DÜNDEN GERİYE...
26 Kasim 2016 08:56:17
Hafta sonları haftaya genel bir bakış, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırma tehlikesine karşı bir panzehir gibi sanki... Olaylar, her biri aynı tespihteki(ki bu durumda tespih Ereğli oluyor) kehribar boncuklar gibi diziliyor arka arkaya...
Normalde yemekli toplantılar birtakım basın mensupları için diğer toplantılardan daha cezbedicidir. Bu tutuma sahip olanlar çok eleştirilir ama bunun gibi toplantılar aynı zamanda basın mensuplarının aynı masada karşılıklı görüş alışverişinde bulunduğu, günlük olaylar hakkında kendi bakış açılarını birbirine aktarma fırsatı nedeniyle de önemlidir. Bu yüzden böyle toplantılarda gazeteciler aynı masada oturmayı tercih ederler.
Yine de öğretmenler günü dolayısıyla Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen toplantı "Cezbedici" kuralı için bir istisna gibi oldu. Yaklaşık altı yedi kişilik basın mensubu salonda toplantıyı görüntülemek ve haberleştirmek için bir araya geldi. Sağ olsunlar toplantıyı düzenleyenler masa da ayırmışlar basın mensupları için... Heyhat! Onlar konuşmaları kayıt altına alıp fotoğraflamaya çalışadursun, bir grup öğretmen, fotoğraf makineleri çantaları, sandalyeye asılı paltoların bulunduğu, basın için ayrılan masaya yerleşince, salondaki gazeteciler, tanımadıkları kişilerin işgali altındaki masalarına dönmektense toplantıdan ayrılmayı tercih etti.
Belediye başkanı "Sizlerin de her adımı öğretmen olmanın sorumluluğu ile attığınızı biliyorum" diye konuşuyor. Önce bu kişiler Başkanın sözünü ettiği öğretmenler, masada oturanların iznini almadan palas pandıras yerleşen bu kişiler midir, öğretmenler acaba çocukları da böyle yetiştiriyor olabilir mi diye düşünmeden edemiyor insan...
***
Çarşamba gününün en önemli olayı şüphesiz grev hazırlığındaki Erdemir işçilerinin eylemi oldu. Sendika son derece düzenli, disiplinli bir eylem organize etti. Fabrika içindeki birimlerde çalışan işçiler ayrı gruplar halinde yürüyerek toplanma alanına geldi. Alanda düzeni aksatan tek şey, kalabalık üstünde kimi zaman alçak uçuş yapan drone adındaki aletin yarattığı ürperti oldu. Böyle şeylerin meskun mahalde uçmasıylaki burada üç bin kişinin üstünde bir saate yakın uçan bir aletten söz ediliyorilgili bir yasal düzenleme bu yıl içinde yapıldı diye hatırlıyorum ama emin değilim.
Ereğli'de ne Erdemir Yönetimi, ne sendika yönetimi, ne işçiler, ne esnaf, nakliyeci, işadamı, vatandaş... hiç kimse bir grev ortamını istemez. Bu yüzden problemin masa başında çözülmesi tercih edilebilirdir. Yine de ekonominin can suyu denildiğinde aslen Erdemir'de çalışanlar kast edilir. Yani Erdemir özelleştikten sonra hiç grev yapılmadı ama bu güne kadar yaşanmamış olması, bugünden sonra yaşanmayacağı anlamına gelmez.
OHAL süresinde grev olur mu diyenler var ama OHAL yasası hükümete gerekli gördüğü hallerde grevleri erteleme yetkisi veriyor. Şu ana dek hükümetin grev erteleme eğiliminde olduğunu gösteren bir veri yok. Eğer grev kararı alınır, hükümet bunu ertelemeye karar verirse, bunun grev gömleklerinin giyilmesinden sonra da yapılabileceği öngörülebilir. Nitekim Büyük Madenci Yürüyüşü döneminde Anavatan iktidarı TTK'daki grevi başladıktan sonra ertelemişti.
Başlamayan bir grevin ertelenmesi hükümeti elinde bulunduran AK Parti'ye siyasi bir maliyeti olacaktır. O durumda işçiler lehine açıklamalar yapan partinin yerel yöneticileri de politik olarak zor durumda kalacaktır.
***
Hafta başında Türkiye'de olduğu gibi Ereğli'de de en fazla konuşulan konu, cebir uygulanmamış olması kaydıyla, mağdurla evlilik birliği kurmuş cinsel istismar zanlılarının cezalarının infazına erteleme getiren yasa teklifi oldu. Toplumun genelinde meydana gelen tepkiler, özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telkiniyle yasayı getiren hükümet geri adım attı ve komisyona geri çekti.
Komisyona geri çekilmesi, kamuoyunun daha uygun olduğu bir ortamda yeniden gündeme gelebileceği anlamına geliyor da olabilir, yasa tasarısının gündemden ebediyen düşmesi anlamına geliyor da olabilir. Ancak bu örnek özellikle son dönemde kadına yönelik suçlar nedeniyle tepkili olan kadınların gücü açısından bir gösterge niteliği taşıyor. Bu saatten sonra buna benzer bir yasa tasarısına imza atmak vekiller için bir hafta önce olduğundan daha zor olacaktır.
***
Geçen hafta sonunda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü Ereğli'ye geldi. Erdemir'in kuracağı açıkladığı fakülte için umut verdi. Erdemir yetkililerinin bakana söylediği anlaşılan "öyle sıradan bir fakülte olmasın istiyoruz" şeklindeki beyanı, zaman kazanmak için midir, yoksa gerçekten birçok ana bilim dalını bünyesinde taşıyacak ve şirketle dirsek teması halinde bir fakülteyi, kampüsle birlikte kurmayı mı düşünüyorlar hala belli değil.
Filyos Endüstri Bölgesi ile ilgili olarak bakanın söyledikleri "Müjde" kapsamına ne kadar girer orası da sorgulamaya açık. Zira Zonguldak'a gelip de Filyos ile ilgili müjde vermeyen hükümet mensubu yok gibi... Doğru düzgün bir istihdam sağlanana dek bu konu artık açıklama kaldırmıyor olmalıydı. Fakat "Abdülhamit'in rüyası" diye başlayan cümleler güzel nutuk dolduruyor. Dinleyen de aynı siyasi partiden olduğundan "Yalan da olsa söyle, dinlemesi güzel oluyor" havasında dinliyor zaten...
Eleştiri tamam. Ama fazla karamsarlık pompalamak da doğru değil. Sorgulamayı sürdürüp gelişmeleri yakından takip etmekte yarar var.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com