
HEMŞEHRİLİK KATALİZÖRÜ...
23 Kasim 2016 08:40:36
Erdemir çalışanı işçilerin temsilcisi Türk Metal grev kararı aldı. Daha önce de belirtildiği üzere bu sadece karlılık rakamları ile gündeme gelen Erdemir veya orada çalışan sendika üyesi işçilerin değil, aynı zamanda tüm ilçenin de sınavı olacak.
İş gerçekten iki tarafın toplu sözleşme masasına dönmesiyle sulh olabilir. Fakat Genel Başkanın uygulama kararının kısa sürede alınacağını söylemesine bakılırsa, bu kez greve gitme ihtimalleri her zamankinden daha yüksek.
Ereğli ekonomik krizin başladığı 2008 yılından bu yana bir işçi grevi yaşamadı. Erdemir aralıksız üretime devam etti. Burada altı çizilmesi gereken bir olgu var. Erdemir işçileri bugünkü refah seviyelerini sadece Erdemir'de işbaşı yapmalarına borçlu değil. Öyle olsa, benzer sektörlerde iştigal eden diğer özel sektör kuruluşlarında çalışan işçilerin refah düzeyi de aynı seviyelerde olurdu. Erdemir işçilerinin refah seviyelerini asıl yükselten, örgütlü, sendikalı bir çalışma hayatı içinde emeklerini ortaya koymalarıdır. Yine de sendikalı işçi ve sendikasızlar arasındaki ücret farklarına burada girmeyelim, yine de bunu çelik sektöründe gözlemlemeyi güç buluyorsanız, Taşkömürü üretiminde örgütsüz ocaklarla, sendikalı olanların arasındaki ücret farkını gözlemleyebilirsiniz.
Toplumun büyük bölümü asgari ücrete talim ederken, ortalamanın üstünde maaş alan Erdemir çalışanlarına saatlik 3 lira ücreti çok görenler olabilir. Hatta lafı dolaştırmamak gerek, bunlar var. Ekonomik ve sosyal haklara kavuşmak için mücadele eden işçilere patron gözlüğüyle bakan(birçoğu patron bile değildir) , işçilerin ulaştığı refah seviyesini geliştirmesinin önüne geçen söylemleri sosyal medyada fütursuzca paylaşan bu kişiler Ereğli'nin kara koyunudur. Toplumun büyük bölümünün bu kara koyunlardan olmadığına emin olabilirsiniz.
Dahası, Ereğli'nin bugüne kadar yaşadığı güzel günleri Erdemir'e bağlayanlar da sadece kısmen haklı görülebilir. Zira Erdemir özelleştirmenin ardından ilçedeki bazı sektörlerin iş yapamaz hale gelmesine yol açan uygulamalar gerçekleştirdi. Oysa, ilçenin ekonomik gücünün gelişmesini asıl sağlayan unsur da burada yaşayıp, ekmeğini buradaki fırından alan, çocuğunu buradaki okula gönderen, buradaki kırtasiyeden alışveriş yapan, kokoreci Ereğli sokaklarında yiyen kişilerin emeği oldu.
Erdemir'e hava kirliliği, deniz kirliliği, sosyal-sportif alanlardan çekilmesi gibi gerekçelerle kızmak ayrı şeydir. Elbette Türk Metal Sendikası'nın eleştirilmesinde de mahzur yok. Yeri geldiğinde herkes gibi bu yapının da uyarılara ihtiyacı olabilir. Yine de Erdemir'i dünya ölçeğinde bir üretim tesisine dönüştürürken, aynı zamanda Ereğli'yi bir balıkçı kasabasından sanayi kentine dönüştüren emek gücünün işçinin örgütlü mücadelesine ayak bağı olmayı eleştiri kapsamında kabul etmekte zorluk yaşıyor insan aklı.
***
Hemşehrilik aynı şehirde, aynı sokaklarda yaşama olgusuna değil , oralarda yaşayanların birbiri ile ilişkisinin niteliğine bağlıdır.
Bizim toplum kimse kızını evlendirirken kökencilik, bölgecilik yapmaz. Hemşehrilik bilinci ise etnisiteye, bölgeciliğe hiçbir biçimde bağımlı değildir. Bu işler seçim dönemlerinde siyasetin konusudur. Kimin nereli olduğu seçimlerde konuşulur daha ziyade.
Şimdi önümüzde kimin daha fazla hemşehri olduğunu tespit etmek için katalizörümüz var. Aslında grev kararı da, uygulanması da kamuoyuna birebir bağımlı değil.. Yine de kamuoyunu etkileyen bir konu ve kamuoyu desteğiyle bu sürecin her açıdan daha az sıkıntılı atlatılması mümkün.
Grev kararı uygulamaya konulup, işçiler grev gömleği, ateşin etrafında davul çalmaya başladığında, gerçekten Ereğlili olmanın, boy boylamaktan, soy soylamaktan, kafa kağıdı sorgusu yapmaktan değil, Ereğli'yi bir sahil kasabasından dünya çapında bir sanayi kentine dönüştüren hemşehrilerinin, evlatlarının, arkadaşlarının yanında durabilme yeteneğiyle ilgili bir konu olduğunu göreceğiz.
Zira ihtiyaç halindeyken dostunun, komşusunun yanında olamayanların, daha sonra ahbaplıktan söz etmesinin mümkün olmadığı gibi, bu kenti emeğiyle yeniden üretenlerin desteğe ihtiyacı olduğunda, yanında olmaktan imtina edenlerin bu kentin gerçek hemşehrisi olmadığını kabul etmek gerek.
Grev kararı uygulanırsa, Erdemir işçisi zor günler yaşayacak. Okul taksitleri, banka borçları, alışveriş kredileri de konuşulacak,; komşuluk ilişkileri, aile içi dayanışma, hemşehrilik bilinci de... Grev ilk kez de yapılmış olmayacak son kez de. Grev süresince alınan tutumlar, daha önce ve başka uygulamalarda olduğu gibi grevden sonra da konuşulacak.
Kimin gerçek hemşehri olduğu ortaya çıkacak.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
Köşe Yazarlarımız
Çok Okunan Köşe Yazıları
» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor