşit bir erkek ve reşit olmayan kız arasındaki bir evlilik veya adına ne derseniz bir çeşit birliktelik ortamı kurulmasıysa, bunun adı tacizdir, tecavüzdür. Reşit olmayan çocuğun rızası var veya yok diye bir şeyin söylenmesi bile abes... Cinsel suçlarda gerçek sorumlu reşit olandır. Sorumluluklarının nerede başladığını bilmekle yükümlü olan kişi yetişkin olandır her halükarda.
Ekstrem örnekleri kaleme almaya utanıyor insan. Oyun çağında çocukların evlendiriliyor diye dedesi yaşında insanlarla evlendirildiği örnekleri niye irdeleyelim? Çocuk her halükarda masumdur ve korunması gerekir. Öbürü sapıktır zaten. Böyle durumlara meşruiyet kazandırmak isteyenler ise suç ortağıdır, sapıklarla cürüm işbirliği kuruyordur.
Yasa tasarısı çocuğun zorlama altında kalmadığı durumlar diyor ama reşit olmayan çocukları evlilik birliliğine yönelten en ufak bir teşvik bile zorlama kabul edilmeli.
Yani tasarı baştan sakat.
***
Bilindiği üzere ülkede yapılan kanunlar anayasaya aykırı olamaz.
Anayasının 41. Maddesi "Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocuğun korunması ile ilgili tedbirleri alır, teşkilatı kurar" der. 61. Madde korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır" der. Anayasanın 10. Maddesi, kadın ve çocuklar yönelik pozitif ayrımcılığın eşitlik ilkesine aykırı olmadığını hükme bağlar.
Söz konusu yasanın toplumda yarattığı infial gözönüne alınırsa, iptali için birçok girişim yapılması kaçınılmaz.
Medeni Kanunda, "Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, anne ve baba duruma çare bulamaz veya buna gücü yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır" der. Adalet bakanı bir örnekte savcının, kaymakamın küçük yaşta evlilik yapan çiftin düğününe gittiğini söylüyor ama demek ki "Çocuğun menfaati ve gelişmesinin" erken bir evlilikle tehlikeye düştüğünü görecek basiretten mahrum halde bu makamlara gelmiş bu kişiler...
Yine medeni kanun, "Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş halde kalırsa hakim çocuğu ana ve babadan alarak bir aile veya bir kuruma yerleştirir" diyor. Yani ana baba izin verse bile erken bir evlilikle gelişmesi tehlikeye düşürülecek çocukları devletin koruması esastır.
Ceza muhakemesi yasası çocuklara yönelik cinsel istismar davranışlarının tutuklama nedeni olduğunu kesin hükme bağlıyor, mücbir sebepler sayılmazsa, istismara uğrayan çocuk, kovuşturma esnasında sadece bir kez dinlenebiliyor. Bu çocuklar ve gerekli olursa ailesine psikolojik destek devlet garantisi altında.
Yani bir torba içine son dakikada sokuşturulan yasa tasarısı ne derse desin, anayasa ve yasalar böyle bir duruma geçit vermiyor.
***
Diyeceksiniz ki, yasa tasarısını duyunca bunlar mı aklına geldi? Yok, aklıma gelenleri kamusal bir yayında yazamayacağım için, yasalar karşısında durumu özetlemeye çalıştım.. Yoksa içimdeki öfkeyi anlatamam.
Böyle pervasız bir teklif gündemdeyken pısırıp kalmak, doğru olanı yapmak yerine politik pozisyonunu korumak için yanlışı akla uydurmaya çalışmak aymazlığın önde gidenidir. Sonuçlarına bir gün kendimizinof, çocuklarımızınkatlanmak zorunda kalabileceği bu garabetin bir an önce geri çekilmesi gerekir.
Bu yasa teklifiyle, Devlet kanunlarının kendine yüklediği sorumlulukları savsaklıyor. Kadınların, kız çocuklarının bu yasa teklifinin gündeme gelmesiyle nasıl yaralandığını, nasıl aşağılandığını anlatmaya bu satırları yazanın yeteneği elvermez. Fakat iş babalara gelince... Öfke...
Bu öfkeyi ancak bir kız evladı olan babalar anlayabilir...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com